Selçuk Artut kişisel sergisi ile ilk kez Berlin’de

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı Öğretim Üyemiz Selçuk Artut yeni işlerinden oluşan “Habituation” adlı sergi ile Berlin’deki ilk kişisel sergisini Zilberman Gallery-Berlin’de açtı.  18 Ocak’ta açılan sergi 12 Nisan tarihine kadar gezilebilecek.

Selçuk Artut, çalışmalarında ses sanatı, interaktif teknolojiler ve yapay zeka üzerinden ontolojik sorulara işaret ediyor. Artut, kodlar ve algoritmalarla çalışarak, zamanın tekrarını ve değişimlerini barındıran küçük farklılıklarla ilgileniyor. Sanatçının metal plakalardan oluşan pürüzsüz heykelleri, içlerinde kablolardan oluşan bir dünyayı gizliyor. İçinde gizlenene hızlı bir bakış sunan bu dünya, Artut’un algılanan gerçeklik hakkındaki sorularını destekliyor. 

 

Sergide bulunan ve ilhamını Barry Truax’ın Acoustic Communication kitabından alan yazılıma dayalı entalasyonlar ve heykeller, algılarda sıklıkla oluşturulan uyaranlara karşı tepkilerin azalması anlamına gelen habituation (alışkanlık) kavramına işaret ediyor. Artut, bu olası alışkanlığı bozmak için rastgele algoritmalar kullanıyor. Habituation of Dishabituation (2019) isimli çalışmasında, belirli bir sesin veya görüntünün sürekli bozulmasının (dehabituation) alışkanlığa yol açabileceği gerçeğiyle ilgileniyor. Benzer şekilde, ilk bakışta alışkanlığa neden olan tekrarlar gibi insanın algıladıkları da kendi içinde değişkenlikler ve farklılıklar barındırıyor. Bu tür fikirlerden yola çıkarak ürettiği 11 hoparlörden oluşan Isomorphism (2019) çalışması, belle-epoque dönemi mimarisine sahip olan Zilberman Gallery-Berlin’de izleyiciye yeni bir ses deneyimi sunarak mekanda farklı bir katman oluşturuyor. 

Sergiye, önsözü Lotte Laub tarafından kaleme alınan ve Selçuk Artut ile Siegfried Zielinski’nin makalelerini içeren bir katalog eşlik ediyor.