Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) ve Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen CAT Talks etkinliğinin ikincisi, 7 Mayıs 2019, Salı günü Sabancı Üniversitesi’nde ve 9 Mayıs, 2019 Perşembe günü Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlendi.
CAT Talks’un ikincisinde “Benim Çocuğum” filminin gösterimi yapıldı. Sabancı Üniversitesi’nde düzenlenen film gösterimi ve sohbet toplantısının moderatörlüğünü SU Gender Eğitim Koordinatörü Emirhan Deniz Çelebi yaptı. Sohbet toplantısına konuşmacı olarak LİSTAG annelerinden Sevim Atalay katıldı.
Derneğin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Sevim Atalay, anne baba olmanın farklı yükümlülükler getirdiğini ve kendi deneyimlerini aktardı. Ebeveyn olarak güçlü duruş sergilemenin önemine değindi.
Benim Çocuğum filminin yönetmeni Can Candan’a çok şey borçlu olduklarını ifade eden Atalay, “Herkesin mutlu olması gerek. Bunun için dünyaya geldik” diyerek sözlerine devam etti.
Öğretmenlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Atalay, okullara yönelik sohbet programı düşündüklerini ancak bunun için davet almaları gerektiğini belirtti.
Sevim Atalay “İnsanlar bilinçlendikçe, eğitim düzeyi arttıkça aklın her şeyi yeneceğine inanıyorum. İnsanların akıl seviyesini yükseltmeye çalışacağız. Bunun için de çok sabır gerekiyor” diyerek sözlerine son verdi.
Kadir Has Üniversitesi’ndeki film gösteriminin ardından düzenlenen sohbet toplantısına filmin yönetmeni Can Candan konuşmacı olarak katıldı. SU Gender Eğitim Koordinatörü Emirhan Deniz Çelebi’nin moderatörlüğündeki sohbet toplantısında Can Candan filmin ortaya çıkış öyküsünü anlattı. Can Candan, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Trans Kimlikler ve Kuir Konferansı’nda ailelerin hikayelerini dinlemesiyle film yapma fikrinin oluştuğunu söyledi. Anlatılan hikayelerin çocukların kendi olma hikayeleri olduğunu söylerken diğer taraftan kendi çocuğunu ve baba olarak kendi rolünü düşündüğünü belirtti.
Bu hikayeleri çok daha fazla kişinin duyması gerektiğine inanan Candan, bir belgeselci olarak bunu yapabileceğini düşündüğünü söyledi. Bunun yeni karşılaştığı ve umut verici bir hikaye olduğunu söyleyen Can Candan, “Başka bir dünya olabileceğini gösteren bir hikayeydi” dedi.
Filmin kurgusu üzerine de konuşan Can Candan, “Belgeseller genelde size imgeler sunar. Bu film özellikle vermiyor. Bizim amacımız beyinde fotoğraf ihtiyacını oluşturmak. Hikayenin içine giriyorsunuz, bir parçası oluyorsunuz. Sadece kurgu bölümünde filme müdahalemiz oldu. Burada filmin amacına uygun bir şekilde filmi oluşturuyorsunuz. Gerçekten birlikte yapılan bir film olması benim için çok anlamlı” dedi. “Toplumda bu hikayeler üzerinde ortaklaşabildiğimiz zaman çok farklı bir dünya olacak” diyerek sözlerine son verdi.