Sabancı Üniversitesi mezunları üretimden hizmet sektörüne birçok alanda girişimci olarak sektörlerine imza atıyorlar. Girişimcilik ekosistemindeki Sabancılılar serimizde Gilhan Etiket ve Zeta Etiket’in kurucusu Gözde İlhan konuğumuz oldu.
Röportaj: Mariam Öcal
Gilhan Etiket bünyesinde baskı etiket yaparken, Zeta Etiket bünyesinde de dokuma etiketi yapıyor. Aynı zamanda kıyafetlerin dışında takılı olan markanın yazdığı ve fiyat etiketinin yapıştırıldığı karton etiketi matbaa firmalarında yaptırıp satıyor. Gözde, Sabancı Üniversitesi’nden mezun olmaktan gurur duyduğunu her fırsatta dile getiriyor.
“Girişimci olmadan önce altı ay boyunca düşündüm”
Gözde 2011 yılında Üretim Sistemleri Mühendisliği Programı’ndan mezun olmuş. Çalışma hayatına KPMG firmasında IT Audit departmanında başlamış, sora sektör değiştirerek Coca-Cola İçecek’te satış temsilcisi ve Eti’de satış sistemleri ve iş çözümleri geliştirme mühendisi olarak çalışmış. Kurumsal hayat tecrübem 3 yıl süren Gözde, çalıştığım firmaları ve pozisyonları sevse de kurumsal hayatta çalışma şekli, mesailere kalıp karşılığını madden ve manevi olarak alamama, bir üst pozisyona geçmek için birbirinin ayağını kaydırmak isteyen iş arkadaşları gibi tecrübelerden sonra daha mutlu olabileceği bir iş alternatifi düşünmeye başlamış.
Gilhan Etiket ve Zeta Etiket öncesi bir girişimi bulunmayan Gözde, üniversitedeyken arkadaşlarıyla kendi işlerini yapabilecekleri bir iş fikrini bulmaya çalıştıklarını söylüyor. Ancak buldukları konularda tecrübeleri olmadığı veya o işin eğitimi almadıkları için bir girişim denemeleri olmamış. Gözde, “Kurumsal hayatta çalışıyorken de aynı anda başka bir iş fikriyle ilgilenebilecek zaman yaratamamıştım” diyor.
Girişimci olmadan önce altı ay boyunca düşündüğünü söyleyen Gözde, “Kurumsal hayatı bırakırsam ve kurduğum işte başarısız olursam tekrar dönebilir miyim, mühendislikten mezun oldum Bursa’ya dönüp böyle bir işte çalışmak beni köreltir mi, tek başıma altından kalkabilir miyim gibi çok fazla sorum vardı. Artılar eksiler tablolarını yapıp durdum” diye devam ediyor.
Baba işinden yola çıkarak kurulan girişim
Girişimcilik Gözde’nin ailesinden geliyor. Gözde’nin babası da dokuma etiket üretimi yapan Zetaş Etiket’in kurucu ortağıymış. Çevresinden büyük destek gördüğünü sözlerine ekleyen Gözde “Bütün çevrem destekçiydi. İşinden mutsuz olan çok fazla arkadaşım var ve herkes kendi işinde kendi kuralları kendi saatleriyle çalışmak istiyor. Birilerinin kendi işinde başarılı olmasını görmek ve cesaret etmek istiyorlar” diyor.
Gözde girişimine babasının dokuma etiket üretimi yapmasından yola çıkmış ve “Ben de aynı müşterilere baskı etiket de satabilirim, hatta başka müşteriler bulup onlara dokuma etiketi Zetaş’tan alıp satabilirim” demiş.
Baskı etiket yapan birçok firma olduğunu belirten Gözde, o firmaların etiket fiyatlarının daha uygun olduğunu ancak kalitelerinin daha düşük olduğunu sözlerine ekliyor. Gözde biraz daha pahalı bir makinayla daha kaliteli etiket üretmeye başlamış. Farklı müşterileri hedeflemiş. Zetaş’ın müşteri portföyünde bulunan ve kaliteli ürünler üreten firmalarla baskı etiket için iletişime geçmiş. Başlarda 1 etiket çizimi için 3-4 saat harcadığını ve büyük müşteri bulabilmek için istenmeyen az adetli çok uğraştırıcı siparişleri aldığını söyleyen Gözde “Acil denen siparişlerde makinanın başında kendim çalıştım. Aylar geçtikçe hepsi yerine oturdu. Etiket çizimi 15-20 dakikaya indi. Uğraştırıcı siparişler ve acil yetiştirdiklerim sayesinde o firmalar iyi siparişlerini de bana vermeye başladı” diyerek sözlerine devam ediyor.
Gilhan Etiket ve Zeta Etiket şu anda çok geniş bir müşteri portföyüne sahip. Gözde “Tekstil ürünlerinden, araba koltuklarındaki airbag etiketlerine, havlulardan çarşaflara, okul armalarından ayakkabıların iç tabanında bulunan etiketlere kadar yapıyoruz. Biraz daha büyük etiket şeklinde düşünürseniz kitap ayraçları bile yapıyoruz” diyor.
Gözde’nin babası, onun iş kurmasından iki yıl sonra ortağından ayrılmış. Ortağı da emekli olup işi bırakmış. Bunun üzerine dokuma etiket yapmak için Zeta Etiket adında yeni bir firma kurmuşlar.
“Girişimi Bursa’da kurmanın çok artısı oldu”
Gözde girişimini Bursa’da kurmanın kendisine çok artısı olduğunu ifade ediyor. Bursalı olan ve üniversiteye kadar Bursa’da yaşayan Gözde, Bursa’nın tekstilin başkenti olduğunu söylüyor. Yaptığı iş dolayısıyla üreticilere yakın olmasını gerektiğinin önemine değinen Gözde, “Üretimler genelde acil olarak ilerlediği için firmalara yakın olup ürünleri hızlı teslim edebiliyor olmam benim için büyük avantaj” diyor.
Gözde kendi girişimini kurmaya karar verdiğinde KOSGEB’in genç girişimcileri desteklediğini öğrenmiş. Kursa katılmış, iş planımı sunmuş ve KOSGEB’den hem hibe hem de 0 faizli kredi desteği almış. Kursun çok faydalı olduğunu dile getiren Gözde “Kendimi piyasada nasıl konumlandırmam gerektiğini, rakiplerime karşı ne avantajlarım olacağını ve nasıl ön plana çıkarabileceğimi, ne kadar süre sonra kar etmeye başlayabileceğimin hesaplarını eğitim süresince hazırlamıştım” diyor.
“Birkaç yıllık kurumsal hayat tecrübesi bence önemli”
Girişimci olmak isteyenlere önerilerde bulunan Gözde, kurulması düşünülen işin olabilecek bütün sonuçlarının planlanması gerektiğini savunuyor. “SWOT analizi yapıp, ilk 1 yılda hayal edilen seviyeye gelinemezse hayal kırıklığı olmaması gerekiyor. Kurulacak işin sektörüne göre değişebilir bu diyeceğim ama öncesinde birkaç yıllık kurumsal hayat tecrübesi bence önemli. Çalışan bakış açısını görebilmek, büyük firmalarda işlerin nasıl işlediğini izlemek, kendi işiniz olduğunda ise sabahlara kadar çalışsanız bile kendiniz için çalıştığınızı görebilmek için çok iyi olacağını düşünüyorum” diyerek devam ediyor.
“İyi ki farklı programlardan dersler almışım”
Sabancı Üniversitesi mezunu olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Gözde, Sabancı Üniversitesi mezunu olmanın özellikle kurumsal hayatta çok güzel kapılar açtığının altını çiziyor. Gözde, “Okurken farklı farklı programlardan seçmeli dersler almıştım. İyi ki öyle yapmışım her konudan biraz biraz anlarken buldum kendimi. Şuan çalıştığım işin çok teknik tarafı var. Onları öğreten bir kurs da bulunmuyor. Çizim programını okulda öğrendiğim programlara çok benzediği için kendim çözdüm. Makine hakkında çıkan sorunlardan, muhasebe kayıtlarımı nasıl tutsam, nasıl karlılık ve stok takibi hazırlayabilirim kısmına kadar hep okulda öğrendiğim bilgileri kullandım. Kişisel hayatımda ise hala Sabancı Üniversite’sinden tanıştığım arkadaşlarım en yakın arkadaşlarım. Okulda katılmış olduğum SUDOSK, SUSS gibi kulüplerde edindiğim hobilerimi hala devam ettiriyorum” diyor.