Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Kazanan Makalelerin Özetleri

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü’ne New York Üniversitesi’nden Adam Przeworski layık görüldü.

Eşit ağırlıklı verilen üç “Makale Ödülü”ne "Demokratik Gerileme ve Popülizm Arasındaki Seçmeli İlişkiler: Karşılaştırmalı Perspektifte Türkiye ve Macaristan Vakası” başlıklı makalesiyle Berk Esen, “Demokrasinin Yıkımı: Otokrasi Heveslilerinin Stratejik Tercihleri” başlıklı makalesiyle İpek Çınar, Popülizmin Cazibesi ve Seçkin Söyleminin Rolü: Türkiye'den Örnekler” başlıklı makalesiyle Selim Erdem Aytaç layık görüldü. 

Makale Ödülü sahibi Berk Esen'in "Demokratik Gerileme ve Popülizm Arasındaki Seçmeli İlişkiler: Karşılaştırmalı Perspektifte Türkiye ve Macaristan Vakası” konulu makalesinin özeti aşağıda sunulmuştur. 

"Demokratik Gerileme ve Popülizm Arasındaki Seçmeli İlişkiler: Karşılaştırmalı Perspektifte Türkiye ve Macaristan Vakası”

Demokratik rejimlerin sayısında meydana gelen azalma, son yıllarda dünya çapında dikkat çekmektedir. Tarihsel olarak demokrasilere karşı tehdit, menfaatleri popülist politikalardan olumsuz etkilenen seçkinlerden gelmişse de, günümüzde demokratik gerilemenin başlıca nedeni, seçmenin oyuyla iktidara gelmiş yönetimlerin, muhalefetin seçim kazanma olasılığını azaltmak için siyasi arenayı kısıtlamasıdır. Bu iktidarlar doğrudan baskıya başvurmak yerine, siyasi sistemlerin denge ve denetleme mekamizmalarını ortadan kaldırma ve devlet kurumlarını politize ederek muhalefetin oyun sahasını daraltma yoluna gitmişlerdir. Son yıllarda muhafazakâr popülist partilerin yükselişinde neler rol oynamaktadır? Aynı ülkelerde geçmiş hükümetler başaramamışken, bu rejimler iktidarlarını nasıl konsolide edebilmektedir? Bu makalede, Avrupa'nın periferisinde sağ popülizm ve demokratik gerileme arasındaki tercihli yakınlığı tartışmak amacıyla, sağ popülist partiler olarak Türkiye'de 2002 yılında iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi ile Macaristan'da 2010 yılında seçilen Macaristan Milli Birlik Partisi (Fidesz) örneklerini incelemekte ve genel olarak popülist partilerin demokratik rejime nasıl tehdit oluşturduğunu irdelemektedir. Tarihlerinin ve kültürel geleneklerinin çok farklı olmasına rağmen, Türkiye ve Macaristan örneklerinde çok benzer siyasi örüntülere rastlanması dikkat çekicidir. Makale, en farklı sistemler modelini kullanarak; kutuplaştırma, seçkin karşıtı seferberlik, temsilci kurumlara saldırılar gibi popülist stratejilerin, demokratik erozyona yol açan mekanizmaları nasıl oluşturduğunu incelemektedir.