TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF), İsviçre’de yerleşik olan Dünya Ekonomik Forumu (DEF) tarafından hazırlanan 2019 Küresel Rekabetçilik Raporunu (KRR) Türkiye kamuoyu ile paylaştı. Raporda ülkelerin rekabet gücü sıralamalarında ilk kez geçen yıl yayınlanan yeni bir endeks temel alınıyor. Raporda, Küresel Rekabetçilik Endeksi 4.0 (Global Competitiveness Index 4.0) adı verilen bu endeksin temel amacının, bir yandan 2008 krizinin, bir yandan da 4. Sanayi Devriminin harekete geçirdiği uzun dönemli dinamikleri rekabet gücü tanımına katmak ve böylece ekonomi politikaları için yeni bir kıyaslama aracı yaratmak olduğu vurgulanıyor.
4. Sanayi Devrimi’nin dört ana kavramı olan esneklik (resilience), çeviklik (agility), inovasyon ekosistemleri (innovation ecosystems) ve insan odaklı yaklaşım (human centric approach) kavramları doğrultusunda 12 yeni bileşen kullanılmış. Yeni endekste kullanılan bileşenler ile önceki yılların bileşenleri aşağıdaki tabloda karşılaştırılıyor.
Tabloda da görüldüğü gibi bazı bileşenlerin isimleri değişmemiş gibi gözükse de, raporda daha önceki senelerde kullanılmış endekslerle KRE 4.0 arasında önemli kavramsal ve yöntemsel farkların bulunduğu vurgulanmış. Bunun yanı sıra geçen senelerde farklı ülke kategorileri için bileşenlere farklı ağırlıklar kullanılmış iken, bu sene tüm ülkeler için aynı ağırlıklar kullanılmış. Bu nedenle bu seneki endeks sonuçlarının geçen seneler ile karşılaştırılması mümkün değildir. Ancak, 2017 yılı KRR’nin hazırlanmasında kullanılan veriler yeni endeks içinde yeniden yorumlanarak (‘backcasting’) geriye dönük olarak sadece 2017 yılı için KRE 4.0 hesaplanmış. Dolayısıyla KRE 4.0’ın sadece 2017, 2018 ve 2019 yılları için mevcut olduğu görülüyor.
Raporda vurgulanan temel bulgular:
1. Rekabetçilik ülkeler arasında sıfır toplamlı oyun değildir. Her ülke eşzamanlı olarak rekabetçiliğe erişebilir.
2.Global ekonomi, küresel verimliliği artırmaya yönelik önemlerin alınmadığı bir kaybolmuş on yıldan sonra, yeni bir küresel yavaşlamaya karşı hazırlıklı değildir.
3. Politika yapıcıları, verimliliği artırmak için parasal politikaların ötesinde başka politikalara, yatırımlara ve özendirimlere bakmak zorundadır.
4. Ekonomik büyümesi duraklamış gelişmiş ülkelerde büyümenin yeniden başlaması için yatırımlara yönelik canlandırıcı önlemler uygun olacaktır.
5. Teknoloji ile beşer sermaye yatırımları arasında bir denge tutturmak verimliliğin artması için kritik öneme sahip olacaktır.
6. Yatırımları beşeri sermayeye yönlendiren, kurumları, inovasyon kapasitesini, iş dinamizmini geliştiren ekonomiler, verimliliği canlandırmak ve küresel yavaşlamaya direnmek için fazla şansa sahip olacaktır.
7. Mevcut durumda ülkeler arasında rekabetçilik bakımından büyük uçurumlar vardır ve bu uçurumların daha da büyüme riski yüksektir.
8. Güçlü inovasyon kabiliyetine sahip birçok ekonominin yetenek tabanını ve işgücü piyasasının işleyişini geliştirmesi gerekmektedir
9. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin kırılgan ekonomik temelleri onları şoklara karşı savunmasız hale getirmiştir.
2019 Küresel Rekabetçilik Raporu’nun rekabet gücü sıralamasında yer alan 141 ülke arasında ilk üç sırayı bu sene Singapur, ABD ve Hong Kong aldı. Rekabet gücü sıralamasındaki ilk 10 ülke ise aşağıdaki gibidir:
KRE 4.0’a göre 1. sırayı 2019 için Singapur almıştır.
İlk 10’a giren diğer G20 ekonomileri, ABD (2. sırada), Japonya (6. Sırada olup bir basamak gerilemiş), Almanya (7. sırada), İngiltere (9. Sırada olup bir basamak gerilemiş) iken, Arjantin (83. Sırada) G20 ülkeleri arasında en düşük sırada yer alıyor. ABD bir sıra geri gitmesine rağmen, inovasyon merkezi olmaya devam ederken iş dünyasının dinamizmi sıralamasında birinci, İnovasyon Kabiliyeti sıralamasında ise ikinci sırada bulunuyor.
Hong Kong ise 2018 sıralamasına göre dört basamak ilerleyerek 3. sıraya oturmuş. Bu Hong Kong’u en büyük 10 ekonomi arasından en fazla ilerleme gösteren ekonomi yapmış.
BRICS ülkelerinden en yüksek sıralamayı geçen seneki yerini koruyarak 28. sıraya yerleşen Çin almış. Rusya geçen sene olduğu gibi 43. sıradaki yerini korumuş, Brezilya ise 1 basamak yükselerek 71. sıraya yerleşmiş. Hindistan 2018’deki sıralamasından ciddi bir düşüş yaşayarak 10 basamak gerilemiş ve 68. sırada yer almış. Güney Afrika ise 7 basamak ilerleyerek 60. sıraya oturmuş.
Türkiye Değerlendirmesi:
Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince, raporda Türkiye’nin 2019 itibariyle, kişi başına düşen 9346,2 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1,70’lik bir paya sahip olduğu hatırlatılıyor.
2019 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre, Türkiye 141 ülke arasından 2018’de olduğu gibi 61. sırada yerini korumuş. Göreceli olarak Türkiye’nin iyi performans gösterdiği bileşenler Bilgi ve İletişim Teknolojileri (57,8 puan), altyapı (74,3 puan), İşgücü Piyasası (52,9 puan). Türkiye, 12 bileşenin 11’inde Avrupa ve Kuzey Amerika ortalamasının gerisinde yer alıyor. İleri olduğu bileşen ise 13. sırada olduğu pazar büyüklüğü bileşeni.
İşgücü Piyasasına bileşeninde küçük ancak önemli iyileşmeler olduğu vurgulanıyor: Yabancı işçi çalıştırma kolaylığı (63. sırada), işçi hakları (109. sırada), kadınların işgücü piyasasına katılımı (112. sırada) bileşenleri gibi.
Türkiye’nin makroekonomik ortam bileşeninde 61.3 puanla 129. sırada olup ciddi bir düşüş yaşadığı görülüyor.
Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan ana bileşenlerde Türkiye’nin yerini göstermekte.