Öğretim Üyemiz Raha Akhavan, ABD’deki yüzme başarısını gazeteSU’ya anlattı

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Raha Akhavan, Amerika’da çok önemli bir yüzme başarısına imza attı. “Yüzücülerin Everest Dağı” olarak bilinen Catalina Kanalı’nı 15 saat yüzerek geçmeyi başaran Akhavan yüzmeye olan tutkusundan hedeflerine kadar birçok konuyu gazeteSU’ya değerlendirdi.

RahaTabatabaei-1

-Yüzme sporuna olan ilginiz nasıl başladı?

Yüzmeyi okuma yazmadan daha önce öğrendim. O yaşlardan itibaren sürekli suda olmayı seviyordum. Yüzme imkanı bulduğum zamanlarda anne ve babam beni sudan çıkarmak için akla karayı seçerdi. İran’da büyürken, okul çalışmalarım yüzünden yüzmeye pek fırsatım olmuyordu, ta ki üniversiteye girene kadar. Üniversitede yüzme takımına alındım ve takımımla diğer üniversite takımlarına karşı 4 yıl boyunca yarışlara katıldım. O dönem, içimde rekabete dayalı sporlara ve sistematik antrenmana  karşı sürekli bir ilgi oluşmasını sağladı. Doktora çalışmalarım için ABD’ye gittiğimde yüzmeye yine ara verdim ama bir gün döneceğimi hep biliyordum. Kolombiya’nın Bogota şehrinde ilk akademik işime başladığımda, triatlon sporuyla tanıştım ve kısa mesafeli yüzme, bisiklet ve koşuyu içeren triatlon çalışmalarıma başladım. İlk yüzme yarışımı minik bir adadan Karayip Denizi’ndeki ana adaya yaptım ve o anda yapmak istediğim şeyin denizde, açık sularda ve doğada yüzmek olduğunu fark ettim. Denizdeyken ve okyanustayken hissedilen o sonsuzluk duygusu hayatımda yaşadığım hiçbir duyguya benzemiyordu. Daha sonra Sabancı Üniversitesi’nde çalışmak üzere Türkiye’ye geldim ve 2017’de Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na katılmaya karar verdim. Disiplinli bir şekilde yarışa hazırlandım ve yarış bittiğinde daha fazlasını yapmak istediğimi hissediyordum. O yüzden daha uzun mesafeli yarışlara ve seçeneklere bakmaya başladım. Türkiye’de çok büyük bir açık deniz yüzücüsü topluluğu olduğu ve ülkenin çok güzel noktalarıında düzenlenen çok sayıda yarış olduğu için kendimi şanslı hissediyordum. Dolayısıyla antrenman yapma konusunda çok büyük bir istek duyuyordum.

-Yüzmek sizin için ne anlam ifade ediyor?

 Yüzmek benim için bir tutku, bana meditasyon gibi geliyor ve huzur ve sakinlik veriyor. Mutluysam yüzmek istiyorum, üzgünsem,  kızgınsam ya da endişeliysem bile yine yüzmek istiyorum. Yüzmek benliğimi, amacımı ve gücümü her seferinde yeniden fark etmemi sağlıyor. Yüzmenin bana hayatım boyunca çok faydası oldu diyebilirim.

RahaTabatabaei-2

-Amerika’da çok zorlu bir parkuru tamamladınız. Bu parkur için hazırlık sürecinden bahseder misiniz?

Hayatımda yüzdüğüm en uzun rota için 2 sene öncesinden hazırlanmaya başlamıştım. Başlangıçta Türk bir antrenörün de yardımıyla tekniğimi düzeltme konusunda çok sıkı çalıştım. Her antrenmanda veya ana yarışta aynı hareketleri birkaç bin kez tekrarlamanız gerektiği için kaslarınızı ve gücünüzü olabildiğince verimli kullanmanız çok önemli. İyi teknik bunu başarmada size yardım ediyor. Daha sonra dayanıklılık konusunda ve zihnimi ve bedenimi o mesafeye alıştırma konusunda çalışmaya başladım. Pandemi nedeniyle havuzlar uzun süre kapalı kaldığı için bir antrenman planına bağlı kalmak da özellikle zordu. Dolayısıyla denizde antrenman yapmak zorunda kaldım, ama sonra müsilaj geldi ve deniz seçeneği de ortadan kalktı. Antrenman açısından çok zorlu iki yıllık bir dönem yaşadım ama vazgeçmemek için her zaman bir çözüm buldum ve sonunda başardım.

-Yüzme ile ilgili kazandığınız diğer başarılardan bahseder misiniz?

2019’da dört kişilik bir takımla, bayrak yarışı şeklinde İrlanda’dan İskoçya’ya yüzdüm. Her birimiz birer saat yüzüp sonrasında bayrağı bir sonraki kişiye devrederek karaya ulaşıncaya kadar yüzmeye devam ettik. O bölgeye özgü korkunç denizanalarıyla birlikte, 12-14 derece suda yaklaşık 13 saat süren bir parkurdu. Bir ay sonda, yine aynı takımla Manş Denizi’ni yüzerek geçtik. Türkiye’de her yıl İstanbul’daki Boğaziçi yarışına katılıyorum, ayrıca Alanya, Bodrum ve Marmaris’te düzenlenen, 5 - 10 km mesafeli daha uzun yarışlara da katılıyorum. Bu yarışlarda çeşitli madalyalar kazandım. 2019’da Yunanistan’ın Meis Adası’yla Kaş arasında düzenlenen yarışta kendi yaş grubumda birinci oldum. Antrenmanlarımın bir parçası olarak, Caddebostan sahilden Adalar’a yüzerek bir çok kez gidip geldim, yani Kınalıada ve Burgazada’daki tüm evleri ve adaların etrafındaki kayalıkları artık ezbere biliyorum.

RahaTabatabaei-3

-Akademik hayatınızın çok yoğun olduğunuz biliyoruz. Yüzme faaliyetlerinizle birlikte akademik yaşamınızı nasıl bir arada yürütüyorsunuz?

Bunu iyi planlama ve azim sayesinde başarabiliyorum. Genellikle çok erken kalkıyorum ve antrenman yapıyorum. Onu aradan çıkardıktan sonra ise çalışmaya başlıyorum. Hafta sonlarında daha fazla zamanım olduğu için daha uzun antrenmanlar yapıyorum. Fakat tabii ki bazen antrenman yapamadığım durumlar da oluyor. Örneğin yetiştirilmesi gereken bir işim veya konferans gibi bir akademik etkinlik varsa antrenman yapamıyorum. Fakat genel olarak iyi bir denge kurduğumu söyleyebilirim. Dekanım ve meslektaşlarım da çok destekleyici ve teşvik edici bir yakaşım sergiliyorlar ve bu bana gerçekten çok yardım ediyor.

-Yüzme ile ilgili bundan sonra ulaşmak istediğiniz hedefiniz var mı?

İngiltere’den Fransa’ya Manş Denizi’ni tek başıma yüzerek geçmeyi ve New York’taki Manhattan Adası’nın etrafını yüzerek turlamayı planlıyorum. Ayrıca İspanya’dan Fas’a Cebelitarık Boğazı’nı yüzerek geçme yarışına da kaydoldum. Bunlar şimdilik önümüzdeki iki yıllık dönem için planladığım ve katılmayı ümit ettiğim etkinlikler. Ama Türkiye’de de yeni rotalar denemek istiyorum. Marmara Denizi’nde ve özellikle Ege’de... Türkiye’nin her yerinde yüzmeye bayılıyorum!