“Üniversitemin bu dört yıl boyunca kendimi keşfetmeme izin verip, zamanla en iyi beni ortaya çıkardığını görebiliyorum.”

Öğrencilerimize, “Neden Sabancı Üniversitesi?” diye sorduk, onlar da üniversite tercih serüvenleri ve lisans eğitimlerinden yola çıkarak bizimle deneyimlerini paylaştılar. 

“Lise hayatım boyunca farklı farklı etkinlikler yaparak programları tanımaya çalışmış bir öğrenci olarak üniversite seçim süresince tek emin olduğum konu mühendis olmak istediğimdi. Ancak makina mühendisliği de, elektronik, mekatronik, uçak mühendisliği de hepsi ilgimi çekiyordu ve şansım olsa hepsini okumak istiyordum. Sabancı Üniversitesi’nde, programınızı girdikten sonra hatta istersek giriş derslerini aldıktan sonra seçebileceğimizi duyduğumda tanıtım günlerine katılmaya karar verdim. Sadece tanıtım günlerinde bile öğrencilerinin okula karşı olan sevgisini, hocaların ve yönetim kadrosunun öğrencilerinin her zaman yanında olduklarını görebiliyordum. O gün, inovatif, her koşulda öğrencilerine gerekli kaynakları sağlayan ve geleceğe yönelik eğitim modellerini örnek alan bir üniversite gördüm ve heyecan ve belirsizliklerle dolu bu süreci, hayatımı “iyi ki” lerle dolduracak bir seçim yaparak Sabancı serüvenime başlamış oldum. 

Fakültedeki ilk yılımda, programlarda okuyan öğrencilerin tecrübelerini, hocalarımızın yaptıkları projeleri ve sektördeki firmaların çalışmalarını gerek üniversite kulüpleri, gerek okulun kariyer ofisi sayesinde birebir gözlemleme şansım oldu. Bu deneyimleri yaşadıktan sonra anladım ki bir programın tanıtımını dinlediğimizde düşündüklerimiz ile o programın çalışmalarını yaparken ki düşüncelerimiz çok farklı olabiliyor. Üniversiteye başlamadan önce de bilgisayar mühendisliğindeki çalışmaları duymuştum elbette, ancak ilk kodlama ve matematiksel düşünme dersimizdeki ilk projemizi yapana kadar bu alanı bu kadar sevebileceğimi hiç düşünmemiştim. Bu deneyimlerin üzerine, robot kulübü ve elektrikli bir formula aracı tasarladığımız motorsports kulübünün bana kattığı farklı tecrübeler de eklenince Bilgisayar Mühendisliği ve Mekatronik mühendisliği çift ana dal yapmaya karar verdim ve programlarımı deklare ettim. 

Hayatımdaki en büyük “iyi ki”  ise ikinci sınıfa başlarken karşıma çıkacaktı. İkinci sınıfta, öğrencilerin hocalar ile birebir olarak araştıma projelerinde çalışması ve alanı deneyimleyerek tanımasını teşvik etmek amacıyla geliştirilen PURE programı ile tanıştım. Bu program sayesinde Bilgisayar Mühendisliği ve Moleküler Biyoloji alanının kesişimi olan Bioinformatik alanını keşfetmiş oldum. Robotiği ve mekatronik mühendisliğinin çalışma alanlarını hala çok seviyorum, hala kulüplerde görev alıyorum ancak bir alanı hobi olarak sevmek ile onu yıllarca yapacağın bir iş olarak sevmenin çok farklı olduğunu gördüm ve ikinci sınıftayken ikinci ana dalımı mekatronikten moleküler biyolojiye çevirdim. 

Okulun disiplinlerarası eğitim sistemi sayesinde bütün bu değişimleri herhangi bir ders kaybı yaşamadan yapabildim. Üniversitenin çeşitli programları sayesinde üçüncü yılımda hem Hong Kong’da üniversite değişim programına katılma hem de yazın yurt dışında çok istediğim bir üniversitede staj yapma imkanım olacaktı, ancak pandeminin başlaması ve sınırların kapatılması ile ikisi de gerçekleşememiş oldu. Bu noktada şunu anladım ki Sabancı Üniversitesi’nde en zor koşullarda bile bir kapı kapandığında açılan mutlaka farklı bir kapı oluyor. Online eğitime geçildikten kısa bir süre sonra PURE projesinde birlikte çalıştığımız hocamız korona üzerine yeni bir projeye başlayacağını ve bizim de bu projeye dahil olabileceğimizi söyledi. Projeye başladıktan bir kaç ay sonra TÜBİTAK’tan burs almaya başladık, bundan bir kaç ay sonra ise çalışmalarımız uluslararası dergilerde yayınlanmıştı. Pandeminin bütün zorluklarına rağmen hala bu projenin de dahil olduğu farklı araştırmalarda hocalarımız ile birlikte çalışmalara devam ediyoruz. Geriye dönüp baktığımda üniversitemin bu dört yıl boyunca kendimi keşfetmeme izin verip, zamanla en iyi beni ortaya çıkardığını görebiliyorum. Bütün bu deneyimleri ve daha buraya sığmayacak nicelerini sağladığı için, tercih dönemimin başına dönsem, bu sefer hiç düşünmeden Sabancı Üniversitesi’ni seçeceğimi biliyorum.