Kristen Sarah Biehl Öztuzcu’ya RWI-İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı desteği

Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nden (SSBF) Araştırmacı Kristen Sarah Biehl Öztuzcu, “Raoul Wallenberg Institute RWI-İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı” desteği almaya hak kazandı. 


Kristen Sarah Biehl Öztuzcu’nun "Türkiye’de göç, çevre ve toplumsal cinsiyet " başlıklı projesi ile destek almaya hak kazandığı “Raoul Wallenberg Institute RW-İnsan Hakları Araştırmaları Hibe Programı”nın temel amacının, Türkiye’de insan hakları eğitiminin ve araştırmalarının desteklenmesine katkı sunmak olduğu belirtiliyor. 

Ayrıca söz konusu programın hedefleri arasında; Türkiye’de güncel insan hakları ve insancıl hukuk konularında varolan akademik araştırma ve yayın sayısının artmasına destek olmak ve yine Türkiye’deki genç akademisyenlerin güncel insan hakları konularında araştırma yapmalarını teşvik etmek ve ortak çalışma alanları yaratılmasını sağlamak olduğu sayılıyor. 

Kristen Sarah Biehl Öztuzcu’nun "Türkiye’de göç, çevre ve toplumsal cinsiyet " başlıklı projesinin içeriğine ilişkin verdiği bilgi şu şekilde: “Göç ve çevre konuları günümüz dünyasının en can alıcı iki meselesi olmaya devam etmekte. Bu araştırma, çoğunlukla birbirinden bağımsız olarak ele alınan bu iki konuyu kesiştikleri ortak bir alan olarak toplumsal cinsiyet temelli olgular üzerinden birbirleriyle konuşturmayı hedefliyor. Bunu da Türkiye’de göç ve çevre ile ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum örgütlerinin toplumsal cinsiyet duyarlılık ve yaklaşımlarını inceleyerek gerçekleştirmeyi planlıyor. Akademik yazına bakıldığında gerek göç hareketlerinden, gerek çevre felaketlerinden doğrudan etkilenen özneleri odağına alarak toplumsal cinsiyet ilişkilerini konu edinen çok sayıda çalışma yapıldığı görülüyor. Ancak, bu konularla ilgili yoğun çalışmalar yürüten, ve çoğu toplumda hak savunuculuğu açısından itici güç olarak işlevlenen sivil toplum örgütlenmelerinde toplumsal cinsiyet duyarlılığının yapılan çalışmalara hangi şekillerde yansıdığını inceleyen araştırmalar oldukça kısıtlıdır. Dahası bu iki alanı bir arada ele alan çalışma henüz mevcut görünmüyor. Dolayısıyla bu araştırmanın öncelikli hedefi göç ve çevre çalışmaları alanında toplumsal cinsiyet temelli yaklaşımları inceleme altına alarak, feminist siyaset ekseninde bir arada düşünmenin yollarını aramaktır. 

Söz konusu bu araştırma, genel tasarım biçimiyle Sabancı Üniversitesi’nin farklı kapasitelerinin güçlendirilmesini de hedefliyor. Son dönemde hem göç hem çevre alanında toplumsal cinsiyet temelli konuları farklı yöntemlerle gündemine taşımaya çalışan Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi’nin (SU Gender) bu konulardaki araştırma deneyimini geliştirmesine önemli bir katkıda bulunacak. Ayrıca projenin hayata geçirilmesinde Sabancı Üniversitesi’nin Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı’nda okuyan genç akademisyenler kilit rol alacak, proje onlara geliştirmekte oldukları uzmanlıklarını hayata geçirmeleri anlamında kariyer desteği sağlamış olacak. Buna paralel olarak proje, temel aldığı konular (göç, çevre ve toplumsal cinsiyet) ve bu konulara seçtiği yaklaşım (sivil toplum kuruluşlarının bu alandaki rolü) itibariyle, Sabancı Üniversitesi’nin, özellikle SU Gender’ın Türkiye’de akademik araştırmaların toplumsal yaygın etkilerinin geliştirilmesi anlamında gösterdiği çabanın etkilerini ve görünürlüğünü de artıracak.”