Sabancılılar Global Youth Leaders Summit 2018'de

Kariyer Geliştirme & Staj Ofisinin referansıyla “herkes için kaliteli eğitim” alanındaki “Örnek Ol, Değişime Liderlik Et!: İlkokul Çocukları için Ders Dışı Eğitim Aktiviteleri ”projeleri ile, bu yıl Hong Kong ve Pekin’de gerçekleşen Global Youth Leaders Summit 2018 / Küresel Genç Liderler Zirvesi'ne katılan öğrencimiz İrem Efe ve mezunumuz İpek Efe zirve izlenimlerini aktarıyor:

Haber:

İrem Efe / Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Malzeme Bilimleri ve Nano Mühendislik Programı Öğrencisi

İpek Efe / Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Malzeme Bilimleri ve Nano Mühendislik Programı 2018 Mezunu


Hong Kong Politeknik Üniversitesi Küresel Genç Liderlik Enstitüsü (The Hong Kong Polytechnic University’s Global Youth Leadership Institute) ve Pekin Üniversitesi (Peking University)  ortaklığıyla  bu yıl ikincisi düzenlenen Küresel Genç Liderler Zirvesi, 13-21 Temmuz tarihlerinde Hong Kong ve Pekin’de gerçekleşti.

Zirve bu yıl, Hedefi Eyleme Dönüştürmek: Daha iyi bir toplum hedefi, eyleme dönüşebildiği taktirde değerlidir… mottosunu benimserken; 28 farklı ülkeden 300 genç lidere ev sahipliği yaptı.

Zirve boyunca katılımcılar, topluma olumlu bir değişim getirebilme hedeflerini nasıl eyleme geçirebilecekleri konusunda küresel liderler önderliğindeki çeşitli konferans, atölye ve eğitim oturumlarına katıldılar. Buna ek olarak, “yoksulluğun giderilmesi”, “herkes için kaliteli eğitim” ve “sürdürülebilir topluluk” konularında yapmış oldukları toplumsal duyarlılık projelerini sunarak kendi hedef ve eylem planlarını diğer katılımcılarla paylaşma; ve aynı zamanda dünyadaki baskılayıcı problemleri çözmek adına nasıl sınır ötesi girişimler yaratıp el ele verebilecekleri konusunda tartışma fırsatı yakaladılar.   

Zirve sonunda ise katılımcılardan uluslararası gruplar oluşturarak  yoksulluk, eğitim ve sürdürebilirlik temalarından birine ait bir problem belirleyip; çözümüne yönelik bir proje taslağı oluşturarak zirve boyunca öğrendiklerini hayata geçirmeleri beklendi. Umut vaat eden proje taslakları ise ödüllendirildi.

Biz de Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında Kariyer Geliştirme & Staj Ofisinin referansıyla yaptığımız “herkes için kaliteli eğitim” alanındaki “Örnek Ol, Değişime Liderlik Et!: İlkokul Çocukları için Ders Dışı Eğitim Aktiviteleri ”projemizle, zirvede Türkiye’yi temsil eden gruplardan biri olma şansını yakaladık.

Aynı zamanda, zirve sonunda bizim de içinde bulunduğumuz Falcon isimli grubumuzun, Hindistan’daki tarım ürünlerinin güvenli bir şekilde depolanıp, ihtiyaç fazlasının da uygun bölgelere transferini sağlayacak bir ulaşım zinciri oluşturarak ürünlerin bozulup çöpe gitmesinin önlenmesi  üzerine yapmış olduğu “poWARE HOUSE” isimli proje, yoksulluğun giderilmesi alanında “Seçkin Proje Önerisi” ödülüne layık görüldü.

Aşağıda da zirveye ait önemli ve  yararlı bulduğumuz noktaları konuşmacılar ve proje üretimi olarak 2 başlık altında özetledik, keyifli okumalar dileriz...

Konuşmacılar


Zirve boyunca Birleşmiş Milletlerden Harvard Üniversitesi’ne, Hong Kong Hıristiyan Hareketi’nden Kolombiya’daki Escuela Nueva (Yeni Okul) vakfına kadar birçok farklı kurumda çeşitli liderlik görevi üstlenmiş konuşmacılar vermiş oldukları konferanslar ile biz katılımcılarla kendi hedeflerini nasıl eyleme dönüştürdüklerine dair deneyimlerini paylaştılar. 

Konuşmaların hepsi bizlere farklı bakış açıları kazandıracak şekilde hazırlanmıştı. Escuela Nueva Vakfı’nın kurucusu ve yöneticisi Vicky Colbert Kolombiya’da 1975 yılında yarattıkları çocuk odaklı, aktif, katılımcı ve işbirlikçi bir eğitim modelinden ve bu modelin kırsal alanlarda yaşayan çocukların eğitimi üzerinde yarattığı etkiden bahsederken, M.K. Corporation ve North West Development şirketlerinin başkanı The Hon. Peter M.K. Wong BBS, JP ise Tek Kuşak, Tek Yol Girişimi’nin (the Belt and Road Initiative) ekonomik ve sosyal açılarına, modern bir ipek yolu fikrinin ne gibi imkanlar doğurabileceğine dikkat çekti.

Konuşmacılar içerisinde en çok etkilendiğimiz isim ise mikrokredi ve mikrofinans konseptlerinin yaratıcısı, yoksulları girişimci yapma amacını benimseyen Grameen Bankası’nın kurucusu ve 2006 Nobel Barış Ödülü kazananı Mohammed Yunus oldu. Mohammed Yunus’un konuşması birçok yönden bir hayli ilham verici ve biz geleceğin yaratıcıları olan gençleri cesaretlendirici nitelikteydi. Mohammed Yunus’tan öğrendiğimiz hayat derslerinden bahsetmeden önce sizlere mikrokredi sisteminden ve Grameen Bankası’ndan bahsetmek istiyoruz.

Grameen Bankası “Yoksullara bankacılık” sloganıyla 1976 yılında Bangladeş’te kurulmuş. Dünyadaki tüm bankacılık sistemine aykırı olarak, bankanın hedef kitlesini toplumun en yoksul kesimi ve özellikle de kırsalda yaşayıp herhangi bir kazancı olmayan kadınlar oluşturmakta. Banka, yoksul insanlara, hiçbir evrak ya da ek güvenceye gereksinim duymadan, tamamen karşılıklı güvene dayalı olarak, önce küçük miktarlarda kredi sağlayıp bölgesel bir girişim başlatmalarına yardımcı olurken; daha sonra da alınan borcun geri ödenmesiyle birlikte, aşama aşama kredi miktarlarının arttırıp kontrollü bir iş büyümesine yardımcı olan bir sisteme sahip. 2011 yılı itibariyle %97’si kadın olan 8.349 milyon borç alana sahip ve 81,379 köyde faaliyet göstermekte. Bankanın borç alanlarının kazançları ve hayat standartları üzerindeki pozitif etkisi, Dünya Bankası’nı da içeren birçok kurum tarafından bağımsız araştırmalarca somut bir şekilde ortaya konmuş.

Şimdi de Mohammed Yunus’tan öğrendiğimiz 3 ders! (https://www.bugisuproject.co/blog/lessons-from-muhammad-yunus)

  • Meslek hedefinizden ziyade, kazanmayı hedeflediğiniz yetenekleriniz olsun!  

Dünya çok hızlı değişip ilerlemekte! Otomasyon, uluslararalılaşma ve küreselleşme gibi dinamiklerin gelecek iş dünyasını nasıl etkileyeceği tahmin edilemez bir boyuta geldi. Biz de geleceğimizi şekillendirirken, günümüz iş dünyasından meslekler belirlemek yerine, oluşabilecek yepyeni iş alanlarında bile kullanışlı, nakledilebilir, sağlam ve çok yüzlü yetenekler kazanmaya ağırlık vermeliyiz.

  • Dünya devi şirketlerin nasıl işlediği üzerine çalışıp, tam tersini yapın!

Dünyadaki gelir eşitsizliği gün geçtikçe daha da artmakta. Sistem zenginleri daha zengin, yoksulları ise daha yoksul yapacak şekilde işlemekte. Dünya devi şirketlerinin nasıl kar ettiğini, nelere ve kimlere öncelik verirken kimleri yok saydığını öğrenmek,  bizlere toplumu bir adım ileriye taşıma niteliğine sahip sosyal girişimlere kaynak oluşturabilecek ipuçları verebilir.

  • Her iş, kendisine paralel bir sosyal girişim yaratabilir! 

Çalışan mutluluğu, tedarik zinciri şeffaflığı, sosyal ve çevresel sorumluluk üzerindeki önem ve beklentiler her geçen gün artarken; var olan şirketler ve yeni oluşacak girişimler, bu beklentilere de karşılık vermek için kendilerine paralel nasıl bir sosyal girişim yaratabilecekleri üzerine yoğunlaşmalıdır.  

Proje Üretimi

Hepimizin bir sosyal proje fikri olabilir, ama her zaman projeye nasıl başlayacağımızı ve daha sonra da nasıl geliştireceğimizi bilemeyebiliriz. Biz de size, sosyal proje üretimi ve tasarımı konusunda,  zirvede öğrendiğimiz ve zirve boyunca üzerinde çalıştığımız projeyi tasarlamakta kullandığımız I-M-P-A-C-T modeli anlatmaya karar verdik.

I-Initiating a Team (Takım Oluşturmak): Bir projede, takım oluşturmak ve içerisinde birlikte çalışacağın takım arkadaşlarını tanımak, projeyi tasarlamaktaki ilk basamaktır. İyi bir takım çalışması sağlayabilmek için, takım üyelerinin birbirlerine; üzerinde çalıştıkları konuya dair neler bildiklerini, üzerinde çalışacakları projenin onlar için neden önemli olduğunu ve bu projeyle birlikte neler başarmak istediklerini açıklamaları gerekmektedir.  

M-Make Sense of the Issue ( Problemi Anlamlandırmak): Takımımızı oluşturduktan sonra çözmeye çalıştığımız problemi kapsamlı bir şekilde anlamamız gerekir. Problemi anlamlandırabilmek adına öncelikle hedef kitlemiz ile ilgili temel olguları sıralamalı ve hedef kitle üzerinde hali hazırda yapılan sosyal projeleri saptamalıyız.  Daha sonraysa çözmek istediğimiz problem hakkındaki temel olguları sıralamalıyız. Probleme yaklaşırken “Bu problem niçin gerçekleşiyor?” ve “Problemin içine kimler dahil?” sorularını; politik, ekonomik, sosyal, teknolojik, yasal ve çevresel tabanlı incelemek problem hakkında kapsamlı bir bilgi verebilir.

P- Prioritiz Root Cause ( Problemin Sebebini Saptamak): Bu aşamada, bir önceki basamakta sıraladığımız tüm sebeplerin kaynağı olabilecek ve projemizin doğudan çözmeyi hedeflediği ana bir sebep belirlemeliyiz.

A-A Lot of Ideas ( Çok Fazla Fikir): Bu aşamada sorunun çözümüne yönelik olabildiğince çok fikir üretmeliyiz. Fikirleri iyi-kötü, doğru-yanlış diye ayırıp, grubu demotive etmek yerine, tüm fikirleri kabul edip bir x/y ekseni üzerinde ucuz-pahalı/kolay zor diye sınıflandırabiliriz. Daha sonraysa en iyi üç fikiri, grup içinde oylama yaparak belirlemeliyiz.

C- Construct (İnşa):  Belirlediğimiz 3 fikrin her biri için ayrı ayrı, uygulamaya nasıl başlayacağımız, gelecekte karşılaşabileceğimiz muhtemel zorluk ve imkanların neler olabileceğini belirlemeliyiz.

T- Test it! (Test Et!): İnşa ettiğimiz fikirleri test edeceğimiz, kısa dönemli hedeflere ulaşmaya çalışıp; bir senenin sonunda amaçladığımız yerde olup olmadığımızı belirlemeli, değilsek bu aksamanın sebeplerini tespit edip düzeltmeliyiz.