Mercator-İPM Araştırmacıları Türkiye’deki Suriyeliler’in durumunu ele aldı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı bünyesinde, AB/Almanya-Türkiye ilişkileri çalışma alanının alt başlıklarından biri olan mültecilerin topluma entegrasyonuna ilişkin modeller geliştirilmesine katkı sağlayacak yeni bir çalışma yapıldı. Türkiye’deki Suriyeliler’in mevcut durumunu ve Suriye’den göçün başlangıcından bu yana benimsenen politikaları ele alan “Türkiye’deki Suriyeliler” çalışmasına ilişkin panel 8 Ekim’de İKSV’de gerçekleştirildi.

 

İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi’nin en önemli unsuru olan Mercator–İPM Araştırma Bursu Programı bünyesindeki araştırmacılar, Suriyeliler’in mevcut durumunu, gelişmeleri ve görüşleri “Türkiye’deki Suriyeliler” penceresinden paylaştı. 

Bu çalısmaya katkı veren araştırmacıların katıldığı panelde; sağlık, eğitim, istihdam, toplumsal cinsiyet, sivil toplum ve toplumsal kaynaşma alanları üzerinden Suriyeliler‘in mevcut durumu ele alındı. 

Gerçeklerden yola çıkmak toplumsal uyumu güçlendirir 

Oturum Başkanlığını Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Araştırma ve Akademik İşler Koordinatörü Doç. Dr. Senem Aydın-Düzgit’in yaptığı panelde, Türkiye’nin geçtiğimiz 7 yılda 3.5 milyondan fazla Suriyeli’ye ev sahipliği yaptığına dikkat çekilerek, şu görüşlere yer verildi: 

“3.5 milyon Suriyeli, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR)'ye kayıtlı toplam Suriyeli mülteci sayısının % 63'ü demektir. 2011'de akın başladığında, Türkiye kısa vadede az sayıda Suriyeliyi “misafir” olarak almayı bekliyordu. Ancak, Suriye ve Avrupa'nın ihtilaflı mülteci politikalarındaki çatışmanın uzun süren doğası, Suriyeliler’in daha uzun süre kalmasına yol açtı. Türkiye. Özellikle 2015 sonrasında, Türkiye ve uluslararası toplum Suriyeli “misafirlerin” kalıcı olduğunu ve kalış süreleriyle ilgili ihtiyaçların uzun vadeli olduğunu fark etti. Türkiye'deki pek çok Suriyelinin dil edinimi için sağlık, eğitim ve iş/istihdam olanaklarına erişim temel kaygıları oldu. Aynı zamanda, Türkiye'deki yerleşik toplulukların Suriyeli mültecilerle karşılaşmalarında farklı deneyimler yaşanmış, bu da yerel dinamikleri analiz etmeyi, ev sahibi toplulukların adalet duygusunu anlamayı, siyasi ve toplumsal cinsiyet ile ilgili duyarlılıkları fark etmeyi, sivil toplum girişimlerini teşvik etmeyi ve nihayetinde sosyal uyumu güçlendirmeyi zorunlu kıldı.”   

Panelde, mültecilerin topluma entegrasyonuna ilişkin modeller geliştirilmesi, Mercator-İPM Araştırma Bursu Programı’nın AB/Almanya-Türkiye ilişkileri ayağı kapsamındaki alt baslıklardan birini oluşturduğu dile getirildi. Bu kitapçık, söz konusu

amaç doğrultusunda Türkiye’deki Suriyelilerin mevcut durumunu ve Suriye’den göçün başlangıcından bu yana benimsenmiş olan politikaları ele aldığı ifade edildi. 

Panelde, Mercator-İPM Araştırmacıları Souad Osseiran-Sağlık ve İşgücüne, Emre Üçkardeşler Eğitime, Gabriele Cloeters Toplumsal Cinsiyete İlişkin Konulara ve Hande Paker Sivil Toplum ve Toplumsal Kaynaşma alanındaki araştırma sonuçlarına değindi. 

Araştırmacıların sunumlarında şu noktalara dikkat çekildi: 

-          Sağlık: hizmetlere erişim konusu hem Suriyeli mülteciler hem de uluslararası ve Türkiye’den paydaşlar açısından hayati öneme sahiptir.

-          Eğitim: Türkiye’de bulunan 3,6 milyon Suriyeli’den yaklaşık 1 milyonu okul çağındaki çocuklardan oluşmaktadır.

-          İşgücü: Piyasadaki koşullar ve istihdam konusunda belirli sektör ve lokasyonlara ilişkin kısıtlamalar nedeniyle resmi çalışma izinleri konusunda sıkıntı vardır.

-          Toplumsal cinsiyet: Mültecilerin 2/3’ü kadınlar ve çocuklardan oluştuğundan sınırların güvenliği konusundaki uluslararası süreç ve geçici koruma konusundaki idari yaklaşım önemlidir.

-          Sivil toplum: Devletin ve sivil toplumun söylemi insani yardımdan entegrasyona, acil yardımdan devamlılığa doğru değişim göstermiştir.

-          Toplumsal kaynaşma: Toplumsal kaynaşma yerel seviyelerde farklılaştığı için ulusal düzeyde bir değerlendirme yapılması mümkün değildir.