Politika ve Güvenlik Zirvesi'nde Siber Güvenlik Politikaları konuşuldu

Sabancı Üniversitesi Politika Kulübü 4 Mart 2017 Cumartesi günü dünyanın bugünü ve yarını için önem arz eden Siber Güvenlik Politikaları üzerine Karaköy Minerva Han’da kapsamlı bir zirve düzenledi. Birçok farklı üniversiteden geniş katılımcı kitlesine ulaşan etkinlikte, konuşmacılar geleceğin güvenlik stratejileri ve gençleri bekleyen yeni dünya üzerine sunumlarını gerçekleştirdiler. Alanında uzman konuşmacıların yer aldığı zirvede, güvenlik ve politikaları hakkında altı ana başlık üzerine duruldu.


İlk oturumun birinci başlığı: “Uluslararası Bağlamda Siber Güvenlik” oldu. Lostar AŞ’nin kurucusu Murat Lostar ve PWC’nın siber güvenlik servisleri lideri Adil Burak Sadıç konuşmalarını gerçekleştirdiler. Konuşmacılar, siber güvenlik ile kişisel güvenlik arasındaki benzerliğe dikkat çektiler. Nasıl bireyler için evin kilidi, o kilidi kiminle paylaştığınız hassasiyeti olan konularsa; bireylerin ya da kurumların kendilerini siber alanda da güvenli hissetmesinin aynı hassasiyeti gerektirdiğinden bahsettiler. Türkiye’de her ne kadar başımıza bir musibet gelmeden önlem almasak da bankacılık sektöründeki siber güvenlik önlemlerinin arttığına ve yeni çıkan kişisel verileri koruma yasasının bu alanda umut verici olduğuna dikkat çektiler.

Daha sonraki konu başlığı, “Türkiye Siber Güvenlikte Nerede?” oldu. TÜBİTAK BİLGEM’de uzman araştırmacı olan Ferhat Özgür Çatak ve Anka Grup yönetim kurulu üyesi Ruşen Özkan sunumlarını gerçekleştirdiler. Ferhat Özgür, genel itibariyle Türkiye’deki Siber güvenlik alanında, devlet bazlı kurumların başında gelen TÜBİTAK’ın sürmekte olan ve gelecekteki projelerini kapsayan bir sunum yaptı. Türkiye’de Siber Güvenliğin nerede konumlandığını, karşılaştırmalı olarak dinleyicilere aktardı. Daha sonrasında, Ruşen Özkan özellikle teknolojinin gelişmesiyle, gelecekte insanlığı bekleyen tehlikeleri, Siber güvenlik kapsamında inceledi. Yaşanan olaylardan somut örnekler vererek, geleceğimizi  teknolojiyle beraber nasıl inşaa etmemiz gerektiğini anlattı.

İkinci oturumun birinci başlığı “Özel Şirketlerde Siber Güvenliğin Önemi“ oldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Özgür Alp ve Türk Telekom kurumsal ürünleri ve servisleri direktörü Esat Sönmezer konuşmalarını gerçekleştirdi. Özgür Alp, öğrencilerden gelen sorular ışığında ahlâkî bilgisayar korsanlarından (hacker), korsanların yasal düzenlemelerden ne kapsamda etkilendiğinden ve korsanların bireyin güvenliğine destek oluşturacak şekilde devlet tarafından nasıl konumlandırılması gerektiğinden bahsettiler. Esat Sönmezer ise, teknolojik gelişmelerin insan hayatını ne denli etkilediğinden, bu etkinin yılları içerisinde nasıl değişeceğinden, netice olarak siber güvenlik konusunun Türkiye ve Dünya için vazgeçilmez konusu olduğundan ve olacağından, bu konuda yapılan destek ve geliştirmelerin güçlendirilmesi gerektiğinden bahsettiler. 

Ardından, İSBAK AŞ’den Uzman Mustafa Uçak “Güvenli Akıllı Şehir İstanbul” başlığında geleceğin şehirlerini, teknolojinin ve akıllı şehrin insana dokunan yanını, bizleri nasıl bir şehir kültürünün beklediğine dair sunumunu gerçekleştirdi. Yeni şehir yaşamında, bireyin güvenliliğinden mesul olan kurumların, yeterli yatırımı ve teknolojik gelişmeyi yapacağından bahsettiler. Güvenli, kolay bir şehir yaşamı yapılan yatırımların ışığında bizleri bekleyeceğini anlattılar.

Mustafa Bey’den sonra mikrofonu, Deloitte’de Partner olarak görev yapan Burç Yıldırım, aldı. Bireyin güvenliğine dikkat çeken Burak Bey; kişisel olarak kendimizi geliştirmemiz gerektiğinden, şifrelemenin gerçek anlamda güvenlik alanı oluşturamayacağından, kişisel bilgileri paylaşma konusunda dikkatli davranılması gerektiğinden bahsettiler.

Ardından, “İstihbarat ve Savunma Politikaları“ konu başlığında, Güvenlik araştırmacı  Abdullah Ağar, Türkiye güvenlik stratejilerinin ışığında bölgesel ve milli tehditlerden, bunların çözüm arayışlarından bahsetti. Gelecek için güvenli Türkiye yaratmak adına, yapılan hatalardan ders çıkarılması gerektiğinden ve daha sağlam öngörülerle güçlü Türkiye yaratılmasının öneminden bahsettiler.  Aynı oturumda konuşma yapan SETA güvenlik araştırmacısı Merve Seren, istihbaratın farklılaşan uygulamalarından, bunların yöntem ve şekillerinden, sadece siber güvenlik boyutundan değil istihbarat tanımına giren tüm etkenlere detaylıca bahsettiler.

Kapanış konuşmasında “Dünya ve Türkiye için Uluslararası Güvenlik Tehditleri” başlığında İNSAMER’de araştırmacı olarak çalışan Mahmut Aytekin ve Burak Çalışkan bilgilerini paylaştılar. Konuşmacılar Suriye’deki hazin durum ve bu durumun Türkiye’ye tesirlerinden bahsettiler. Burada artık sadece bir iç savaş olmadığını ve bunun artık bir devletlerarası bir harbe dönüştüğünden ve özellikle de Burak Bey’in üzerine çalışmalarını yürüttüğü Rusya’nın, bu siyasi açmaza etkisinden bahsettiler.

Tüm konuşmacıların değerli sunumları sayesinde, üniversite öğrencileri için verimli bir hafta sonu geçirmiş oldular. Farklı üniversitelerden birçok öğrencinin katıldığı etkinlikte, öğrencilere günün hatırası olarak özel tasarım Sabancı Üniversitesi Politika Kulübü çantalarında, Twitter’dan yöneltilen sorulara doğru cevap veren öğrencilere de harici şarj cihazı “powerbank” hediye edildi. Program bitiminde Sabancı Üniversitesi Politika Kulübü’nün sertifikaları katılımcı arkadaşlara verildi. 

Sabancı Üniversitesi Politika Kulübü’nün 4. zirvesi olan bu buluşma diğer etkinler gibi nitelikli ve verimli bir şekilde gerçekleştirildi. Bir sonraki büyük organizasyon 16 Nisan’daki referandumun maddeleri, Türkiye için ne anlama geldiğine dair panel olacak.

Sabancı Üniversitesi Politika Kulübü'nün Politika Kampüs'te videosunun bu bölümünde öğrencilerine siber güvenlik konusunda görüşleri soruldu, videoyu izlemek için tıklayın