Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Selçuk Artut tarafından verilen “VA345 Yaratıcı Kodlama” dersi öğrencilerinin işlerinin sergilendiği RECIPHER Sergisi İstanbul’un iki ayrı noktasında sanatseverler ile buluştu.
Sergide bilgisayar kodlamayı yaratıcı bir ifade biçimi olarak kullanan öğrenciler, teknolojiye hayranlık duyan, makine estetiğini öven, hareketi ve moderniteyi öne çıkaran İtalyan Futurizmi ile Jeneratif Sanat arasındaki simbiyotik ilişkiyi sorguluyor.
"VA345 Yaratıcı Kodlama” dersi öğrencilerinin çalışmaları Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sergi Salonu’nda ve Zorlu PSM Sergi Salonu’nda sergilendi. Sergilerin yanı sıra 4. İstanbul Tasarım Bienali Akademi Günleri kapsamında 16 Ekim 2018 günü Akbank Sanat’ta Yaratıcı Kodlama dersinden bahsedilen bir sunum yapıldı.
Küratörlüğünü Selçuk Artut’un yaptığı sergide “VA345 Yaratıcı Kodlama” dersi öğrencilerinden Deniz Beren Akural, Ipek Ganiyusufoglu, Eylül Naz Kırelli, Havva Neslihan Sümer, Cem Tunaboylu, Cansu Ülker ve Göksun Yüksel’in işleri sergileniyor. Sergi tasarımı Ezgi Yılmaz tarafından yapılmış. Görsel tasarım Onur Yılmaz’a, sergi metni ise Kateri O’Neil’a ait.
RECIPHER, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı Programı’nda ders veren Öğretim Üyesi Selçuk Artut’un “Yaratıcı Kodlama” dersi öğrencileri tarafından oluşturulan bir grup gösterisi. İtalyan Fütürizminin estetiğinden ve felsefesinden ilham alan öğrenciler, dijital tablolardan etkileşimli görsel-işitsel parçalara kadar eşsiz jeneratif işler tasarlamak için hesaplama kodları ve yaratıcı betikler geliştirdiler. Kodlamayı yaratıcı bir ifade biçimi olarak kullanan öğrenciler, bu sergide teknolojiye hayranlık duyan, makine estetiğini öven, hareketi ve moderniteyi öne çıkaran Futurizm ile Jeneratif Sanat arasındaki simbiyotik ilişkiyi sorguluyorlar.
Selçuk Artut’un öğrencilerinin işlerinin sergilendiği Recipher Sergisi, teknoloji ve yaratıcılık arasındaki şaşırtıcı uyumu vurgulamakla birlikte, aynı zamanda hesaplamalı kodlama yöntemleri ile yeniden yorumlanmış İtalyan Fütürizmi’ne ait bir takım eserleri de izleyicilere sunuyor.