SU Gender, üniversite içinde ve dışında cinsel taciz, cinsiyete dayalı şiddet, çeşitlilik ve kapsayıcılık konularına odaklanmak üzere başlattığı “Cinsel Taciz, Cinsiyete Dayalı Şiddet ve Ayrımcılık: Araştırma, Eylem, Yazma Deneyimleri” webinar serisinin dördüncü buluşmasında Califonia Irvine Üniversitesi’nden Amerikalı Sosyolog Jessica Cabrera’yı ağırladı.
“ABD Yükseköğretiminde IX. Fasıl 'Cinsel Taciz Yasasını' Geri Kazanmak” konusunda konuşma yapan Cabrera, yasanın gelişimi ve uygulamalarıyla ilgili sorunları anlattı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim alanında 1972 yılında kabul edilen federal sivil haklar düzenlemesi IX ile ilgili bilgi veren Cabrera, yasanın tarihsel gelişimine ilişkin detaylar paylaştı. Okullarda cinsiyet eşitliği sağlamayı hedefleyen yasanın okullardaki düzenlemelerde yer almaya başlamasının 1980’lerde gerçekleştiğini kaydeden Cabrera, 2018-2020 döneminde muhafazakar, erkek hakları savunucusu olan anlayışın, IX. yasal düzenlemeyi kendi çıkarlarına göre değiştirmeye başladığına dikkat çekti.
IX. yasal düzenlemenin, cinsel taciz konusundaki davranış değişikliği için yeterli olmadığını ve parası olan kişiler ve kurumların, davranışlarını değiştirmek yerine tazminat parası veya avukat parası ödemeyi tercih ettiğini belirten Cabrera, şöyle devam etti: “İnsanların düşünme tarzını değiştirerek, davranış değişikliği sağlayabilirsiniz. Bunun için de seyirci kalmanın önüne geçilmesini sağlayacak, cinsellik ve toplumsal cinsiyet konusunda kapsamlı bir bakış sunacak eğitim programlarına ihtiyacınız var. Yasa yoluyla davranış değişimini ise ancak yeni yasalar çıkararak, eski yasaların kapsamını genişleterek ve şu andaki yasanın anlamını lobi ve açılan davalarla değiştirerek sağlayabilirsiniz. Bir cezalandırma aracı olarak yasanın işe yarabilmesi için o kişinin davranışını değiştirene kadar cezalandırılması, kişilere veya kurumlara boyun eğmelerini sağlayacak cezalar verilmesi veya taciz eden kişinin kurumdan uzaklaştırılması gerekir” açıklamasında bulundu.
Cabrera, ABD’de feminist hareketin yasanın okullarda uygulanmasına fazla odaklandığı, oysa yasanın yorumlanması konusunda oluşan zafiyete dikkat çekmede yetersiz kaldığına değindi.