Sabancı Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Ali Eren Ak, 155 milyar dolarlık Apple geliştirici ekosistemine bu yıl Türkiye’den katılmaya hak kazanan 6 öğrenci arasında yer aldı.
Apple’ın her sene düzenlediği Apple Dünya Geliştiriciler Konferansı (WWDC), dünyanın dört bir yanından milyonlarca yaratıcı ve yenilikçi geliştiriciyi bir araya getiren ve kullanıcılarına Apple platformlarının geleceği hakkında bilgi edinme fırsatı sunan bir etkinlik. 22 Haziran 2020 tarihinde başlayan ve dört gün süren Dünya Geliştiriciler Konferansı öncesinde, Apple’ın öğrenim hayatına devam eden geliştiricilere kendi Swift oyun alanlarını tasarlama imkânı sunmak amacıyla düzenlediği Swift Student Challege yarışmasının sonuçları da açıklandı.
Sabancı Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Ali Eren Ak, "iSemanticSpace" isimli projesiyle Swift Student Challege’ı kazanan ve WWDC’ye Türkiye’den katılmaya hak kazanan 6 öğrenci arasında yer aldı. Öğrencimiz Ali Eren Ak ile gerçekleştirdiğimiz röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.
Merhaba, öncelikle seni tebrik ederiz. Kendini bize tanıtır mısın? Sabancı Üniversitesi’nde neler yapıyorsun? İlgi alanlarından bahseder misin?
A.E.K: İsmim Ali Eren, Sabancı Üniversitesi’ne 2018 yılı giriş yaptım. Bu sene 2. sınıfa geçtim. Bilgisayar Mühendisliği ve Ekonomi Programlarında çift anadal yapmayı düşünüyorum. Kodlamaya ve bilgisayar bilimine olan ilgim hazırlık sınıfında başladı. Kendimi internetten aldığım kurslarla geliştirmeye başladım. Hazırlık sınıfında Blockchain ile ilgilenmiştim. Türkiye'nin ilk blockchain hachathon'unda Sabancı'dan tanıştığım arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz takım ile 150 takım arasından finale kalmış ve jüriye projemizi sunma fırsatı elde etmiştik.
Kodlama dışında Sabancı Üniversitesi'nde aktif olarak Müzik kulübünde, CIP'de ve IEEE'de görev alıyorum. Müzik kulübünde davul çalıyorum. CIP'de sosyal sorumluluk projelerinde süpervizörlük yapıyorum. Zaten CIP'ye girme amaçlarımdan birisi de yeni teknolojiler ve kodlama gibi alanlarda sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek ve fark yaratmaktı.
“Birlikte yaratma kültürünü geliştirmeye çalışıyoruz”
Ayrıca geçen dönem Bilgisayar Topluluğu eş başkanlığını üstlendiğim IEEE Mühendislik Kulübü’nden bahsetmek istiyorum. Aktif olarak rol aldığım IEEE'de ders dışı aktiviteler olarak ilgilendiğimiz mühendislik alanlarında kendimizi geliştirecek etkinlikler, workshoplar ve toplantılar düzenliyoruz. IEEE'de tanıştığım kulüp arkadaşlarım ve düzenlediğimiz etkinlikler ile kendi alanımda oldukça farkındalık kazandığımı söyleyebilirim. Şu anda aldığım birçok kursu kulüpteki arkadaşlarımızla birlikte ortak alarak birbirimize takıldığımız noktalarda yardım ediyor ve birlikte yaratma kültürünü geliştirmeye çalışıyoruz. Sabancı'da aldığım derslere ek olarak bu aktivitelerin kişisel gelişimimde oldukça etkili olduğunu söyleyebilirim.
Swift Student Challenge’dan nasıl haberdar oldun? Başvurmaya nasıl karar verdin?
A.E.K: Swift Programlama dilini, aklımdaki birkaç proje fikrini hayata geçirebilmek için öğrenmeye başladım. Alternatifleri de inceledikten sonra bu projeleri hayata geçirebilmek için öğrenmem gereken en mantıklı dilin Swift olduğuna karar verdim. Üniversite 1. Sınıfın dönem arası tatilinde Udemy’nin 72 saatlik bir kursu üzerinden Swift'e giriş yaptım. Bu benim IOS Development ile ilk karşılaşmam oldu ve gerek dokümantasyonu gerekse API'ları ile oldukça hoşuma giden bir kodlama dili oldu. Apple'ın geliştiricilere sunduğu geniş Framework ağı ile Swift'le yapabileceklerimizin tam anlamıyla sınırı yoktu. Dönem arası bitse de benim Swift ile olan ilişkim bitmedi ve Apple'dan gelen bir mail ile yarışmadan haberim oldu, biraz inceledikten sonra okulda final haftam olmasına rağmen sınavlardan kalan tüm vaktimde bu yarışma üzerinde çalışabileceğime karar verdim. Apple evrenine ve Swift'e olan ilgim ile bu yarışma benim için bir adım öndeydi ki bu yüzden final haftamda birçok dersin arasında vakit ayırarak şansımı denedim.
Yarışmaya başvurduğun projenden bahseder misin?
A.E.K: Okulumuzda Freshman yılımın ilk döneminde PROJ 201 dersinde katıldığım bir projede edindiğim tecrübeler ile kendimi Doğal Dil İşleme (NLP) alanına yönlendirmeye karar vermiştim. Yarışmaya başvurduğum projem NLP'nin de bir alanı olan bilgisayarların kelimelerin anlamlarını kavrayabileceği "Semantic Space"ler ile alakalıydı. İnsanların kendi kelime uzaylarını yaratabileceği öğretici, oyunlaştırılmış bir interaktif içerik kodlamıştım. Bu projede Semantic Space konusunu oyunlaştırarak anlatmayı ve görselleştirmeyi hedeflemiştim. Projemi de "iSemanticSpace" olarak isimlendirmiştim.
Swift Student Challenge’a katılmaya hak kazanmak senin için ne ifade ediyor? Bu süreçte Apple tarafından sana sunulacak imkânlar olanaklar nelerdir?
A.E.K: Swift Student Challenge, tüm dünyadaki öğrencilerin Apple ekosistemi üzerinde birbirleriyle yarışması ve ekosistemi tanıması açısından çok önemli. Benim de içinde bulunmaktan keyif aldığım bu ekosistemi katılmaya hak kazandığım WWDC 2020 (Wordwide Developer Conference) ile daha da yakından tanıyabileceğim. Diğer kazanan öğrenciler ile birlikte 1000'i aşkın Apple Mühendisi ile 1'e 1 görüşme fırsatı sağlayabileceğim. Hem Apple Mühendislerini tanıma hem de ileride çalışmak istediğim Apple departmanlarını yakından tanımak benim için büyük bir şans. Normalde San Jose, Apple Park'ta gerçekleşen bu etkinlik Covid-19 sebebiyle bu sene online gerçekleşecek. Son olarak ise Apple'ın 1 senelik Developer Programı'na burslu kayıt sağlama fırsatı elde etmiş oldum, aklımdaki proje fikirleri için teknik destek isteyebilecek ve uygulamalarımı App Store'da yayınlayabileceğim.
Swift Student Challenge’ı kazanarak dört gün süren Apple Dünya Geliştiriciler Konferansı’na katıldın. İzlenimlerin nelerdir, bize bu dört günü anlatır mısın?
A.E.K: Konferans 22 Haziran’da Tim Cook’un açılış konuşması ile başladı. Herkese açık olan bu konferansta tüm Apple ürünlerine gelen güncellemeler ve yenilikler tanıtıldı. Ben bu açılış konuşmasını soluksuz izlediğimi söyleyebilirim, özellikle Apple’ın Mac’ler için kendi Arm tabanlı işlemcisini tanıtması tüm ekosistem için oldukça ilgi çekici bir gelişme oldu. Açılış konuşmasından sonra gelen ikinci bölüm ise “Platform State of Union” idi. Bu bölümde ise Apple, kendi geliştiricilerine yeni sunduğu API’ları tanıttı. Bu bölümde yeni duyurulan NFC teknolojisi ve kamera kodu ile çalışan App Clips beni oldukça heyecanlandırdı. App Clips’in dışında SwiftUI’daki geliştirmeler, LiDAR tarayıcıdaki iyileştirmeler önümüzdeki aylarda kendi uygulamalarımızda kullanmamız üzere bizlere tanıtıldı. Bu eklentiler de Swift topluluğu için oldukça heyecan verici oldu diyebilirim.
Konferansın kalan günlerinde Apple mühendislerinin kendi departmanları ile alakalı sunumları ve bireysel lab'lar gerçekleşti. Ben ilk gün için Location Technologies Lab’ına aklımdaki soruları sormak için rezervasyon yapmıştım, birkaç saat sonra isteğimin gözden geçirildiğini ve kabul edildiğini öğrendim. Apple’ın Swift Student Challenge kazananlarına sunduğu bu imkânla ilgilendiğim Lab'larda Apple mühendisleriyle birebir görüşme sağlayabiliyordum. Toplamda 3 Lab'a istekte bulundum ve aklımdaki projelerle ilgili kafama takılan soruları sordum. Çoğu zaman sorunun farklı açılarından incelenmesi ve sadece çözüm odaklı değil, sorgulayarak problemin irdelenmesi benim oldukça hoşuma gitti. Örneğin Apple'ın harita API'ları ile ilgili bir problemimde farklı açılardan yaklaşıp "Gizlilik" yönünü inceleyebiliyor ve bu konu hakkında farklı bir perspektif kazanabiliyordum, bu beni oldukça tatmin eden bir durum oldu. Konferansın 4. gününde ise Machine Learning Lab'ına rezervasyon yapmıştım, oldukça ilgimi çeken bir alan olduğu için sadece problem ile alakalı değil Lab ile alakalı da soru sorma ve sohbet etme imkânım oldu. Bu genel olarak konferans boyunca en çok faydalandığım kısım oldu diyebilirim. COVID-19 sebebiyle online gerçekleşmesi tüm herkes için de farklı bir tecrübe olsa da hiçbir teknik sıkıntı yaşanmadı. Fakat önümüzdeki sene yine yarışmaya başvurarak WWDC21 heyecanını bu kez Apple Park'ta yaşamak istediğimi belirtmek istiyorum.
Lab’lara ek olarak sunumlar online olarak developer.apple.com adresinden yayınlandı ve her sunumda ilgili departmandan bir Apple mühendisi gelen yenilikleri bizlerle paylaştı. Apple'ın CreateML ve Vision Frameworklerinde geliştirdiği yeni eklentileri (Action Classifier ve Body Part Detection) deneyimleme ve görme fırsatım oldu. Benim çok ilgimi çeken bu iki Frameworkte de gelen yeni eklentiler beni oldukça heyecanlandırdı diyebilirim. Apple'ın geçen sene duyurduğu ve cross-platform çalışabilen arayüz API'i SwiftUI'a da bu sene yeni eklentiler geldi. Oldukça pratik olması ve kodlarken yapılan değişikliklerin canlı olarak ekranda görüntülenebilmesi açısından çok ilgimi çeken bu Framework'te de gelen eklentiler beni oldukça sevindirdi diyebilirim. Son olarak bu sene etkinliğin online olmasından dolayı bireysel Lab’lar haricindeki tüm sunumlar ücretsiz ve tüm geliştiricilere açık hale getirildi. Swift topluluğunu tanımak ve bu ekosistemde bir şeyler geliştirmek isteyen herkes faydalanabiliyor. Dileyen herkes https://developer.apple.com adresinden geçmiş videoları izleyebilir ve bu harika ekosistemi daha yakından tanıyabilir.
Bundan sonrası için planların nelerdir? Üniversite hayatın ve sonrası için hedeflerini paylaşır mısın?
A.E.K: Şu an Sabancı Üniversitesi'nde programımı seçmemiş olmama rağmen bilgisayar bilimi ve ekonomi alanlarında çift ana dal düşüncem var. Kendimi olabildiğince multi-disipliner geliştirerek lisans eğitimim sonrası yurt dışında iyi bir üniversitede eğitimime devam etmek istiyorum. Şu anda Deep Learning ve NLP ilgimi çeken alanlar, bu alanda önümüzdeki yaz Sabancı Üniversitesi Lisans Projeleri (PURE) kapsamında NLP projesi yapma fırsatım olacak. PURE sonrası yine aynı alanda kendimi geliştirmek ve önüme çıkan fırsatları değerlendirmeyi düşünüyorum. Bu anlamda Apple gibi şirketlerin öğrencilere sunduğu araştırma stajlarına başvurmayı yahut Erasmus+ gibi yurt dışı programlarını değerlendirerek Avrupa'da bir Lab'da staj yapmayı hedefliyorum. Bu kariyer hedefimde yine ilk dönem aldığım PROJ 201 dersi ve hocalarımın oldukça katkısı oldu diyebilirim.