“Text-ure” temalı ISType 2024 konferansı, 2 Kasım Cumartesi günü İstanbul Salt Galata'da gerçekleşti ve yazı tasarımının gelişen boyutlarını keşfetmek üzere seçkin bir konuşmacı kadrosunu bir araya getirdi. Tarihsel etkiler, çağdaş yenilikler ve ileriye dönük perspektiflerin ele alındığı etkinlik, katılımcılara günümüz tasarım ortamında yazı ve dokunun nasıl kesiştiğine dair kapsamlı bir bakış açısı sundu.
Konferans, ISType kurucu ortağı ve direktörü Onur Yazıcıgil'in konferansın son on yıldaki gelişimini ve etkisini yansıtan açılış konuşmasıyla başladı. Yazıcıgil, 2011 yılında Karaköy, Minerva Han’da başlayan Istype’ın her geçen yıl nasıl büyüdüğünü, kapsamını genişlettiğini anlattı ve etkinliğin kültürel disiplinlerle etkileşimine verdiği önemin altını çizdi.
İlk konuk konuşmacı, ünlü font tasarımcısı Tobias Frere-Jones kapsamlı kariyerinden “çıkarılan dersleri” paylaştı. Frere-Jones, harf formlarından etkilenen bir lise öğrencisi olarak geçirdiği ilk günlerden sektör lideri bir tasarımcı olarak şu anki statüsüne kadar olan yolculuğunu anlattı. Frere-Jones'un hikayeleri, yolunu şekillendiren zorluklara ve atılımlara ilham verici bir bakış sağladı.
Ardından Ulrike Rausch, geleneksel el yazısı tekniklerini modern yazılım araçlarıyla harmanladığı sunumuyla dinleyicileri kendisine hayran bıraktı. OpenType programlamayı en son font teknolojileriyle birleştirerek, dijital yazıya el yapımı bir dokunuşla hayat veren rafine el yazısı fontlarını nasıl ürettiğini gösterdi.
Günün bol renkli ve hareketli sunumlarından bir diğeri de Studio Schultzschultz'un Kreatif Direktörü Marc Schütz’ün sunumuydu. Marc Schütz stüdyosunun deneysel yaklaşımını, harf tasarımı, tipografi ve yaratıcı kodlama arasında köprü kuran özel dijital araçların yenilikçi kullanımını tanıtarak dijital ve fiziksel tipografik ifadenin sınırlarını gösteren yeni bakış açılarını sergiledi.
Marc Schütz’ün ardındn sahne alan ödüllü kreatif direktör Astrid Stavro ise “imge olarak yazı” arasındaki güçlü ilişkiyi inceledi. Stavro, tipografinin görsel anlatıları şekillendirme ve kelimelerin ötesinde anlam aktarma yeteneğini vurgulayarak, markalaşma ve hikaye anlatımında tipin dönüştürücü potansiyelinin altını çizdi.
Konferans, Eben Sorkin'in “bir tipografın optik boyuta bakışı” hakkındaki görüşleriyle devam etti. Merriweather yazı karakteri ailesi ve YouTube logo fontunun ortak tasarımıyla tanınan Sorkin, doğru yazı tipi boyutunu seçmenin okunabilirlik ve görsel uyum üzerindeki etkisini ele aldı. Gerçek dünyadan örnekler kullanarak optik boyutlandırmanın okuma deneyimini ve genel estetiği nasıl geliştirebileceğini gösterdi.
Disiplinlerarası Katkı
Konferansın öğleden sonra gerçekleştirilen ikinci bölümü, Sabancı Üniversitesi’nde yüksek lisans derecesine devam etmekte olan Bartu Başaran’ın ‘Perge'nin anıtsal yazıtları - Yunan harflerinin yeniden canlandırılması’ konulu araştırmasının sunumuyla başladı. Çok harfli yazı karakterleri konusunda uzmanlaşan Başaran, Onur Yazıcıgil'in danışmanlığında Perge'deki tarihi Yunan yazıtlarını yeniden canlandırma serüvenini paylaştı. Başaran'ın projesi, bu antik harf formlarını modern kullanıma kazandırmayı ve tarih ile çağdaş tip tasarımı arasında köprü kurmayı amaçlıyordu.
Başaran’ın ardından sözü, ikonik FF DIN yazı karakterinin tasarımcısı Albert-Jan Pool aldı. Jan Pool, ‘Yazı karakteri tasarımında tesadüf’ konulu bir konuşma yaparak tesadüfi karşılaşmaların ve beklenmedik fırsatların kariyerini nasıl etkilediğini anlattı. Pool'un yolculuğu, şu anda dünya çapında yaygın olarak kullanılan FF DIN gibi ikonik yazı karakterlerine götürebilecek ilginç yöntemlere dair bir pencere açtı.
Albert-Jan Pool’un ardından sahneyi yazı tipi tasarımcısı ve tipograf Kostas Bartsokas aldı. Alanında çok sayıda ödülü bulunan Bartsokas, ‘boyutlar arasında yazı’ başlığını inceledi ve küçük metinlerden büyük ekran formatlarına geçerken yazının dokusal niteliklerinin nasıl değiştiğini analiz etti. Latin, Yunan ve Kiril alfabelerinde uzmanlaşan Bartsokas, çeşitli uygulamalarda tutarlılığı ve bütünlüğü koruyan yazı tasarımının karmaşıklığı hakkında değerli bilgiler verdi.
Konferans, Studio Dumbar/DEPT® Kreatif Direktörü Liza Enebeis'in ‘Ses ve harekette dokular’ başlıklı etkileyici sunumuyla sona erdi. Enebeis North Sea Jazz Festivali, Utah Jazz Basketbol takımı, Instagram hareket kimliği, D&AD Yaratıcılık Festivali gibi marka projelerindeki yenilikçi çalışmalarını sergiledi. Ses, hareket ve doku üzerine sunduğu etkileyici sunumlar, deney, davranış, araçlar, malzemeler ve iş birliğinin sınırlarını keşfederek bir kimliğin özünü tanımlamak üzere tipografi ve tasarımın sürükleyici marka deneyimleri yaratmadaki sınırsız potansiyelinin altını çizdi.
Konferans, Dilbilimci Thomas Milo’nun 2024 yılında aramızdan ayrılan Hollanda menşeili yayınevi, Brill’in ünlü baş editörü Pim Rietbroek’u anmak üzere hazırladığı sunum ve konuşmasıyla son buldu.
ISType 2024 "text-ure" konferansı, tipografinin görsel ve dokunsal deneyimlerimizin dokularını nasıl şekillendirdiği ve bu dokulardan nasıl etkilendiği üzerine düşündürücü bir deneyim yaşattı. Tüm katılımcılar, tipografi tasarımı alanında farklı disiplerin de etkisiyle ortaya çıkan potansiyel olasılıkları yeniden tanımlayacak yeni kavrayışlar edinme ve esin kaynaklarıyla buluşma imkanı yakaladı.
Fotoğraflar: Rasim Gara & Tuğrul Günaydın