2017 yılında Ekonomi programımızdan mezun olan Mina İlköz’ün kurucuları arasında yer aldığı UP School, teknolojide rol model kadınlar yetiştirmek için çalışıyor.
Pandemi döneminde hayata geçmiş olmasına rağmen şimdiden güzel başarılara imza atan UP School’un mezun ettiği genç kadınlar Ford Otosan, Coca Cola İçecek, Hepsiburada, İş Bankası gibi şirketlerde çalışmaya başlamışlar bile. Bir sosyal girişim olan UP School’un devam eden programları arasında Akbank ortaklığında sürdürülen Android Development Programı ve Ford Otosan ile yürüttükleri Data Analysis programı yer alıyor.
Mezunumuz Mina İlköz ile UP School’un kuruluş hikayesi ve hedeflerini konuştuk.
Öncelikle seni tanıyabilir miyiz? Kısaca kariyer çizginden ve seni UP School'u kurmaya götüren süreçten bahsedebilir misin?
Merhaba, ben Mina İlköz. Liseye dek Gönen’de okumamın ardından, 2012’de Sabancı Üniversitesi’ni kazandım ve 2017’de Ekonomi programından mezun oldum. Üniversitede ilk yılım olan hazırlık yılımda kampüste yer alan turuncu bir afiş dikkatimi çekti. O afişe biraz daha yaklaştığımda YGA‘nın (Young Guru Academy) afişi olduğunu gördüm. Her sene YGA Zirvesi düzenleniyor ve 50.000 başvuru içerisinden 100 gönüllü seçiliyordu. YGA, bir sivil toplum kuruluşu, hem vicdanlı hem donanımlı gençler yetiştiren bir ekosistem. Ben de afişi görmemin ardından YGA’ya başvurdum ve 4 aşamalı süreçten sonra YGA Gönüllüsü oldum. Üniversitede okuduğum süre boyunca 5000 saat YGA’nın sosyal inovasyon projelerine zaman ayırdım ve aktif sorumluluk aldım.
Üniversite 3. sınıfta ise Sabancı Üniversitesi’nin bize sunduğu imkanlarla Erasmus programına dahil oldum ve bir dönem Hollanda’da Tilburg Üniversitesi’nde okudum. Burada aldığım Labor Economics dersi beni çok etkiledi, hatta derslere hazırlanarak gider hale gelmiştim :) Kadın-erkek maaş eşitsizlikleri ve işe alımda erkeklere öncelik verilmesi gibi kritik konuları ele aldığımız bu ders beni kadınlar için bir proje yapmak ile ilgili çok heyecanlandırmıştı. Sabancı’dan oda arkadaşımla bu alanla ilgili Özgür Proje başvurusu dahi yapmıştık.
Üniversitenin son döneminde ve mezun olduktan sonra Turkcell’in Arıkovanı kitlesel fonlama platformunda çalışmaya başladım. Girişimcilerin pazara ilk çıkış anlarında projelerinin fonlanması için onlarla çalışmak benim için çok iyi bir deneyim oldu. Kurumsal bir çatının altında girişimcilerle birlikte çalışarak ekosisteme dair pek çok şey öğrendim.
1.5 yılın ardından hem anlamlı hem de dünya çapında işler yapmak üzere YGA’ya geri döndüm ve profesyonel olarak çalışmaya başladım. YGA’da 2 yılın ardındansa UP School girişimini hayata geçirdik.
UP School ne zaman, nasıl kuruldu? Girişimcilik hikayeni paylaşabilir misin?
UP School bir YGA girişimi. Benim gibi YGA Mezunlarının kurduğu pek çok girişim var. WeWALK ve Twin bunlara birer örnek. Mart 2020 yılında UP School’u kurduk. YGA’dan arkadaşlarımla, kadınları yükseltmek için neler yapılabilir, diye düşünmeye başladık. Günümüzde bunun için en güzel yollardan bir tanesi teknoloji kaldıracını kullanmak.
Bunu aklımızda bulundurarak, pek çok firmadan insan kaynakları, teknoloji ekipleriyle konuştuk ve onların yaşadıkları problemleri dinledik. Maalesef üniversitelerin verdiği yetkinlik şirketlerin istediği yetkinliklerle örtüşmeyebiliyor. Şirketler de doğru kişileri bulmakta çok zorlanıyorlar. Yazılım alanında beyin göçü arttığı için bu daha da kritik hale geldi. Bunun da ötesinde teknolojideki kadın istihdam oranı ülkemizde sadece %10, dünyada da %30’larda.
Durumun böyle olduğunu görünce, hızlıca çalışmaya başladık.
UP School’da teknolojide rol model kadınlar yetiştiriyoruz. Kadınlara yazılım alanında eğitim programları tasarlayıp şirketlerle buluşturuyoruz. Aslında hayal ettikleri kariyerlerine ulaşmalarını sağlıyoruz. Bugüne dek UP School’da; RPA ve Data Science eğitim programlarını hayata geçirdik. Buradan mezun genç kadınlar Ford Otosan, Coca Cola İçecek, Hepsiburada, İş Bankası gibi şirketlere çalışmaya başladılar.
Aktif devam eden programlarımız, Akbank ile Android Development Programı ve Ford Otosan ile birlikte hayata geçirdiğimiz Data Analysis programı.
Türkiye’de ilk programları hayata geçirirken hedefimiz global bir ed-tech girişimi olmak.
Bunun için de geçtiğimiz yaz Stanford Üniversitesi ile bir iş birliği yaptık ve Stanford MBA öğrencisi Rika Watanabe ile birlikte UP School’un global açılımına birlikte çalıştık.
Google UK iş birliğiyle de 3 Google mühendisini Data Science programımızda konuk eğitmen olarak ağırladık.
UP School, bir yaşını yeni doldurdu. Pandemide hayata geçen bir girişim, bu sebeple ilk günden beri uzaktan çalışıyoruz, fiziksel bir ofisimiz yok. Hatta programdan mezun ettiğimiz öğrencilerimizle hala fiziksel olarak bir araya gelmedik :)
Sabancı Üniversitesi, kurulduğundan bu yana zorunlu kıldığı Toplumsal Duyarlılık Projeleri dersi ile öğrencilerine sosyal sorumluluk kazandırma konusunda yükseköğretim kurumları arasında öncü bir rolü üstleniyor. UP School girişiminin de sosyal sorumluluk tarafı ağır basıyor. O açıdan Sabancı Üniversiteli olmayı nasıl yorumlarsın?
Sabancı Üniversitesi’nin bu inisiyatifini çok değerli buluyorum. Bizler artık sadece iyi bir şirkette kariyer sahibi olmak değil; anlamlı, katma değer sağlayabileceği bir hayatın da peşindeyiz. Üniversiteye gelişimizle birlikte bu amaca hizmet eden bir vizyonun içinde olmak hepimiz için çok kıymetli. Eminim ki pek çok öğrencinin de bakış açısını değiştirdi.
UP School için hedef ve planlarını alabilir miyiz?
UP School için hedefimiz Türkiye’de program sayımızı ve iş birliklerimizi artırmak. Bununla birlikte, global açılım bizi çok heyecanlandırıyor. İngiltere’ye açılma üzerinde yoğun şekilde çalışıyoruz.
Son olarak, Sabancı Üniversitesi öğrencilerine bir çağrım olacak. UP School’da staj yapmak isteyen Sabancı Üniversitesi öğrencilerine kapımız açık :) İlgilenenler mina@upschool.io adresine e-mail gönderebilirler.