Nakış Sanatçısı Damla Yalçın, MDBF’de seminere katıldı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Nakış Sanatçısı Damla Yalçın’ın seminerine ev sahipliği yaptı. Damla Yalçın katıldığı “Nakıştan Biyosanata” başlıklı seminerde, geleneksel nakış sanatına modern bakışı ve eserlerini oluşturma sürecini anlattı.

Damla Yalçın

Damla Yalçın, üretimlerinde dikiş ve nakış tekniklerini ve farklı yöntemler kullanarak izleyicinin de parçası olduğu yerleştirmelerle çalışıyor. Gelenekle çağdaş sanatı iç içe geçirerek yeni medyanın sunduğu üretim olanaklarından yararlanıyor. Farklı üretim tekniklerini sentezleyen sanatçı, izleyiciyi ve sanat eserini mekana, belleğe ve kimliğe doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Çalışmalarıyla, içinde yaşadığımız alanı yaşamın tüm diyalektiğiyle nasıl doldurduğumuzu araştırıyor ve "Dünyanın Bir Köşesine" nasıl yavaş yavaş kök saldığımızı gösteriyor. Yalçın, yüksek lisans tezinin devamı olarak biyosanat alanında bakteri, maya ve mantarlar üzerine araştırma, üretim ve deneylerine devam ediyor.

Seminerde örnekler göstererek çalışmaları hakkında bilgi veren Damla Yalçın, “Çalışmalarımda kavramsal olarak çocukluk, mekan ve kimlik üzerine çalışıyorum. Bunu yaparken izleyicinin de işin içinde olmasına ve birlikte keşfedeceğimiz bir alan oluşturmayı tercih ediyorum. Yaptığım çalışmaların bazıları geleneksel öğeler içerse de bunu günlük ve çağdaş sanata aktarırken, yeni medyadan da yararlanıyorum. Bu yaptığım sentezle mekan ve bellek üzerine bir yolcuğa çıkıyoruz. Bu yolculukta izleyicinin de eşlik etmesini istiyorum.” dedi.

Damla Yalçın

Gate 27 Sanatçı Değişim Programının konuğu olan Damla Yalçın, Gate 27'deki misafirliği sırasında denim üretiminde alternatif malzemelerin kullanımıyla ilgili disiplinler arası projesi üzerinde çalışmalar yürütecek. Sanatçı ayrıca 19-23 Şubat tarihleri arasında Sabancı Üniversitesi kampüsünde konaklayarak Moleküler Biyoloji, Genetik, ve Biyomühendislik laboratuvarlarında yüksek lisans (Ahmet Baki Şahin, Yeşim Erdoğan) ve doktora öğrencilerimizin yardımlarıyla (Gülin Baran, Gülşah Sevimli) farklı denemeler yaparak sanat ve bilimi birleştirme yönünde adımlar atıyor.