Temel Eğitimin Kademelendirilmesi Sürecinin İzlenmesi

ERG, Temel Eğitimin Kademelendirilmesi Sürecinin İzlenmesi Araştırma Raporu ve Politika Notu’nu Kamuoyuyla Paylaştı

10 Mart 2014, İstanbul- Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), 6287 sayılı yasayla yaşama geçirilen ve kamuoyunda “4+4+4” olarak bilinen yeni uygulamayı izlemek ve değerlendirmek için gerçekleştirdikleri araştırmayı tamamladı. Temel Eğitimin Kademelendirilmesi Sürecinin İzlenmesi başlıklı araştırma raporunun bulguları temelinde, ERG analistleri tarafından kaleme alınan politika önerileri, 10 Mart Pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.


TEGV’in işbirliği ile ERG tarafından yayımlanan araştırma raporunda; kesintisiz 8 yıllık eğitim sistemi içerisinde okuyan 5. sınıf öğrencileri ile 4+4 olarak düzenlenen kesintili ilköğretim sisteminde okuyan 5. sınıf öğrencilerinin eğitim çıktıları ve okul ortamları karşılaştırıldı. Ayrıca raporda, 5. sınıfların ders çizelgelerine eklenen seçmeli derslerin seçim süreci incelendi. Araştırmanın nicel ayağı, 33 ilde toplam 1.894 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirildi. Nitel çalışmada ise Türkiye’nin farklı bölgelerinden dokuz ilde toplam 63 öğrenciyle görüşmeler yapıldı. Görüşmeler sırasında, öğrencilere genel olarak 4. sınıftan 5. sınıfa geçişte nelerin değiştiği, bu değişikliklerin onları nasıl etkilediği ve seçmeli dersler konusundaki deneyimleri ve algıları soruldu.

ERG, araştırma bulgularından hareketle dört ana politika önerisi sunuyor:

Öğrencilerin 4. sınıfta ve 5. sınıfta gerçekleştirilecek uyum programlarıyla kendilerini bekleyen değişikliğe (okul değişikliği, branş öğretmenleri ile tanışma ve seçmeli dersler) hazırlanmaları, geçiş döneminde ortaya çıkan sorunların azaltılmasına yardımcı olacaktır. MEB’in 2014-15 eğitim öğretim yılında 5. sınıflar için böyle bir uyum programının pilot çalışmasını gerçekleştirmeyi planlaması çok olumlu bir adımdır. Diğer taraftan benzer bir desteğin branş öğretmenleri için de tasarlanması ve uygulamaya konulması aciliyetini korumaktadır.

MEB yatırım bütçesi, tüm okulların tam gün öğretime geçmesini sağlayacak ve bu durumda ortaya çıkan derslik gereksinimini karşılayacak biçimde artırılmalıdır. Mevcut üst politika belgelerinde MEB yatırım bütçesi içinde ayrılan kaynakların, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin ayrı eğitim-öğretim ortamlarında eğitim almalarını sağlamaktan uzak görünmektedir.

Devlet okullarında okul yemeği programı eğitim politikası gündemine alınmalıdır. Kademelendirme sonrasında ortaokullarda haftalık ders saatlerinin artması ve ikili öğretimin yaygınlaşması; daha az öğrencinin sabah kahvaltısı yapabilmesi ve öğle yemeği yiyebilmesi sonucunu doğurmuştur.

Ortaokullarda istihdam edilmek üzere en az 26 bin ek kadro tahsis edilmelidir. Ortaokullar için ders saatlerinin % 23 arttığı 2012-13 eğitim-öğretim yılında, ilköğretimde kadrolu öğretmen sayısı sadece % 6 artmıştır. 2013-14 eğitim-öğretim yılı için ders saatlerinin 37’den 35’e indirildiği dikkate alındığında bile, mevcut kadrolu öğretmen sayısı ders saatlerindeki artışı karşılamaktan uzaktır. 

ERG Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder politika notunu şu sözlerle yorumladı; “Eğitimi ilgilendiren politika yapım süreçlerinde reforma gidilmesi gerekiyor. Siyasi iradenin tercihlerinin bürokrasi tarafından katılımcı süreçlerle, veri temelli bulgularla harmanlanması büyük önem taşıyor. 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yasalaşma sürecinde, hükümetin sekiz yıllık temel eğitimi kademelendirme hedefinin yeterince tartışılmaması ve araştırma bulgularından sınırlı ölçüde yararlanılması, öngörülebilir ve engellenebilir sorunların uygulamaya yansımasına neden oldu. Politika notuna dayanak oluşturan bu araştırma raporu çok önemli bir sorunu gündemimize getirirerek 2012-13 eğitim-öğretim yılında ortaya çıkan aksaklıklardan dezavantajlı sosyoekonomik durumda bulunan öğrencilerin daha yoğun biçimde etkilendiğine işaret ediyor. MEB’in iyileştirme çabalarını cinsiyet, sosyoekonomik durum, özel gereksinimli öğrenciler ve diğer risk gruplarını dikkate alarak planlaması büyük önem taşıyor”. 

TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci de araştırma hakkında “Türkiye son 10 yılda eğitime çok ciddi bir yatırım yaptı. Özellikle çocukların okula erişimi gibi alanlarda önemli mesafe kaydettik. Ancak maalesef aynı hızlı gelişimi eğitim kalitesi ve öğrenme çıktıları konusunda gösteremedik. Eğitim sistemimiz dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasına girme hedefimizle eşzamanlı olarak gelişemiyor. Bir başka sorunumuz da eşitlik konusu. Kaliteli eğitim hakkını ve fırsatlarını sosyal kesimler, bölgeler ve okullar arasında eşit bir şekilde dağıtamıyoruz. Ülke olarak çocuklarımızın; 21 yüzyılda rekabet edebilecek, yaşam boyu öğrenen ve mutlu bireyler olması için gereken bilgi, beceri ve değerleri kazandıracak bir eğitim sistemini daha fazla zaman kaybetmeden inşa etmemiz gerekiyor. TEGV’in misyonu Türkiye’de temel eğitime katkıda bulunmak, çocukların eşit ve kaliteli eğitim fırsatlarından yararlanmalarına destek vermektir. Bu misyonumuzu; Hakkari’den Edirne’ye Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim noktalarımızda sağladığımız eğitim hizmetleri ile yapıyoruz. Temel eğitime katkı sunma misyonumuzu zaman zaman böylesi projelerle de destekliyoruz tabii ki. Sonuç olarak bu tür araştırmaların Türkiye’de eğitim sisteminin gelişimine önemli katkı sunduğuna inanıyoruz” dedi.

Eğitim Reformu Girişimi hakkında;

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Türkiye’de eğitim politikalarının iyileştirilmesine yönelik araştırma, savunu ve eğitim çalışmalarını “herkes için kaliteli eğitim” vizyonu doğrultusunda sürdürüyor. 2003’te Sabancı Üniversitesi bünyesinde yaşama geçen ERG, eğitim politikalarının yapım ve uygulama süreçlerinin katılımcı ve veri temelli bir çerçevede gelişmesi için çalışmaktadır. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nın ev sahipliğini yapan ERG her yıl yayımladığı Eğitim İzleme Raporları ile eğitimde yaşanan gelişmeleri değerlendiriyor ve kamuoyuyla paylaşıyor. ERG; Anne Çocuk Eğitim Vakfı, Aydın Doğan Vakfı, Bahçeşehir Üniversitesi, Borusan Kocabıyık Vakfı, Elginkan Vakfı, Enerji-Su, Enka Vakfı, İstanbul Bilgi Üniversitesi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Kadir Has Vakfı, Mehmet Zorlu Vakfı, MV Holding, Nafi Güral Eğitim Vakfı, Sabancı Üniversitesi, The Marmara Collection, Tüm Özel Eğitim Kurumları Derneği, Türkiye Vodafone Vakfı, Vehbi Koç Vakfı ve Yapı Merkezi tarafından destekleniyor.