Melsa Ararat Türkiye İç Denetim Kongresi’nde ‘Yönetim Kurulları’ Konulu Paneli Yönetti

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Yönetim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Melsa Ararat, 22-23 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen Uluslararası 22. Türkiye İç Denetim Kongresi’nde, “Yönetim Kurullarında Çeşitliliğin Şirketin Finansal Performansına Etkisi” başlıklı paneli yönetti.

Panelde; Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, Kale Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, SPK Başkan Yardımcısı Bora Oruç ve Unicredit Romania Yönetim Kurulu Üyesi Z. Nazan Somer Özelgin yer aldı.

Panelde farklı görüş ve perspektiflerin yönetim kurullarında yer almasının şirket performansına etkisini tartışıldı. Çeşitliliği hem çıkar çatışmaları karşısında üyelerin bağımsız olup olmamaları, hem de demografik çeşitlilik olarak ele alan Panelde; yönetim kurullarının bağımsızlığının önemi, bağımsızlığın demografik çeşitlilik ile ilişkisi ve yönetim kurulu dinamiklerine etkisi, mevzuatın öngörüleri ve uygulamalar tartışıldı.

Ümit Boyner sürdürülebilir bir başarı için işyerinde demokrasi kültürünün ve fırsat eşitliğinin önemine işaret etti. Boyner özellikle toplumsal cinsiyet eşitliğinin tesisinde yönetim kurulunun demokrasi kültürü ve insan hakları bakışının şirket politika ve prosedürlerinde içselleştirilmesinde yönetim kurulundaki çeşitliliğin önem taşıdığını belirtti. Yönetim kurulu üyelerinin farklı şirket ve ülkelerde kazandıkları deneyimlerin   şirket vizyonuna ve denetimine olumlu katkı yaptığını gözlemlediğini aktardı. Şirketlerde öğrenilen ve benimsenen değerlerin çalışanlar aracılığıyla topluma yansıdığını ve böylece şirket içindeki fırsat eşitliği ve demokrasi kültürünün bir çarpan etkisi yaptığını da ekledi.

Zeynep Bodur Okyay, konuyu hissedar bakış açısıyla ele aldı ve  şirketlerin başarısının sürdürülebilmesinde yönetim kurullarında çeşitliliğin aile şirketlerinde daha da önemli olduğunu belirtti.  Büyük hissedar konumunda olan yönetim kurulu üyelerin başka şirketlerin yönetim kurulunda olmalarının faydalarını Pegasus şirketindeki bağımsız yönetim kurulu üyeliği ile deneyimlediğini anlatan Bodur, farklı sektör deneyimlerinin daha iyi kararlara vesile olduğu  ve üyelerin birbirlerinden öğrendiklerini aktardı.

Bora Oruç, konunun sadece sermaye piyasası için değil finans sektörünün geneli ve reel ekonomi için önemli bir konu olduğunu vurguladı. Daha iyi çalışan ve farklı görüşleri biraya getiren yönetim kurullarının hakim ortakların da yararına olduğunun anlaşılmaya başladığını gözlemledikleri söyleyen Uluç, bağımsız üyelerin aday gösterilmesinde hakim ortakların belirleyici olmasının gerçekte bağımsız olmayan üyelerin adaylığı ile sonuçlanabileceğine dikkat çekti. Gerek hisse senedi gerekse tahvil piyasalarında güven tesis etmenin önemine değinen Uluç,  etkin, yetkin, ve çeşitliliği yüksek yönetim kurullarının bunda önemli bir rol oynayabileceğini dile getirdi.

Z. Nazan Somer Özelgin, Yönetim Kurulu'nun bağımsızlığının şirketin risklerinin iyi yönetilmesinde, denetim fonksiyonun etkinliğinde önemli bir rol oynadığını gözlemlediğini söyledi. Hakim ortakların kısa vadeli olabilecek hedeflerine karşı bağımsızlık niteliği yüksek yönetim kurullarının şirketin uzun vadeli çıkarlarını gözetme yükümlülüğünün  tüm paydaşlar için olumlu sonuçlar doğuracağına işaret etti. Özellikle halka açık şirketlerde azınlık hisselerinin haklarının gözetilmesinin sermaye piyasalarına güveni arttırarak tasarrufları sermaye piyasalarına çekebileceğinden bahsetti.

Melsa Ararat paneli kapatırken tüm dünyada paranın daha pahalı hale gelmesiyle sermaye piyasalarının finansman kaynağı olarak öne çıkacağına ve yönetim kurullarından beklenenlerin artacağına işaret etti. Yönetim kurullarıyla ilgili tartışmalarda dünyada öne çıkan konuları özetleyen Ararat, yönetim kurullarında tenür sınırlandırması, çalışanların kurulda temsili, bağımsız üyelerin azınlıklar tarafından aday gösterilmesi ve şirketin toplumsal katkısı konularının gündemde olduğuna işaret etti.