Atatürk’ü Aramızdan Ayrılışının 85. Yılında Saygı ve Minnetle Andık

Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım sabahı, öğretim üyelerimiz, idari çalışanlarımız ve öğrencilerimizin katıldığı tören ile anıldı.

Meltem Müftüler-Baç

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde gerçekleşen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Dekanımız Meltem Müftüler-Baç’ın açılış konuşmasıyla başlayan tören, Rektörümüz Yusuf Leblebici ve SSBF Öğretim Üyemiz Abdurrahman Atçıl’ın konuşmalarıyla devam etti.

Konuşmasında Atatürk’ü anlamanın anlam ve önemine odaklanan Meltem Müftüler-Baç, “Atamızı 85. ölüm yıldönümünde rahmetle, minnetle, saygıyla anarken; bizler için açtığı yol, yarattığı değerler ve hepimize bıraktığı düşünce sistemi, düşünmeyi öğrenme şekline de büyük şükran duyuyoruz” dedi.

Yusuf Leblebici

Rektörümüz Yusuf Leblebici, konuşmasında, Sabancı Üniversitesi’nin her zaman pozitif bilimlerin ve akılcılığın gösterdiği yolda ilerlemeyi benimsediğini belirterek “Kurulduğu günden bu yana Üniversitemizdeki tüm öğretim üyelerimizin, öğrencilerimizin ve mezunlarımızın ortak hedefi bu doğrultudadır. 100. yılını büyük bir coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizin Kurucusu Atamızın bize gösterdiği yolda, ‘Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ dünya vatandaşı gençler yetiştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Atamızı bize bu değerli mirası bıraktığı için saygı ve minnetle anıyoruz” açıklamasında bulundu.

Anma Töreni’nin bu yılki konuşmacısı olan Abdurrahman Atçıl, Atatürk önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadroların, Türk hukuk sistemini modernleştirmelerinin, en önemli başarıları arasında sayılabileceğini belirterek, “100 sonradan baktığımızda bize çok doğal gelen hukuk alanındaki değişiklikler o zaman için radikal ve devrimcidir” açıklamasında bulundu. Atçıl, konuşmasını, Atatürk’ün hukuk devriminin motivasyon ve hedefini net bir şekilde ortaya koyduğunu belirttiği, 5 Kasım 1925’teki Ankara Hukuk Fakültesi’nin açılışındaki konuşmasından alıntıyla sürdürdü:

Abdurrahman Atçıl

“Yıllardır süren Türk inkılabı, düşünüşünü, varlığını, sosyal yaşayışını, üzerine kurulduğu yeni hukuk ilkelerini saptamak ve sağlamlaştırmak çaresine inanmıştır.

Milletin, varlığını sürdürebilmek için bireyleri arasında düşündüğü ortak bağ, yüzyıllardan beri sürüp gelen biçimini, niteliğini değiştirmiş; millet bireylerini, din bağı veya mezhep bağı yerine, Türk milliyeti bağı ile toplamış, bir araya getirmiştir. Millet, uluslararası genel mücadele sahasında, kendisini yaşatabilecek aracın, ancak muasır medeniyette bulunabileceğini, bir değişmez gerçek olarak kendisine ilke edinmiştir.

Millet … inkılapların gerekli ve doğal sonucu olarak, genel yönetiminin ve bütün yasaların, ancak dünyalık ihtiyaçlardan doğacağını, bunlar değişip geliştikçe ona ayak uyduracak bir görüş ve düşünüşün kendisini esenliğe kavuşturup ölümsüz bir yaşayışa ulaştıracağını kavramış bulunuyor.

Büsbütün yeni kanunlar düzenleyerek eski hukuk ilkelerini temelinden kazımaya girişiyoruz. Yeni hukuk ilkeleriyle, alfabesinden okumaya başlayacak bir yeni hukuk kuşağı yetiştirmek için bu okulu açıyoruz. Bütün bu işlerde dayanağımız milletin üstün yeteneği ve kesin isteğidir. Bu girişimlerde arkadaşlarımız, yeni hukuku, bizimle birlikte anlattığım nitelikte anlamış olan seçkin hukukçularımızdır.”

Atçıl sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutladığımız bu 10 Kasım Atatürk’ü anma gününde Atatürk’ün hukuk alanında dini, mezhebi ve ırki kimlikler yerine milli temelli bir hukuk düzeni kurma yönünde attığı adımların Cumhuriyetin başarısındaki en önemli faktörlerden biri olduğunu söylemek için uzman olmaya gerek yok, diye düşünüyorum. Bu hukuk mirasını korumak ve Atatürk’ün ifadeleriyle değişen ihtiyaçlara ayak uydurmasını sağlamak bizlerin ve gelecek nesillerin borcudur.”