Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Elektronik Mühendisliği Programı öğrencisi Batın Mert Karahasanoğlu tasarladığı 5G devresinin alt bloklarından birisi olan “Phase Shifter” projesi ile IEEE Microwave Theory and Techniques Society tarafından verilen IEEE MTT-S Undergraduate/Pre-Graduate Scholarship ile ödüllendirildi. Mekatronik Mühendisliği Programında çift ana dal yapan Karahasanoğlu, aynı zamanda Fulbright Yüksek Lisans bursu da kazandı.
Kendisi ile yaptığımız röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.
Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. Kazandığınız burslardan bahsetmeden önce Sabancı Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği okumaya nasıl karar verdiniz, biraz anlatır mısınız?
B.M.K: İstanbul’da üniversite hayatıma başlamak istiyordum ve aklımda 3 tane üniversite vardı. Sabancı’nın tanıtım günlerine geldiğimde o zamanki rektörümüz Nihat Berker’in konuşmasını dinlemiştim ve sonrasında onunla sohbet etme fırsatım da olmuştu. Tercihlerim arasında Sabancı’yı önceliklendirmemin sebebi Nihat hocadan dinlediklerimdi diyebilirim.
Bölümümü seçme sürecinden bahsetmek gerekirse; matematik ve fizik konusunda bir ilgim her zaman vardı. Aynı zamanda akıllı aletlerin, birbiriyle haberleşebilen cihazların çalışma prensiplerini anlamak konusunda da merakım vardı. Elektronik Mühendisliğinin bu ilgi ve merakımı karşılayacağını düşündüğüm için tercih etmiştim.
Şu anda yine üniversitemizde çift anadal ve yandal eğitiminize devam ediyorsunuz. Bu konuda karar verme süreciniz nasıl ilerledi?
B.M.K: Elektronik mühendisliği bana göre işin mutfağı, etrafımızdaki akıllı olarak nitelendirdiğimiz her cihazın çalışma prensiplerini, nasıl çalıştıklarını ve ne işe yaradıklarını öğreniyorum. Bir yandan da bu elektronik komutların fiziksel bir harekete dönüşmesi de ilgi çekici geliyordu. Bu noktadaki merakım ve sonucunda aldığım dersler ile Mekatronik çift ana dalının benim için uygun olacağına karar verdim. İki mühendislikle çift ana dal yapıyor olmak teorik olarak fazlasıyla tatmin ediciydi fakat sosyal bilimler konusunda da fikir sahibi olmak istiyordum. Uluslararası ilişkiler, ekonomi dersleri içeriyor olması ve enerji konusunu temel alması enerji yan dalını seçmemdeki temel sebeplerdi diyebilirim.
Sabancı Üniversitesi’nde geçirdiğiniz lisans eğitimi sürecince neler yaptınız? Biraz kampüs hayatınızdan, aktif olarak yer aldığınız kulüp çalışmalarından da bahseder misiniz?
B.M.K: Sabancı’daki lisans eğitimime baktığım zaman hem akademik hem de sosyal anlamda bir denge kurabildiğimi düşünüyorum. Şehir dışında ikamet ettiğim için üniversite hayatım boyunca yurtta kaldım. Bu sayede üniversitemin ilk yıllarında ders yoğunluğunun da az olmasını değerlendirip farklı kulüplerde farklı deneyimler yaşadım. Daha önce tecrübem olmamasına rağmen merak ettiğim için SUSail’dan yelken eğitimi aldım. Sonrasında SUDance’ta Latin dans eğitimi alıp gösteri grubunun bir parçası oldum. Bunların paralelinde de kort tenisine başladım ve halen devam ediyorum. Sınıf olarak ilerledikçe biraz daha teknik kulüplere yöneldim. Geçen yılın başı itibariyle Motor Sporları Teknolojileri ve IEEE Student Branch kulüplerinde yönetim kurulundayım. Sabancı’daki lisans süreci aktivitelerimi bu şekilde özetleyebilirim.
IEEE'nin MTT-S Undergraduate/Pre-Graduate Bursu ile Fulbright Amerika Yüksek Lisans Bursunu kazandınız. Tekrar tebrik ederiz. Bu burslar hakkında bilgi paylaşabilir misiniz?
B.M.K: Teşekkür ederim. IEEE’den almış olduğum burs lisans seviyesinde yüksek frekansta çalışma yapan öğrencilerin yaptıkları projeleriyle başvurabildiği uluslararası bir burs. Ben bitirme projemi Prof. Yaşar Gürbüz’ün süpervizörlüğünde 5G devre tasarımı üzerine yaptım. 5G devresinin alt bloklarından birisi olan “Phase Shifter” tasarımı proje süresince tamamen bana aitti. Seçtiğim topolojinin mantıksal açıklaması, tasarım aşamaları, yaptığımın tasarımın simülasyon performansı ve literatür kıyaslaması içeren bir rapor ile başvurdum. Yaklaşık 9 aylık yoğun bir çalışma temposunun karşılığında ortaya çıkarmış olduğum çalışma ile alanımda verilen prestijli bir ödüle layık görüldüğüm için de mutluyum. Bu noktada Yaşar Hoca ve SUMER ekibine proje süreci içerisindeki destekleri için teşekkür ederim.
Diğer uygun görüldüğüm burs ise Fulbright Yüksek Lisans bursu. Bu burs Amerika’daki yüksek lisans sürecinizde eğitim ve yaşam masraflarını kapsıyor. İlk aşamada istedikleri belgeleri içeren başvuru paketini oluşturup komisyona gönderiyorsunuz. Eğer uygun görülürseniz mülakat aşamasına geçiyorsunuz. Bu aşamada yüksek lisans yapmak istediğiniz alandan 2 profesör ve Fulbright komisyonundan 1 temsilci ile mülakat yapıyorsunuz. Bu sürecin sonunda uygun görülürseniz süreç olumlu tamamlanmış oluyor.
Kazandığınız burslarla ilgili olarak önümüzdeki dönem planlarınız neler olacak?
B.M.K: Almış olduğum bursları değerlendirip Amerika’daki iyi bir üniversitede yüksek lisans yapmak istiyorum. Bugünlerde başvuracağım üniversiteleri kararlaştırmaya çalışıyorum. Kafamda bazı üniversite ve çalışma grupları olsa da daha netleştiremedim. Elektronik mühendisliği üzerine yüksek lisansımı tamamladıktan sonra global bir şirkette iş hayatıma başlamayı planlıyorum. Belirsizliklerin de fazla olduğu bir süreçten geçiyoruz, o yüzden biraz da zaman belirleyici olacak.
Sabancı Üniversitesi’ne yeni başlayan lisans öğrencilerimize tavsiyeleriniz olur mu?
B.M.K: Öncelikle hepsine hoş geldin demek istiyorum.
Meraklı ve farkında olsunlar. Doğru planlama ve zaman yönetimi üniversite hayatımın bana en büyük getirisi oldu. Bu sayede akademik başarı ve sosyal hayatın bir terazinin iki ucu olmadığını fark ediyorsunuz. Çift ana dal ve yan dal yapıyorum, Hong Kong’da Exchange, Almanya’da staj yaptım, iki tane uluslararası bursa uygun görüldüm, iki kulüpte aktif olarak yönetim kurulundayım, şu an global bir firmada part-time olarak çalışıyorum. Bunları yapan ilk kişi değilim, son kişi de olmayacağım. Hedefleriniz ne kadar büyük olursa o hedefe attığınız adımlarda o denli büyüyor. Her şey gözlünüzce olsun.
“Sky is not the limit your mind is”
Eklemek istedikleriniz var mı?
B.M.K: Lisans hayatı anılarla güzel kalıyor, bu anılarımda yer alan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ancak özellikle Ufuk Avcı ve Serra Güllü’ye.