Sakıp Sabancı Müzesi’nin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu ile Resim Koleksiyonu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde üretilmiş nadir eserleri barındırmaktadır. Birbirinin devamı niteliğindeki bu iki koleksiyon arasındaki bağlantıları keşfetmek içintıklayınız.
Osmanlı sanatı tarihi, kitap sanatlarından resim sanatına uzanan bir devamlılık gösterir. Sakıp Sabancı Müzesi’nin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu ile Resim Koleksiyonu, bu devamlılığı yansıtır.
18.yüzyıldan başlayarak kıt’a koltuklarının bezenmesinde irice çiçeklerin buket şeklinde veya bir vazo içine yerleştirilerek kullanıldığı görülür. Yüzyılın ilk yarısında aktif olan hattat Şekerzade Mehmed (ö.1753), Sultan III. Ahmed (h.1703-1730) ve Sultan I. Mahmud (h.1730-1754) dönemlerinde, Sarayda hüsnühat (güzel yazı) hocalığı yapmıştır. Hattat, babasının şekerci olmasından dolayı Şekerzade lakabıyla tanınmıştır. Şekerzade’nin yazdığı kıt’anın koltuklarına üstat bir çiçek ressamının fırçasından çıkmış, natüralist üslupta, dönemin zevkini en iyi şekilde yansıtan, çok çiçekli birer buket resmedilmiştir. Kalın ve kısa saplı bu buketlerde katmerli bir gül, pembe bir lale, iki renkli bir hercai menekşe, henüz tam açmamış bir pembe şebboy çiçeği dalı ve küçük, mavi kasımpatılar ayırt edilmektedir.
19.yüzyılda bu çiçek resimleri kıt’alardan, tuvallere taşınmış, Osmanlı ressamları vazolara yerleştirdikleri çiçeklerle natürmortlar resmetmiştir.
Sakıp Sabancı Müzesi’nin koleksiyonundaki, Şeker Ahmed Paşa’nın (ö.1907) resmettiği Çiçekli Natürmort, hattat Şekerzade’nin kıt’asındaki çiçek resmini hatırlatır. Sakin ve iyi huylu olmasından dolayı Şeker lakabıyla tanınan Ahmed Paşa, Sultan Abdülaziz (h.1861-1876) tarafından sanat eğitimi almak üzere Paris'e gönderilir. Paris’te Gustave Boulanger ile Jean-Léon Gérôme’un öğrencisi olur, resimleri Paris Salon sergilerine kabul edilir. 1871'de yurda döndüğünde askeri okullarda dersler verir, başkent İstanbul’daki ilk resim sergilerini düzenler. Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi'nin kuruluşunda Osman Hamdi Bey ile birlikte çalışır. Sultan Abdülaziz’in yaveri olarak, sarayın resim koleksiyonunun toplanmasında rol oynar. Bu koleksiyon, Milli Saraylar Koleksiyonu’nun resim seçkisinin nüvesi olmuştur.
Şeker Ahmed Paşa’nın, Şekerzade Mehmed’in kıt’asındaki çiçek buketini anımsatan, 1903 tarihli Çiçekli Natürmort’unda, aynı zamanda ressamın Paris döneminde Louvre Müzesi’nde izlemiş olması muhtemel olan, Hollanda sanatındaki geleneksel çiçek resimlerinin de etkisi vardır. Mermer bir masanın üzerinde, geniş kahverengi bir vazoya yerleştirilmiş sümbüller, laleler ve şakayıklar, aralarındaki solgun çiçekler ve yapraklar, kıt’a koltuklarındaki çiçek bezemelerinin natüralist üslubunu yansıtmaktadır.