Mezunumuz Rana Kelleci Akbank 38. Günümüz Sanatçıları Yarışması'nın kazananları arasında

Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı 2020 Yüksek Lisans mezunumuz Rana Kelleci çalışmaları ile, çağdaş sanat alanındaki gelişmeleri desteklemek ve genç sanatçılara destek olmak amacıyla Resim ve Heykel Müzeleri Derneği ve Akbank Sanat işbirliğiyle düzenlen, Akbank 38. Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi’nde yer aldı. 

Akbank Sanat’ın 38. Günümüz Sanatçıları Yarışması kapsamında yaklaşık bin başvuru arasından seçilen 16 sanatçı arasına yer alan Rana Kelleci çalışması ile sergi seçkisinde yer almaya hak kazandı. Rana Kelleci ile yaptığımız söyleşiyi aşağıdan okuyabilirsiniz.   

Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. Kendinizden biraz bahseder misiniz? Şu anda neler yapıyorsunuz?

R.K: Sanatsal anlamda fotoğraf, çizim, performans gibi farklı disiplinlerle çalışıyorum. Yakın dönemde ilgi alanımı bilgi ve imajların nasıl üretildiği sorusu oluşturuyor. Bunun haricinde bir yazı pratiğim var. Ağırlıklı sanat alanında olmak üzere çeşitli yayınlarda yazıyorum ve çeviri yapıyorum. 

Sabancı Üniversitesi’nde Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Yüksek Lisans programında okumaya nasıl karar verdiniz?

R.K: Yüksek lisans sürecim dilediğim gibi deney yapmama olanak sağlayan oldukça özgür bir süreçti. Bu programı da resim, fotoğraf gibi disiplinlere ayrılmayan, farklı mecralar arasında dolaşmaya izin veren bir yapısı olduğu için, ihtiyacım olan esnekliği sağlayacağını düşünerek seçmiştim. Özellikle lisans derecesinde sanat dışında bir bölümden geldiğim için böyle bir özgürlük ve destek alanı insanın kendi sesini bulma yolculuğunda çok değerli. 

Akbank Sanat’ın 38. Günümüz Sanatçıları Yarışması’na katılımınız nasıl oldu? Yarışmaya hangi çalışmanız ile katıldınız? Katıldığınız çalışmanız ve değerlendirme kriterlerini de paylaşabilir misiniz?

R.K: Yarışmanın bu seneki teması “günlük yaşama dair”di. Bu sene yapılan binin üzerinde başvuruyu Ayşe Erkmen, Dejan Kaludjerović, T. Melih Görgün, Gönül Nuhoğlu ve Derya Bigalı’dan oluşan bir jüri değerlendirdi.

Bu yarışmaya Repost adlı bir performansımın video kaydıyla başvurdum.

Bu performansta Instagram’da #refugees hashtag'i altına yüklenen imajları kopya kağıtlarına kopyalıyordum.

Sosyal medya toplum olarak göçmenlik ile ilgili ne düşündüğümüzü, ne hissettiğimizi hem yansıtıyor hem de eş zamanlı olarak şekillendiriyor. Birebir öznesi olmadığımız bir durum olan göçmenliğe dair görüntüler üzerinde sosyal medya sayesinde belli bir gücümüz ve dolayısıyla sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum. Bu sorumluluğu tartışmaya açmayı amaçlıyor performans. Bir gönderiyi yeniden paylaşmak gibi küçücük bir jestimiz üzerine düşünüyorum, dijital eylemlerimizde şiddeti sürdürüyor muyuz yoksa var olan şiddeti, kalıplaştırmayı, ötekileştirmeyi empatiye doğru dönüştürme şansımız da var mı diye soruyorum. 

Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı okuyan veya okumak isteyen öğrencilere neler önerirsiniz?

R.K: Sanırım okulun sağladığı imkânları en iyi şekilde değerlendirmeyi ve daima gözlemde olmayı önerirdim :)