Türkiye’de Kadınların Üniversitede 100. yılı sempozyum ve sergi ile kutlanıyor

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu ve İstanbul Kadın Müzesi Türkiye’de kadınların üniversiteye giriş hakkını elde etmelerinin 100. Yılını, uluslararası bir sempozyum ve sergi ile kutluyor. 6-7-8 Kasım 2014 tarihlerinde düzenlenecek “Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu”na, “Kadınların Üniversitede 100 Yılı - İnas Darülfünunu / Kadın Üniversitesi 1914 – 1919” başlıklı sergi eşlik edecek. Sergi, 7 Kasım – 21 Aralık 2014 tarihleri arasında Yunanistan Başkonsolosluğu Sismanoglio Megaro’da görülebilecek.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu ve İstanbul Kadın Müzesi işbirliğiyle, Türkiye’de kadınların üniversiteye girme hakkını elde etmelerinin 100. yılında, üniversitelerde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için geliştirilen politikaları,  programları ve iyi uygulama örneklerini uluslararası bir platformda tartışmak üzere 6 – 7 – 8 Kasım 2014 tarihlerinde, Karaköy Minerva Palas’ta, “Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu” düzenlenecek.

Sempozyum çerçevesinde 7 Kasım – 21 Aralık 2014 tarihleri arasında, Yunanistan Başkonsolosluğu Sismanoglio Megaro’da “Kadınların Üniversitede 100 Yılı - İnas Darülfünunu / Kadın Üniversitesi 1914 – 1919”  adlı sergi görülebilecek. 

Sempozyumda uluslararası örnekler tartışılacak

Türkiye’de kadınların üniversiteye girme hakkını elde etmelerinin üzerinden 100 yıl geçti.  Kadınlar şimdi, üniversitede toplumsal cinsiyet eşitliğine ne kadar yaklaşıldığını, akademinin hangi alanlarında var ya da yok olduklarını sorguluyorlar. Günümüzde yükseköğrenim kurumlarında verilen eğitimin kalitesiyle birlikte, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleşmesi ve özellikle de bunun ne kadar kurumsallaştırıldığı,  üniversitelerin kalitesini belirleyen faktörler arasında yer alıyor.

Bu kapsamda; Akademide Toplumsal Cinsiyet Eşitliği - Uluslararası İyi Örnekler Sempozyumu’nda İtalya, Avusturya, Almanya İsviçre, Norveç, İngiltere, İsveç, Fransa ve ABD’deki üniversitelerden toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve çeşitliliği üniversitenin politikası yapmak için geliştirilmiş programlar, strateji konseptleri ve başarılı olmuş uygulama örnekleri tartışılacak. Türkiye’den de Ankara Üniversitesi’nde, Mersin Üniversitesi’nde ve Sabancı Üniversitesi’nde yürütülen, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etme programları irdelenecek.  TÜBİTAK gibi kurumların yurt dışındaki benzerlerinde, akademide toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik geliştirilmiş konseptler ele alınacak.

Sempozyumun açılış konuşmasında siyaset bilimci ve Türkiye´de 1980 sonlarındaki ikinci dalga feminist hareketin en önemli aktivisti Şirin Tekeli’nin mesajını Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşe Gül Altınay aktaracak. Kapanış konuşmasını ise New York Üniversitesi'nden antropolog Emily Martin gerçekleştirecek.

(Şirin Tekeli'nin hazırladığı açılış konuşması)

Üniversite kalitesini,  kadın faktörü bağlamında yeniden tanımlamaya yönelik düzenlenecek sempozyumun, Türkiye’deki üniversitelerde de toplumsal cinsiyet eşitliğini ve çeşitliliği sağlayacak, kurumsallaştıracak ve koruyacak mekanizmalar geliştirilmesiyle ilgili çalışmalara ve üniversite politikalarında kalıcı sistem değişikliklerine yol açacak bir sürece katkı sağlaması amaçlanıyor. 

Sergide kadınların şekillendirdiği bir tarih süreci hatırlanıyor

Sempozyum eşliğinde İstanbul Kadın Müzesi’nin sunduğu Kadınların Üniversitede 100 Yılı - İnas Darülfünunu / Kadın Üniversitesi 1914 – 1919 isimli sergi ise, kadınların üniversiteye başlamalarının öyküsüne, Kadınlar Dünyası dergisinin oynadığı rol, dergide dile getirilen yüksek eğitim talepleri, kadınların yüksek eğitim hakkını elde etmek için denedikleri yöntemler, yüksek eğitime giden yolda kadınların ittifak ortakları ve kadınların kadın üniversitesi deneyimi gibi örneklerle bakıyor. Sergide kadınların şekillendirdiği bir tarih süreci hatırlanıyor.   

Kadın akademisyenlerin öğretim ve idari kariyerlerinden örneklerle,  akademide toplumsal cinsiyet eşitliği konusu, çeşitlilik kavramıyla genişletiliyor. Kadınların yüksek eğitim hakkını kazanmalarının 100. yılında, üniversitede hem toplumsal cinsiyet eşitliğine ve hem de çeşitliliğe hangi alanlarda ve ne kadar yaklaşıldığı konusunda düşünmek öneriliyor. 

Sergi ve sempozum, İstanbul Kadın Müzesi`nin “Kadın Kültür Mirası” Etkinlikleri konsepti bağlamında tasarlandı. Kadın Kültür Mirası Etkinlikleri, İstanbul Kadın Müzesi’nin sürekli sergisinde tanıtılan “ilk”lerin kültür mirasını tanımlar ve bu kültür mirasının günümüzde içerdiği anlamı inceler. Kültürel mirasın günümüzdeki anlamı,  uluslararası konferans, panel ve seminerlerde disiplinlerarası bakış açısıyla incelenir. 

Türkiye’de kadınların üniversiteye giriş tarihçesi

12 Eylül 1914´te Osmanlı İmparatorluğu’nda kadınlar yüksek eğitim yapma hakkını kazandılar.  

Türkiye’de kadınların üniversiteye girebilme hakkını kazanmaları ile günümüz feminist kadın dergilerinin büyükannesi sayılan, Kadınlar Dünyası dergisinin çok yakından ilişkisi vardır. Kadınlar Dünyası dergisini, Nuriye Ulviye,  şahsi servetini kullanarak bir grup kadın hakları aktivisti ile birlikte 4 Nisan 1913 ve 21 Mayıs 1921 tarihleri arasında çıkardı. Dergide, eğitim ve çalışma gibi alanlarda hak elde etme politikaları geliştirdiler, kadınlararası somut dayanışma projeleri gerçekleştirdiler, kadınlar için işyerleri kurdular. 

Kadınlar Dünyası’nda “Biz de maarif vergisi veriyoruz.” yazan kadınlar, yüksek eğitimden yararlanmayı kadının en doğal hakkı olarak tanımladılar. Yüksek eğitim taleplerini entelektüel ve siyasi otoritelere ilettiler. Devletin eğitim siyasetine yön verme stratejisini izlediler.

Kadınlar Dünyası’nda, yükseköğrenim hakkının kadınlara tanınması için her kesimden kadının katıldığı bir kampanya başlatıldı. Dergideki tartışmalar ve etkili lobi çalışmaları,

7 Şubat 1914’te Darülfünun (üniversite) tarihinde ilk kez kadınlar için konferanslar düzenlenmesini sağladı. Bu konferanslar Türkiye’de kadınların yükseköğrenime katılmaları sürecinin başlangıcı oldu. 12 Eylül 1914’te bugün yerinde Fen ve Edebiyat Fakülteleri bulunan, Zeynep Hanım Konağı’nda, kadınlar için edebiyat ve fen bölümlerinden oluşan İnas Darülfünunu, yani kadın üniversitesi açıldı.