Mezunumuz “Uluslararası Barış Günü” kutlamalarında

Mezunumuz “Uluslararası Barış Günü” kutlamalarında

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 28. maddesi, herkesin, hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulandığı bir uluslararası düzende yaşama hakkının olduğunun altını çizer. Buna karşın günümüzde küreselleşmenin sonucu artan karşılıklı bağımlılığı sürdürebilmek için ne tür küresel sivil ve medeni haklara sahip olmak gerektiği konusu net değildir. Artan bağımlılıklarımızı idare etmek için ne tür bir küresel sorumluluk olgusunun gerekli ve uygulanabilir olduğu tartışma konusudur.

Haziran ayında Brookings Enstitüsü ve Birleşmiş Milletler Akademik Güç Birimi tarafından düzenlenen yarışma, dünyanın çeşitli yerlerindeki üniversite öğrencilerini bu konular üzerine düşünmeye ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından Genel Kurul’un bir sonraki oturumunda yapılacak bir konuşma hayal etmeye davet etti.

Bu yarışmaya gönderilecek metinler, vatandaşımız olmayan insanlara karşı ne tür sorumluluklar üstlenebileceğimiz ve sosyal sorumluluk ortak kültürü çerçevesinde küresel problemlerimize çözüm ararken ne gibi haklar talep edebileceğimiz sorularına cevap aramaktaydı.

70 farklı ülkeden toplam 230 üniversite öğrencisin katıldığı bu yarışmada ilk üçe giren konuşma metinlerinin yazarları 21 Eylül tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile tanışmak üzere New York’a davet edilmiştir.

Temmuz ayında sonuçları açıklanan yarışmada dereceye Türkiye’den, Kenya’dan ve Hindistan’dan üç üniversite öğrencisi girdi. Türkiye’den yarışmaya katılan ve yazdığı makalesi ilk 3 içinde yer alan Sevgi Ceyda Şairoğlu, 2008 yılında İzmir Amerikan Lisesi’nden dereceyle, 2012 yılında ise Sabancı Üniversitesi Ekonomi diploma programından mezun olmuştur. Sevgi Ceyda Ekim ayında, Oxford Üniversitesi’nde “Kalkınma Ekonomisi” alanında yüksek lisans programına başlayacaktır.

21 Eylül tarihinde UN ve Brookings Enstitüsü'nün davetlisi olarak Kenyalı ve Hintli iki üniversite öğrencisi ile New York’a giden Sevgi, Birleşmiş Milletler Genel Merkez’inde düzenlenen “Uluslararası Barış Günü” kutlamalarına katıldı. BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon’un barış çanını çalması ile başlayan törende Genel Sekreter Ban, “Bu gergin küresel iklimde, hoşgörü, diyalog ve işbirliği adına dünya çapında yankı uyandıracak bir uyum mesajına ihtiyacımız var” diyerek barışa ne denli ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı. Törende, BM Genel Kurul yeni dönem başkanı Vuk Jeremic ve BM Barış Elçiliği görevi üstlenen, Hollywood yıldızlarından Michael Douglas, Forest Whitaker, Amerikalı oyuncu Monique Coleman, İngiliz antropolog Jane Goodall, Holokost mağduru ve Nobel ödüllü yazar Elie Wiesel, Bollywood'un dünyaca ünlü model ve oyuncusu Aishwarya Rai Bachchan gibi ünlüler de eşlik etti.

Tören sonunda Ban Ki-moon, barış şarkıları söyleyen koro üyeleri ile dünyanın 60 farklı ülkesinden çocukların topladığı paralar ile yaptırılan barış çanını çaldı, güvercin uçurdu.

Barış günü etkinlikleri sonrasında Sevgi ve yarışmanın diğer 2 kazanan öğrencisi, BM Genel Sekreteri’nin ofisine giderek Ban ki-Moon ile tanışma fırsatı elde etti. BM’nin gençlere duyduğu ihtiyaçtan bahseden Ban daha sonra her 3 öğrenciden de soru aldı. Genel Sekreter ile tanışma sonrası, 3 öğrenci, BM Barış Elçilerin, UN üst düzey yöneticileri ve Ban ki-Moon ile beraber BM Genel Merkezi’nde öğle  yemeği yedi ve kendileri ile daha yakından sohbet etme şansı elde etti. Öğle yemeğinden BM Radyo Merkezine giden yarışma kazananları, yazdıkları yazı ve “Küresel vatandaşlık” konusunda UN Radyosunun sorularını yanıtladı. BM Genel Merkezinde geçen yoğun bir günün ardından, Brookings Enstitüsü kıdemli araştırma görevlisi ve “Küresel Sözleşme” adlı kitabın editörü Hakan Altınay ve diğer davetliler ile birlikte akşam yemeği yedi ve programı sonlandırdı.      

Sevgi Ceyda Şairoğlu: "BM Genel Merkezinde ağırlanmak, Genel Sekreter, Barış Elçileri ve üst düzey BM çalışanları ile tanışmak, onlarla öğle yemeği yemek benim için eşsiz bir deneyim oldu. Sabancı Üniversitesi, Ekonomi diploma programından mezun olduktan sonra, "Kalkınma Ekonomisi" alanında yüksek lisans yapmaya ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin sorunları hakkında daha fazla düşünmeye, çözüm arayışında bulunmaya karar verdim. Bu yarışma ve BM Genel Merkezine yaptığım ziyaret, kariyer hedeflerimi gerçekleştirmem yönünde attığım en önemli adımlardan biri oldu."

Türkiye’nin teknoloji üssü olması için Sabancı Üniversitesi çalışıyor

Türkiye’nin teknoloji üssü olması için Sabancı Üniversitesi çalışıyor

Güler Sabancı: “Ancak araştırmacı ve girişimci bir kültür ülkeleri ileri taşır. Ülkemiz koşullarında yeni yeni gelişmekte olan bu kültür, üniversitemizin  kuruluş felsefesinde vardır. Sabancı Üniversitesi Türkiye için bir örnektir”

Türkiye’de ilk kez hazırlanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi” düzenlenen bir basın toplantısı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklandı. Buna göre sıralamanın başında Sabancı Üniversitesi yer aldı.

Söz konusu endekste birinci sırada yer alması nedeniyle Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Nihat Berker evsahipliğinde Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde bir davet düzenlendi. Davete, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner,  TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak, Türk Patent Enstitüsü Başkanı Habip Asan, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer’in yanı sıra iş ve akademi dünyasından çok sayıda isim katıldı.

Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı Sabancı Üniversitesi’nin Türkiye’nin en girişimci ve en yenilikçi üniversitesi olmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Ülkeleri yeni teknolojilere dayalı yeni iş alanlarının ileri taşıyacağını belirten Güler Sabancı bunun da ancak araştırmacı ve girişimci bir  kültüre dayandığını belirtti.

Güler Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz koşullarında yeni yeni gelişmekte olan bu kültür, üniversitemizin  kuruluş felsefesinde vardır. Yenilikçilik, girişimcilik ve teknolojinin iş hayatıyla buluşturulması; teknoloji, patent ve üniversitelerdeki fikri mülkiyetin iş yaşamıyla buluşturulması gibi konularda Sabancı Üniversitesi Türkiye için bir örnektir. Hem bireysel düzeyde hem de  işbirliği ruhu içerisinde, yenilikçiliğe bağlı kalarak, öğretim ve araştırma alanlarında sınırları ileriye taşımak için,  Türkiye’nin geleceği için çalışıyoruz.”

Sabancı Üniversitesi’nin her zaman öncü olmayı hedeflediğini söyleyen Rektör Nihat Berker, üniversitede teknolojinin yanı sıra eğitimde ve toplumsal duyarlılık projelerinde de girişimcilik ve yenilikçiliği sürdürülebilir bir ilke olarak benimsendiğini; birlikte yaratmak ve geliştirmek misyonu doğrultusunda diğer üniversiteler ile birlikte, bilim ve teknolojik gelişmeler ışığında üretilen bilgilerin topluma yayılması için çalışılması gerektiğine inandıklarını vurguladı.

Rektör Yardımcısı ve Araştırma ve Lisanüstü Politikalar Direktörü Hasan Mandal ise araştırmalarda stratejik hedeflerin oluşturulmasına ve üretilen politikaların uygulanmasına destek veren Sabancı Üniversitesi’nin bugünü ile 2023 hedefleri doğrultusunda bilimsel - teknolojik gelişmeleri, sosyal ve ekonomik yararlara dönüştürmek amacıyla yapılan yenilikçi çalışmalar ile girişimcilikte erişilen boyuttan söz etti.

Hasan Mandal’ın verdiği bilgiye göre; Sabancı Üniversitesi kamu ve özel sektör desteği ile 50 milyon TL.lik aktif araştırma fonundan faydalanmakta. Öğretim üyesi başına düşen araştırma fon miktarında ise 245 bin TL ile Sabancı Üniversitesi birinci sırada yer alıyor. Aktif proje sayısı ise 174.

7. Çerçeve Programında ortaklık sayısının öğretim üyesi sayılarına oranlanması sonucunda ortaya çıkan en başarılı üniversite tablosunda Sabancı Üniversitesi birinci sırada yer alıyor. Akademik projelerdeki araştırma fonlarının seyrine 2005 – 2012 yılları arasına bakıldığında üç katı artış ile toplam büyüklüğün 30 milyon TL düzeyine çıktığı görülüyor. Özel sektör projelerine sağlanan fonlarda ise özellikle son yılda 10 misli bir artış olmuş ve akademik projeler ile özel sektör fonları dengelenmiş.

Nihat Ergün’ün verdiği bilgiye göre, endeks belirlenirken öğretim üyesi 50’nin altında olan üniversiteler hesaplamaya dahil edilmedi. Bu nedenle söz konusu çalışma Türkiye’deki 168 üniversitenin 126’sını kapsıyor.

“Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”, bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet havuzu, işbirliği ve etkileşim, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü ile ekonomik katkı ve ticarileşme olmak üzere toplam 5 boyuttan oluşuyor.

Melsa Ararat, Yeşil İş Konferansı’ndaydı

Melsa Ararat, Yeşil İş Konferansı’ndaydı

Melsa Ararat, Yeşil İş Konferansı’nda Rio+20’yi değerlendirdi

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ve Karbon Saydamlık Projesi Türkiye Direktörü Melsa Ararat, 18-19 Ekim tarihlerinde düzenlenen Yeşil İş Konferansı’na konuşmacı ve moderatör olarak katıldı.

Melsa Ararat, konferansın ilk günü, Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Murat Sungur Bursa’nın moderatörlüğünde gerçekleşen, “Rio+20’nin Yansımaları” başlıklı panelde konuşma yaptı. Panelde, Melsa Ararat ile birlikte, Çevre Bilim, Küresel Denge Derneği Başkanı Nuran Talu, Coca-Cola Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya Başkanı Galya Frayman Molinas ve T.C. Kalkınma Bakanlığı Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürü Yılmaz Tuna konuşmacı oldular.

Panelde, Rio Zirvesi ile ilgili yorumları iyimser, kötümser ve gerçekçiler olarak üç kategoride değerlendiren Melsa Ararat, Rio Zirvesi’nin, sürdürülebilirlik nosyonunun tüm taraflarca anlaşılmış olması açısından önemli bir aşamayı işaret ettiğini belirtti. Rio Zirvesi’ndeki Paragraf 47’ye de değinen Melsa Ararat, “Sigorta ve yatırım sektörünün şirketlerin karşı karşıya kaldıkları risklerin tüketiciye yansıtılmasından kaynaklanan endişe nedeniyle, AVIVA Yatırım’ın çabalarıyla Paragraf 47 eklendi” dedi.  Hükümetlerin şirketlerden iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik ile ilgili verilerini açıklamalarını talep etmeleri konusundaki mutabakatını dile getiren bu paragrafın birçok kesimden onay aldığını belirtmek amacıyla da “Paragraf 47’nin Dostları” adı altında bir grubun oluşturulduğundan da bahsetti. 

Melsa Ararat, Rio Zirvesi’nin ardından Birleşmiş Milletler Sorumlu Yatırım İlkeleri içinde yer alan borsa grubunun çalışmalarını hızlandırdığını belirtirken, borsaların sürdürülebilir kaynaklar üzerine aloke edilmesi çalışmalarının başladığını sözlerine ilave etti.

Kadınların güçlendirilmesinin temel bir sürdürülebilirlik meselesi olduğuna dikkat çeken Melsa Ararat, kadınların karar mekanizmalarında yer almasının ekonomik sürdürülebilirlik açısından önemine değindi.  Avrupa Birliği yasa taslağı uyarınca 2020 yılında yönetim kurullarında kadın üye kotasının %40 olması gerektiğini vurgulayan Melsa Ararat, sürdürülebilirliğin temelinde finans sektörü olduğunu belirtirken, kalkınmanın katılımcı ve eşitlikçi olması gereğinin de altını çizdi.  Sürdürülebilirliğin bir denge olduğunu söyleyen Melsa Ararat, “Bu dengeyi sağlayacak unsurlar şirket politikalarına da entegre edilmeli ” dedi.

Melsa Ararat konferansın ikinci gününde Doosan Power Systems Politikalar Direktörü Jill Duggan ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İklim Değişikliği Dairesi Başkan Vekili Kadir Demirbolat’ın konuşmacı olduğu, “Karbon Yönetimi ve Karbon Borsası’na Doğru…” başlıklı panelin moderatörlüğünü yürüttü. Panelde karbon ticaretinin faydaları ve Çin’in emisyonlarını düşürme sebepleri üzerinde duruldu. Panelde ayrıca, karbon vergisinin Rio süreci ile birlikte daha fazla gündeme geldiğinin de altı çizildi.

SGM'den Kasım Sürprizleri

SGM'den Kasım Sürprizleri

 
 

 
Sabancı Üniversitesi öğrencileri ve çalışanlarının yanı sıra, İstanbullu sanatseverleri de kaliteli ve zengin sanat programları ile buluşturan SGM, Kasım ayında da sanatseverlere zengin bir program sunuyor.

SGM etkinlik biletleri 22 Ekim'den itibaren tüm Biletix ve SGM Bilet Satış Gişesinde.


 

 

 
  • Tiyatroadam
    06 Kasım 2012 - 20:00

    Yönetmenliğini Zafer Algöz'ün yaptığı, eline geçen her şeyi büyük bir iştahla tüketen doymak bilmeyen yüz yaşında bir Babaanne ve ailesinin acıklı gülünç öyküsü..

  • İstanbul Devlet Tiyatrosu
    13 Kasım 2012 - 20:00

    Bertol Brecht'in başyapıtlarından biri olan oyunda kapitalist sömürü düzeninde iyi kötü, ezen ezilen çelişkileri sorgulanır....

  • Konser
    15 Kasım 2012 - 20:00

    Kendine özgü, çabuk tüketilemeyen şarkıları ile uzun zamanların sanatçısı...

  • Tiyatro Alkış - Çocuk Oyunu
    17 Kasım 2012 - 11:00

    Bir diorunuz olsa ve doğum günü gelse nasıl kutlarsınız? Üstelik bu dinozorun daha adı bile yok....

  • Konser
    21 Kasım 2012 - 20:00

    İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın asil sanatçıları Esen Kıvrak, Olgu Kızılay, Efdal Altun ve Çağ Erçağ'dan oluşan Borusan Quartet keyifli bir konser için sizlerle...

  • "Cover Store"
    27 Kasım 2012 - 20:00

    Opera aryalarından günümüz popüler şarkılarına uzanan özel bir repertuarın yorumlanacağı keyifli bir konser....

  • Tiyatro Kedi
    29 Kasım 2012 - 20:00

    "... Bu dünyada dostun varsa sırtın yere gelmez. Bu böyle.. Tanrı bütün iyi insanları korusun, mümkünse kötüleri de..."

TÜBİTAK danışma kurullarındaki üyelikleri

TÜBİTAK danışma kurullarındaki üyelikleri

Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Ersin Göğüş, TÜBİTAK Destek Programları Başkanlıkları Kuruluş, Çalışma Usul ve Esaslarına ilişkin Yönetmeliğin 7'nci maddesi gereğince Temel Bilimler Araştırma Destek Grubu Fizik Danışma Kuruluna üye olarak, 01/10/2012 tarihinden itibaren bir yıl süre ile yeniden seçilmiştir.

Ersin Göğüş ve Mustafa Ünel

Öğretim üyemiz Mustafa Ünel Tübitak Destek Programları Başkanlıkları Kuruluş, Çalışma Usul ve Esaslarına ilişkin Yönetmeliğin 7'nci maddesi gereğince Elektrik, Elektronik ve Enformatik Araştırma Destek Grubu Danışma Kurulu'na üye olarak 26/07/2012 tarihinden itibaren bir yıl süre ile seçilmiştir.

Türkiye’nin teknoloji üssü olması için Sabancı Üniversitesi çalışıyor

Türkiye’nin teknoloji üssü olması için Sabancı Üniversitesi çalışıyor

Güler Sabancı: “Ancak araştırmacı ve girişimci bir kültür ülkeleri ileri taşır. Ülkemiz koşullarında yeni yeni gelişmekte olan bu kültür, üniversitemizin kuruluş felsefesinde vardır. Sabancı Üniversitesi Türkiye için bir örnektir”

Sabancı Üniversitesi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ilk kez açıklanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”nde birinci sırada yer aldı. Bu noktadan hareketle Sabancı Üniversitesi’nin; 1999 yılında eğitime başladığından bu yana geçen onüç yıldaki çalışmaların değerlendirmesi yapılarak Türkiye’nin bir teknoloji ülkesi olması için üniversite bünyesinde neler yapıldığından söz edildi. Ayrıca üniversitenin 2023 hedeflerine yönelik  vizyonu anlatıldı.

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirilen toplantıya Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Rektör Nihat Berker, Rektör Yardımcısı Hasan Mandal ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Yusuf Menceloğlu katıldı.

Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı Sabancı Üniversitesi’nin Türkiye’nin en girişimci ve en yenilikçi üniversitesi olmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Ülkeleri yeni teknolojilere dayalı yeni iş alanlarının ileri taşıyacağını belirten Güler Sabancı bunun da ancak araştırmacı ve girişimci bir  kültüre dayandığını belirtti.

Güler Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemiz koşullarında yeni yeni gelişmekte olan bu kültür, üniversitemizin  kuruluş felsefesinde vardır. Yenilikçilik, girişimcilik ve teknolojinin iş hayatıyla buluşturulması; teknoloji, patent ve üniversitelerdeki fikri mülkiyetin iş yaşamıyla buluşturulması gibi konularda Sabancı Üniversitesi Türkiye için bir örnektir. Hem bireysel düzeyde hem de  işbirliği ruhu içerisinde, yenilikçiliğe bağlı kalarak, öğretim ve araştırma alanlarında sınırları ileriye taşımak için,  Türkiye’nin geleceği için çalışıyoruz.”

Sabancı Üniversitesi’nin her zaman öncü olmayı hedeflediğini söyleyen Rektör Nihat Berker, üniversitede teknolojinin yanı sıra eğitimde ve toplumsal duyarlılık projelerinde de girişimcilik ve yenilikçiliği sürdürülebilir bir ilke olarak benimsendiğini; birlikte yaratmak ve geliştirmek misyonu doğrultusunda diğer üniversiteler ile birlikte, bilim ve teknolojik gelişmeler ışığında üretilen bilgilerin topluma yayılması için çalışılması gerektiğine inandıklarını vurguladı.

Rektör Yardımcısı ve Araştırma ve Lisanüstü Politikalar Direktörü Hasan Mandal ise araştırmalarda stratejik hedeflerin oluşturulmasına ve üretilen politikaların uygulanmasına destek veren Sabancı Üniversitesi’nin bugünü ile 2023 hedefleri doğrultusunda bilimsel - teknolojik gelişmeleri, sosyal ve ekonomik yararlara dönüştürmek amacıyla yapılan yenilikçi çalışmalar ile girişimcilikte erişilen boyuttan söz etti.

Hasan Mandal’ın verdiği bilgiye göre; Sabancı Üniversitesi kamu ve özel sektör desteği ile 50 milyon TL.lik aktif araştırma fonundan faydalanmakta. Öğretim üyesi başına düşen araştırma fon miktarında ise 245 bin TL ile Sabancı Üniversitesi birinci sırada yer alıyor. Aktif proje sayısı ise 174.

7. Çerçeve Programında ortaklık sayısının öğretim üyesi sayılarına oranlanması sonucunda ortaya çıkan en başarılı üniversite tablosunda Sabancı Üniversitesi birinci sırada yer alıyor.

Akademik projelerdeki araştırma fonlarının seyrine 2005 – 2012 yılları arasına bakıldığında üç katı artış ile toplam büyüklüğün 30 milyon TL düzeyine çıktığı görülüyor.

Özel sektör projelerine sağlanan fonlarda ise özellikle son yılda 10 misli bir artış olmuş ve akademik projeler ile özel sektör fonları dengelenmiş.

Hem bir akademisyen hem de bir girişimci olarak söz alan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Yusuf Menceloğlu, öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmaların sonuçlarının, üniversite – sanayi işbirliği doğrultusunda endüstriyel ölçeğe taşınma sürecinden ve hem kendi kurduğu şirkette hem de üretici kuruluşlar ile gerçekleştirdiği ortak projelerden, bilime, sanayimize ve toplumumuza katkı yapan çalışmalarından ve öğrencilerinin başarılı projelerinden söz etti.

Sanayide çalışırken akademiye geri dönmenin bazı riskleri ve zorlukları olmasının yanı sıra birçok avantajı da olduğunu belirten Yusuf Menceloğlu, “akademisyenliğin başarı ölçütlerinde, verilen eğitim kalitesini yüksek tutmak, etkisi yüksek makaleler yayınlamak ve projeler yaparak araştırmalarınız ve öğrencilerinizin giderleri için kaynak oluşturmak çok önemlidir. Hedeflerinizi stratejinize uygun olarak geliştirmeniz ve gerçekleştirmeniz kaçınılmazdır.” dedi.

Menceloğlu halen Sabancı Üniversitesi’nde yürütülmekte olan projelerden bazı örnekleri sıraladı. Buna göre: Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda “Rüzgâr türbini sistem projesi” Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği programı öğretim üyesi liderliğinde yürüyor. “Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan çinko eksikliğinin iyileştirilmesi projesi” Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik programı öğretim üyesi tarafından eş zamanlı olarak 8 ülkede devam ediyor. Bir başka vurgulanması gereken proje çalışması ise Elektronik Mühendisliği programı bünyesinde ve dünyanın en büyük savunma sanayi şirketine yapılan “Komponent üretimi” projesidir.

Yusuf Menceloğlu’nun verdiği bilgiye göre, bu çalışmalara ek olarak Sabancı Üniversitesi’ndeki  birçok proje, TÜBİTAK, SANTEZ, DPT gibi kamu kuruluşlarının yanısıra ADVANSA(SASA), AKÇANSA, AKSA, AKKİM, ECZACIBAŞI İPEK KAĞIT, ELVİN TEKSTİL, KALE SERAMİK, KORTEKS, KORDSA, MAHALO KİMYA, PİLSA, SETAŞ KİMYA firmaları tarafından destekleniyor. Menceloğlu son olarak, öğrencileri ile birlikte yürüttüğü araştırma projelerinin
% 70‘inin sanayi destekli olduğunu söyledi.

Cem Özdemir: Yenilenebilir enerji demokrasinin bir gereğidir.

Cem Özdemir: Yenilenebilir enerji demokrasinin bir gereğidir.

İstanbul Politikalar Merkezi'nin düzenlediği etkinlikte konuşan Cem Özdemir, Türkiye'nin nükleer enerji politikasını eleştirerek, yenilenebilir enerjinin demokrasinin bir gereği olduğunu vurguladı.



Türkiye'nin ekonomik büyümenin hızla sürdürülmesi ve enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için alınan nükleer enerji santrali kurma kararı, tepki çekmeye devam ediyor. Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Mercator Vakfı işbirliğiyle Türkiye’de yenilenebilir enerji ve çevre dostu teknolojik yatırım fırsatlarına dikkat çekmek amacıyla 17 Ekim 2012’de İstanbul’da bir etkinlik düzenledi.

"Yeşile Doğru: Türkiye'de Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin Fırsatlar" başlıklı toplantının konuşmacısı Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı ve Mercator-İPM Araştırma Bursu Kıdemli Araştırmacısı Cem Özdemir, yenilenebilir enerjinin sunduğu fırsatları anlattı.

 Gelişmiş ülkeler örnek olmalı

Japonya’da meydana gelen Fukuşima nükleer santrali felaketinden sonra kademeli olarak nükleer enerjiden vazgeçerek yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma kararı alan Almanya gibi gelişmiş ekonomilerin Türkiye’ye örnek olması gerektiğini vurgulayan Özdemir, dünyada nükleer santrallerin sayısının her yıl azaldığını ifade etti. Japonya ve bir süre önce referandumla halkın yüzde 65’inin nükleer enerjiye hayır kararı aldığı Litvanya örneğini veren Özdemir, “Sadece karbon emisyonlarını azaltmakla olmaz. Ancak kısa vadede offshore (denizüstü) rüzgâr ve orta vadede fotovoltaik enerji çözüm olabilir” diyerek gelişmiş ülkelerin yeni yaşam biçimi örneği olması gerektiğine dikkat çekti.

 Etkinliğin moderatörü ve İPM Direktörü Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Fuat Keyman da "Artık iklim değişikliğinin sadece periferide değil, merkezde, tüm ülkenin yönetiminde önemli bir konu. Toplumsal uzlaşma mümkün. Türkiye Almanya'yı örnek alabilir" dedi.

“Uzun vadede demokrasilerde nükleerin yeri yok” diyen Özdemir, yenilenebilir enerjiye karşı çıkmanın pragmatik veya pratik değil, tamamen ideolojik bir duruş olduğunu belirtti. Türkiye’nin ancak demokratik bir ülke olarak bölgede rol model olabileceğinin altını çizen Özdemir, “Bunu da ancak Avrupa Birliği ile birlikte gerçekleştirebilir. AB de Türkiye’nin deneyimlerinden faydalanmalı. Türkiye imparatorluktan gelme bir ülke. Almanya’nın bir zamanlar benimsediği gibi “Tek başıma başarabilirim” anlayışı çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir” uyarısında bulundu.

Rusya'ya doğalgaz bağımlılığından kurtulmak için Rusya'nın teknolojisi kullanarak nükleer enerji santrali kurmanın çelişkili olduğunu belirten Özdemir, "Madem nükleerden vazgeçmek istemiyorlar. Neden yenilenebilire de karşı çıkıyorlar?" dedi.

 Türkiye bir yol ayrımında

Toplantı sonrası Deutsche Welle Türkçe servisinin sorularını yanıtlayan Cem Özdemir, “Bu ekonomik değil, siyasi bir karar. Bugün Siemens, Bosch gibi model şirketlerin hepsi nükleerden vazgeçiyor. Ancak otoriter ülkeler nükleere yöneliyor” dedi.

Yıllar önce ben dâhil kimse yenilenebilirin enerji kaynaklarındaki payının yüzde 25’e çıkacağını öngörmemişti. Kaldırılma sürecini geciktiren mevcut hükümet bile 2020'de bu oranın yüzde 40'a çıkacağını tahmin ediyor” diyen Özdemir, Türkiye'de bu oranın yüzde 50 olabileceğini ifade etti. Özdemir, “Türkiye’de yenilenebilirin engellenmesinin bir nedeni var: Birileri frene basıyor. Sebebi de çok basit: Nükleer enerjiyle yenilenebilir enerji çelişiyor. Nükleer enerjiyle büyük şirketler ve onlara yakın siyasi kanatlar zengin oluyor. Yenilenebilir enerjide ise desantral bir yapı var, geniş kesimler faydalanabiliyor. Biri otoriter yapıyı, diğeri de demokrasiyi, serbest piyasa ekonomisini, modern çağı gerektiriyor. Türkiye böyle bir yol ayrımında” dedi.

Türkiye’nin gelişme modelinde eski Avrupa’yı kendine örnek aldığına dikkat çeken Özdemir, “Gelişme modeli, büyüyelim, her şeyi mahvedelim, daha sonra kazandığımız parayla tamir ederiz felsefesi eski bir felsefe. Modern çağın felsefesi değil. Buna üzülüyorum. Bunun örneklerini Fukuşima’da yaşadık. Nükleer, felaketi davet etmekten başka bir şey değil” diyerek endişelerini dile getirdi.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kıvanç Özvardar Gülaslan/ İstanbul

Editör: Ercan Coşkun

Üniversite – Sanayi ve Kamu İşbirliği Süreci Değerlendirildi

Üniversite – Sanayi ve Kamu İşbirliği Süreci Değerlendirildi

Sabancı Üniversitesi, Sabancı Holding Sanayi Grubu Şirketleri ve TÜBİTAK işbirliği için kampüste buluştu



Sabancı Üniversitesi, Sabancı Holding Sanayi Grubu Şirketleri ve TÜBİTAK TEYDEB (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı),  ortak değerlendirme toplantısı 17 Ekim 2012 Çarşamba günü Sabancı Üniversitesi kampüsünde gerçekleşti. Girişimcilik ve AR-GE konularında üniversite-sanayi işbirliği ve ortak bir sinerji yaratmak amacı ile gerçekleşen toplantının açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker yaptı.

Üniversitelerdeki girişimcilik ruhunun önemi üzerine konuşan Berker; geçtiğimiz hafta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklanan, Türkiye’de ilk kez hazırlanan, “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi” sıralamasında Sabancı Üniversitesi’nin birinci olarak yer aldığını ve bu anlamlı başarıdaki en önemli faktörün sürekli daha iyisini hedeflemek olduğunu belirtti.

Nihat Berker’in ardından sözü Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun devraldı. Pekarun konuşmasında Türkiye’nin 2023 vizyonu üzerinde durarak; Türkiye’nin ürettiği katma değerin artmasının ancak AR-GE ve teknolojideki gelişmeler ile mümkün olacağını belirtti. Bu bağlamda bu tür toplantı ve işbirliklerinin önemini vurguladı.

TÜBİTAK TEYDEB Başkan Vekili Fatih Yülek ise katılımcılara TÜBİTAK ve TEYDEB’in temel görev ve kuruluş amaçları hakkında bilgi verdi. Türkiye’de AR-GE çalışmalarının gelişimdeki önemi ve AR-GE çalışmalarının destek programları hakkında bir sunum gerçekleştiren Yülek, TÜBİTAK TEYDEB tarafından geliştirilen ve özellikle üniversitelere yönelik uygulanan projeler hakkında da katılımcıları bilgilendirdi.

Toplantıda ayrıca Sabancı Üniversitesi Araştırma ve Lisansüstü Politikaları Direktörü ve Rektör Yardımcı Hasan Mandal, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma ana hedefi doğrultusunda Sabancı Üniversitesi’nin geçmiş dönemlerde gerçekleştirdiği çalışmaları ve gelecekte planladıkları projeleri katılımcılarla paylaştı.

Koşan Kampüs / Mud Race İstanbul 2012

Koşan Kampüs / Mud Race İstanbul 2012

Yaklaşık 300 kişinin katıldığı Mud Race İstanbul 2012 organizasyonu Koşan Kampüs ekibi için çok keyifli ve başarı haberleriyle dolu bir etkinlik oldu. Özellikle bitirişe el ele gelen öğrencilermiz için alkış çığlıkları koparken yarışmanın en eğlenceli grubu oldu.



Dereceler:

Jawwad Sherwani / 13-20 Yaş kategorisi 3.cülüğü
Alpar Akman / 13-20 Yaş kategorisi 7.ciliği
Aslıhan Hayali / 13-20 Yaş kategorisi 9.culuğu
Ulaş Caculi( Mezun ) / 21-39 Yaş kategorisi 14.cülüğü
Diğer tüm öğrenciler / Tüm kategorilerde eğlenme şampiyonluğu:))

Etkinliğe katılan tüm öğrencilerimizi başarılarından dolayı tebrik ediyoruz.

KATILIMCILAR: Aycan Berk Eskili, Alpar Akman, Deniz Özçelebi, Emir Yılmaz, Yiğit Teksen, Turgut Köksal Yalçın, Birce Sertbaş, Sibo Esenkova, Mehmet Yiğit Köksal, Zuhal Tümay, Jawwad Sherwani, Çağla Su Toprak, Mehmet Albayrak, Aslıhan Hayali, Sinan Kolat (mezun), Ulaş Caculi (mezun),



Yabancı Dil Hazırlık Sınıfından Başarısız Olan Öğrencilerin Dikkatine!

Yabancı Dil Hazırlık Sınıfından Başarısız Olan Öğrencilerin Dikkatine!

Yabancı Dil Hazırlık Sınıfından Başarısız Olan Öğrencilerin Dikkatine!

Başvuru Tarihi: 15 Ekim-18 Ekim 2012

4 Aralık 2008 tarih ve 27074 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Yabancı Dille Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 7. Maddesi uyarınca, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS), Dikey Geçiş Sınavı (DGS) ya da Yurtdışında Çalışanların Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı (YÇS) sonuçlarına göre merkezi yerleştirme ile yerleştirildikleri yükseköğretim programının (Özel yetenek sınavı sonuçlarına göre öğrenci alan yükseköğretim programları hariç.), zorunlu hazırlık sınıfına devam etmesine rağmen ikinci yarıyıl sonunda yapılan yabancı dil sınavında başarısız olan öğrencilerin, başvurmaları halinde başka bir üniversitede veya kayıtlarının bulunduğu üniversitede, yerleştirildikleri programa eşdeğer Türkçe öğretim yapılan, Türkçe öğretim yapılan eşdeğer program yoksa, başarısız oldukları programa yakın öğretim dili Türkçe olan programların birinci sınıflarına yerleştirilme işlemleri Merkezimizce yürütülecektir. Başvurular 15-18 Ekim 2012 tarihleri arasında yapılacaktır:

 

1)  Hazırlık sınıflarında başarısız olan öğrencilerin ÖSYM'ye başvururken aşağıdaki koşulları karşılamaları

gerekir:

 

a) Programın zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfında başarısız olmak.

b) Hazırlık sınıfında başarısız olduğu tarihi izleyen, iki eğitim-öğretim yılı içinde başvuruda bulunmak.

c) Aday Başvuru Formunu, başvuru süresi içinde hazırlık sınıfında başarısız olduğu yükseköğretim

programının bağlı bulunduğu Üniversiteye onaylatmak.

d) Tercihlerini başarısız olduğu yükseköğretim programına eşdeğer Türkçe öğretim yapılan, Türkçe öğretim yapılan eşdeğer program yoksa, hazırlık sınıfında başarısız olduğu programa yakın öğretim dili Türkçe olan programlardan yapmış olmak (Tercihler, bu kılavuz ekinde verilen “TABLO 1 Öğretim Dili Yabancı Dil Olan Yükseköğretim Programlarının Hazırlık Sınıflarında Başarısız Olan Öğrencilerin

Yerleştirilebilecekleri Türkçe Öğretim Yapan Programlar"dan yapılmalıdır.).

e) Öğrencinin hazırlık sınıfında başarısız olduğu programa yerleştiği yıldaki ÖSYS/DGS puanı,

tercihleri arasında göstereceği yükseköğretim programlarının yerleştiği yıldaki en düşük

ÖSYS/DGS puanlarına eşit veya bu puanlardan yüksek olmak. İlgili yılda sınavsız geçiş ile yapılan

yerleştirmelerde en düşük puan şartı aranmaz. Adaylar sınavsız geçiş öncelikleri ve ortaöğretim başarı

puanları (OBP) ile yerleştirme işlemine alınırlar.

f) Üniversitelerin hazırlık sınıfına kaydolunan yılda merkezi olarak yerleştirilmiş olmak. 

 

2) Başvurma İşlemi

 a) Aday başvuru formunun doldurulması

 b) Yerleştirme ücretinin yatırılması

 c) Başvuru formununve banka dekontunun, Başvuru Merkezine 18 Ekim 2012 tarihi saat 17.00’ye kadar teslim edilmesi

 

3) Yerleştirme Ücretinin Yatırılacağı Bankalar

T.C. Ziraat Bankasının tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

VakıfBank’ın tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

T. Halk Bankasının tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

Akbank’ın tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

Kuveyt Türk Katılım Bankasının tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

DenizBank’ın tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

Türk Ekonomi Bankası’nın tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı

Detaylar için osym.gov.tr adresindeki bilgileri inceleyiniz.

 Başvurular ve diğer bilgiler için Öğrenci Kaynakları Birimi Çağlar Akpınar’a başvurunuz.

Sevgilerimizle 

Öğrenci Kaynakları Birimi 

 

 

Abone ol