Full Figure sade ve şık çizgisiyle göz alıyor

‘Girişimcilik Ekosisteminde Sabancılılar’ söyleşimizde bu ay hazır giyim sektöründe başarılı bir girişim kuran Selin Çizmeci’yi konuk ediyoruz.

Selin Çizmeci, Full Figure markası ile 40+ beden kadınlara, yüksek kalitede kumaşlar ve dikişlerle hazırlanan sade ve şık kıyafetler sunuyor. Nişantaşı’nda bulunan showroom’a girdiğinizde sade ama bir o kadar da şık ve asil tasarımlar gözünüze çarpıyor. Kreasyonlarla bütünlük sağlayacak şekilde tasarlanan atölye ve showroom içeri girdiğiniz sizi cezbediyor.

Selin Çizmeci

Röportaj: Mariam Öcal

Selin markanin isminin evrensel olmasını istediği için Full Figure’de karar kıldığını söylüyor. Full Figure Türkçe’ye çevrildiğinde ‘balıketli’ anlamına geliyor ancak Selin insanların ‘balıketli’ dendiği zaman hoşlanmadıklarını bu nedenle Full Figure ismini tercih ettiğini söylüyor.

Full Figure’ün internet satışları şu an için yurt içi ile sınırlı. Ancak yurt dışı taleplerini karşılamak için gerekli tüm altyapı çalışmaları da tamamlandığını da öğreniyoruz.  

“Sabancı Üniversitesi’nin itibarı iş bulmakta etkili oldu”

Selin, Sabancı Üniversitesi’nin ilk öğrencilerinden. 2001 yılında girdiği Sabancı Üniversitesi’nden 2005 yılında, Ekonomi Programı’ndan mezun olmuş. 10 yıl kadar kurumsal firmalarda çalışan Selin, Sabancı Üniversitesi’nin itibarının iş bulmasında etkili olduğunun altını çiziyor.

“Sabancı Üniversitesi vizyonu genişletmeye uygun bir okul”

Sabancı Üniversitesi’ni seçmesini “Üniversite tercihlerim sırasında bir hocam Sabancı Üniversitesi’nin çok iyi, özgürlükçü bir üniversite olduğuna ve birçok imkânı bulunduğuna dair bana çok ısrar etti. Hiç pişman olmadım” şeklinde anlatıyor.

Sabancı Üniversitesi’ni not konusunda hakkaniyetli olarak tanımlayan Selin, öğrenim gördüğü programın dışından, istediği dersleri alabilmenin de avantaj olduğunu söylüyor. Sabancı Üniversitesi’nin özgürlükçü yapısı sayesinde vizyonu genişletmeye uygun bir okul olduğunu sözlerine ekliyor.

Selin, Sabancı Üniversitesi’nin Akran Danışmanlık Programı’nın sunduğu yardımlaşmanın faydalarına da değiniyor. Başarısız olduğu derslerde bu programdan yararlandığını, kendisinin de bu programda ders verdiğini ifade ediyor. Bu sistem sayesinde kendisi ile aynı sınıfta ve aynı programda olmayan insanlarla tanıştığını ve arkadaş olduğunu belirtiyor.

“Kendi sevdiği şeylerin pazarlamasının nasıl olacağını düşünerek yola çıkmış”

Selin, çalışma hayatına Reckitt Benckiser’de pazarlama bölümünde başlamış. Ondan sonra gıda sektörüne geçerek Ülker’de çalışmış. Son olarak Colgate’de çalışan Selin 10 senelik bir kurumsal hayat tecrübesi kazanmış. Kendi sevdiği şeyleri pazarlamanın nasıl olacağını düşünürken, moda dünyasında 40+ bedende bir açık olduğunu görmüş ve bu alana odaklanmaya karar vermiş.

Bu yolda ilerlemek isteyen Selin, LaSalle’de iki yıl süren tasarım eğitimi almış. Bu arada bir çocuk sahibi de olmuş. Zaten girişimcilik fikri, çocuk sahibi olma fikriyle birlikte gelişmiş. Oğlu kreşe başladıktan sonra kendi işini kurmak için çalışmalara başlamış ve Nisan 2018’de Full Figure’u hayata geçirmiş. Full Figure ABD’ye ve Ortadoğu pazarına büyük beden satış yapan bir marka haline gelmiş. Selin, Türkiye’de de bilinirliği artırmak için halkla ilişkiler çalışmalarına devam ettiklerini de sözlerine ekliyor.

“Büyük resmi göremezseniz gündelik işler içinde kaybolursunuz”

Üniversite eğitiminin vizyon katıcı olduğunun altını çizen Selin, “O vizyonu aldıktan sonra gittiğiniz iş yerlerinde gündelik hayatı öğreniyorsunuz. Ama kitaplardaki bilgiyi almazsanız büyük resmi göremezsiniz, gündelik işler içinde kaybolursunuz. Dolayısıyla o büyük resmi okulda öğrendiğiniz için günlük yaptığınız işin neye hizmet ettiğini daha iyi anlıyorsunuz. Bu da kendi işinizi kurduğunuzda sayılara daha hakim olmanız belki de bu işi daha sürdürülebilir hale getirebilmeniz için önemli” diyor.

Selin “Kendi işinizi kurduğunuz zaman belli bir iş planı yapabilmek, kendinize hedefler koyabilmek, insanlara hedefler koyabilmek bunların hepsi tabi ki Sabancı Üniversitesi’nde kazandığımız, proje yönetimleriyle öğrendiğimiz şeyler, o yüzden üniversitenin etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum” diyerek devam ediyor.

“Kurumsal hayatta kimse vazgeçilmez değildir”

Selin üniversitedeyken girişimci olmayı hiç düşünmemiş. Hatta kendi işini kurma fikrine delilik olarak baktığını da itiraf ediyor. Selin, “Kurumsal hayatta yükseldikçe sorumluluğunuz çok artıyor. Sonunda madem bu kadar stresi çekiyorum bari kendi işim olsaydı demeye başlıyorsunuz. Kurumsal hayatta ne olursa olsun, hangi pozisyonda olursanız olun siz gittiğiniz zaman yeriniz doldurulabilir. Bu da kurumsal hayatın acı tarafı, hiç kimse vazgeçilmez değil.” diyor.

Ailede herkesin girişimci ve kendi işinin sahibi insanlar olduğunu belirten Selin, kurumsaldan ayrılmaya karar verdiğinde herkesin “oh sonunda” dediğini ifade ediyor.

Kadın olmanın çalışma hayatında birçok yükü olduğuna dikkat çekerken, kadınların verimlerinin düşmemesi için daha çok çalıştıklarını söylüyor. Fırsatı olanların kendi işini yapmalarının güzel bir şey olduğunu da sözlerine ekliyor.

“Girişimci olmadan önce kurumsal hayatta tecrübe kazanılmalı”

Selin, girişimci olmadan önce kurumsal hayatta çalışıp tecrübe kazanmanın önemine inananlardan. Öğrenciyken yaz tatillerinde aile işinde çalışmış. Orada ihracat - ithalat, muhasebe vb. konularda edindiği tecrübenin şu anki işinde çok yararlı olduğunu belirtiyor. “Ne olursa olsun kendi hesabınızı kendinizin kontrol etmeniz lazım, çünkü altına imzanızı atıyorsunuz, yani günün sonunda siz sorumlusunuz.” diyor.

Girişimcilikte farklı bir fikre sahip olmanın önemine dikkat çeken Selin, gerçekten farklı bir fikir olduğuna inandığı için bu fikri hayata geçirmeye karar vermiş.

Mağazalarda tasarımların 36 beden üzerinden sergilendiğini söyleyen Selin, ”34 bedene göre tasarlanmış bir kıyafeti 44 bedene uyarladığınızda maalesef modelde ve kalıpta çok belirgin bozulmalar oluyor.” diyor.

Seri üretim açısından bakıldığında, 40+ beden kıyafetlerde daha fazla kumaş harcanıyor. Bu da fiyatta rekabetçi olabilmek için düşük kalitede kumaşların kullanılmasını beraberinde getiriyor. Selin ise Full Figure’de kumaş kalitesinden asla ödün vermek istemediğinin altını çiziyor. “Benim segmentim biraz daha yüksek bir segment. Özel hizmet vermem sebebiyle kumaşlarımın kalitesi yüksek olmalı. Biz zaten niş bir kitleye hizmet veriyoruz.” diyerek devam ediyor.

Full Figure’e internet satış sitelerinden mini koleksiyon talepleri gelmiş ancak ürünlerin ulaşılabilir olması için fiyat aralığının daha düşük olması gerekiyor. Bu nedenle de daha düşük kalite kumaş kullanılması gerekiyor. Selin, kaliteden ödün vermek istemediği için şimdilik bu tekliflere çok sıcak bakmıyor.

Tüketicilerin hızlı tüketime ve hızlı tasarım çıkmasına alıştıklarını söyleyen Selin, Full Figure’de evladiyelik kumaş kullanıldığının ve dikiş kalitesinin çok yüksek olduğunun altını çiziyor. Özetle Full Figure’deki ürünlerin hızlı tüketime hizmet etmediğini önemle vurguluyor. Ancak, Full Figure ve zincir mağazalar arasındaki kumaş kalitesi ve buna bağlı olarak fiyat farkının sebeplerini anlatmak konusunda bazen zorlandığını da belirtiyor. Müşteriden gelen bütün soruları büyük bir sabırla yanıtlamaya özen gösterdiğini de sözlerine ekliyor.

“İş dünyasından geldiğim için tasarıma bakış açım farklı”

Full Figure, Nişantaşı’ndaki butik haricinde internet üzerinden de satış yapıyor. Konsinye satışa sıcak bakmadığını söyleyen Selin, bunun konsinye satışta para dönüşünün yavaş olması şeklinde açıklıyor. Paranın hızlı dönüşü nedeniyle de ihracat yapmayı tercih ettiğini söylüyor. Bazı tasarımcıların isimlerinin duyulması için konsinye satışa yönediklerini, ancak bu paranın dönüşünün geç olması veya neredeyse hiç olmaması nedeniyle maddi sıkıntı yaşadıklarını sözlerine ekliyor. Yurtdışındaki tasarımcıların markalarının şirket gibi yönetilmesinden dolayı başarıya ulaştıklarını söylüyor. Kendisinin de iş dünyasından gelmesinden dolayı bakış açısının daha farklı olduğunu belirtiyor.

Çevresindekilerden ‘hobini yapıyorsun’ cümlesini sıklıkla duyduğunu söyleyen Selin, “Hobi noktasında başlıyorsun, ama bu artık senin işin. İşin muhasebesine bakmak, satın almasını yapmak hobi değil.” diyor.

“Kurumsal hayatta edindiği tecrübe girişimcilikte yardımcı olmuş”

Selin’in markasının bilinirliğinin artmasında çevresi etkili olmuş. Ağızdan ağıza tanıtım ve halkla ilişkiler desteğiyle marka daha bilinir hale gelmiş. Selin, daha önce kurumsal hayatta edindiği tecrübenin markasının tanıtım çalışmalarında çok etkili olduğunu söylüyor. “Kurumsal hayatta her zaman kurşun atmaktansa, belli dönemlerde doğru kurşunları atmanın daha doğru olduğunu öğrendik.” diye devam ediyor. Bu nedenle girişim kurmadan önce kurumsal hayatta çalışıp, tecrübe kazanmanın önemli olduğunu bir kez daha dile getiriyor.

Selin’in markası ile ilgili zorlandığı noktalardan biri de büyük beden manken bulmakmış. Çekim yapmak için büyük beden mankenleri yurt dışından getiriyorlarmış. Sektörün 34 bedene odaklanması konusunda serzenişte bulunan Selin, sektörün insanlara ulaşmak açısından zor ve dikkatli konuşulması gereken bir sektör olduğunun altını çiziyor.

“Hatalarım gelecekte yapabileceğim büyük hataların önüne geçti”

Selin bir girişimci olarak hata yaptığı noktalar olduğunu da açık yüreklilikle söylüyor. Ama bu hatalardan ders çıkarmayı bilmiş. Yaptığı ufak hatalar ile gelecekte yapacağı büyük hataların önüne geçtiğini söylüyor. Motivasyonu yüksek tutmak gerektiğine de vurgu yapıyor. Selin “Motivasyonunuzu yüksek tutmanız gerekiyor, çünkü hiçbir şey çabalamadan olmuyor.

Ekibin önemine dikkat çeken Selin, hataların yapılabileceğini bu nedenle her şeyi iki gözün kontrol etmesi gerektiğini söylüyor. Ürünleri müşteriye teslim edilmeden önce tekrar kontrol ettiğini söyleyen Selin, insanların birbirlerinin işlerini kontrol etmesi gerektiğine özellikle vurgu yapıyor.

“Elbiseyi taşımak insanların duruşuyla alakalıdır”

Full Figure

 Bir elbiseyi taşımanın, sahip olunan elbise bedeni ile değil, insanların duruşlarıyla ve kıyafet içinde rahat etmeleriyle alakalı olduğunu söyleyen Selin, “Çok güzel bir kadına içinde rahat etmediği bir elbiseyi giydirdiğiniz zaman bile çaktırmadan şurasını-burasını çekiştirdiğini görebiliyorsunuz. O da insanların duruşunda bir şey yaratıyor, karşı tarafa bir negatif sinyal veriyor aslında. Ama bir büyük bedene kendi içinde rahat ettiği, gerçekten mutlu olduğu bir kıyafet giydirdiğinizde o daha özgüvenli durabilir. Dolayısıyla zaten biz insanlara şık ve içinde rahat ettiği kıyafetleri giydirme taraftarıyız. Bence hepsi dediğim gibi, önce kendi bedeninde rahat olmak, sonra da giydiği kıyafette rahat ve özgüvenli olmakla alakalı” diyor.

Full Figure markası randevu ile çalışan bir showrom’a sahip. Selin mutlaka bütün randevularda bulunuyormuş. Müşterilerin beğendikleri modeller üzerinden kartelalar açılarak renk vs. alternatifler sunuluyormuş. Müşterilerin Full Figure tasarımlarından seçtikleri modeller üzerinde istedikleri ufak tefek değişiklikleri yapıyorlarmış. Maksimum iki prova sonrasında da müşterilere ürünlerini gönderiyorlarmış.

Full Figure’un showroom’unda 44 beden giysiler sergileniyor. Her bir müşteri için özel dikim yapılıyor. Full Figure’ün gardroplarını yaptığı müşteriler de oluyormuş. İnternet alışverişlerinde de tüketiciler sadece, kıyafetin boyu, kolunun uzunluğu konusunda değişiklik isteyebiliyormuş.

“Daha fazla kitleye ulaşabileceğim, tasarımsal fark yaratabileceğim ürünleri tercih ediyorum”

Kreasyon hazırlığında bahar – yaz kreasyonunun kendisi için daha zorlayıcı olduğunu söyleyen Selin, “Yaz kıyafetlerinde büyük bedenler tasarımlar yapabilmek oldukça incelikli bir iş. Ben 40 ve üzeri bedene sahip insanların gardroplarındaki renksizliğin markamla beraber sona ermesini amaçladım. Şu anki ilkbahar-yaz koleksiyonumuz gökkuşağının renklerinden ilham alınarak tasarlandı. Renk kullanmaktan hiç korkmadım. Full Figure kadını kendi değerinin farkında olan, şehirli, sosyal ve cesaretli bir kadın. Yeni koleksiyon da tamamen bu duruşu yansıtıyor. ‘

Full Figure’da smart casual ve kokteyl elbiseleri mevcut ancak abiye elbise bulunmuyor. Full Figure tasarımları düz, sade ama şık tasarımlar sunuyor. Selin istisnai olarak, Full Figure’ün tarzını kabul eden bazı müşterilerine abiyeler dikmiş.

Girişimcilere tavsiyeler

Selin girişimci olmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulunuyor:

  • Gerçekten fark yaratabileceğiniz bir alan bulduğunuza emin olun,  var olmak istediğiniz sektörde olmasa bile mutlaka tecrübe kazanın.
  • A’dan Z’ye her şeye hakim olabileceğinizden emin olun, bunun için de gereken zaman yatırımına hazır olun.
  • Ne olursa olsun fikri bulduğunuz zaman tescillerini alın, bu konuda pinti davranmayın. 

Moda sektörüne gireceklere de şu tavsiyelerde bulunuyor:

  • Tasarımcı olmak güzel, havalı, hoş, ama bence önemli olan iş insanı olabilmek.
  • Sırf tasarımcı olabilmek, bir başkasının yanında çalışmıyorsanız para getirmiyor. Sizi belli bir zaman ön plana çıkarmaya yeter, ama maddi olarak mutlu etmez. O yüzden öncelikle mutlaka bir iş insanı kimliği sonra tasarımcı kimliği taşımak gerekiyor.
  • Parayı yönetmeyi, kullanmayı, sahip olmayı, harcamayı bilmiyorsanız her işin sonu hüzün olur.
  • Hayallere kapılabilirsiniz, ama o hayalleri nasıl yöneteceğinizi bilmeniz gerekiyor. Sırf hayaller, sırf tasarım yapmak, sırf çok zeki olmak, çok farklı şeyleri üretebilmek yetmez.
  • Bir ortağınız olabilir, ama unutmayın ki ortağı iyi seçmek ve kontrol etmek lazım.

Bir sonraki adım Full Figure’ü dışarıya göstermek

Full Figure Nişantaşı’nda bir apartmanın dördüncü katında bulunuyor. Bu nedenle yoldan geçen insanlar butiğin içini, özellikle oraya gitmeden göremiyorlar. Selin butiğin tasarımı sırasında bir mood board çalışması yapmış. Aklındakileri mimar bir arkadaşı ile paylaşmış ortaya Full Figure’ün sade ve şık tasarımı ortaya çıkmış. Selin’in şimdiki hedefi ise Full Figure showroom’unda daha fazla insana ulaşmak.