Sabancı Üniversitesi’nde düzenlenen Veri Bilimi ve Analitiği Seminer Serisi’nin dördüncüsü, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Selçuk Artut’un 'From Code to Canvas: The Aesthetics of Technological Art' başlıklı sunumuyla gerçekleşti.
Selçuk Artut seminerde, veri bilimindeki uygulamaların sanat alanına nasıl entegre edilebileceğini veri biliminin sanatla kesiştiği noktalara ilişkin örneklerle dolu bir sunum gerçekleştirdi.
Matematikten ses sanatlarına ve teknoloji felsefesine uzanan kariyer yolculuğuna değinen Artut sunumunda, farklı verileri somut sanat formlarına dönüştüren ve geleneksel sanatsal normların sınırlarını araştıran projelerini izleyenlerle paylaştı. Selçuk Artut sunumuna son dönem çalışmalarından olan Konya’daki Karatay Medresesi’nden ilham alarak oluşturduğu geometrik desenlerden bahsederek başladı. Kodlama ve kültürel mirası birleştirerek bu karmaşık desenleri yeniden üreten Artut, teknolojinin tarihsel sanat formlarına nasıl yeni bir soluk getirebileceğini gözler önüne serdi. Ayrıca, müzik projelerinden biri olan Raw’ı tanıtarak, caz müziğine benzer bir şekilde, gerçek zamanlı olarak kod yazarak müzik ve görseller ürettiği "canlı kodlama" tekniğini de tanıttı.
Geçmiş projelerinden sunduğu diğer örnekler arasında, özellikle yer sarsıntısı verilerinden gerçek zamanlı müzik üretimi ve dijital veri tabanlarından elde edilen bilgilerle yaratılan etkileşimli “Yer Sarsıntısı Verileriyle Müzik” adlı çalışması da yer aldı. Kandilli Rasathanesi'nden alınan verilerle bir tiyatro performansı için anlık olarak müzik üretildiğini anlatan Artut, bu çalışmanın doğrudan dünyanın titreşimlerini sanatsal bir forma dönüştürdüğünü belirtti.
Başka bir örnekte ise "Değişken" adlı yapay zekâ temelli eserini tanıtan Dr. Artut, makine öğrenimi algoritmalarıyla eğitilen bu sanat eserinin her etkileşimde kendini yeniden tanımlayan bir yapı sunduğunu ifade etti. Artut, distopya temalı bilimkurgu filmleri üzerine yaptığı veri görselleştirme çalışmasıyla da verinin bir konuyu algılama şeklimizi nasıl genişletebileceğine dair yaratıcı bir örnek vermiş oldu.
Konuşmasında teknolojik sanat kavramına yer veren Artut, “Yeni Medya” ya da “Dijital Sanatlar” terimlerinden ziyade “Teknolojik Sanatlar” ifadesini tercih ettiğini vurguladı. Teknolojiyi yalnızca bir araç değil, aynı zamanda sanatsal yaratıcılığın bir parçası olarak gördüğünü belirten Artut’un, veri biliminin yaratıcı ve sanatsal alanlarda da etkisini gösterdiği sunumu, seminer dizisinin gelecek oturumlarına yönelik merakı da artırdı.