Yıldızlararası / Interstellar filmi ve sinema üzerine

7 Kasım 2014 tarihinde vizyona giren Yıldızlararası (Interstellar) filmi, gerek sinemaseverler gerekse bilim insanları arasında bugünlerde oldukça çok konuşuluyor. İçeriği, görselliği ve kurgunun bilimsel niteliği itibari ile sinema izleyicisi film yorumlarını geniş anlatımlı makalelerden takip edebiliyor. Buna örnek olarak Evrim Ağacı’nda yer alan haber ve infografik film hakkında çok yönlü bir analiz sunuyor, buradan inceleyebilirsiniz. Ayrıca Ali Arıkan'ın Uzayda Süzülen Tohumlar: Interstellar adlı yazısını da okumanızı tavsiye ederiz.

Filmin görselliğinde belki de en etkileyici unsurlar karadelik ve uzay solucanları betimlemeleriydi. Öyle ki filmde bilimsel destek alınan Prof. Kip Thorne ve ekibi bu film icin görsel hazırlarken bir keşif yaptıklarını iddia etti. Bizler de okurumuz için film üzerine biraz araştırma yaptık. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz  Astrofizikçi Ersin Göğüş’ün bu konudaki fikirlerine başvurduk. Göğüş bu iddiayı oldukça ilginç bulmuş zira filmin bir sahnesinde de görülen çalışmanın çok daha ayrıntılısını 2004-2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak bulunan Prof. Feryal Özel, Prof. Dimitrios Psaltis ve ekibinin Arizona Üniversitesi'nde kurdukları paralel işlemcilerle daha önceden elde etmişlerdi. Bu çarpıcı habere kaynak niteliğindeki söyleşiye buradan erişebilirsiniz: 

Interstellar filmi ve son dönemde vizyonda gösterilen diğer filmlerle ilgili görüşlerini soruduğumuz Rektörümüz Nihat Berker de şu yorumda bulundu: “Yıldızlararası” filmini, “Yüzüklerin Efendisi” filmlerini seyreder gibi seyrettim. Ancak, son aylardaki diğer filmlere geçersem, “Kış Uykusu” yaşamımda gördüğüm en iyi filmlerden biri. Sözde aydın Türkiyeli – hatta Avrupalı – erkeği çok çok iyi teşhis ediyor.  “Unutursam Fısılda” bizi üzmeden ağlatıyor sonunda, güzel.  “Kayıp Kız”ı itici buldum. Türkiye’de ve dünyada kadına karşı bu kadar şiddet uygulanırken, bir kadının böyle bir şiddeti sahtekarlıkla kurguladığı bir öykü sunmak kabul edilemez.