Oscar Adayı Kısa Filmler

Oscar Adayı Kısa Filmler

Kısa metrajlı filmlerin sahne ışığı altında tiyatral değerlerinin anlaşılması ve ölçülmesi için gösterilen nadir ilgi bu yıl da Oscar ödülleri sayesinde izleyicilerin huzuruna sunuluyor. Oscar adayı animasyon, canlı aksiyon ve belgesel türündeki kısa filmler bu hafta ABD’deki sinema salonlarında gösterime girdi.

Bu yıl Oscar adayı olan kısa filmler hakkındaki genel bilgileri Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği 2. sınıf öğrencimiz Selin Eyüpoğlu sinemaseverler için derledi.

Robert Valley imzalı animasyon filmi “Pear Cider and Cigarettes”, karaciğer nakline ihtiyacı olan alkolik maceraperest Techno Stypes’ın gerçek hikayesini anlatıyor. Hayatında defalarca araba ve motorsiklet kazası geçirmiş Techno Stypes aynı zamanda yönetmenin en yakın arkadaşı.

Theodore Ushev’ın yönetmenliğini yaptığı animasyon filmi “Blind Vaysha”nın başrolünde, biri kahverengi diğeri yeşil gözlerle doğan bir kadının hayatı anlatılıyor. Yeşil gözü sadece geçmişten görüntüleri algılarken kahverengi gözü geleceği görüyor.

Uzun yıllar Pixar çatısı altında çalışan Andrew Coats ve Lou Hamou-Lhadj imzalı animasyon filmi “Borrowed Time” hayatı geçmişte yaşadığı trajik bir kazadan sonra parçalanan bir şerifin hayatından kısa bir kesiti paylaşıyor. Duygularıyla yüzleşmek için kaza yerine döndüğünde ise o gün olanları tekrar yaşıyor.

Geçen yaz “Finding Dory” filminden önce gösterilen Pixar yapımı, Alan Barillaro imzalı “Piper” ise dalgalardan korkan ve yemek bulmak için bu korkuyla yüzleşmeyi öğrenen bir kızılbacağın hikayesi anlatılıyor.

Patrick Osborne imzalı “Pearl”, en iyi kısa animasyon filmi olarak aday gösterilen ilk sanal gerçeklik projesi. Film ‘hatchback’ bir arabada hayallerini takip ederek ülkeyi dolaşan bir kız ve babasının maceralarını anlatıyor.

Sélim Azzazi’nin yönetmenliğini yaptığı “Ennemis Intérieurs” ise Fransız-Cezayirli bir adamın polisle yaptığı bir görüşmede kendini nasıl zor bir durum içerisinde bulduğunu anlatıyor. Orijinal dili Fransızca olan filmde terörün insanların bakış açısını nasıl değiştirdiği ele alınıyor.

Kristof Deak imzalı “Sing” filminde ise yeni okulundaki koroya katılan bir kız ile göründüğü kadar asil olmayan koro yönetmeninin yaşadıkları anlatılıyor. Orijinal dili Macarca olan film gerçek bir hikaye üzerine kurulmuş.

Timo von Gunten imzalı “La Femme et le TGV” her gün evinin önünden geçen ekspres trene el sallayan ve trenin makinistinden mektuplar almaya başlayan bir kadının gerçek hikayesini anlatıyor. Bu kadını ise ünlü İngiliz oyuncu Jane Birkin canlandırıyor.

Juanjo Giménez Peña imzalı “Timecode” bir park garajında farklı mesailerde çalışan ve birbirleriyle güvenlik kamerası aracılığıyla görüşen iki güvenlik görevlisinin hikayesini anlatıyor.

Yönetmenliğini Aske Bang’ın yaptığı Danimarka yapımı film “Silent Nights” evsizler barınağında gönüllü çalışan bir kadının Gana’daki ailesiyle ilgili büyük bir sır saklayan göçmen bir adamla yaşadığı ilişkiyi anlatıyor.

Kahane Cooperman imzalı “Joe’s Violin” bir enstrümanın 12 yaşında bir kız ile Nazi soykırımından yaşamını zor kurtaran bir adam arasında kurduğu güçlü bağı anlatıyor. Dünya çapında birçok festivalde gösterime giren film müziğin gücü ile izleyicileri adeta bir duygu denizine sürüklüyor.

Yönetmenliğini Daphne Matrziaraki’nin yaptığı “4.1 Miles”, Lesbos adasında mültecileri boğulmaktan kurtarmakla görevli bir sahil güvenlik şefinin yaşamından bir kesit sunuyor.

Orlando von Einsiedel imzalı “The White Helmets”, Halep’teki kurtarma kamplarında çalışan ve savaştan etkilenenlere psikolojik destek veren gönüllülerin çalışmalarını anlatıyor. Bu yıl Oscar adaylığı bulunan birçok kısa film gibi bu film de savaş ve terörün insanlıkta bıraktığı izlere odaklanıyor.

2017 Oscar ödül töreni 27 Şubat’da düzenlenecek. İlginizi çeken kısa filmleri internetten izleyebilir, ödül töreninden önce tahminlerde bulunabilirsiniz.