Trendleri takip ederek farklılaşmak önemli

#AkademisyeneSor'un yeni konuğu Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Tonguç Ünlüyurt oldu.

“Sevdiğiniz şeyler üzerinde yoğunlaşıp trendleri takip ederek

farklılaşmak önemli”

Akademisyene Sor Tonguç Ünlüyurt

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Tonguç Ünlüyurt

MÜ-ED: Merhaba, Amerika’daki doktora deneyiminiz nasıldı, zorlandığınız bir şey oldu mu?

TÜ: Aslında Amerika’daki sistemle, Bilkent (ben Bilkent mezunuyum), Boğaziçi, Koç, Sabancı’nın sistemleri benziyor, o yüzden zorlanmadım hatta Bilkent’te kalmışım da orada devam ediyormuşum gibiydi. Çünkü gereken dersleri almıştım ve kredi tarzları da benzerdi. Türkiye’deki iyi okullardan mezun olduktan sonra Amerika’daki sisteme alışmak kolay oluyor açıkçası. Tabi şunu görüyorsunuz, dünyanın en iyi öğrencileri oraya gelmiş oluyor, birdenbire herkesin iyi olduğu bir ortama giriyorsunuz. Bu biraz zorlayıcı oluyor. Onun dışında sistem olarak; derslerin veriliş tarzı, ödev/projeler falan Türkiye ile çok uyumlu aslında.

MÜ-ED: Çalışma alanınıza nasıl karar verdiniz?

TÜ: Aslında üniversite 2.sınıfta karar verdim. Sizin burada aldığınız Math 204 dersi var. Biz Bilkent’te ya 1.sınıfta ya da 2.sınıfta almıştık. Macar bir hocamız vardı ve o dersi aldıktan sonra çok sevdim. Doktora yapmaya karar verdim. İşin doğrusu o hocamızla 3. ve 4. sınıfta da çalıştım, bir şeyler yaptık. Bunlar çok önemli araştırmalar değildi ama mesela bana ders dışında soru verirdi ve ben onları çözmeye çalışırdım. Daha sonra onun da tavsiyesiyle Rutgers Üniversitesi'ne gittim, onun da tanıdıkları vardı bağlantıyı kurmuş oldu. O yüzden hocalarla olan bu tip ilişkiler işe yarıyor. Şu anki çalışma alanım da hala o derste aldığım şeylere uygun, halen onları yapıyorum diyebilirim.

MÜ-ED: Sabancı Üniversitesi’ne gelişiniz nasıl oldu?

TÜ: Buraya geldiğimde Sabancı Üniversitesi kuruluyordu. 1999’da başvurdum ilk defa. Doktoramı aldıktan sonra 1 yıl ulaşım üzerine raylı sistemler alanında bir danışmanlık şirketinde çalıştım. Daha sonra kişisel sebeplerden ötürü Türkiye’ye dönme fikrim oluştu. Sonrasında kurulum aşamasında Sabancı Üniversitesi’ne başvurdum. Tabi o zamanlar kampüs de yoktu, şimdi başvuran bir aday kampüse gelerek sunum yapıyor. Ben o zaman Gündüz Hoca ile Amerika’da bir yerde buluştum, görüştük. Bana çok heyecan verici geldi açıkçası. Ayrıca Ankara’ya gitme durumu da vardı ama İstanbul’da olması da bir etken oldu ve böylece buraya geldim.

“Sevdiğiniz şeyler üzerinde yoğunlaşıp trendleri takip ederek

farklılaşmak önemli”

MÜ-ED: Endüstri mühendisliği okuyan lisans öğrencilerine tavsiyeleriniz nelerdir?

TÜ: Endüstri mühendisliğinde eskiden farklı olarak sayı çok fazla. Bizim üniversitemizde de en çok tercih edilen program. Biz 200 küsur, Bilkent 160, Boğaziçi 80, ODTÜ 80-90, Özyeğin 110 civarlarında mezun veriyor. Bu kadar mezuna yetecek kadar insanın içine sinen iş olmayabilir. Bu yüzden bu kalabalığın arasında kendinizi farklılaştırmanızı tavsiye ederim. Bunu yaparken de ben bugün bir şey yapmadım hadi yapayım mantığıyla değil de içinizden ne geliyorsa, neyi seviyorsanız, neye ilginiz varsa bunları bir de geleceği düşünerek “Dünya nereye gidiyor?” diye birleştirerek hareket etmelisiniz. Örneğin 3 şeyi seviyorsunuzdur ama 3.sü ileride daha çok işine yarayacaktır ve bunu seçersin.

Yani sevdiğiniz şeyler üzerinde yoğunlaşıp trendleri takip ederek farklılaşmak önemli burada. Çünkü çok mezun var. İş buluyorsunuz aslında o konu zor değil ama gerçekten iyi iş sayısı az. Yurtdışına master talebi çok arttı şu an da. Çünkü “iş heyecanlandırmıyor, bari yurtdışında master yapayım” a dönüyor. Anlatabiliyor muyum? İş, bir sebeple heyecanlandırmıyor çocuğu. İş yok değil, ama iyi iş önemli aslında; sizi geliştirebilecek, okul gibi yerler bir anlamda. 22 yaşındasınız, “30 yaşına kadar okul” diyorum ben hep. İlk 3-4 sene belki zaten okulda geçecek master ile falan ama onun dışında ilk şirkete girdiğinizde, Koç Holding gibi, okul gibi yerler var mesela. Oralar önemli. Sizi geliştirecek yerler. Yoksa gider şirketin işini yaparsınız, siz gelişemezsiniz mesela. Onlar da yapılır, yapılmaz değil; para kazanmanız lazım ama o ilk birkaç sene okulun devamı aslında. Biz burada iki sene ders veriyoruz size meslek ile ilgili. Gerisi matematik neticede.

MÜ-ED: Okulumuzda verdiğiniz derslerden bahsedebilir misiniz?

TÜ: Okulda genel olarak optimizasyon ile ilgili dersler verdim son zamanlarda. Hem lisans hem yüksek lisans seviyesinde. Daha önceki yıllarda bu kadar hocamız yokken çok daha farklı dersler verdim aslında. Şu anki öğrenciler hiç bilmez aslında, Decision Economics dersini, simülasyon dersini ben veriyordum. Zaten endüstri mühendisliğinde biz şöyle yapıyoruz: bir hoca 3-4 yıl verdikten sonra mümkünse başka bir derse değişsin; hem derse yeni bir kan gelsin, değişik bir bakış açısı olsun diye böyle yapıyoruz. Ama tipik olarak ben, araştırmalarımla da paralel olarak optimizasyon dersi verdim.

“Sabancı Üniversitesi’ndeki esnekliği sizin de kendi avantajınıza kendinizi geliştirmek için kullanmanız lazım”

“Sabancı Üniversitesi’ndeki esnekliği kendinizi

geliştirmek için kullanmanız lazım…”

MÜ-ED: Sizce neden Sabancı Üniversitesi?

TÜ: Sabancı Üniversitesi’nin en büyük artısı esnekliği açıkçası. Ben Bilkent’te okudum, iyi bir okul neticede ama mesela programımız çok belirli idi. Mesela seçmeli derslere bile, biz mecbur seçmeli derdik, programı öyle bir ayarlarlardı ki işte endüstrilerin alabileceği seçmeli ders o olurdu; onu almaya çalışırdık.

Hatta benim şöyle bir anım vardır, uluslararası ilişkilerle ilgili bir derse gittim, bir arkadaşımla. Neticede, seçmeli ve alabilirim hani. Burada siz alıyorsunuz değil mi? Alanlar vardır mutlaka, Cultural Studies’den Psikoloji’den ders alanlar vardır. Gittik, dersi uydurduk bir şekilde saatini, uyan bir ders bulduk. Hoca kabul etmedi. Aslında normalde etmeme gibi bir durumu da yok ama yok dedi. Bu endüstri mühendislerine değil, onların seçmeli dersi başka bir ders. İşte Industrial Psychology gibi bir ders alınırdı. O çok sert, buradaki esneklik çok iyi. Ama bu esnekliği sizin de kendi avantajınıza kendinizi geliştirmek için kullanmanız lazım. Bu en büyük artısı. Programı sonradan seçmek iyi bir şey. O tabi sadece burada olan bir şey. Ama onun da dışında, dersleri seçebilmek daha da önemli. Endüstrici olursunuz ama bir miktar bilgisayar dersi alırsınız, bir miktar Marketing dersi alırsınız gibi şeyler daha da önemli bence mezun olacağınız programı seçmek dışında.

“Sabancı Üniversitesi’nin tam burslu yüksek lisans ve doktora kontenjanları var, Mayıs’ta bitiyor başvurularımız; onu da mutlaka düşünün”

MÜ-ED: Sizce öğrenciler yüksek lisansı hemen mi yapmalı, yoksa biraz çalışıp mı yapmalı?

TÜ: Tabii bizim mezunlara baktığınız zaman, epey bir kişi endüstride çalışıyor değişik sektörlerde çalışıyor. Epey bir kısım da yine yüksek lisans yapıp daha sonra çalışıyor. Eğer bu şekilde bir yol izleyecekseniz aslında birkaç yıl çalışıp daha sonra bu yüksek lisansı yapmak daha mantıklı. Çünkü iş ortamını görmeden o yüksek lisans çok anlamlı olmayabiliyor bazen. O iş ortamındaki problemleri görüp, gerçekleri yaşayıp sonradan onlarla ilgili ders almak daha mantıklı. Tabi daha azınızın tercih ettiği bir akademisyenlik tarafına doğru giden, endüstri mühendisliğinde master/ doktora yolunu seçenler de var. Onlar için de şunları söyleyeceğim, öncelikle Sabancı Üniversitesi’nin tam burslu yüksek lisans ve doktora kontenjanları var, Mayıs’ta bitiyor başvurularımız; onu da mutlaka düşünün.

Akademisyene Sor: Tonguç Ünlüyurt

Tonguç Ünlüyurt kimdir?

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Tonguç Ünlüyurt hakkında detaylı bilgi edinmek için lütfen tıklayın.

#AkademisyeneSor nedir?

Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Merve Üre ile Yönetim Bilimleri Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ecem Dinçdal tarafından hazırlanan Akademisyene Sor serisinde, öğretim üyelerimiz kendileri hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor. Akademisyene Sor, öğretim üyelerimiz ile öğrencilerin sorularını buluştururken, aynı zamanda Sabancı Üniversitesi’nin değerlerinin tanıtılmasını ve dışarıdan daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. 

#AkademisyeneSor videolarını Instagram hesabımızdan izleyebilir, öğretim üyelerimize merak ettiklerinizi sorabilirsiniz.