Sabancı Üniversitesi bünyesinde aile içi şiddeti önlemek, tüm çalışanlara ve öğrencilere gerekli durumlarda destek olmak amacıyla kurulan Aile İçi Şiddeti Önleme ve Destek Komitesi’nin faaliyetleri kapsamında 29 Mayıs 2018, Salı günü, “Aile İçi Şiddeti Fark Etmek” başlıklı seminer gerçekleşti.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Direktörü Ayşe Gül Altınay’ın konuşmacı olduğu seminerde, şiddetin tanımı, biçimleri, şiddetin etkileri, bireylerin hakları vb. konular ele alındı.
Ayşe Gül Altınay, Türkiye’de aile içi şiddetin ilk defa 1987 yılında kamusal alanda adının konduğunu belirterek konuşmasına başladı. Dünyada ise 1960’lardaki ikinci dalga feminizm hareketinin sonuçlarından biri olarak 1970’lerde sığınma evlerinin açıldığını söyledi. Altınay, 1970’lerde yapılan bir araştırma sonucunda en çok şiddet vakasının aile içinde yaşandığı sonucunun çıktığını ve bundan sonra politikalar geliştirilmeye başlandığını sözlerine ekledi.
Bireylerin haklarından bahseden Ayşe Gül Altınay, bu alanda var olan ve Türkiye’nin de imzacısı olduğu luslararası sözleşmelere dikkat çekti.
2007 yılında Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat’ın birlikte yaptığı “Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması” sonuçlarını paylaşan Altınay, Türkiye’de her üç kadından birinin şiddet gördüğünü ve 10 kadından dokuzunun haklı şiddet olmadığını söylediklerini sözlerine ekledi.
Şiddet türlerini fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddet olarak aktaran Altınay, dijital şiddet ve flört şiddetinin yeni şiddet türleri olduğuna vurgu yaptı.
Konuşmasında şiddet döngüsüne değinen Ayşe Gül Altınay, şiddet gören ve şiddet uygulayan kişilerin destek almadıkları sürece şiddet döngüsünün devam edeceğini belirtti. Altınay, şiddet içeren ortamdan çıktıktan sonra dahi şiddetin etkilerinin bitmediğini, mutlaka destek alınması gerektiğini söyledi.