“İklim Değişikliği ve Su Gıda Sektörünü Nasıl Değiştiriyor?”

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu CDP Projeler Koordinatörü Mirhan Köroğlu, 18 Ekim 2016, Salı günü Swissotel Bosphorus’ta düzenlenen Sürdürülebilir Gıda Konferansı’nda konuşmacı oldu. Mirhan Köroğlu, “İklim Değişikliği ve Su Gıda Sektörünü Nasıl Değiştiriyor?” başlıklı bir sunum yaptı.

Mirhan Köroğlu konuşmasına CDP hakkında genel bilgi vererek başladı. Dünyanın en büyük yeşil sivil toplum kuruluşu olan CDP’nin şirketlerin, ormansızlaşma, su ve iklim değişikliği konularındaki verilerini açıklamalarını sağlayan bir platform olduğunu söyledi. Mirhan Köroğlu, CDP’nin geçen yıl gıda sektörü üzerine yayınladığı raporu aktardı. Raporda tarım temelli tedarik zincirinde iklim değişikliği etkilerinin azaltılması üzerine durulduğunu söyledi. Rapora göre, gıda sektöründe sera gazı emisyon oranının en çok tarımda görünüyor.

Mirhan Köroğlu raporun sonucunda çıkan verileri ana hatlarıyla çizdi:

•    CDP’ye verilen yanıtlara göre büyük şirketler dışında birçok gıda şirketi emisyon azaltımı ve özellikle tedarik zincirlerindeki azaltım ve uyumla ilgili çok az şey yapıyor. Gıda sektöründen davet aldığı halde CDP’ye yanıt veren şirketlerin oranı sadece %40 ve bunların da ancak ¼’ü sadece kendi operasyonlarını değil, tedarik zincirinden kaynaklı emisyonlarını açıklamış.

•    Bu durum yapılan hesaplara göre ortalama %10 civarında bir küresel emisyon miktarının açıklanmamış olduğunu ve bu durumun sektörün tamamını büyük risk altına soktuğunu gösteriyor.

•    Halbuki raporlama yapan gıda şirketlerinin 1/3’ü iklim değişikliği ve etkilerini göz önünde bulundurarak yaptıkları tarımsal yönetim stratejilerinin kendilerine, tedarikçilere ve özellikle çiftçilere çok daha düşük maliyetlerle üretim yapabilme imkanı sağladığını görüyoruz.

•    Ayrıca bir yada birden fazla tedarikçisi ile yakın ilişki içinde emisyon azaltımı faaliyetlerine yatırım yapan gıda şirketlerinin rakiplerine göre finansal kazanç elde etme olasılığı iki katına çıkıyor.

•    2015 yılında aralarında Coca-Cola, Kellogg, Nestle ve Danone gibi en büyüklerin yer aldığı gıda şirketlerinin %92’si iklim değişikliği kaynaklı olağandışı hava olayları, sıcaklık dalgalanmaları gibi faktörler nedeniyle halihazırda ciddi operasyonel risklerle karşılaştıklarını raporlamış.

•    Tarım alanlarının çoğunun halen gelişmekte olan ve fakir ülkelerde olması ve müşterilerin de duyarlılaşmaya başlaması ile çevre ve sosyal alanlarda şirketlerin gösterdiği faaliyetlerin itibar anlamında da ciddi etkileri olduğu görülüyor.

•    Gıda sektörünün iklim değişikliğini tetikleyen en önemli kolu %86 ile tedarikçilerin gerçekleştirdiği tarımsal aktivitelerden kaynaklı fakat şirketlerin %82’si emisyon azaltım faaliyetlerini tedarik zincirlerini işin içine katmadan sadece kendi operasyonları için yürütüyor.
Mirhan  Köroğlu sektörde olumlu gelişmeler olduğunun altını çizerek bu gelişmeleri şöyle özetledi:

•    Son yıllarda raporlama, tedarikçi ve sektör içi işbirliği gibi konularda olumlu değişim hızlandı. Önde gelen gıda firmalarının yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerde olumlu bir gidişat var.

•    2012’den 2015 yılına kadar scope 3 raporlaması yapan şirket sayısı iki katına çıktı.

•    Ayrıca sadece tedarikçilerinden kaynaklı emisyon rakamlarını açıklamaktan öte, tedarikçilerini emisyon azaltım faaliyet planlarına dahil etmeye başladılar.

Rapordan öne çıkan notları ise şöyle özetledi:

•    Gıda ve tarım sektörünün uzun süreli dayanıklılığını sağlamak için özellikle emisyon azaltım yöntemleri ile iklim değişikliği etlilerinin azaltılması ve de iklim değişikliğe uyum çalışmalarının beraber yütütülmesi gerekmektedir.

•    Sektörün sadece kendi emisyonlarını azaltmak yerine tüm tedarik zincirinin emisyonunu azaltma stratejisini uygulaması gerekir.

•    Konunun birçok boyutlu olması işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Şirketler kendi sektörlerindeki diğer şirketlerle, tedarikçileriyle ve karar alıcılarla ortak hareket etmeli ve iklim değişikliği ile mücadele çok paydaşlı bir şekilde yürütülmelidir.

Mirhan Köroğlu konuşmasında CDP Ormansızlaşma raporuna da değindi. Raporda tarımın ormansızlaşmada %80 oranında önemli olduğunu belirtti. Şirketlerin, kereste, palm yağı, hayvancılık ürünleri ve soya ürünleri olmak üzere ormanızlaşmaya yol açan 4 ürün grubunun  tedarik zincirlerinden çıkarılması için gerekli adımları atmaya başladıklarını söyledi.  CDP’nin de içinde bulunan We Mean Business girişimi kapsamında yürütülen “Commit to Action” kampanyası kapsamında toplam 51 şirketin 2020 yılına kadar tedarik zincirlerinden ormansızlaşmaya yol açan ürünleri çıkarmak için taahhütte bulundukları belirtildi.