"Hocalarımıza 3 Soru" cevap aramaya kaldığı yerden devam ediyor. Sıradaki isim MDBF öğretim üyelerimizden Ali Koşar. Ali Hocamızın cevapları da şöyle oldu :)
Derste veya ders dışında öğrencilerle yaşadığınız sizi şaşırtan, eğlenceli veya anlamlı bir anı/anektod paylaşmak ister misiniz?
Bildiğiniz gibi geçen dönemin ilk haftalarında kar tatili gibi nedenlerden dolayı bayağı bir ders iptal olmuştu. Buna bir dersimin ders saatlerinde yapmış olduğum değişiklik de eklenince dönem ortasına gelmemize rağmen halen ders saatlerimin zamanları kafamda oturmamıştı. Oluşan karışıklıktan dolayı 2:40'ta olan bir dersim 3:40 olarak aklımda kalmış. O gün saat 2:40’ı geçmesine rağmen ben hala ofisimde çalışmaya devam ediyordum. Sağ olsun dersimi alan bir grup öğrenci ofisime gelip 'Hocam biz sınıfa geldik ama sizi göremedik. Size birşey olmasından endişe ettik, size bir bakmak için geldik' dediler. Normalde bildiğiniz üzere ögretim üyesi 10-15 dakika gelmeyince sınıf kayboluyor. Benim durumum farklı gelişti. Öğrenciler beni merak etmişler, bizzat beni aramışlar.
Sorumlu ve arkadaşça tavırları beni o an çok duygulandırmıştı. Tabii hemen sınıfa inip derse başladık. Geldiğimde sınıfın tamamına yakınının bulunması da beni daha da motive etmişti ve duygulandırmıştı. Okulda geçirdiğim 8 senenin en anlamlı anılarından biriydi.
Biraz da öğrencileri çekiştirelim. "Bunun için de mail atılır mı yahu" dediğiniz durumlar oldu mu hiç, isim vermeden bizimle paylaşır mısınız? :)
Bir öğrencim: 'Ben derse çalışamadım. Bundan dolayı bu haftaki sınavınıza girmek istemiyorum lütfen beni bu sınavdan muaf tutun. Telafi sınavını almak istiyorum. Rapor da alıp size durumu hiç anlatmayabilirdim. Ama size dürüst davranmak istedim Hocam. Bundan dolayı beni muaf tutun lütfen.' diye mail atmıştı. Alacağı cevabı bildiği için gereksiz bir maildi. Kendisine bu maili hiç almadığımı farz et ve git raporunu al cevabını verdim :)
Peki son olarak sizden objektif bir tavsiye alalım, gizli bir karışımınız olsa öğrencilerinize bir tutam ne katmak isterdiniz?
Ben bir tutam savaşçı kişilik katardım. Öğrencilerimi çok severim. Her birinin benim için ayrı değeri var. Eleştirel açıdan bakarsam hemen her birinde gözlemlediğim karşılaştıkları zor bir durum karşısında savaşmıyorlar, zaten yapamam deyip çaba göstermiyorlar ve mücadeleyi kolayca bırakıyorlar. Savaşçı kişiliklerinin olması ve zorluk derecesi yüksek sorunlarla mücadele etmeleri kendilerini ve kariyerlerini geliştirme, kişiliklerini bulma ve saygı görme adına son derece önemli diye düşünüyorum.