“EMBA Şirketler için Müthiş Bir Dirençlilik Testi”

Sabancı Üniversitesi Profesyonel Yüksek Lisans 2022 mezunu Alpay Aydın, EMBA deneyimiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

AA5
  • Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz? Profesyonel Yüksek Lisans eğitiminizi hangi yıl ve hangi bölümde yaptınız?

2004 yılında, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldum, 2022 yılında ise, Sabancı Üniversitesi Executive MBA derecesini aldım. Bankacılık kariyerime Akbank İşlem Bankacılığı bölümünde başladım. 2008 sonunda ise Garanti Bankası bünyesine katıldım. Burada şube müdürlüğü görevinin yanında, nakit yönetiminde; Satış, İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü pozisyonlarında çalıştım. İlgili dönemde sektör için önemli değişim ve dönüşüm süreçlerinde, Bankalar Birliği nezdinde çalışma grubu başkanlıkları ve sektör temsilciliği gibi kritik görevleri üstlendim. Son olarak Garanti Romanya’da ‘bireysel bankacılık dönüşüm’ projesine liderlik ettikten sonra bu yıl içinde Yapı Kredi Bankası bünyesine katıldım ve hali hazırda Nakit Yönetimi Direktörü olarak görevine devam ediyorum.

  • Sabancı Üniversitesi'nde Executive MBA yapmak için sizi motive eden neydi?

Açıkçası öğrenmek, öğrenmek benim için bir tutku; bugün geriye dönüp baktığımda da kariyerimde başarılı olmamı sağlayan en önemli özelliklerimden birinin iş hayatımda karşıma çıkan her yeni öğrenme fırsatına oldukça yüksek bir motivasyonla “evet” demiş olmam olduğunu görüyorum ki bu fırsatlar her zaman size altın tepside sunulmuyor. Bunlar bazen büyük zorluklar ve hatta riskler içeriyor; ancak bu zorlu görevler ve öğrenme fırsatları, aynı zamanda her anlamda sizi büyütüyor. Sabancı Üniversitesi, sadece ülkemizin değil, dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından biri. Executive MBA ise gerek içeriği gerekse yüksek temposu ile oldukça zorlu bir program. Programa liderlik eden kıymetli hocalarımız sadece ülkenin en önemli akademisyenleri değil, birçoğu aynı zamanda daha önce kendi iş alanlarında müthiş başarılara imza atmış sektörün önde gelenlerinden. Yine programa dâhil olanlar çok özel bir süreç sonunda seçiliyor (kıymetli Yusuf Hocamın değimiyle ‘best of the best’). Dolayısıyla katılımcılar da programa ayrı bir değer katıyor. Başta da belirttiğim gibi bana değer katacak her zorlu yolculuğu yüksek bir motivasyonla kucaklıyorum. Sabancı Üniversitesi Executive MBA belki de bana en fazla değer katan yolculuklarımdan biri oldu diyebilirim.

  • Programın gereklilikleri ile profesyonel sorumluluklarınız arasında nasıl bir denge kurdunuz?

İşte, bu oldukça zorluydu; keza bir yandan işinizdeki önemli sorumluluklarınız ve yüksek temponuz diğer yandan EMBA’nın zorlayıcı yüksek temposu arasında dengeyi kurmak kolay değil. Açıkçası ben dengeyi kendimi klonlayarak kurdum diyebilirim. Bir senelik bir serüven bu, ne çok kısa ne de çok uzun. Ben çözümü, her iki tarafta da süreci çok yüksek motivasyonla kucaklayıp odağımı zirveye çekmekte ve eforumu, performansımı olabilecek en üst seviyeye getirmekte buldum. Programın en zorlayıcı yönü neydi ve bunun üstesinden nasıl geldiniz?

Programın en zorlayıcı yönü olarak değil de o süreçte hayatımda en zorladığım konu, ailemden çaldığım vakitti. Odönem 3 ve 9 yaşında kendilerine çok düşkün olduğum dünya tatlısı iki kız babasıyken hem onlardan hem sevgili eşimden kısmen uzak kalmak biraz can sıkıcıydı. Ancak sağ olsun eşim de kızlarım da anlayışla bana destek oldular ki bu çok önemliydi. Tabii mezuniyet sonrasında fazlasıyla acısını çıkarmayı planlıyorlardı ne var ki EMBA ardından, bu sefer de bir senelik zorlayıcı bir yurtdışı görev üstlendim. İyi tarafı Romanya’daydım ve sıklıkla gelebildim. Neyse ki kavuştuk, şimdilerde bu iki yıllık sürecin acısını fazlasıyla çıkarıyoruz.

  • Ders saatleri dışında ekipler halinde ve projeler üzerinde çalışma deneyiminizi anlatabilir misiniz? Öğreniminize nasıl katkıda bulundu?

Öncelikle grup projeleri çok değerliydi. Bu projeler esnasında, farklı sektörlerden gelen ve başka bakış açılarına sahip değerli arkadaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz, bazen geceleri geç saatlere varan mesailerimiz yorucu olsa da gerçekten keyifle çalışıp öğrendiğimizi söyleyebilirim.. Grup çalışmaları özellikle farklı background ve yetkinliklerdeki katılımcıların yarattığı çeşitlilikle birbirimize beklediğimizin de ötesinde katkı sağladı diyebilirim.

  • Üniversitesi’ndeyken etkilendiğiniz, eğitim ve/veya öğretim üyesi anlamında aklınızdan çıkmayan bir detay var mı?

Açıkçası her biri çok değerli ve gerçekten ayrım yapmam mümkün değil ama mutlaka birini seçmem gerekirse biraz ‘spoiler’ olacak ama sanırım ‘Türkiye’nin CEO’su’ derim. Gerçekten çok etkileyici ve her kesin cebini fazla fazla doldurduğu bir bölüm oldu diyebilirim. 20 yılının önemli bölümünü satış ve pazarlamada geçirmiş biri olarak daha fazla detay vermeden biraz merak uyandırayım isterim.

  • Program liderlik, müzakere veya girişimcilik becerilerinizi geliştirmenize nasıl yardımcı oldu?

Programın özellikle bazı derslerde yoğunlaşsa da genele yayılan ve katılımcıların liderlik yetkinliklerini geliştiren bir yapısı var. Farklı sektörlerden ve kendi alanlarında öne çıkan başarılı ve iddialı bir ekiple içinde bulunduğunuz tartışma ortamının müzakere becerilerinize katkısı kaçınılmaz diyebilirim. Girişimcilik açısından ise gerek grup çalışmaları gerekse yine çeşitlilikten beslenen ve ‘out of the box’ bakmak zorunda bırakan kurgusu oldukça etkili oldu.

  • New York'taki Columbia Business School'a yaptığınız eğitim gezisindeki deneyimlerinizi paylaşabilir misiniz? Öğreniminizi nasıl geliştirdi?

Columbia Üniversitesi, New York eyaletinin en eski, ABD’de ise beşinci eski üniversitesi. Bunun yanında, ABD'de en çok baz alınan üniversite sıralaması olan U.S. News & World Report'un 2022 sayısında Princeton'un ardından, Harvard ve MIT ile birlikte dünyanın en iyi ikinci üniversitesi sırasını alan; 2021 ise %3.7'lik kabul oranıyla Harvard Üniversitesi'nin (%3.4) ardından YalePrincetonOxfordStanford gibi üniversiteleri geride bırakan bir üniversiteden bahsediyoruz.

Açıkçası Columbia Business School eğitimi ile bu bir yıllık harika sürecini taçlandırdık ve gerçek anlamda finali zirvede yaptık diyebilirim. Gerek içerik gerek CBS’deki hocalarımızın kalitesi gerekse aslında her yıl tekrarlandığı için onların da Türkiye ve bizler hakkında bilgi sahibi olması ile daha da değerli hale gelen bu son dokunuş gerçekten müthişti.

  • Müzakere, liderlik veya girişimcilik üzerine CBS derslerinden en değerli çıkarım neydi?

Programın sonundaki kısa süreli bir eğitim olması sebebiyle içeriği biraz da etkileyici olacak şekilde ve özenle hazırlanmıştı diyebilirim. Zaten dünya çapında ünlü akademisyenlerden alıyorsunuz bu eğitimleri ve süre sebebiyle mümkün mertebe etkili ve çarpıcı olmasına özen gösterilmişti. Açıkçası birçoğu geliyor aklıma, ancak beni en çok etkileyen interaktif ve kendi değerlerimize dönük yol haritamızı oluşturmamızı sağlayan grup çalışması olmuştu, hâlâ ilgili kartlarımı evde saklıyorum.

  • EMBA programı kariyer gidişatınızı nasıl etkiledi veya size yeni fırsatlar sundu?

Bilirsiniz büyük ve kaliteli kurumlarda çalışmanın birçok olumlu yanı var ancak zorlu bir tarafı da var ki sadece siz değilsiniz başarılı olan. Garanti’de işler çok iyi gidiyor ve kariyerimde yeni bir zirve yaşıyorken bu kez ikinci kez tıkanmıştım, biraz da konjonktürün azizliğiyle, keza bankaların büyümediği bir döneme denk gelmiştik. Sıkışmıştım ve yine tıkanıklığı aşmak için daha önce olduğu gibi farklı bir şeyler yapmam gerektiği netti, kendime ve özgeçmişime güvenmeme rağmen eksikliğini hissettiğim yüksek lisans derecesi beni o dönem rahatsız etti.

40’lı yaşlarda eşinin de önemli sorumlulukları olan, onlara aşırı düşkün 3 ve 9 yaşında iki kız babası iken ve bankanın en büyük şubelerinden birinde ve sektörün gördüğü en garip dönemlerin birinin göbeğinde yüksek lisans açıkçası biraz çılgınca geliyordu kulağa. Dost sohbetlerinden birinde fikrimi arkadaşlarıma açtığımda, bana en yakınlarından birisi şöyle dedi: “Senin kızlar üniversiteye gidecek yakında; ne yüksek lisansı, bozma rahatını.” Şahsen tam tersi rahatımı bozmayı çok istiyordum ve kendime koyduğum hedef doğrultusunda yürümeye karar verdim.

EMBA’nın şirketler için müthiş bir dirençlilik testi olduğunu düşünüyorum. Programın zorluğu herkesin malumu; bir de iş-aile, tüm bu tempoda hakkını verdiğinizde artık savaş oyunlarında son bölüme atlayan kahraman konumunda oluyorsunuz. Garanti Bankası da gördü bunu ve bana Romanya’da expat olarak çalışmayı teklif ettiler; önemli bir projenin ve özel seçilmiş kıdemli bir ekibin başında, bu sefer ‘Bireysel Bankacılık Dönüşüm’ projesinin lideri olarak.

  • Hem sınıf arkadaşlarınızla hem de Columbia'daki gibi uluslararası bağlantılarla programın sağladığı ağ oluşturma fırsatlarından bahsedebilir misiniz?

Şunu açıklıkla söylemeliyim, bir değil birkaç kez olsa yine yaparım. Sabancı EMBA deneyimim inanılmazdı; kurumun ve kıymetli hocalarımızın kalitesini dile getirmeye gerek yok, sağ olsunlar bildiğinizi düşündüğünüz öğretileri yeniden masaya koyup bulunduğunuz tecrübeyle harmanlayıp tekrar onlarla yorumlamak ve farklı şekilde öğrenmek oldukça değerliydi. Keza farklı sektörlerden seçilmiş ve kendi alanlarının liderleri konumundaki katılımcılarla bu süreci yaşamak müthiş bir deneyimdi.

Örneğin son 2 senedir üniversitemizin şemsiyesinde eski mezunların liderliğinde hayata geçirilen ‘peer learning’ inisiyatifi (bu sene üçüncüsü gerçekleşecek) kapsamında bir araya geliyor ve birbirimizden öğrenmeye devam ediyoruz. Bu bir örnek, ama bununla sınırlı kalmıyoruz, network her anlamda çok kritik mutlaka birbirimize destek oluyor ve canlı tutuyoruz. Tabii arada keyifli vakit geçirmeye devam etmeyi de ihmal etmiyoruz.

Neyi daha iyi yapardım dersem sanırım CBS’deki hocalarımızla ve kontaklarla bağlantıyı sürdürebilirdim, hala geç değil ancak sevgili adaylarımıza bunu taze iken devam ettirmelerini önerebilirim.

  • Mevcut veya gelecekteki Executive MBA öğrencilerine deneyimlerinden en iyi şekilde yararlanmaları için ne tavsiye edersiniz?

Öğrendiklerini hiç beklemeden kendi sorumluluk alanlarında uygulamaya koymalarını öneririm. Mevcut görevlerinde bu fırsatları aramaları gerekir; keza öğrenme çok önemli ancak öğrendiklerinizi uygulayabildiğinizde artık onlar sizin kaslarınız haline geliyor ve sürdürülebilir yüksek performans için önemli ayrıcalık sağlıyor.

Bu arada öğrenilenleri farklı şekilde kullanmaktan da geri durmamak, hata yapmaktan korkmamak, cesur olmak ve risk almak da çok önemli. Örneğin operasyon dersinde öğrendiğimiz ve servis/üretim süreçleri için çok anlamlı olan ancak müşteri ilişkileri anlamında uyarlanması zor olabilecek ‘bottle neck’ analizini o dönem yeni devraldığım bankanın en önemli ama performans sorunları yaşayan bir şubesindeki en büyük portföylere uyguladım. Biraz riskli bir uygulamaydı ancak verimlilik, ekip motivasyonu ve liderlik anlamında muazzam olumlu sonuçlarıyla sonrasındaki dönemde de müthiş başarıya ulaşmamızdaki temel faktörlerden biri oldu.