Mezunumuz Yale Üniversitesi’nin “World Fellows” programına bu yıl seçilen 16 lider arasında

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Ekonomi Programı 2003 lisans, Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı (VAVCD) programı 2006 yüksek lisans mezunu Ömür Kula Çapan, dünyanın en seçkin üniversitelerinden biri olan Yale Üniversitesi tarafından 20 yıldır düzenlen “World Fellows” liderlik programına seçildi.

 

World Fellows programına bu yıl davet edilen 16 lider arasından yer alan Ömür Kula Çapan ile yaptığımız röportajı aşağıdan okuyabilirsiniz. 

Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. Bizlere “World Fellows” programı nedir, kısaca bilgi verebilir misiniz?

Ö.K.Ç: Yale University, Maurice R. Greenberg World Fellows program, profesyonel kariyerinde belli bir yere gelmiş kişilerin davet edildiği bir liderlik programı. Buradaki en önemli kriter, yaptığınız meslekte ciddi bir uzmanlık elde ettiğinizi, yeterince tecrübe kazandığınızı yani kariyerinizde yeterli olgunluğa geldiğinizi göstermiş olmanız. Çünkü bu program, kariyerinde gelebileceği en üst düzeylere erişmiş bireyler için bir sonraki aşamaya geçişin, bulunduğunuz yerden daha etkin, belki global bir atılım yapmanızın ya da belki başka bir kariyere geçiş yapmanızın olanaklarını sunma vaadiyle çalışan bir program. Hayatta her dönemeçte kendimize sormamız gereken en doğal soru, bir sonraki aşamaya dair - Peki, şimdi ne yapacağım? Ne hedeflemeliyim? Ancak belli başarıları ya da kazanımları elde ettikten sonra, bu soruyu sormak hem hiç kolay değil, ciddi cesaret istiyor hem de cevabı çok zor. Çünkü kendi işinizde iyiyseniz, zirveye doğru yol daralmış demektir, belki daha ötesine geçmek için merdivenleri dahi sizin inşa etmeniz gereken bir aşamada olabilirsiniz. Burada bir aydınlanma, bir nefes alma, bir durup düşünme ihtiyacı var. Bu program, size bu nefesi sunuyor. Ancak bunu yaparken, sizi, ilgi alanınız olabilecek, size bu anlamda yeni keşif olanakları verecek, yeni alanlar, yeni fikirler sağlayacak bir donanım sunmayı da taahhüt ediyor. İkinci hayat öncesi, entelektüel bir mola bu. Benim için kesinlikle öyle. Ben, parçası olduğum sektörde iyi yerlere gelmiş, artık kendi işini kurmuş bir profesyonelim. Harika bir ortağım var ve yaptığımız her işin kalitesi sektörün çok üzerinde görülüyor ve iş tatmini açısından olmak istediğim yerdeyim. Bugüne kadar da yine bu sektöre hizmet etmek adına, kar amacı gütmeyen dernek ve vakıflar için çalışmayı bir görev bildim. Ancak, burada bir tekrar riski var. Bu vizyonu buradan nasıl büyütürüm, işimi nasıl büyütürüm, yaratıcı endüstrileri nasıl dönüştürebilirim - aklımda hep bunlar var. Şimdi bu program bana bunları düşünecek zaman, alan, donanım ve en önemlisi, birlikte düşünebileceğim olağanüstü takım arkadaşları kazandıracak.

World Fellows programının amacı nedir?

Ö.K.Ç: Bu programda amaç, dünyanın her köşesinden, Yale kriterlerine uygun 16 seçkin lideri, Yale kampüsünde 5 ay bir araya getirerek, kopmayan bağlar kurulmasına vesile olmak ve üniversitenin tüm müfredatını bu 16 kişinin gelecek hayalleri ve vizyonları doğrultusunda onların kullanımına sunmak. Kendimize ait müfredatlar belirleyeceğiz. Ne istersek onu öğreneceğiz. Ama daha önemlisi, birbirimizden öğreneceğiz. Bugüne kadar bu programdan mezun olmuş ve bu dönem mezun olacaklarla birlikte, büyük bir ağın parçası olacağız. Bu programın amacı, en derinlerde bir yerde, dünyayı değiştirecek cesarete ya da yetkinliğe sahip olduğundan şüphelendikleri bireylere - şüphelenmek diyorum çünkü kim değiştirir hiç belli olmaz, ama aramızda hep olağan şüpheliler vardır :) - gereken duygusal cesareti ve mental donanımı ve insani çerçeveyi sunmak. 

Peki, World Fellow olarak seçilme kriterleri nelerdir? Sizin yaptığınız bir başvurumu mu oluyor, yoksa aday mı gösteriliyorsunuz?

Ö.K.Ç: Aslında ikisi de, aday gösterildiğiniz durumda, kendinizin de başvurması gerekiyor çünkü elbette bu işe istekli olmalısınız. Zorla olmaz. Başvuru süreci sizi tanımak üzerine kurulu, kim olduğunuz, yani karakteriniz başardıklarınızdan daha kıymetli. En azından benim hissettiğim bu yöndeydi. Sonuçta adayların tamamı, belli bir çıtayı aşmış durumda, bu noktada eleme yapmak onlar için başka kriterlere bakmayı mecbur kılıyor. Burada da o kişinin yaratıcılığının, karakterinin, hayata bakış açısının, tutkularının önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Dünya "mış gibi yapan" liderlerle dolu. Diplomasinin zamanı geçmiş prensiplerine sıkışmış, doğruyu söylemekten kaçınan, herkesten korkan, kimseyle arası kötü olmasın isteyen sahte bakış açıları biraz eskidi. Dünyanın sorunlarına karşı, daha da önemlisi, bu sorunları yaratanlara karşı, kibarlığın çukuruna düşmekten eleştirmeye varamayan duruşların yerini alacak yeni nesil duruşlara ihtiyaç var. Özellikle buna baktıklarını düşünüyorum, sordukları sorulardan anladığım bu, cesarete ve tazeliğe ihtiyaç var.

World Fellow olarak görevleriniz neler olacak?

Ö.K.Ç: Başvuru sürecindeki görüşmelerde de konuşulan vizyona sadık kalmak en önemli görev sanıyorum. Sonrası bizlerin üzerine ne ekleyeceği ile doğrudan alakalı. Kültürler arası ve ülkeler arası çalışmaya devam etmemiz bekleniyor. Hem sahip olduğumuz işlerimiz özelinde, hem de bundan sonra yeni yapacaklarımız özelinde. Aramızda, bürokratlar, politikacılar, mühendisler, aktivistler var. Bir diğer görevimiz kurduğumuz ilişkileri sürdürmek ve dayanışmak. İşlerimizi daha da ileriye taşımak. Dünya için, geldiğimiz sektörler ve ülkeler için daha iyisini yapmak. 

Son olarak, bu programda yer almanın sizin için önemi nedir? 2021 World Fellow olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?

Ö.K.Ç: Benim için biraz büyük bir haber bu. Akademisyen değilim, politikacı ya da bürokrat değilim. Sisteme hizmet eden bir iş yapıyorum, yıllarca reklamcı, sonra bankacı, sonra danışmanlık. Marka ve tasarım odaklı yönetim danışmanlığı yapıyorum, bu dünyada yükselen niş bir alan ancak yine de bu tip programların alışık olduğu bir faaliyet alanı sayılmaz. Bu açıdan daveti aldığımda inanılmaz şaşırdım ve çok mutlu oldum. Bunun büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu açmazların da bu programa davet edilmem üzerinde önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Bu coğrafyada, sahip olduğum profile, hem kendi işimde hem de onun ötesinde etkim olabileceğini düşünmüş olmalılar, ben de hayallerimde bunu yapabileceğimi düşünüyorum bazen gizli gizli. Şimdi artık bunu başka bir sorumlulukla yerine getirme zorunluluğum doğmuş oldu, hayal ettiklerimi gerçekleştirmeyi ev ödevi gibi vermişler gibi hissediyorum. Umuyorum, başarabilirim, bugün yapabildiklerimden daha fazlasını yapabildiğimi görebilirim.

Paylaşımlarınız için çok teşekkürler.