Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği 2008 doktora mezunumuz Ahu Gümrah Parry, 2019 yılında ilk kez verilen BP (British Petrol) - ICAM Dame Kathleen Lonsdale Fellowship ödülüne layık görüldü.
Manchester Üniversitesi’nde (The University of Manchester) Öğretim Üyeliği görevine başlayan mezunumuz bu ödülle kazandığı 1 milyon Pound'luk araştırma fonu ile akıllı materyaller, sensörler, biomedikal implantlar gibi farklı alanlarda kullanılabilecek malzemeler geliştirecek. Ahu ile ödüle giden hikayesini ve çalışmalarını konuştuk.
Röportaj: Şule Yalçın ve Melek Sarı
Ahu Gümrah Parry
Sabancı Üniversitesi'nden sonra neler yaptın Ahu, hikayeni dinleyebilir miyiz?
Sabancı Üniversitesi’nden sonra Cambridge'e gittim, orada malzeme bilimi bölümünde endüstriyel bir projede çalışırken Schlumberger Faculty for the Future programının fonuna başvurdum. Bu program kapsamında; belli ülkelerden doğa bilimleri ve mühendislik alanında çalışmalara devam eden kadın araştırmacılara doktora veya post-doc (doktora-sonrası araştırmacı) için fon veriliyor. Türkiye, Brezilya, Afrika ve Orta Asya ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkeler önceliklendiriliyor. Ben de bu fonu aldım. Bizden bu fonu Harvard’da post-doc yaparken Özge de (Akbulut) almıştı. Bu fon benim için önemli bir adım oldu. Çünkü ben artık kendi düşüncelerimi geliştirebilecek ve projelerimi bağımsızca yapabilecek hale gelmiştim.
Cambridge sonrası neler oldu?
Onun devamında İsviçre Fribourg’a Adolphe Merkle Enstitüsü’ne gittim. Orada da yine benzer çalışmalar yaptım.
Bu arada bir bebeğim oldu ve sonrasında aile düzenimizi koruyabilmak için İngiltere’ye geri döndük. İngiltere’de Imperial College’da Teaching Fellow olarak çalışmaya başladım. Yani öğretim görevlisi oldum. Bu görevde idari ve öğretim işlerim daha fazla olduğu için araştırmalarıma çok kısıtlı zaman ayırabiliyordum. O dönemde, BP-ICAM fon çağrısı açmıştı, Malzeme Bilimleri ya da Kimyasal Sistemler üzerine çalışan ve ailevi görevlerinden dolayı zamanlarını esnek kullanmak isteyen araştırmacıları hedefleyen bir fon geliştirmişlerdi. Ben de hazırladığım projeyi BP-ICAM ile paylaştım. BP Fonuna başvuruda bulunabilmek için, yazdığınız projenin uygulanması için size evsahipliği yapacak bir üniversite ile işbirliği içerisinde olmanız gerekiyor. Bu nedenle, eş zamanlı olarak Manchester Üniversitesi ile de görüşmelere başladım. Ve geçtiğimiz sene bu zamanlarda, Manchester Üniversitesi'ni de yanıma alarak BP’nin başvurusunu gönderdim.
Neden BP Fonu?
BP-ICAM Dame Kathleen Lonsdale Fellowship fonu özellikle ailevi sebeplerden dolayı zamanını esnek bir şekilde kullanmak isteyen kadın araştırmacılara destek vermek üzere tasarlanmış. Bu çok az görülen bir fırsat. Özellikle kadın araştırmacıların kariyerlerinde ilerlemelerine destek olması açısından da çok özel bir program. İngiltere’de (ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde) mühendislik ve doğa bilimlerinde kadın ve erkek akademisyen oranlarına bakınca çok göze batan bir tablo var. Fen bilimlerinde fakülte oranlarına baktığınız zaman yüzde 80 erkek, yüzde 20 kadın, profesörlük düzeyine geldiğiniz zaman kadın oranı yüzde 10’a kadar düşüyor. İşte bu yüzden BP bu fonu eşitlik ve çeşitlilik teması altında açtı ve iki kadın araştırmacıya böyle bir imkan tanınmış oldu.
Fon tutarı ne kadar?
5 yıllık tüm masraf ve bilimsel ekipmanlar için harcamalar dahil 1 milyon pound’a yaklaşacak tutarda.
Bu fonu bu yıl sadece sen mi kazandın?
Aslında BP-ICAM sadece bir ödül vermek üzere çağrı açmıştı. Ancak, 100’e yakın başvuru içerisinden 2 adayın başvurusunu BP çok beğendi. Bunlardan birisi benim projem diğeri ise Lisa Joss adında bir araştırmacının projesiydi. Ne tesadüftür ki diğer araştırmacının işbirliği yaptığı üniversite de Manchester'dı. Bunun üzerine Manchester Üniversitesi Dekanlığı'na; “Biz sizin işbirliğinde olduğunuz iki araştırmacının da projesini çok beğendik, birini biz desteklesek, diğerini de siz destekler misiniz?” şeklinde teklif etmişler. Manchester da bu teklifi kabul etmiş ve iki kadın araştırmacıya da bu güzel imkan sunulmuş oldu.
Manchester böyle bir fonu verebileceğini mi söyledi?
Evet. Çünkü Manchester’da da o dönemde BP’nin amacına benzer bir fon açılmıştı ve o fonu buraya aktarmış oldular.
Doğadan aldığımız ilhamla hem ucuz ve hem de yenilenebilir malzemeleri en yeni teknolojik uygulamalar için üreteceğiz.
Araştırma fikrin nedir peki?
“Bio inspired materials” yani doğadan ilham almak… Ben, kelebeklere, böceklere ve bazı bitkilere bakıyorum. Onlardan önce biyolojik malzemeyi alıyorum ve inceliyorum. Sonra, nasıl bir nano yapı yapmışlar, ona bakıyorum. Ondan sonra bunu en iyi ve en doğal nasıl taklit edebiliriz diye düşünüyorum. Su bazlı prosesler geliştirerek, çevreye zararlı polimerler kullanmadan taklit etmeye çalışıyorum. Ondan sonra da üzerine ne gibi fonksiyonlar katabiliriz bunun üzerine düşünüyorum.
Şu anda ilham aldığım şey tamamen bu. Biz doğada malzemenin nasıl oluştuğunu yeni keşfetmeye başladık ve yaptığımız keşifler bize doğanın mühendisliğini öğretiyor. Çünkü doğa en ucuz ve en çok bulunabilir malzemeleri en yüksek kalitede üretiyor. Bir bitkiyi düşünün, fotosentez yapıyor, rengi var aynı zamanda, çevresiyle iletişim kuruyor, sensör haline geliyor. Rengini değiştiriyor, şeklini değiştiriyor, çiçeklerini görüyorsunuz, güneşi takip ediyor, kısacası her şeyi yapabiliyor.
Ne üzerine kullanılacak bunlar?
Öncelikle biyomimetik yapısal renkler (fotonik yapılar) konusuna eğileceğim. Bu sensör geliştirmek için müthiş bir platform, çünkü renk değişimini gözümüzle fark ederiz herhangi bir elektronik okuyucu olmadan kimyasal ve mekanik değişimleri tanımlayabiliriz. Son çalışmam doğal malzemeleri kullanarak renk değiştiren ilaç kapsülü geliştirme üzerine, ilacın süresi geçtiği zaman renk değiştiriyor, bu tarz yenilikler katıyoruz. Onun dışında optik hologramlar üretebiliriz, paraların üzerindeki renkli güvenlik şeritlerini ekonomik bir şekilde üretebiliriz.
İlaç kapsülü, güvenlik araçları dediniz daha farklı kullanım alanları olacak mı?
Işık ve maddenin etkileşiminin olduğu her yerde kullanılabilecek malzemeler... Mesela, güneş panellerinin şu anda verimleri çok düşük, yüzde 10, yüzde 20 civarında. Ama böyle malzemelerle kapladığınız zaman verimlerini 2-3 kat artırabiliyorsunuz.
Maliyetler de azalacak mı peki?
Evet, maliyet azalacak, ben selüloz kullanıyorum, selüloz da doğada var… Yani düşük maliyetli ve bitmez tükenmez bir kaynak.
Bu ilham verici, keyifli röportaj için çok teşekkür ederiz Ahu...
Ahu Gümrah Parry ve Şule Yalçın