Girişimcilik dosya haberimize girişimci mezunlarımızla yaptığımız röportajlarımızla devam ediyoruz.
Sabancı Üniversitesi'nde, 2000 yılından bugüne kadar, 5591'i lisans ve 2938'i lisansüstü olmak üzere toplam 8529 diploma verildi. Mezunların %77’si sektörlerinde dünyanın ve Türkiye’nin en büyük şirketlerinde ve kendi kurdukları şirketlerde iş hayatına geçmişken, %12’si ise eğitimlerini, aralarında dünyanın önde gelen üniversitelerinin de bulunduğu eğitim kurumlarında lisansüstü düzeyde sürdürmeyi tercih etmiştir. Sabancı Üniversitesi mezunlarının ilk yıl içinde bir işe veya lisansüstü eğitime yerleşme oranı %89'dur.
Sabancı Üniversitesi’nin iş hayatına geçen mezunları içinde girişimci mezunlar da başarılı çalışmalara imza atıyorlar. Sabancı Üniversitesi’nin modadan teknolojiye birçok alanda kendi girişimlerini kuran mezunları bulunuyor.
Sabancı Üniversitesi’nin girişimci mezunlarından, 2009 Yönetim Bilimleri mezunu Ceylan Toplamaoğlu ile Kia Ora Design markasını konuştuk.
Fotoğraftakiler (soldan sağa): Ceylan Toplamaoğlu, Melis Erdoğan
Yaptığınız işi bize anlatabilir misiniz?
2013 yılı başında üzerinde çalışmaya başladığımız markamız Kia Ora Design 2014 yılında kuruldu. Ortağım ile birlikte tamamen deri ve el yapımı çantalar tasarlıyor ve İstanbul'daki atölyemizde ürettiriyoruz. Çantaların tasarımları tamamlandıktan sonra numune süreci başlıyor. Ürünlerimizde tasarıma olduğu kadar kalite ve işlevselliğe de önem verdiğimiz için numune sürecini tamamlamadan önce her bir ürünü günlük hayatımızda kullanarak en iyi deneyimi sağlamak için neler ekleyebileceğimizi planlıyoruz. Tüm detaylar tamamlandıktan sonra deri ve aksesuar seçimleri de tamamlanıyor ve üretime geçiyoruz. Ürünler çıktıktan sonra ise satış kanalları ile görüşmeler ve pazarlama çalışmalarına yoğunlaşıyoruz.
Girişimci olma hikayenizi anlatabilir misin? Nasıl karar verdiniz, nasıl bir yol izlediniz?
Sabancı Üniversitesi’nde aldığım yönetim bilimleri eğitimimin ardından İtalya’da moda üzerine Marka Yönetimi yükseklisans programını tamamladım. Yükseklisansın ardından Milano'da kalarak lüks segment markalara marka yönetimi, tasarım ve üretim danışmanlığı verdim. İtalya’da çalıştığım bu dönem benim için hem ikinci bir üniversite hem de Kia Ora Design’ı kurmak için bir kapı oldu. Türkiye'ye döndükten sonra bir süre halkla ilişkiler ve pazarlama alanlarında çalıştım ama daha üniversite yıllarından beri aklımda olan kendi markamı oluşturma fikrinden hiç vazgeçmedim. Çalıştığım tüm işlerde kendi markama katkı sağlayabilecek deneyimler kazanmaya çalıştım. Doğru zamanın geldiğini düşündüğümde ise eski iş arkadaşım Melis ile birlikte markamızı kurmak üzere çalışmalara başladık.
Sabancı Üniversitesi’nin size bu yoldaki katkısı veya hayatınıza böyle bir yön vermenizdeki rolü ne oldu?
Sabancı Üniversitesi bizi kapısından girdiğimiz ilk günden itibaren özgür ve araştırmacı olmamız konusunda destekleyen bir üniversite oldu. İlk yıllarımızda tek bir bölüme yoğunlaşmak zorunda olmadan tüm alanları tanıma şansına sahip olmak bize çok şey kattı. Yönetim bilimleri eğitimi aldıktan sonra tasarım ağırlıklı bir marka kurmamdaki cesaret belki de bu yıllardan geliyor. Bunun yanı sıra, Sabancı Üniversitesi’nin bana kattığı yabancı dil, sunum ve işletme becerileri hem işimi kurarken hem de iş geliştirmemde bana büyük fayda sağladı.
Tecrübelerinizden yola çıkarak, kendi işini yapmak isteyenlere hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
Onlara en büyük önerim cesur olmaları ama aynı zamanda da planlı hareket etmeleri. Günümüzde pek çok girişimcilik örneği ya korkular nedeniyle hayata geçemiyor ya da ne yazık ki başarısızlıkla son buluyor. Bunu da sağlam temeller üzerine kurulmamalarına bağlıyorum. Her ikimiz de markamızı kurmadan önce bu yolda ihtiyacımız olacak farklı alanlarda deneyim edinerek doğru zamanı beklemeye özen gösterdik. İnanıyorum ki bir şeyi çok isterseniz ve çok çalışırsanız başarı da beraberinde geliyor.