Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Öykü Arkan Tunç, “İhbar Kültürünün Geliştirilmesi ve İhbar Mekanizmalarının Ampirik Olarak İncelenmesi” başlıklı projesi ile Avrupa Birliği’nin doktora çalışmaları için sunduğu en önemli programlardan biri olan Marie Skłodowska-Curie Actions (MSCA) Doktora Sonrası Bursu’nu almaya hak kazandı.
Öğretim Üyemiz Öykü Arkan Tunç ile projesini ve MSCA Doktora Sonrası Bursu’nun önemini konuştuk.
gazeteSU: Projenizden biraz bahsedebilir misiniz?
Öykü Arkan Tunç: Projemiz, toplumun ihbarcılara yönelik algısında bir değişim başlatmayı ve ABD ile Avrupa'daki iç ihbar mekanizmalarındaki küresel eğilimlerden esinlenerek Türkiye'de ihbar kültürünü teşvik etmeyi amaçlıyor. İhbar, yanlış uygulamaların ortaya çıkarılması ve engellenmesinde en etkili araçlardan biri; ancak suistimalleri ihbar edenler, yolsuzlukların ortaya çıkarılmasına çok önemli bir rol oynamalarına rağmen toplumsal ve kurumsal anlamda damgalamaya maruz kalırlar. Misilleme, kıdem düşürme, taciz, hatta işten çıkarma gibi cezalara maruz kalırlar. İhbarcılar, iç ve/veya dış örgütsel yanlış uygulamaları ortaya çıkarmada kritik bir rol oynarken, aynı zamanda dürüstlük ve şeffaflık temelli bir kültürün geliştirilmesine katkıda bulunurlar. Bu kültürü desteklemek için, organizasyonların, cezalardan korkmadan açık iletişimi teşvik eden güçlü ihbar kanalları kurmaları gerekiyor. Bu amaçla, bu proje, ihbarcılara yönelik tutumları normatif etik eğitimi aracılığıyla yeniden şekillendirmeyi, küresel ihbar mekanizmalarının etkililiğini değerlendirmeyi ve potansiyel ihbarcıları etkileyen psikolojik faktörleri dikkate alan iç raporlama sistemleri tasarlamayı ve sonuç olarak ihbarı teşvik eden bir kültürü desteklemeyi amaçlıyor.
Projemiz, ihbarcılığın psikolojisi üzerine yapılan araştırmaları inceleyerek önemli boşlukları dolduruyor ve mevcut literatürü, küresel ve yerel bakış açılarını ve ihbar mekanizmalarını entegre ederek ve iş etiği, örgütsel davranış ve hukuk literatürünü birleştirerek ihbar kültürünü teşvik ediyor. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve ötesindeki ihbar mekanizmalarını araştırarak ve ihbar mekanizmalarını entegre ederek, projemiz Türkiye ve Avrupa'daki iç ihbar mekanizmaları için benzersiz fırsatlar sunuyor.
The Marie Skłodowska-Curie Actions (MSCA) Doktora Sonrası Bursu'nun önemi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Marie Skłodowska-Curie Actions (MSCA) Doktora Sonrası Bursu, araştırma ve akademik ilerleme alanlarında bariz bir öneme sahip. Avrupa Birliği'nin Horizon 2020 programının seçkin bir bileşeni olarak bu burs, araştırmacıların eğitim ve kariyerlerindeki gelişimi desteklemeyi amaçlıyor. Burs, ağırlıklı olarak farklı disiplinleri geniş kapsamda ele alarak araştırmacıların farklı alanlar arasında işbirliği yapmalarını ve disiplinlerarası bilgi ve yenilik katkısında bulunmalarını teşvik eden projeleri destekliyor. MSCA, aynı zamanda, araştırmacıları kendi ülkelerinin dışında bir ülkede projelerini yürütmeye teşvik ederek uluslararası işbirliğini destekleyerek de farklı bir araştırma ortamı oluşturuyor.
Buna ek olarak, bursiyerler daha geniş bir araştırma topluluğuna entegre olabiliyor; ağ etkinliklerine, konferanslara ve işbirliklerine katılma fırsatları elde edebiliyorlar. Bu da profesyonel gelişimlerini derinlemesine etkileyebilir. Sanayi alanından kurumlarla işbirliği yapma fırsatına sahip olabiliyorlar ve bu da becerilerini ve bilgilerini gerçek dünya zorluklarına uygulama ve yenilik yapma imkanı sağlıyor.
Projenizin bu bursu kazanmasını sağlayan önemli yanlarını paylaşabilir misiniz?
Projemiz, ihbar sistemleri konusundaki güncel gelişmeleri etkili bir şekilde ele alırken, aynı zamanda ihbarcılık uygulamalarındaki evrimleşen trendler ve HE Çalışma Programı ile ilgili AB politikalarıyla uyumlu. İş etiği, hukuk ve örgütsel davranış alanlarından literatürü birleştirerek konuyu kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Öte yandan, Türkiye'nin AB ile sahip olduğu iş bağlantılarına rağmen, şu anda Türkiye'de ihbarla ilgili özel mevzuat veya yönerge bulunmuyor. Türkiye'nin AB'nin ihbar mekanizmalarıyla uyum içinde olması gerektiği göz önüne alındığında, toplumda ihbarcı algısını inceleme ve farklı organizasyonlara uygun esnek iç raporlama mekanizmaları uygulama zamanının geldiğine inanıyoruz.
Bu eksiklikleri göz önünde bulundurarak, farklı akademik alanları kapsayan dört hedefi olan kapsamlı bir proje önerisi geliştirdik: Bunlar;
- Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Türkiye'deki mevcut ihbarcılara yönelik tutumları karşılaştırmak ve örgütlerde normatif etik eğitimi aracılığıyla ihbarcı algısında olumlu bir değişiklik yaratmak.
- İhbarcılığın psikolojisi üzerine kültürler arası bir perspektif sunarak, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'daki farklı ihbar mekanizmalarının etkililiğini sistemli olarak karşılaştırmak.
- Yasal ihbar prosedürleri ile örgütsel iç ihbar mekanizmalarının işletme etkinliği arasındaki boşluğu kapatmak.
- Türkiye'deki organizasyonlar için, tüm paydaşlar için ahlaki ve ekonomik faydalar sağlayan iç ihbar mekanizmaları geliştirmek.