Sabancı Üniversitesi ve digitalSSM yürütücülüğünde başlatılan, “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması” araştırma projesi, 2020’de de yaratıcılık ve teknoloji platformu Digilogue işbirliğinde devam ediyor.
Türkiye’den ve uluslararası arenadan uzman ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen ve dijital medya, video, interaktif sanat, bilgisayar grafikleri ve animasyonları gibi yeni medyanın teknolojideki hızlı dönüşümü göz önüne alınarak geleceğe nasıl taşınacağı konusunun masaya yatırıldığı konferans serisinin 17 Ocak’taki konuşmacısı Foundation of Arts Initiatives Yönetim Kurulu Başkanı Vasıf Kortun oldu.
Kortun, “Anıt ve Belge, Eser ve Arşiv Arasında Sanatçı Pratiği: Eşit Olmayan Koşullar, Küresel Beklentiler” başlıklı konuşmasında; “Yeni teknoloji nedir, Fiziki ve dijital sürümlerin sürekli yenilendiği bir zamanda sanatçı, küratör ve kurumun, belge ve esere karşı dürüstlüğü nasıl gerçekleşir, Etik kıstaslar nedir, Ekonomik koşulların yetersiz, kurumsallaşma ve teknolojik imkânların yaygın olmadığı ortamlarda koruma sorunlarını nasıl değerlendirebiliriz gibi soruları uluslararası sanatçıların eserlerinden örnekler vererek değerlendirdi.
Kortun konuşmasında "Yeni dediğimiz teknoloji piyasaya sürüldüğünde, ister yazılım ister donanım olsun, gelecek olan teknolojiye nazaran eski ve eskiyecek olmanın tüm handikaplarını taşır. Mesele bununla sınırlı değil. Donanımın teknolojik olarak zamanı geçtiğinde yeniden üretilemiyor. Çünkü onu üretebilecek teknoloji ortadan kalkıyor. Müzelerin satın aldıkları video eserleri bir bütün olarak düşünülmeli, görüntü vardır ve görüntüyü işletecek, bir de o görüntüye adanmış ekipman vardır. Yani ekipman olmadığında, ya da bozulduğunda eser ulaşılamaz hale gelir. Ekipmanı değiştirerek, yenileyerek bir sunum yaparsanız, eseri belge olarak göstermiş olursunuz. Bu da etik anlamda, yağlı boya bir resmin mükemmel bir fotoğrafını göstermekten farklı olmayabilir. Bu sorun ileride daha da büyüyecektir." dedi.
Teknolojik Sanat Eserlerinin korunması Projesi ile ilgili olarak SSM Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “Dijital sanatın bu kadar gündemde olduğu günümüzde bu işlerin korunması ve geleceğe aktarımı çok kıymetli. Dijital sanat kapsamındaki eserler, diğer alanlara ait sanat ürünlerine göre daha kısa ömürlü oluyor ve yazılım yenilenmesi bazen eserin değerinden de fazla bir maliyet gösterebiliyor. Bu eserlerinin yok olmasıyla beraber, içerdikleri değerli arşiv ve onlara ilişkin bilgiler de kaybedilebiliyor.
Müzemizde gerçekleştirilen bu panel dizisinin bugün artık “dijital miras” olarak nitelenen bu eserlerin geleceğe aktarılmasında önemli bir eşik oluşturduğuna inanıyorum. Digilogue Platformu’na projemize desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz ” dedi.
Zorlu Holding Kurumsal iletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroglu ise,
“Teknoloji ve sanat birbiriyle işleyen, birbirini ileri taşıyan iki kavram. Teknolojik sanat eserlerinin gelişimi, geleceğe taşınabilmesi, sanat koleksiyonlarına katılıp zamana meydan okuyabilmesi gibi konuları işleyecek olan bu araştırma programının, yeni medya sanatçıları, koleksiyonerler ve sanat kurumları için bilgi, birikim ve kazanımlar sağlayacağına inanıyoruz. Yaratıcı endüstrileri destekleyen Digilogue platformumuz ile Sakıp Sabancı Müzesi’nin bu alanda işbirliği yapmasını çok değerli buluyoruz.” dedi.
Zorlu Holding ve Zorlu PSM çatısı altında, dijital sanat alanında çalışan yeni medya sanatçılarına, yeni teknolojilere ve çalışma metotlarına destek veren Digilogue platformu işbirliğiyle devam eden digitalSSM’in Teknolojik Sanat eserlerinin Korunması Projesi, Mayıs ayına kadar her ay Türkiye’den ve uluslararası arenadan uzman ve akademisyenlerin katılımıyla “Dijital Çağda Performans Sanatlarının Korunması”, Sanal “Sanal Gerçeklik eserlerinin Korunması”, “Ağ Tabanlı Sanat Eserlerinin Yaşamları” ve “Web Arşivleme” başlıklı konferanslarla devam edecek.