Pişmanlık Endeksi: Hisselerin Gizli Sinyali

Toplu Fotoğraf

Pişmanlık Endeksi: Hisselerin Gizli Sinyali

Çoğu zaman yaptığımız şeylerin arkasında mantıklı bir hikâye olduğuna inanırız. Ama dürüst olalım: O kararlar her zaman pırıl pırıl bir mantık süzgecinden geçmiş olmuyor. Birçok tercihin ardında, matematik gibi işleyen bir akıl yürütmeden çok, iç içe geçmiş psikolojik dinamikler var. Sosyal psikolojiyle ilgilenenler iyi bilir; bazen farkında bile olmadığımız unsurlar, seçimlerimizi şekillendirir. Ve bu unsurları keşfettiğimizde ise sır perdesi aralanır, adeta bir aydınlanma anı yaşarız. Finans dünyasında da tablo farklı değil. Klasik finans teorisi, insanların tamamen rasyonel olduğunu ve karar verirken her zaman en yüksek faydayı getirecek seçeneği tercih edeceğini varsayar. 

 

 

Gerçek hayatta ise işler öyle yürümüyor. Davranışsal finans tam da bu noktada devreye girip, insane daha yakından bakan, psikolojik olarak daha gerçekçi modeler sunuyor. Örneğin Nobel ödüllü Daniel Kahneman ve Amos Tversky’nin geliştirdiği “beklenti kuramı” (prospect theory), kararlarımızı açıklamak için klasik fayda teorisinin ötesine geçiyor. Bu yaklaşım, insan zihninin sınırsız kapasiteye sahip olmadığını, algımızın belli kısıtlar içinde çalıştığını kabul ediyor. Yani kafamız bir hesap makinesi gibi kusursuz işlemiyor; hata yapmaya, duygularla hareket etmeye, dikkatimizi dağıtmaya müsait. Dikkat eksikliği, aşırı özgüven, iyimserlik ya da zayıf hafıza gibi unsurlar, yatırım kararlarımızı düşündüğümüzden daha çok etkiliyor.

Aşırı özgüven, iyimserlik gibi unsurlar; yatırım kararlarımızı düşündüğümüzden daha çok etkiliyor. Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yiğit Atılgan, Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Doç. Dr. Doruk Günaydın ve finans alanında doktora eğitimini sürdüren Aynur Dilan Tosun’un imzasını taşıyan ve International Review of Financial Analysis’te yayımlanan çalışma, yatırım dünyasında duyguların en tanıdıklarından biri olan “pişmanlığı” mercek altına alıyor. Üstelik bunu sadece psikolojik bir fenomen olarak değil, hisse senedi getirilerini anlamada ciddi bir değişken olarak ele alıyor.

Kaçan Balık Büyük Olur: Borsada Pişmanlık

“Keşke…” ile başlayan cümleleri hepimiz kurmuşuzdur. Yatırım dünyasında da durum farklı değil. Ama bilimsel bir çalışmada bulgulara geçmeden önce, kavramı netleştirmek şart. Psikoloji ve sinirbilim literatüründe pişmanlık, iki belirsiz sonuç arasında seçim yapan birinin, sadece elde ettiği sonuca değil, “Acaba öbürünü seçseydim ne olurdu?” sorusuna da takılıp kalması olarak tanımlanıyor. Eğer kaçırdığınız alternatif, elinizdeki sonuçtan daha cazipse, işte o meşhur “keşkeler” devreye giriyor. Yatırımcı açısından bu, kaçırılan fırsatın yarattığı o hafif mide burkulması demek. 

Araştırmacılar, yatırımcı pişmanlığını üç farklı açıdan ölçüyor: aynı sektördeki alternatiflere bakarak, benzer büyüklükteki şirketlerle kıyaslayarak ve “ucuz–pahalı” ekseninde (defter değeri / piyasa değeri oranı) değerlendirerek. Yani basitçe söylemek gerekirse, elinizdeki hissenin getirisi, benzer rakiplerinden ne kadar geri kalmış? Bu fark ne kadar büyükse, pişmanlık da o kadar artıyor. 

Araştırmacılar, “Geçmişte daha çok pişmanlık yaratan hisseler, bugün yatırımcıyı yeniden cezbetmek için daha ucuz olmalı; bu da gelecekte daha yüksek getiri anlamına gelebilir” hipotezini test ediyor. Bunu yaparken de hiç de küçük sayılmayacak bir veri seti kullanıyorlar: Ocak 1986 –Aralık 2023 arasında, 21’i gelişmekte olan, 20’si gelişmiş tam 41 ülke. Hissenizin getirisi, benzerlerinden ne kadar geride? Fark ne kadar büyükse, pişmanlık o kadar artıyor.

Sonuçlar çarpıcı: Daha çok pişmanlık yaratan hisseler —özellikle küçük şirketlerde ve gelişmekte olan piyasalarda işlem görenler— gelecekte ortalamanın üzerinde getiri sağlama eğiliminde. Üstelik bu etki, farklı ölçüm yöntemlerinde de karşımıza çıkıyor; ama özellikle “benzer büyüklükteki şirketlerle” yapılan kıyaslamalar fiyatlamada en güçlü sinyali veriyor.

Daha da ilginci, hisse senedi getirilerini etkilediği bilinen başka etkenler göz önüne alınsa bile —piyasa riski, şirket büyüklüğü, geçmiş performans, oynaklık, kârlılık, yatırım düzeyi— pişmanlık etkisi dimdik ayakta kalıyor. Yani bu sadece diğer varlık fiyatlama anomalilerinin bir yansıması değil; kendi başına, bağımsız bir güç. Ve işin bonusu: Yatırımcıların daha kısa vadeli düşündüğü, arbitraj imkanlarının kısıtlı olduğu piyasalarda bu etki çok daha belirgin. 

Kısacası, “keşkeler” sadece hayatın değil, borsanın da önemli bir parçası. Kaçırılan fırsatların yarattığı duygular, gelecekte hangi hisselerin daha çok kazandırabileceğine dair güçlü ipuçları verebiliyor. Yani bazen güçlü bir yatırım sinyali, rakamlardan değil, insana özgü duygulardan geliyor. Bazen güçlü bir yatırım sinyali; rakamlardan değil, insana özgü duygulardan geliyor. 

ANAHTAR BULGULAR

  • Pişmanlık; bilinen diğer varlık fiyatlama anomalilerinden ayrışarak, pay getirilerini etkileyen bağımsız bir değişken olarak kendini gösteriyor.
  • Daha yakın bir geçmişte yaşanılan pişmanlık hissi, getirileri tahmin etmede daha güçlü bir sinyal olarak karşımıza çıkıyor.
  • Yatırımcılarda daha çok pişmanlık duygusu uyandıran paylar; özellikle küçük şirketlere ait olanlar ve gelişmekte olan piyasalarda işlem görenler, gelecekte anlamlı ölçüde daha yüksek getiri sağlama eğiliminde oluyor. 

Araştırmanın tüm detaylarını ve sayılara nasıl döküldüğünü merak ediyorsanız, çalışmanın tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

Atilgan, Y., Demirtas, K. O., Gunaydin, A. D., & Tosun, A.

D. (2025). Regret in global equity marketsInternational

Review of Financial Analysis, 103, 104198.

Yiğit Atılgan:

https://sbs.sabanciuniv.edu/tr/yigit-atilgan

https://scholar.google.com/citations?

user=6OQlqSEAAAAJ&hl=tr&oi=ao

K. Özgür Demirtaş:

https://sbs.sabanciuniv.edu/tr/ozgur-demirtas

https://www.researchgate.net/profile/K-Ozgur-Demirtas

A. Doruk Günaydın:

https://sbs.sabanciuniv.edu/tr/doruk-gunaydin

https://scholar.google.com/citations?user=_mb-

PBsAAAAJ&hl=tr&oi=ao

Aynur Dilan Tosun

https://www.researchgate.net/profile/Aynur-Tosun

Yayına hazırlayan: Ceyda Sinağ