11/08/2025
Mezunumuz Neslihan Gökdemir Ağar ile Keyifli Bir Röportaj
Eğitim ve kariyer yolculuğunda durmaksızın kendini geliştirmeye devam eden mezunumuz Neslihan Gökdemir Ağar, Üniversitemiz ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Üniversitede aldığınız eğitim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sabancı Üniversitesi, yüksek lisans programında geniş spektrumlu bir programda eğitim gördüm. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Enerji Teknolojileri Yönetimi programından yüksek lisansım var. Bu akademik program oldukça nitelikli güçlü bir etkiye sahipti. Uluslararası kriterlere uygun ve tam donanımlıydı. 2001 yılından bu yana zaten içinde olduğum sektöre ve sektörün gerçeklerine başarıyla odaklanmamı sağladı. Tabii bana göre, mezuniyet sadece bir anahtar… Gelişim yolculuğunuzun sınırlarını kendiniz belirliyorsunuz.
Özgürlükçü bir ortamda eğitim almanın faydaları neler?
Özgürlüksüz hiçbir varoluş, akışını bulamaz… Hele eğitimde yaşamsaldır düşüncesindeyim… Üniversitede istediğiniz kadar özgürlük olsun tabii; geldiğiniz aile değerleriniz ve toplum da çok önemli; dolayısıyla bütün yapıp ettikleriniz sonunda toplumda karşılığını buluyor. Örneğin, John Stuart Mill Mill’e göre; bir ilke olan özgürlüğün, insanlığın henüz tartışmayı bilmediği bir ortamda uygulanıp uygulanamayacağı meçhuldür… Bir politik ekonomist olan Mill, 1800’lerde yaşamış; kendisi yalnızca tümdengelimsel mantıkla ilgili çalışmalar yapmayıp, tümevarımsal mantığı da formüle ederek geliştirmiş. Mantıksal ilkeleri sosyal alana, siyaset ve ahlak alanına uygulamasıyla da büyük ün kazanmış bir bilim insanı. Mill, bakın ne diyor: “Bir düşüncenin ona her türlü itiraz olanağı varken çürütülememiş olmasından dolayı doğru olduğunu varsaymakla, onun çürütülmesine izin vermemek amacıyla onun doğruluğunu kabul etmek arasında pek büyük bir fark vardır.”
Evet; burada toplumca esin alınması gereken önemli dersler var düşüncesindeyim. Mill’in dediği gibi özgürlük; kendi iyiliğimizi kendi bildiğimiz yolda aramak olsa gerek. Üniversitemiz, işte bu değerli ekosistemi bizlere sunmayı başarmıştır. Burada büyük bir anlam ve sorumluluk; girişim özgürlüğü vardır. Girişimler özgürlüksüz olmaz. Dünyanın genel ilerleyişini yakından gözlemleme ve çözüm bulma imkânı da yaratır… Öğreneceğimiz, öğreteceğimiz; gelişip büyüyeceğimiz ‘evet’ bitmeyen bir yolculuktur eğitim! Özgürlüksüz olamayacağı kesindir. Ekonomiyi de enerjiyi de dönüştürmek istiyorsak, önce toplumu kendi teleskobumuzdan derinlemesine anlamalı, anlatmalı ve tartışmalıyız! Bunu üniversitemiz tabii ki sağlamaya çalışıyor. Ama toplumda zihin kimyası değişik insanlarla daima karşılaşacaksınız; işte o zaman ne yapacağınız ne olacağınız çok önemlidir. Sağlam durmalısınız ve kendinize dürüstçe hesap verebilmelisiniz. Uzakta ya da yakınımızda, içimizde veya dışımızda denge içinde olabilmek çok önemli. Renkli bir düşünce ekosistemi sunuyor size üniversite; bu özgürlükler üniversiteye de büyük güç katıyor. Bence, üniversitemizin kısa sürede başardıklarının formülünde de işte bu yapıtaşları gizli.
Sabancı Üniversitesi mezunları arasında üst düzey şirketlerde kariyer başlangıcı yapanların yanı sıra kendi girişimlerini başlatanlar da var. Bu noktada, Sabancı Üniversitesi’ndeki eğitim sisteminin girişimcilik anlamındaki etkisini tarif edebilir misiniz?
Ben mezunlar içinde kendi kariyer yolunu kurmayı tercih edenlerdenim. Bu tabii kolay değil ülkemizde; benim gibi inatlaşanların işi ise daha zor… Zaten benim bir benzerim de yoktur; -olumlu- anlamda söylemiyorum.
Üniversitemizden mezun olanların yüzde 5’inin kendi işlerini kurmayı tercih ettiklerini dinlemiştim yetkili bir isimden. Hem ülkemizde hem dünyada Sabancı mezunlarının başarıları dikkat çekicidir. Mezunlarımız, başarıdan başarıya koşuyorlar. Üniversite mezunlarımızın neredeyse yüzde 32'sinin yurt dışında çalıştıklarını ve üst düzey görevler icra ettiklerini dinlemiştim yine aynı isimden. Ama bu durumun ülkemiz açısından düşündürücü olduğu kanaatindeyim. İki duygu eş zamanlı yaşanıyor özetle... Keşke bu beyin göçünü de tersine çevirebilsek... Sabancı Üniversitesi, son yıllarda toplumdaki girişimcilik ekosistemini geliştirmeye yönelik önemli projelere imza atıyor. Bütün bu özellikler, Sabancı Holding’in girişimci varoluş kodlarından geliyor düşüncesindeyim.
Bir iş fikriniz var. Sabancı Üniversitesi’nde eğitime devam ederken ya da mezuniyet sonrasında ne gibi destekler alabiliyorsunuz?
Sabancı Üniversitesi’nin bu ekosistemi geliştirmek amacıyla SUcool’u var. Burası, katma değer yaratan, teknoloji-ARGE-inovasyon bazlı, gerçek ihtiyacı karşılayan girişimcilerin uluslarararası başarıya ulaşması için eğitim, iş geliştirme mentorluğu, fon bulma destekleri ve stratejik danışmanlık sunuyor. Girişimcilere yeni ufuklar açıyorlar.
Kariyer yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz?
Benim sıra dışı bir kariyer yolculuğum var. İktisat bölümü mezunuyken; 2001 yılından beri çalıştığım ve değişik projeler ürettiğim enerji sektöründe; aynı yıl Sabancı Holding ve Rahmetli Sakıp Sabancı ile -ki ilk sponsorumuz oldu- yollarımız kesişti. Türkiye Enerji Forumu’nu var etme heyecanımı paylaştım; destek verdiler. Sektörün ileri gelenleri ve üst düzey karar vericilerini en geniş spektrumda ilk defa İş Bankası Kuleleri ve Sabancı Center’da bir araya getirmeyi 2001’de başardım. BBC’nin bile dikkatini çekmişti projem. Sonraki yıllarda 38 ülkeden katılım sağlamayı başardım. Sektöre ilham verdik. Kampanya “Ortak Geleceğimiz Enerji” mottosuyla yürüdü binlerce kitap da hazırladık dağıttık; tüm kesimlerle önemli fikirleri paylaştık. Zıt fikirlerin erdemle tartışılmasını sağladık. Doğru zamanda, büyük bir sektörel konsensüs oluştu böylece... Ve 50 yıllık bir vizyonla kurduğum değerli bir ekiple... Forumu deklare ettiğimiz tarihlerden 20 gün önce ne yazık ki biricik babam vefat etti. Başaramama riskim de büyüktü ama babama verdiğim söz nedeniyle bu işin peşini hiç bırakmadım. Çok emek vermiştim çünkü; o da bunu görmüştü, beni hiçbir şeyin engellemesini istemiyordu. İnsan hayatı meğer ancak kendi işiniz olunca gerçekten algılanıp öğrenilebiliyormuş… Bu süreçte eşimle çalıştık; birlikte yönettik ilk şirketimizi. Böylesine büyük ve öncü bir projeyi ülkemize kazandırabilmiş olmak heyecan vericiydi, onun emekleri de büyüktü. Ama birbirimizin kariyerini de böylece dinamitlemiş olduk; bir ideal uğruna… Olsun, hayat bu!
2011 yılında biricik evladımın dünyaya gelmesiyle yoğun iş tempomu düşürmek zorunda kaldım. Annem de hastalanınca daha çok içe döndüm; daha küçük ekipler gerektiren işler yaptım. Ama bu arada hep okudum; yazdım kendimi geliştirdim, türlü motivasyonlar buldum; hiç kopmadım enerji gündeminden. Sonuçta iyi bir eğitimim vardı. Çamlıca Kız Lisesi, Fen bölümü mezunuydum. Marmara Üniversitesi’nde İktisat okumuştum; yurt dışında İngiltere’de Exeter Üniversitesi ve Moskova Üniversite’lerinde eğitimime katkılar sağlamıştım. Gazeteciliğim vardı; İngilizce ve Rusça biliyordum ama mesleki bilgimi daha da derinleştirmek istiyordum.
Sabancı Üniversitesi ile yolum ufkum kesişti, yüksek lisansımı burada tamamlamak nasip oldu. Kâinatın kuralı: çekim yasası. Oldukça yoğun çalıştım, ama başardım; aldım mezuniyetimi. Değerli hocalarım enerji sektörüne bakışımı adeta yeniden yapılandırdılar. Kendilerine minnettarım.
Markanızın hikayesini öğrenebilir miyiz?
Benim şirketimin adı; Enerji Piyasası İzleme ve Derecelendirme Ajansı (EPİDA)’dır. Aslında 2005 yılında kurmuştuk. Şimdilerde; güçlenen eğitimim ve sektöre bakışımla, işimde fark yaratmak, eski günlerime dönmek için gece gündüz çalışıyorum. Şirketime yeni bir format atıyorum. Bu arada yazılar yazıyor; ilk mesleğim olan gazetecilikten daima esin ve güç alıyorum. Düşüncenin, fikrin, kalemin gücünü önemli ve değerli buluyorum.
Bir SU mezununun sınırları tamamen kendisi mi sizce?
Evet; ben de örneğiyim😊
Mezuniyet sonrasında kampüsünüzdeki bu tür buluşmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu buluşmaların çok değerli olduğu düşüncesindeyim. Örneğin en son Sabancı Üniversitesi’nin 5 Ekim 2024 “Mezunlar Buluşması” ve “Geleceğe Söz Ver” etkinliklerine katıldım. Bu buluşma son derece olumlu, verimli ve anlamlı geçti. Emeği geçen herkese teşekkürler. Cumhuriyet’imizin 100. Yılının ardından 101. Yıla yaklaşırken, TUZLA kampüsümüzde gerçekleşen bu büyük buluşmanın heyecanı da büyük oldu.
Mezunlarımızı bir araya getirmenin enerjisi değerliydi. Üniversitemize ve SUMED’e teşekkür ediyorum. Bilgi masamıza özel stantlarımıza gelen öğrenciler, akademisyenler ve mezunlarımızla geçen, bilgi ve iletişimle dolu nefis bir gün geçirdik. Çeşitli etkinlikler ve konserler de cabası. “GELECEĞE SÖZ VER” etkinliğimiz de enerji ve dayanışmayla günümüze anlam kattı. Gençlerin hayalleri desteksiz kalmasın. Mezun enerjisi hiç bitmesin!
Sabancı Üniversitesi’ndeyken etkilendiğiniz, eğitim ve/veya öğretim üyesi anlamında aklınızdan çıkmayan bir detay var mı?
Sabancı Üniversitesi’nin daima etkilendiğim özellikleri detaylarda ve yaşanmışlıklarımızdadır. Gençlerin, genç olanların yanında bir üniversitedir. Samimiyete, içtenliğe değer verir; öğrencilerine bağlıdır. Güçlü bir ‘topluluk olma’ vizyonu vardır. Bu enerjinin parçası olmak yaşamınıza güç katar. Örneğin, bilgi merkezine gittiğimde, 2001 yılında hazırladığım “Türkiye’nin Yeni Enerji Stratejileri” kitabını bulmuş olmak tarifsizdi.
Enerjide; bilgiye dayalı bir alan açmak çok zordu… Ben; geleceğin tarihinin dönüştürücü bireyler tarafından yazılacağına inananlardanım ama kontrol edilemeyen toplumsal ve ekonomik güçlerin egemenliğinin de dünyada hüküm sürdüğünü açıkça görüyoruz. Bir sentezin zor olduğu da muhakkak ama imkânsız değil… Bu iki yaklaşımın birleşmesi neden mi zor? Çünkü tarihin düğümlerinin tek bir çözümleyicinin ya da yaklaşımın çözemeyeceği kadar karmaşık ve çok yüzlü olduğu muhakkak… Ben hayata bakışımda, kararlarımda ve deneyimlerimde hep farklı olanı yaşadım; dönüştüren bir birey olmaya çabaladım, hatta bunun için savaş verdim. Düşündürücü tecrübeler ve zorluklar yaşadım. Türkiye’nin Enerji Forumu’nu 50 yıllık bir plan ve vizyonla başlatmayı başardım. Türkiye’de piyasaların liberalleştiği bir süreçte, sektöre, politikacılara ve topluma ilham vererek güzel ülkemizin dünyada konuşulmasına olanak sağladık. Ve sektör kuruluşlarımızı tüm kesimlerle buluşturarak yeni fırsatlara davet ettik. Bugün o firmalar çok büyüdüler… Bugünkü enerji resminde etkileşimimizle yarattığımız katkıların tarifsiz olduğu aşikâr; ama bunları takdir eden bir yapı da olmalıydı güzel ülkemizde… Ve toplumda idealist insanlara daima ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bırakınız, doğru olanlar yapılsın. Bu insanlar küstürülmemeli. Ben kendimde bunu, bu etkide yaşadım. Toplumsal konular, belleklerimizde daha çok yere sahip olmalı; bakın dönüşümler de işte tam bunu gerektiriyor. Toplumun ortak bilincine yatırım yapılmalı, bu insanlara daha çok değer verilmeli, yalnız olmamalılar…
Bildiğiniz gibi Üniversitemiz bu yıl 25. Yılını kutluyor. 25. Yıl mesajınızı alabilir miyiz?
İnovasyonla dolu bir sene olmasını diliyor; yürekten kutluyorum. Nice 25 yıllara! Daha çok gencin bu nitelikli eğitimlerden faydalanması için “GELECEĞE SÖZ VER” diyorum. Rahmetli Sakıp Sabancı’nın bu değerli emanetini çok kısa sürede bir dünya üniversitesine dönüştüren Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’ya da şükran duygularımı sunuyorum. Onun inovatif ve enerjik kişiliğinin yarınlarımızdaki payı büyüktür. Kayseri’den Adana’ya Hacı Ömer ile, Adana’dan İstanbul’a Sakıp Sabancı ile, İstanbul’dan dünyaya Güler Sabancı ile ‘EVET’ yeni dünyalar kurulmuştur, diyorum.
Sabancı Üniversitesi’nin 25 yılda kat ettiği mesafeyi, gözlemlediğiniz ve öğrendiğiniz kadarıyla nasıl tarif edersiniz?
Büyük bir zafer! Bu kadar kısa sürede; pek çok olmazı aşıp bugün dünya standartlarında bir araştırma üniversitesi olmayı başarmıştır. Dünyada ve ülkemizde önemli bir karşılığı vardır. Üniversitenin yeni projelerinden, teknolojiden, sürdürülebilir mezun iletişiminden, Sabancı ekosisteminden daha çok konuşulmalıdır.
Evet, Sabancı Üniversite'mizin 25. Yılı! Bu, büyük bir heyecanla yaşanmalıdır! Kuruluşundan bu yana ufuk açan öncülerini, emek verenlerini tanımak benim için ayrı bir değer olmuştur. Görüyorum ki, 25 yıla sayısız başarı sığdırılmış. Üniversitemizin kuruluşundan başlayıp günümüze uzanan Sabancı Üniversitesi (SU) yolculuğu, parıltılı öncü beyinlerle, bir US yolculuğuna dönüştürülmüştür... Us, ‘evet’ akıldır; akıl, bilim, fendir, emektir, endüstridir, teknolojidir. Ve bu da çok şeydir. Uluslararası öncü bir araştırma üniversitesinde öğrenim gördüğüm ve mezunu olduğum için gururluyum. Sabancı Üniversitesi işte bu nedenlerle mezunlarıyla bu gururun heyecanını 2025 yılında paylaşmak istemektedir. Güzel ülkemiz, işte bu umutlu öykülerle, mezunların gücüyle yükselecek, geleceğe söz verilecektir.
Şimdi artık Sabancı Üniversitesi, 25 yaşında, genç ama şimdiye kadar neler yapabileceğini iyi bir şekilde göstermiş bir üniversite. Bundan sonrası için Üniversitenizle ilgili hayalleriniz nelerdir?
Ben üniversitemde doktora da yapmayı ve toplum için öncü projelerimi hayata geçirebilmeyi hayal ediyorum... Enerji dolu yarınlar dileğiyle, bana bu olanağı tanıdığınız için Sizlere de teşekkür ediyorum. İlham veren bir gelecekte hep birlikte olmak dileğiyle!