Diller Okulu'nun yeni gazetesi: SLpress

Röportaj: Merve Şahin / Sabancı Üniversitesi Öğrencisi

Üniversitemizin Diller Okulu’nun geçtiğimiz sene kendi bünyesinde çıkarttığı öğrencilerin ürettikleriyle dolu yepyeni bir gazetesi var; SLpress. Blog platformunda yayınlanan bu gazetede öğrencilerin kampüste katıldıkları etkinliklere, beraber yaptıkları İstanbul gezilerine, beğendikleri sosyal medya hesaplarına, Diller Okulu’nun öğretim görevlileri ile yaptıkları röportajlara, kitap, film, müzik, applicationlar hakkında çeşitli konulara değinmişler. En çok göze çarpan kategori ise Suytung; gözlem ve mizahın karışımıyla okuyanın yüzünde gülümseme yaratan bu başlık, hem üniversitemizde hazırlık okumuş herkesi, hem de Diller Okulu hocalarını güldürmüşe benziyor.


Benim de geçtiğimiz sene aralarında olduğum ve bir dönem süpervizörlüğünü yaptığım bu gazetede birbirinden güzel dostluklar edindim. Ayrıca öğrencilerine zaman ayırarak onları bir adım yukarı taşımaya çalışan öğretmenlerle çalışma fırsatım oldu. Bu projede beraber  çalışma fırsatı yakaladığım arkadaşlarımdan biri geçtiğimiz sene gazetede beraber yazdığım ve enerjisi hiç eksik olmayan Erdem Böcügöz, bu sene aramıza katılıp bizi kahkahalarıyla neşelendiren İrem Efe ve öğrencilerinin fikirlerine destek olarak onlara kendilerini geliştirebilecekleri yollar açan Diller Okulu’nun en değerli hocalarından Meral Güçeri. 

Meral Hocam, sadece Diller Okulu’na özel bir gazete çıkarma fikrinin ortaya çıkış öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz?

Meral Güçeri: Deniz Çiçekoğlu Daryavuz, Suzan Altıparmak, Şila Yosulçay ve Meltem Bizim’ le birlikte bizim ofiste otururken öğrencilerimizin ön plana çıktığı, onların kendi istedikleri bilgileri arkadaşlarına taşıyabilecekleri nasıl bir proje üretirsek tamamen öğrencilerimizin eseri olur ve bir taraftan da onların İngilizce’lerinin gelişmesine nasıl destek oluruz diye düşündük. Sınıf içinde yapılan çalışmaları günlük yaşamda birbirleriyle iletişimlerinde kullanabilecekleri bir hale getirelim ama öte yandan da onların ilgilerini çekecek başlıklar altında olsun diye bir çerçeve çizdik kendimize. 

Bu gazetenin yepyeni bir gazete olduğunu biliyoruz, ilk olarak yola nasıl çıktınız ve sonrasında süreç nasıl işledi?

Meral Güçeri: İlk etapta, gazetemizde hangi başlıkların öğrenciler tarafından ilgi ile okunacağına karar vermek gerekiyordu, bunun için onlarla elele verip bir anket hazırlayarak işe başladık. Çeşitli başlıkların yer aldığı Survey Monkey’i Diller Okulu öğrencilerimize ilettik.  Daha sonra sınıflarda projeye kimlerin ilgi duyduğunu araştırmaya başladık, katılmak isteyen öğrencilerimizle toplantılar yaptık. İlk toplantılarımızda öğrencilerimiz hangi konuda yazmak istediklerine, hangi biçimde üretmek istediklerine karar verdiler. Bizler de ilgi duyduğumuz alanlarda yazan öğrencilere destek vermek adına aramızda iş bölümü yaptık. Böylece projede yer alan herkesin ilgi duyduğu alanda çalışmasını sağladık. Hazırlanan ürünler bize geldi,yazarlarımızla beraber  tekrar tekrar okuduk ve düzeltilmesi gereken kısımlara beraber karar verdik. İçerik belirlendikten sonra sayfa düzeni vs. konusunda özellikle Merve’ciğim sen, Burak ve Erdem çok çalıştınız, ellerinize sağlık.  Online gazetemizin ilki Mayıs 2014'te okuyucu ile buluştu. İkincisi de takıma yeni katılan gençlerin ve Burça Çapkan arkadaşımın da katkısı ile Aralık 2014'te tamamlandı, şu günlerde yayında https://slnewspaper.wordpress.com/ sitesinden izlenebilir.

Tüm proje emekçileri olarak son derece mutluyuz, gururluyuz ayrıca da çok sevinçliyiz. Bu güzel duyguları sizlerin de gözlerinizden okuyabiliyorum. Bizim için bu projenin en özel yanı ise, farklı İngilizce düzeyindeki sınıflardan gelen, birbirlerini daha önce tanımayan gençlerin uyum içinde takım çalışması yapabilmesi ve kurdukları güzel arkadaşlıklar oldu. Bu nedenle sizin yaşınızdaki gençlerin böyle güzel bir projeyi başlatıp, bitirip sonra da derli toplu sunması başlı başına bir büyük başarıydı bence.

Erdem Böcügöz: Ben de Burak’la beraber ilk Suzan hocadan duymuştum bu projeyi.  Öğrenci odaklı olması, kararların bize verilmesi ve ekibimin enerjisiyle, projeye daha çok bağlandım. Takım halinde çalışmalar yaparken çok eğlendik. Aynı zamanda, proje bir taslak halindeyken katıldım ve şimdi gördüğüm sonuç, emeğimizin karşılığı beni çok mutlu ediyor.

İrem sen projeye yeni katılanlardansın, sen ne düşünüyorsun?

İrem Efe: Benim  içimde hep bir blog tutmak vardı, gezdiğim yerleri yazayım ya da fikirlerimi paylaşayım dediğim bir blogum olsun isterdim. Suzan hocanın maili de bu düşüncelerimin tuzu biberi olmuş oldu. Baktığımda SLpress’in websitesine, en çok “welcome to SLpress” yazısının altında ekibimiz diye takım ruhunu gösteren resminizin olması hoşuma gitti. Suytung’u  okuyunca hem çok güldüm, hem de böyle bir takım çalışmasının içinde yer almak istediğime karar verdim. İlk toplantı da da sizlerin sıcak yüzlerini görünce üstümdeki çekingenliği attım ve kalmaya karar verdim. Böyle bir oluşumda yer almak, özellikle içinde blog yazma isteği olanlar için bence harika bir başlangıç.

Gazetede yazdığınız kategorilerin bir çıkış öyküsü var mı?

Meral Güçeri: Merve’ciğim istersen bu kısmı sen anlat, çünkü burada senin ve Burak’ın çok büyük katkılarınız oldu. 

Merve Şahin: Suytung’un çıkış öyküsü şöyle oldu; öğretmenlerin akademik hayatlarının dışında öğrencileri tarafından espritüelliğe dayandırılmış ve giderek efsaneleşen özellikleri vardır. Bir gün çimlerde oturmuş sohbet ederken değerli öğretmenimiz Cameron Dean’ın RayBan gözlüklerinden bahsediyorduk. Sonra bunun gibi şeyleri de gazetede paylaşabilir miyiz diye düşündük ve toplantıda bu fikri öne attık. Olumlu bir tepki alınca Suytung doğmuş oldu. Biraz da SL’in öğrencilerinin yanı sıra  öğretmenlere ve Diller Okulu’nda okumuş herkese hitap edebilsin istedik. Beni mutlu eden kısmı şu oldu; toplantılarımızda Suytung’un esprileriyle çok güldük eğlendik ve bu sene projemize yeni katılan öğrenciler de Suytung’un çok dikkat çektiğini söyleyince çok mutlu olduk.

İrem Efe: Ne hakkında yazsak diye tartışırken, Diller Okulu öğrencileri neler bulmak isterler, daha doğrusu ben hazırlık öğrencisi olarak ne okumak isterim diye düşündüm ve İstanbul’a yeni geldiğim için de nerelere gidildiği ve nasıl gidildiği hakkında pek fikrim yoktu. Merve’yle bir gün otururken bunlardan bahsettim ve böyle bir başlık ortaya çıktı. SL İstanbul’un gelmesiyle beraber bende kendime bir yol açmış oldum. Şehir dışından okulumuza gelen öğrencilere yol açtığımızı düşünüyorum, aynı zamanda biz de ders yoğunluğumuzun arasında küçük kaçamaklar yapmış oluyoruz.

Erdem Böcügöz: Campus News da bu sene eklediğimiz bölümlerden biri. Toplantılarda geçen sohbetler esnasında kampüste katıldığımız aktivitelerden bahsediyorduk ve daha önce duyurusunu görmediğimiz çok güzel etkinlikler olduğunu keşfettik. Uygun zaman buldukça bu etkinliklere beraber katılarak bunlara gazetemizde yer vermeye karar verdik ve Campus News doğmuş oldu. Aynı zamanda Sports bölümünde, hobileri olan arkadaşlarımız yaptıkları amatör ve profesyonel sporlardan bahsettiler. Curious Questions bölümüyle öğretmenlerimizi akademik hayatlarının yanı sıra yakından tanımak istedik. Böylece zengin bir haber portalı oluşturmuş olduk.

Bu ekibin unutamadığı bir anısı var mı?

Erdem Böcügöz: Olmaz mı? ( gülüyorlar...) Haberleri bizim yazmamız gerektiği söylendiği halde bir yerlerden haber almayı daha kolay bulduk, altına linki koyduğumuz sürece haberleri bir yerden almanın bir sakınca yaratacağını düşünememiştik... Kaynak belirterek link koyan herkes haber alıyor birbirinden, dolayısıyla bize de bu makul gibi geldi. Moderatör hocalarımızın durumu farketmesiyle bir 12:40 dersinden sonra Meral Hoca’nın ofisinde üç laptopla ve başımızda Suzan hoca, Meral hoca ve Şila Hoca ile tek tek citation ekledik...(Gülüyorlar...) O gün bugündür ekipçe 'academic honesty'e saygımız arttı. Merve aramıza katılan herkese ‘hoşgeldin’den önce citation diyor :)

Merve Şahin:  Söyleşiye katıldığınız için çok teşekkür ederim, enerjisi yüksek Diller Okulu'nun gazete sayfası Slpress’e bu linkten ulaşabilirsiniz: https://slnewspaper.wordpress.com/