En hızlı dönen yıldızlar

Haber: Selin Eyüpoğlu

Fotoğralar: Deniz Beren Akura        

AstroSU’nun 21 Kasım’da düzenlediği, Mehmet Ali Alpar’ın nötron yıldızları, pulsarların doğası ve gök cisimlerinin hareketleriyle ilgili merak edilenleri anlattığı ‘En Hızlı Dönen Yıldızlar’ etkinliğine katıldık, konuşulanları sizler için derledik.


Öncelikle en basit momentum, kütle çekim ve yörüngeler tanımlandı. Enerji ve açısal momentum hakkındaki bilgilerimiz tazelendi, nitekim evrenin en karmaşık yapıları bile basit fizik kanunları etrafında dönmekte. Özellikle enerji ve açısal momentumun korunumu gök cisimlerinin hareketlerinin incelenmesinde temel prensiplerdendir. Bu prensip aynı zamanda Dünya’nın Güneş’e yakın olduğunda neden daha hızlı döndüğünü açıklar. Kuramsal fizik ve soyut cebir konularında çığır açmış Alman matematikçi Emmy Noehter’ın sözüyle devam ediyoruz. ’Uzayda bir simetri varsa zaman geçerken sabit kalan bir şey(ler) vardır.’ Bu sözle gökbiliminin aslında disiplinlerarası prensipleri ve bilgi birikimini kucaklayan bir bilim olduğunu anlıyoruz.

Tek gök cisimlerini toplayarak sistemleri incelemeye başladığımızda ‘denge’ adında yeni bir kavramla karşılaşıyoruz. İkili, üçlü, dörtlü vs. etkileşimler yıldızların daha karmaşık yollar izlemesine neden olurken yıldız sayısı 100’e ulaştığında sistem daha kararlı bir hal alıyor, bunun nedeni de ortak kütle çekim alanı oluşması, yıldızların bu ortak alanda hareket etmesi ve bazı simetrik kuvvetlerin birbirini dengelemesi. 

Yengeç nebulası

Orion açık yıldız kümesi ve Samanyolu galaksisini inceliyoruz, bu sırada birçok efsane ve halk türküsüne konu olmuş Ülker/Süreyya açık yıldız kümesine rastlıyoruz. Ülker, çıplak gözle görülebilen 7 mavi yıldızdan oluşan Dünya’ya en yakın açık kümelerden biridir.

Seminerin ilerleyen dakikalarında evrenin dönme ekseninin olmaması ve sürekli genişlemesi üzerine bilgiler ediniyoruz, aynı zamanda hiçbir galaksinin evrenin hareket merkezi olmadığını öğreniyoruz. Sonrasında, Güneş’in hidrojen yakıtının bitmesi yani demirden sonra hidrojenin dönüşebileceği bir element kalmaması durumundan ve yıldızların nasıl kara deliğe dönüştüğünden söz ediliyor.

Seminerin son bölümünde etkinliğin asıl konusu olan nötron yıldızları ve pulsarlara giriş yapıyoruz,bilinen en hızlı nötron yıldızının saniyede 716 defa döndüğünü öğreniyoruz. Pulsar, diğer adıyla atarca, kalp gibi atan anlamına gelmektedir. Pulsarlar nebulanın çekirdeğinde bulunurlar ve kalp atışları gibi belli ritmlerde uzaya radio dalgaları gönderirler. Dönüş hızı ve periyodu pulsarların manyetik kutbundan çıkan seslerin farklı olmasına neden oluyor. Seminerin sonunda farklı pulsarların seslerini ayrı ayrı ve sonrasında birlikte çıkardıkları sesleri dinledik, adeta bir yıldız senfonisi gibiydi. Mehmet Ali Alpar hocamız bu seslerin farkını müzik terimleriyle açıklıyor, astronominin iç içe olduğu bilim ve sanat dalları listesine müziği de ekliyoruz. 

Siz de galaksiler, yıldızlar, gezegenler kısacası astronomiyle ilgileniyorsanız, astroSU’nun etkinliklerini mutlaka takip edin.