SUNUM 15 yeni doktora öğrencisine kapılarını açıyor

SUNUM 15 yeni doktora öğrencisine kapılarını açıyor

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM), sanayi işbirlikleri kapsamında 15 yeni doktora öğrencisine burs imkânı sağlayacak.

SUNUM, TÜBİTAK’ın ülkemizin öncelikli alanlarında sanayide ihtiyaç duyulan doktora derecesine sahip nitelikli insan kaynağının üniversite-sanayi işbirliği ile yetiştirilmesine yönelik başlattığı, TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı kapsamında Brisa, İlko İlaç ve VSY Biyoteknoloji  ile ortak yürütecekleri proje için 9 doktora öğrencisi, MSD ve Human Life Advancement Foundation (HLAF) firmaları ile ortak yürütecekleri proje için 6 doktora öğrencisine burs imkanı sağlayacak.

Başvuru ve detaylı bilgi için: sunum@sabanciuniv.edu

https://sunum.sabanciuniv.edu/

Öğretim Üyemize Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO) Yerleşim Desteği Ödülü

Öğretim Üyemize Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (EMBO) Yerleşim Desteği Ödülü

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Ogün Adebali, Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü (European Molecular Biology Organisation - EMBO) Yerleşim Desteği ödülünü almaya hak kazandı.

EMBO Yerleşim Desteği, EMBO Stratejik Gelişim Yerleşim Desteği Kürsü'sü olarak, Türkiye'nin öncülüğünde 2006 yılında kurulmuştur. Bu program Türkiye gibi moleküler biyoloji temelli yaşam bilimleri alanında gelişmekte olan EMBC (European Molecular Biology Conference) üye ülkeleri, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Litvanya, Polonya, Portekiz'de tersine beyin göçünü sağlayan bir program olarak tasarlanmıştır. EMBO Yerleşim Desteği'nin finasmanı bu ülkelerin fonlayıcı kuruluşlarınca, Türkiye'de ise TÜBİTAK tarafından verilmektedir. 

2006 yılından bu yana toplam 78 grup liderine verilen yerleşim desteği ödülünü, bu sene EMBC üyesi Çek Cumhuriyeti, Polonya, Portekiz ve Türkiye'den 10 bilim insanı almaya hak kazandı.  

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ogün Adebali, bilimde mükemmellik ve uluslararası hareketlilik ölçütleri gözetilerek verilen EMBO Yerleşim Desteği Ödülü’ne, farmakolojide, kanserde ve genetik hastalıklarda çok önemli olan GPCR protein ailesinin evrimsel geçmişini araştırarak, proteinlerin amino asit düzeyinde fonksiyonunu, önemini ve hastalıklar ile ilişkilerini anlamalarını hedefleyen projesi ile hak kazandı. 

EMBO Direktörü Maria Leptin, 2018 Yerleşim Desteği ödülü ile ilgili şunları söyledi: “Yaşam bilimleri üzerine çalışan bu on yetenekli araştırmacının EMBO topluluğuna katılmasından mutluluk duyuyoruz. En nitelikli araştırmaları yapabileceklerini kanıtlamış bu bilim insanlarının, kariyerlerinde yeni bir adım atarak kendi araştırma gruplarını kurmalarına destek vermek bizim için çok önemli." 

Toplam 150 bin avroluk araştırma desteği

Ogün Adebali EMBO Yerleşim Desteği kapsamında TÜBİTAK tarafından üç yıl süre ile sağlanacak yıllık 50,000 avro tutarındaki desteğin yanı sıra, EMBO Genç Araştırmacı Ağı katılımı sayesinde iletişim ağlarını genişletme ve uygulamada destek alma olanağı da yakaladı. 

Ogün Adebali almış olduğu destek ile Sabancı Üniversitesi’nde hesaplamalı genomik laboratuvarı kuracak, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile doktora sonrası araştırmacılar ile sağlık bilimine doğrudan katkıda bulunacak projelerini hayata geçirecek.

The Future Seminer Serisi devam ediyor

The Future Seminer Serisi devam ediyor

 The Future Seminer Serisi 19 Aralık 2018 Çarşamba günü Andrew Berry'nin "Tangling the Tree of Life: Horizontal Genetic Transfer in the History of Life" konulu semineri ile devam ediyor.

 

"Tangling the Tree of Life: Horizontal Genetic Transfer in the History of Life" konulu seminer 19 Aralık 2018 Çarşamba günü saat 12.40'ta UC G030'de gerçekleşecek. 

*Bütün seminerler İngilizce yapılmaktadır ve Sabancı Üniversitesi'ndeki bütün lisans ve lisanüstü öğrencilere ve çalışanlara açıktır.  

Yönetim Bilimleri Fakültesi Financial Times Avrupa İşletme Okulları sıralamasında yükselişte

Yönetim Bilimleri Fakültesi Financial Times Avrupa İşletme Okulları sıralamasında yükselişte

Sabancı Yönetim Bilimleri Fakültesi, Financial Times (FT) Avrupa İşletme Okulları Sıralaması’nda geçtiğimiz seneye kıyasla 4 sıra yükselerek 67.sırada, Sabancı Executive MBA programı ise 51.sırada yer aldı.


Türkiye’den sadece iki okulun girebildiği FT Avrupa İşletme Okulları 2018 sıralamasında, MBA, Executive MBA, Yönetim Yüksek Lisans (MiM) ve iki sertifika programı olmak üzere beş ana programın performansına bakılıyor.

Financial Times, İşletme Okulları sıralamasında hem okul hem de program düzeyinde dünyanın lider sıralama kuruluşu olarak kabul ediliyor. İşletme Okulları’nın bu sıralamada yer alabilmesi için AACSB veya EQUIS akreditasyonuna sahip olması ve gerekli kriterleri karşılaması gerekiyor.   

Sabancı Üniversitesi spinoff şirketleri Hello Tomorrow Global Summit’te Türkiye’yi temsil edecek

Sabancı Üniversitesi spinoff şirketleri Hello Tomorrow Global Summit’te Türkiye’yi temsil edecek

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyeleri Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yusuf Menceloğlu tarafından kurulan ve İnovent’in çekirdek sermaye şirketlerinden NANOMATTR, hem bilim ve teknoloji üreten startup'ların yarıştığı Hello Tomorrow Türkiye Finali’nin hem de yarışmanın ‘Enerji ve Çevre’ kategorisinin birinci oldu. Finalde NANOMATTR adına ekip üyesi Senem Avaz sunum yaptı.

Sabancı Üniversitesi’nden 3 spinoff şirketin katıldığı yarışmada, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Volkan Patoğlu’nun kurucusu olduğu INTERACT şirketi de ‘Sağlık ve Biyoteknoloji’ kategorisinde birinci oldu.

NANOMATTR ve INTERACT, önümüzdeki yıl dünyanın en büyük bilim ve teknoloji girişimciliği inisiyatifi olan Hello Tomorrow’un 14 – 15 Mart 2019 tarihinde düzenlediği global zirvesine katılacak ve çeşitli eğitim & mentörlük hakları ile girişimlerini geliştirme hakkı kazanacak. Paris’te 5’inci kez gerçekleştirilecek Uluslararası Deep-tech (Bilim ve Teknoloji) Yarışması olan Hello Tomorrow Global Summit’te girişimlerini sergileyerek, 200’den fazla uluslararası yatırımcı ve inovatörle buluşacak. 

Hello Tomorrow Türkiye finalinde ülkemizi yakından ilgilendiren “enerji ve çevre”, “sağlık ve biyoteknoloji”, “endüstri ve yeni materyaller” ve “data ve yapay zeka” olmak üzere 4 ana kategoride, 12 başarılı deep-tech girişimi yarıştı.

Yarışmanın birincisi olan NANOMATTR, malzeme üretimi, yüksek teknoloji katkı maddeleri ve fonksiyonel yüzey kaplamaları üzerinde yoğunlaşıyor. Sabancı Üniversitesi Sanayi İşbirlikleri ve Lisanslama Ofisi (İLO)’nin iş geliştirme mentorluğu sağladığı ekip, yarışmaya Sabancı Üniversitesi’nin patent portföyünde yer alan ‘Kontrollü Salınım Sağlayan Seraörtüsü Filmi’ teknolojisi ile yarışmaya katıldı.

INTERACT ise kısıtlı hareket kabiliyeti olan kişilerin hayat kalitesini iyileştirmek için tıbbi cihazlar geliştiriyor. 

Hello Tomorrow Türkiye Hakkında:

Hello Tomorrow dünyanın en önemli deeptech startup inisiyatiflerinden biridir. Michael Bloomberg, Emmanuel Macron ve Nasa Eski Başkanı Dan Goldin gibi önemli isimler tarafından desteklenen Hello Tomorrow, dünyanın önde gelen Ar-Ge merkezlerinden teknoloji girişimlerini kurumlar ve yatırımcılar ile buluşturarak geleceğin teknolojilerinin ticarileştirilmesini hızlandırmaktadır. Hello Tomorrow Türkiye iki buçuk senedir bilim ve yüksek teknoloji girişimlerini hızlandırma misyonuyla çalışmakta, Türkiye startup’larını küresel platformla buluşturmaktadır. Bu sene 5’inci kez düzenlenen Global Deep-Tech yarışmasının içerisine ilk kez Türkiye Finalleri ekleyen inisiyatif; geçen yıla nazaran başvuru rakamlarını 6’ya katlayarak, 120 bilim ve teknoloji tabanlı girişimcinin başvurusunu toplamıştır. İstanbul, bu anlamda 119 ülkeden başvuran 4500 girişimci arasında, Global Top 500 de en çok girişimi yer alan şehirler listesinde Boston ve Toronto'yu geçerek en çok startup çıkaran 8’inci şehir olarak rekor kırmıştır. 

 

 

Öğrencilerimizin Münazara Turnuvalarındaki Başarıları

Öğrencilerimizin Münazara Turnuvalarındaki Başarıları

Sabancı Üniversitesi Münazara Kulübü Türkiye’nin büyük ve saygın münazara turnuvalarından kabul edilen Bilkent Çaylaklar (24-25 Kasım) ve Boğaziçi Çaylaklar (1-2-3 Aralık) turnuvalarına katıldı.


İki turnuvada da okulumuzun takımları break yaparak yarı finalde yarıştı. Münazarada break yapmak turnuvanın ön turlarını yüksek puan ile tamamlayarak bir sonraki aşamaya geçmeye hak kazanmak anlamına geliyor. 

Bilkent Çaylaklar turnuvasında “Sabancı Hogsmeade” takımından Feyza Teker ve Nilay İrem Güçin toplamda 90 takım arasından break yaparak çeyrek ve yarı finalde oynadı. 

Geçen hafta düzenlenen Boğaziçi Çaylaklar turnuvasında ise toplam 180 takım arasından sekizinci sırada break yaparak ön çeyrekte yarışan Sabancı FENS takımından Nilay İrem Güçin ile Bilginer Sarı ve yarı finale çıkan Sabancı FASS takımından Tugay Garib ve Rukiye-Ayshe Egeli yarıştı. Bireysel konuşmacı sıralamasında da Sabancı FENS takımından Bilginer Sarı dördüncü oldu.

Münazara Kulübü’müzün sıradaki turnuvası ise 15-16-17 Aralık’ta düzenlenecek olan ODTÜ Çaylaklar olacak.

Öğretim Üyelerimize Mustafa Parlar Vakfı 2018 Yılı Ödülleri

Öğretim Üyelerimize Mustafa Parlar Vakfı 2018 Yılı Ödülleri

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyelerimiz, ODTÜ Prof. Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı 2018 Yılı Ödüllerini almaya hak kazandılar. 


ODTÜ Prof. Dr. Mustafa Parlar Vakfı 2018 Yılı Ödülleri kapsamında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Ali Alpar Onur Ödülü’nü, Erhan Budak Bilim Ödülü’nü ve Semih Onur Sezer Araştırma Teşvik Ödülü’nü almaya hak kazandılar.

ODTÜ Prof. Dr. Mustafa N.PARLAR Eğitim ve Araştırma Vakfı’nın Ödül Töreni 19 Aralık 2018 Çarşamba günü saat 17:00’de ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi A Salonu’nda yapılacak.

Onur Ödülü: Hem Bilim Ödülü hem de Hizmet Ödülü için gerekli olan koşullardan önemli bir bölümünü gerçekleştiren kişilere verilen en üstün ödüldür.

Bilim Ödülü: Bilimsel çalışma ve araştırmalarıyla bilime uluslararası düzeyde önemli bir katkıda bulunmuş olan ya da bilimsel bulgularıyla ülkenin gelişmesine önemli bir yarar sağlamış olanlara verilen ödüldür.

Araştırma Teşvik Ödülü: Araştırmalarıyla bilim alanlarından birinin gelişmesine katkıda bulunan ya da bu alanda ülke sorunlarının çözümüne yardımcı olan genç araştırmacılara (ödülün verildiği yılın ilk gününde 40 yaşını doldurmamış olan) verilen ödüldür.

Seçkin bilim insanlarının ve uygulamacıların, tüm bilim alanlarındaki araştırma ve uygulama çalışmaları ile hizmetlerini değerlendirmek, yetkinliklerini belgeleyerek çalışmalarına güç katmak ve yetişmekte olan kuşakları özendirmek amacıyla, ODTÜ Prof.Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı’nca her yıl ödüller verilmektedir.

Öğretim üyelerimizi başarılarından dolayı tebrik ederiz.

*ODTÜ Prof. Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı 2018 Yılı Ödülleri hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

 

Öğretim üyelerimizin makalesi Current History Dergisi’nde

Öğretim üyelerimizin makalesi Current History Dergisi’nde

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ahmet Öncü ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Network Öğretim Üyesi ve Hamilton College Öğretim Üyesi Erol Balkan’ın birlikte kaleme aldıkları “Yeni Türk Orta Sınıfları Arasındaki Yakınsama ve Rekabet” başlıklı makale, Amerika'nın akademik, siyasi ve kültürel hayatında çok önemli bir yeri olan Current History Dergisi’nde yayınlandı.

Dünyadaki sosyal hareketlilik serilerinde dördüncü olan makale, laik ve İslamcı ailelerin, küreselleşme nedeniyle Türkiye'nin kültürel kalıplarındaki değişimlerin sonucu olarak, prestijli okullara ve arzulanan yaşam tarzlarına erişim için izledikleri stratejileri araştırıyor.

Current History Dergisi Hakkında

Current History Dergisi, Amerika'nın en seçkin dergileri arasında eşsiz bir yere sahiptir. ABD'nin en eski yayınlarından Current History, 1914'te The New York Times tarafından, daha sonra Büyük Savaş olarak bilinen dönemin ayrıntılı bir şekilde ele alınması için kuruldu.

Current History, hızla değişen bir dünyanın hemen her bölgesindeki olayları ve trendleri analiz etmek için önde gelen akademisyenlere ve uzmanlara bir tartışma forum sağlayarak kendine özgü bir gelenek oluşturdu.

Dergiye katkıda bulunanlar arasında George Bernard Shaw, Winston Churchill, Charles Beard ve Henry Steele Commager gibi yazarlar yer aldı. Son yıllarda derginin yazarlarının isimleri arasında James Schlesinger, Condoleezza Rice, Francis Fukuyama, Michael McFaul, David Shambaugh, Selig Harrison, Joshua Muravchik, John McCain, Anatol Lieven, Jessica Stern ve Shibley Telhami yer almıştır.

Current History yılda dokuz kez yayınlanmaktadır. Her ayın konusu, Çin ve Doğu Asya, Rusya ve Avrasya, Orta Doğu, Latin Amerika, Güney ve Güneydoğu Asya, Avrupa ve Afrika'daki yıllık konular dâhil olmak üzere tek bir bölgeye veya konuya odaklanıyor.

Nano Open Seminer Serisi’nin yeni konuğu Ali Koşar

Nano Open Seminer Serisi’nin yeni konuğu Ali Koşar

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) tarafından düzenlenen Nano Open Seminer Serisi 14 Aralık 2018, Cuma günü Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ali Koşar’ın “Mikro Akışkanlar Dünyası” konulu semineri ile devam ediyor. 

“Mikro Akışkanlar Dünyası” konulu semineri 14 Aralık 2018, Cuma günü saat 11.00’da SUNUM Fuaye alanında gerçekleşecek. 

Mikroakışkanlar, fizik, kimya, mikro teknoloji ve biyoteknolojiyi kesiştiren çok disiplinli bir alandır. Küçük ölçekte, tipik olarak milimetre altı boyutlarında akışkanların davranışı, hassas kontrolü ve manipülasyonu ile ilgilenir.

"Mikro Akışkanlar Dünyası” konulu seminerde Ali Koşar, mikroakışkanlarla ilgili bir girişten ve alanla ilgili motivasyon verdikten sonra başlıca üretim ve paketleme metotları ile enerji, endüstri ve tıp alanlarındaki yararlı uygulamalardan bahsedecek. Nanoteknolojideki gelişmelerin bu konuda getirdiği katkılara yer verilecek olan seminerde, bu alanla ilgili karşılaşılan zorluklar ve sorunlara da değinilecek. Seminer mikroakışkanların öne çıkan fütüristik uygulamaların tartışılması ile son bulacak.

*Seminere tüm Sabancı Üniversitesi öğrencileri, akademisyenleri ve çalışanları davetlidir.

Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştığı problemler

Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştığı problemler

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Mikroelektronik Mühendisliği 2005 lisans, Sanayi Liderleri Elektronik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimi 2007 yüksek lisans mezunumuz Ergi Şener "Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştığı problemler" üzerine yazdı. 

Ergi Şener

Günümüzde dijital dönüşüm, doğru kurgulandığı takdirde, gelirleri artıran; müşteri deneyimini, iş süreçleri ve modellerini dönüştürerek inovasyonları tetikleyen gerçek bir rekabet silahı. Öte yandan, her geçen gün daha da hayati hale gelen bu süreç doğru yönetilmediği takdirde, şirketler açısından yok olma tehlikesini de beraberinde getirmekte… Dijital dönüşüm, önümüzdeki dönemlerde de artan bir önemle iş hayatını etkilemeyi sürdürecek. Bu uzun yolculukta, dijital dönüşümü, hareketli bir hedef olarak, sürekli olarak gelişen, değişen ve güncellenmesi gereken bir strateji olarak kabul etmek gerekiyor. Ancak, bu kadar kritik bir önemde olsa da günümüzde, işletmelerin sadece üçte biri organizasyonlarını daha dijital bir kültüre uyarlayabilmekteler.

Peki dijital dönüşüme ayak uyduran şirketlerle bu konuda geri kalanların farkı temel olarak nelerden kaynaklanmakta? MIT Sloan Management Review’de yayınlanan bir makaleden ve Leading Digital (Dijitali Yönetme) kitabından yararlanarak şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında karşılaştığı problemleri analiz etmek istedim:

Gerçekçi olmayan beklentiler:

Organizasyonların bir bölümü, dijital dönüşümün ilk döneminde aşırı derecede iyimserdi. Yeni ve gelişen teknolojiler karşısında gözleri kamaşan; bu teknolojileri hemen alıp, sahiplenmek isteyen bu işletmeler; yeni teknolojileri yönetme konusunda hazır olmadıkları, dahası teknolojinin hızına uyum sağlayacak donanımda olmadıklarından oldukça sıkıntı yaşadılar. Bu süreci yaşayan yöneticiler, sürecin korkutucu yüzünü de tüm gerçekliğiyle görmüş oldular.

Ancak, “dönüşümün kendisinden ziyade, teknolojilere yönelik heyecana kapılmaları…” hala pek çok yönetici ya da şirketin düştüğü temel hata durumunda. Bu süreçte, ana odağın dönüşümü anlama, planlama ve yönetme olduğu anlaşılmalı. Bugün, güçlü dijital vizyonlar oluşturup, farklı takımlar arası, doğru iletişimi sağlayabilen; dijital odaklı kurgulanmış yeni iş modelleri geliştirebilen liderler, kesinlikle çok daha iyi finansal sonuçlara imza atmaktalar.

Yetersiz insan kaynağı:

Dijitalleşen ve hızlanan iş dünyasının en büyük sorunlarından biri işletmelerin bu hıza ve dönüşüme ayak uymalarını sağlayacak insan kaynağı yetkinliğine ve donanımına sahip olmamaları; mevcut çalışanlarına da yeni dünyanın getirdiği yetenekleri kazandırma konusunda sıkıntı yaşamaları. Bu fark şu anda bile oldukça büyük ve her geçen gün artmaya devam etmekte. Açıkçası, öylesine hızlı bir dönüşüm sürecinin içerisindeyiz ki, üniversitelerde bile bir takım yönetim derslerini, günümüz iş dünyasına uyarlamakta zorluk çekmekteyiz. Bunu farkettiğim için ben de Sabancı Universitesi MBA/EMBA Programı için “yeni teknolojilerin iş hayatına etkileri” ve “dijital dönüşümün sektörlere ve iş süreçlerine etkisi” üzerine dersler tasarladım ve 2018 2. Dönem itibariyle bu dersleri açmaya başlayacağım.

İletişim Sorunları:

İş birimleri ve teknoloji takımları arasındaki organizasyonel çekişmeler pek çok şirkette alışkın olduğumuz bir durum.  “Hız”ın en önemli rekabet avantajlarından biri haline geldiği dijital dünyada artık iş ve teknik birimlerin fikir aşamasından itibaren, birlikte, kol kola çalışmaları başarıyı getirmekte. Steve Jobs’un da belirttiği üzere “önce müşteri deneyimi ile başlayıp, ardından teknoloji ile ilerlemek gerekiyor”; ancak müşterinin beklentisinin hangi teknoloji ile nasıl karşılanması gerektiği sorusu açık uçlu olduğu ve deneme yanılma gerektirdiği için bu süreçte iteratif bir şekilde, tasarım odaklı ilerlemek ve bu nedenle de iş ve teknik ekipler arasındaki ayrımı kaldırmak gerekiyor.

Şirket içinde dijital bir kültür oluşturamamak:

Pek çok şirket çalışanı dijital süreçlere istendiği seviyede dahil olamamakta. Dijital dönüşüm sürecinde yapılan onca çalışma ve emeğin karşılığını üst yönetim ve müşteri nezdinde istenildiği şekilde gösterememe rahatsızlığı, çalışanların dijital girişimlere karşı mesafeli yaklaşmalarına neden olmakta. Henüz şirket içerisinde tam anlamıyla, dijital bir kültür oluşturulamasa ve çalışanlar da nasıl davranmaları gerektiğine yönelik bir yöntem geliştirememiş olsalar da, müşterinin dijital beklentileri yükselmeye devam ediyor. Bir şirket içerisinde, dijital dönüşüm bir bölümün çalışmaları ile sınırlı olamayacak ya da sadece birkaç çalışanın çalışmalarına bel bağlanamayacak kadar kritik. Şirketlerin ayakta kalmaları, şirketteki her bireye dijitalleşme ile ilgili hedef vermeye bağlı. Çalışanların da bu sorumluluğu benimsemeleri gerekmekte. Dijital dönüşüm sürecini başarılı bir şekilde ilerletmek için, temelde teknolojinin gücünü, değişimi benimseyen bir organizasyon kültürü ile biraraya getirmek gerekiyor.

Teknolojideki gelişmeler, kurumların bunları uyarlama yeteneğinin çok ötesine geçmiş durumda. Teknolojiyi etkili bir şekilde entegre etmeyi başaran ve çalışanlarını bu bilinçle eğiten kurumlar ile bunu gerçekleştiremeyenler arasında zamanla bir kutuplaşma göreceğiz. Cisco’nun öngörüsüne göre, bugün faaliyet göstermekte olan işletmelerin % 40'ı gelecek on yıl içerisinde yok olacak!.. Bunların %70'i kendilerini dijital olarak dönüştürmeye çalışacak, ancak süreç içerisinde yalnızca %30'u başarılı olacak…

Feyman TV İş’te Dijital Programı’nda “dijital dönüşüm” ile ilgili paylaşımlarımı bu linkten görebilirsiniz.

Abone ol