ABD'nin başkenti Washington'da, Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumu ve geleceği tartışıldı. Washington'daki önemli düşünce kuruluşlarından Woodrow Wilson Center'da düzenlenen "2016'da Türkiye: İç Politika, AB İlişkileri ve Ötesi" başlıklı panele, İPM Direktörü Fuat Keyman ve İPM Kıdemli Uzmanı Bülent Aras katıldı.
Prof. Dr. Keyman: - ''AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde güvenlik endişelerinin bu denli merkezde yer alması Türkiye'yi genişleme ülkesi pozisyonundan stratejik komşu pozisyonuna getirdi''
Prof. Dr. Aras: - ''Son dönemdeki Işid tehdidi ve Suriye merkezli mülteci meselesinin ele alınması sürecinde Türkiye ile AB yeniden bir yakınlaşma sürecine girmiştir''
ABD'nin başkenti Washington'da, Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut durumu ve geleceği tartışıldı. Washington'daki önemli düşünce kuruluşlarından Woodrow Wilson Center'da düzenlenen "2016'da Türkiye: İç Politika, AB İlişkileri ve Ötesi" başlıklı panele, İPM Direktörü Fuat Keyman ve İPM Kıdemli Uzmanı Bülent Aras, Wilson Center'dan Michelle Egan ve gazeteci Amberin Zaman katıldı. Paneli Wilson Center Ortadoğu Programı Direktörü Henri Barkey yönetti.
Fuat Keyman - Bülent Aras
Türkiye-Avrupa ilişkilerinin tarihi arka planına atıf yapan Aras, iki aktör arasındaki ilişkilerin yeni olmadığını, aksine uzun ve kurumsal bir geçmişe sahip olduğunu kaydetti. Aras, özellikle kriz dönemlerinde Türkiye'nin Batı ile daha yakın bir ilişki yürüttüğünü belirtti.
Türkiye'nin Batı ile belli bir düzeyde iç içe geçmiş ilişkileri olmasına karşın yine de bağımsız ve kendine has bir tavırla bölgesel ve küresel meselelere yaklaştığını anlatan Aras, Arap Baharı'ndan sonraki süreçte yaşananları hatırlatarak, "Son dönemdeki Işid tehdidinin ve Suriye merkezli mülteci meselesinin ele alınması sürecinde Türkiye ile AB yeniden bir yakınlaşma sürecine girmiştir" dedi.
Fuat Keyman da AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerde güvenlik endişelerinin bu denli merkezde yer almasının Türkiye'yi "genişleme ülkesi" pozisyonundan "stratejik komşu" pozisyonuna getirdiğini aktararak, "bölgesel güvenlik dinamiklerinin" Türkiye-AB ilişkilerini zorlamaya devam edeceğini belirtti.
Türkiye'nin Avrupa'dan önce Ortadoğu'daki güvenlik sorunlarıyla yüzleşmek durumunda olduğunu kaydeden Keyman, "istikrarın devamı" ve "PKK sorununun ne şekilde çözüleceği" konularının, Türkiye-AB ilişkilerinin gidişatını da önemli ölçüde etkileyecek unsurlar olduğunu dile getirdi.
Michelle Egan ise Türkiye'nin kendi iç ve dış politika sorunları kadar AB'nin de kendi içinde ve bölgesel düzlemde birçok problemle yüzleşmek zorunda kaldığını anlatarak, kısa vadede AB'nin yeni bir genişlemeyi kaldırmasının zor olduğu görüşünü ortaya koydu.
Daha çok Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan olaylara değinen Amberin Zaman da "ABD'nin insan hakları ihlalleri çerçevesinde bu konuda daha fazla etkin olması gerektiğini" savundu.
Kaynak: AA