Sevgi ve Saygıyla Anıyoruz

Sevgi ve Saygıyla Anıyoruz

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı’yı aramızdan ayrılışının on yedinci yılında sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.

Bilimde,
Teknolojide,
Sanatta, 
Eğitimde,
Bize kazandırdıklarının ışığında, 
Dünde, bugünde ve yarınlarda,
Topluma ve yaşama değer katan yeni fikirlerin yolunda,
Aramızdan ayrılışının 17. yılında,
Sakıp Sabancı'yı Uluslararası Araştırma Ödülleri ile anıyoruz. 

SU-IMC Tematik Seminer Serisi devam ediyor

SU-IMC Tematik Seminer Serisi devam ediyor

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), yeni nesil bütüncül imalat süreçlerinin en son kurumsal, organizasyonel ve teknik gelişmelerini anlamak ve bunları önceliklendirmek için akademi ve endüstrinin farklı seviyelerinde düzenlediği tematik çevrimiçi bir seminer dizisine devam ediyor. 

SU-IMC Tematik Seminer Serisi, araştırma alanlarının bu dönemki ana odağı modelleme, analiz, malzeme seçimi, topoloji optimizasyonu, dijital üretim ve ilgili tüm süreçler dahil olmak üzere Eklemeli İmalatın değer zinciri olan dünyaca tanınmış uzmanları ağırlıyor.

Akademik ve endüstriyel konuşmaların yapıldığı SU-IMC Tematik Seminer Serisi’nde tüm seminerler çevrimiçi olarak gerçekleştiriliyor ve kayıt olan tüm dinleyicilere açıktır.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi Programı aşağıdaki gibidir:

17 Mart 2021- Amit Bandyopadhyay- 3D Printing of Metals and Ceramics for Structural and Biomedical Applications

24 Mart 2021- Tarek Zohdi - Modeling and Simulation Tools for Industrial and Societal Research Applications: Digital Twins and Genome-based Machine-learning

31 Mart 2021 - Brent Stucker - Simulation of Additive Manufacturing: Optimizing Geometry and Process Efficiency

7 Nisan 2021- David Rosen - Multi-scale Design of Fiber-Reinforced Composite Structures for Additive Manufacturing

21 Nisan 2021 - Charlie C. L. Wang - Robot-Assisted Additive Manufacturing: Support-free, Mechanical Strength and Motion Planning

28 Nisan 2021- A. John Hart - The Trajectory of Metal Additive Manufacturing

5 Mayıs 2021- Albert C. To - Modified Inherent Strain Method for Predicting Residual Distortion and Stress in Laser Powder Bed Fusion Parts

12 Mayıs 2021- Ibrahim Karaman - 4-D Printing and Functional Grading via Metal Additive Manufacturing

SU-IMC, gelişmiş kompozit malzemelerin endüstriyel ölçekte tasarım ve analizi, testleri, prototip üretim hizmetleri sunan, dünya lideri bir Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezidir. Ayrıca, sanayi şirketleri ve devlet kurumları için entegre üretim alanlarında lisansüstü eğitim, öğretim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Daha fazla bilgi için lütfen web sitemizi ziyaret edin: https://suimc.sabanciuniv.edu/.

Sıfır emisyon hedefi için temiz, ulaşılabilir, güvenli enerji sağlanması ve depolanması gerekiyor

Sıfır emisyon hedefi için temiz, ulaşılabilir, güvenli enerji sağlanması ve depolanması gerekiyor

Sabancı Üniversitesi’nin Akbank ve Eczacıbaşı Holding iş birliği ile kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere düzenlediği Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisinin altıncısı “Enerji Çevrim ve Depolama Teknolojileri” başlığıyla gerçekleşti.

 

Alp Yürüm, Selmiye Alkan Gürsel, Begüm Yarar Kaplan

“Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin altıncısı “Enerji Çevrim ve Depolama Teknolojileri” başlığı altında gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Selmiye Alkan Gürsel webinar’da enerjiyi dönüştüren ve depolayan enerji sistemleri üzerindeki güncel gelişmeleri aktardı. Webinarda Selmiye Alkan Gürsel, Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji ve Uygulama Merkezi (SUNUM) Araştırmacıları Alp Yürüm ve Begüm Yarar Kaplan ile teknolojik gelişmeleri ve araştırmaları birlikte değerlendirdi. 

Toplantıda, enerji çevrim sistemleri arasında günümüzde yakıt pillerinin öne çıktığı belirtilerek, bu sistemlerin sıfır karbondiksit emisyonlu sistemler oldukları vurgulandı. Aslında her türlü enerji çevrim ve depolama sisteminin birimi olarak elektrokimyasal hücreler gösterilerek, birbirinden farklı iki metal ile birlikte domates veya limon gibi malzemeler ile dahi elektrik üretilebileceği vurgulandı. Örneğin bir cep telefonunun portakal dilimleri ile şarj edebileceği ancak bunun için en az 4.500 tane portakal dilimi gerekeceği gibi bir ilginç örnekle enerji depolamanın günlük hayattaki yeri ve önemine dikkat çekildi. 

1960’larda yakıt pillerinin uzay araştırmalarında kullanıldığı,çığır açan lityum iyon pillerin ise 1991’de hayatımıza girdiği hatırlatılan toplantıda, pillerin günümüze kadar olan gelişimi anlatılırken, yeni teknolojide katı hal piller teknolojisinin öne çıktığı belirtildi. 

Otomotiv uygulamaları için yakıt pilleri çok önemli

Günümüzde özellikle otomotiv uygulamaları için yakıt pillerinin çok önemli olduğunun ifade edildiği webinarda, farklı tiplerde yakıt pillerinin hayatın içinde tren, otobüs gibi bazı araçlarda kullanıldığı kaydedildi. Temiz enerji teknolojilerine ihtiyaç duyulan günümüzde karbondioksit salınımı sıfır olan ve atık olarak sadece su çıkaran PEM (Polimer Elektrolit Membranlı) yakıt pili üzerinde yoğunlaşıldığı belirtildi. Son derece verimli ve düşük sıcaklıkta hızlı ve kesintisiz çalışabilen bu pillerin hareketli modüler parçalardan oluşmasının da büyük avantaj sağladığı ifade edildi. Hidrojen ve oksijenle beslendiği sürece kendisi besleyen bu sistemin şarj edilmesi gerekmediği belirtildi. 

Yakıt pillerinde en büyük maliyet platin

2026 yılına kadar Avrupa, Kuzey Amerika, Asya ve Pasifik ülkelerinde yakıt piliyle çalışan araçların yaygınlaşması öngörüldüğünü belirten Selmiye Alkan Gürsel, ticarileşmesine rağmen yakıt pillerinin istenilen ölçüde kullanılmamasının ise ömür, verimlilik ve maliyet hedeflerinin istenilen seviyelerde olmamasından kaynaklı olduğu ifade edildi. Çünkü bir yakıt pilinin en büyük katalizörü olan platin dünyada kilogramı 40 bin dolarla en pahalı madenler arasında. Yakıt pilinde kullanılan platin miktarının azaltılarak maliyetinin düşürülmeye çalışıldığı kaydedildi. 

Hidrojen doğalgazın üç katı kadar enerji sağlıyor

Hidrojenin depolanması, taşınması ve üretiminin de ayrı bir alt yapı gerektirdiği belirtilen webinarda, hidrojen teknolojisi için bunların olgunlaşması gerektiğine dikkat çekildi. Hidrojenin endüstride 100 yıldan fazladır kullanıldığı ve temiz bir teknoloji olan hidrojenin, birim kütle başınaen yüksek enerjiyi veren yakıt olduğu belirtildi. Doğal gazın üç katı kadar enerji sağlayan hidrojenin, diğer yakıtlar gibi zehirli olmaması, yandığı zaman su oluşturuyor olması, çevreye zarar vermemesi ve radyoaktif olmamasından dolayı kullanımının zaman içerisinde giderek artacağı ve elektrolizörler kullanarak üretilmesinin en temiz yöntem olduğu vurgulandı. 

Karbondiyoksit emisyonunu sıfırlamak için her iki araçtan biri elektrikli olmalı 

Yeşil Mutabakat’ın da gündeme geldiği webinarda, Avrupa Birliği’nin 2050’ye kadar net sera gazı emisyonunu sıfırlama hedefinin gerçekleştirilmesinde temiz, ulaşılabilir ve güvenli enerji sağlanmasının önemi vurgulandı. Bunun için öncelikle 2050 ‘de satılan her iki araçtan birinin elektrikli olması gerektiği hatırlatıldı. Airbus’ın hidrojen ile çalışan, sıfır emisyona sahip yeni uçaklarının 2035 yılında uçuşlara başlayacağı belirtildi. 

Sabancı Üniversitesi’nde yakıt pillerinde maliyeti düşürmek üzere çalışmalar yaptığı belirtilen Selmiye Alkan Gürsel, ticari ürünlere alternatif oluşturabilecek sistemler üzerinde çalıştığı ve yüksek performanslı ürünler geliştirip gerçek hayatta test ettikleri kaydedildi. Ayrıca son yılların en popüler malzemesi olan grafen ile gerçekleştirdikleri çalışmalarda, özellikle Grafephene Flagship projesi kapsamında yaptıkları çalışmalarda grafeni modifiye ederek, yakıt pillerinde platin katalizörün etkin kullanımını sağlayarak, minimum miktarda kullanılmasıyla malliyeti önemli ölçüde düşürdüklerini de vurguladı Selmiye Alkan Gürsel. Ayrıca yakıt pilinin diğer bileşenlerini de Sabancı Üniversitesi’nde geliştirebildiklerini ve elektrotlar yapabildikleri vurgulandı.  Aynı zamanda li-iyon pilleri ile ilgili yaptıkları çalışmanın Carbon dergisinin kapağında yayınlandığı belirtildi. 

TEKNOLOJİ WEBİNAR SERİSİNİN YEDİNCİSİ 20 NİSAN’DA 

Sabancı Üniversitesi’nin Akbank ve Eczacıbaşı Holding iş birliği ile kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin yedinci ve sonuncusu 20 Nisan 2021, Salı günü Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Araştırmacısı Melik Yazıcı tarafından Yarıiletken Tümdevre Teknolojisi ve Yaşantımızdaki Önemikonusunda gerçekleşecek. 

Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar Serisi ile ilgili tüm gazeteSU haberlerimizi bu linkten okuyabilirsiniz. 

Sinan Yıldırım TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı desteği almaya hak kazandı

Sinan Yıldırım TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı desteği almaya hak kazandı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Sinan Yıldırım TÜBİTAK Kariyer Geliştirme Programı (3501) desteği almaya hak kazandı.

Sinan Yıldırım

Bir kariyer geliştirme programı olan TÜBİTAK 3501 ile desteklenmesine karar verilen Sinan Yıldırım’ın projesi "Monte Carlo Yöntemleri ile Veri Mahremiyeti Uygulamaları" başlığını taşıyor.

Sinan Yıldırım’ın TÜBİTAK tarafından desteklenecek söz konusu projesi ile ilgili içeriğine ilişkin verdiği bilgiye göre; Hem kişisel verilerin ortak fayda için kullanımı hem de kişilerin mahremiyetinin korunması, son yıllarda gittikçe önem kazanan ve çakışan iki önemli problem olagelmiş. Veri mahremiyeti altında istatistiki analiz bu iki probleme bütünleşik bir yaklaşım sunmakta. Bu nedenle, son yıllarda bu yöndeki çalışmalar artan bir ivme ile devam ediyor. "Monte Carlo Yöntemleri ile Veri Mahremiyeti Uygulamaları" başlıklı projenin bu yöndeki çalışmalara katkı sağlayacağı öngörülüyor. Veri mahremiyeti uygulamaları için yenilikçi Bayesci istatistik ve Monte Carlo yöntemleri üzerine çalışılacağı belirtiliyor.

CEF Sertifika Programları Devam Ediyor

CEF Sertifika Programları Devam Ediyor

Akbank’ın kurucu sponsoru olduğu Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence in Finance – CEF), Nisan ayında, iki ayrı sertifika eğitimi düzenleyecek.

13 Nisan’da başlayarak dört tam gün sürecek Sermaye Bütçesi Temelleri Sertifika Programında katılımcılar özellikle indirgenmiş nakit akışı konusuna odaklı bir şekilde sermaye bütçelemesi alanına dair güçlü bir temel edinecek ve akabinde Şirket Değerleme ile Birleşmeler ve Satın Alımlar gibi yüksek seviyedeki dersleri almaya hazır bir hale gelecekler.

Programın ilk bölümünde, sermaye bütçelemesi alanında farklı projeler arasında seçim yapmak için kullanılabilecek basit karar verme kuralları anlatılacak. İkinci bölümde ise risk ve getiri kavramları üzerinde durulacak ve bu kavramlar arasında ilişki kurmaya odaklanacak.

Eğitim, Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Evrim Akdoğu tarafından Zoom üzerinden çevrimiçi olarak verilecek.

Özgür Demirtaş’tan Finansın Temelleri Eğitimi

CEF Sertifika Programları kapsamında Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Özgür Demirtaş, 27-29 Nisan, 4-6 Mayıs tarihleri arasında Finansın Temelleri / Yatırımlar konusunda ders verecek. Bu dört günlük eğitim, finansın temellerine dair özellikle Yatırımlar başlığına odaklanan yoğun bir giriş sunacak.

İlk gün paranın zaman değeri konusu ile başlayacak. Şimdiki ve gelecekteki değer operatörlerini kullanmayı ve bileşik getirinin gücü anlatılacak. Sonrasında, anuiteler ve sonsuza kadar devam eden sabit nakit akımları ile devam edilecek. İkinci gün pay senedi değerlemesi ile başlayacak. Adi ve imtiyazlı pay senetleri arasındaki farklara odaklanılacak ve imtiyazlı pay senetlerinin fiyatlanması üzerinde durulacak. 

Sertifika programının üçüncü gününde, katılımcılar modern portföy teorisi ile tanışacak. Programın son günü ise katılımcıları türev enstrümanlar ile tanıştıracak. Bu dört günün sonunda, katılımcılar özellikle Yatırımlar konusuna odaklı bir şekilde finans alanına dair güçlü bir temel edinecek ve akabinde Risk Yönetimi, Yatırımlar ve Varlık Fiyatlama gibi yüksek seviyedeki derslere almaya hazır bir hale gelecek.

"Constitutionalism and democracy in Turkey and beyond" paneli

"Constitutionalism and democracy in Turkey and beyond" paneli

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi ve Columbia Üniversitesi Sakıp Sabancı Türkiye Çalışmaları Merkezi işbirliğinde düzenlenen "Constitutionalism and democracy in Turkey and beyond" başlıklı panel 8 Nisan 2021, Perşembe günü gerçekleşecek. 

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ve Columbia University Sakıp Sabancı Center for Turkish Studies Direktörü Holger Klein'ın açılış konuşmasını yapacağı panele kayıt olmak için lütfen tıklayın

DigitalSSM Webinar: Sürükleyici Medyayı Korumak

DigitalSSM Webinar: Sürükleyici Medyayı Korumak

Sabancı Üniversitesi ve digitalSSM Arşiv ve Araştırma Alanı yürütücülüğünde gerçekleştirilen “Teknolojik Sanat Eserlerinin Korunması" projesi, yeni medya sanatının önde gelen temsilcilerinden Jeffrey Shaw ve Tate Modern ile ZKM’nin dijital sanat koruma uzmanlarının katılacağı bir konuşmaya ev sahipliği yapıyor. 

Sürükleyici medyanın (immersive media) geleceğe taşıma yöntemlerini konu alan etkinlikte katılımcılar, Shaw’un “Virtual Sculpture” (Sanal Heykel, 1981) ve Agnes Hegedüs’ün “Memory Theater VR” (Sanal Gerçeklikte Bellek Tiyatrosu, 1997) adlı çalışmalarına odakla yeni medya sanatı eserlerini korumanın teknik ve harici zorluklarını ele alacak.

PROGRAM 

16.00
Açılış: Sanatçının Bakış Açısından  Sürükleyici Medyayı Korumak

* Jeffrey Shaw, Yeni Medya Sanatçısı
Bu bölümde sanatçı, kendi eseri Virtual Sculpture’ın ( Sanal Heykel, 1981) yanı sıra Agnes Hegedüs’a ait Memory Theater VR (Sanal Gerçeklikte Bellek Tiyatrosu, 1997) adlı eserin korunma çalışmalarına dair yaklaşımlarını paylaşacak. 

16.40
Yuvarlak Masa: Sürükleyici Medyayı Koruma Çalışmalarında Teknik ve Harici Zorluklar

* Tom Ensom, Zamana Dayalı Medya Konservatörü  (TATE)
* Osman Serhat Karaman, Dijital Koruma Yöneticisi (SSM)
* Jack McConchie, Zamana Dayalı Medya Konservatörü  (TATE)
* Morgane Stricot, Medya Sanatı ve Dijital Sanat Konservatörü (ZKM)
* Matthieu Vlaminck, Medya Sanatı ve Dijital Sanat Konservatörü (ZKM)

* Cemal Yılmaz, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi (SABANCI ÜNİVERSİTESİ)

İlk bölümde bahsedilen çalışmaların üzerine gerçekleştirilecek tartışma, teknolojik sanatın korunmasında zaman etkisine dair soruları konu alıyor. Katılımcılar, bu bölümde teknoloji kullanarak üretilip korunan sanat eserlerinin aynı zamanda etkisini de korumanın mümkün olup olmadığını tartışacak. Bu bağlamda, eserlerin ilk dolaşıma girdiği dönemde kullanılan teknolojinin korunması için yeterli gelmediği durumlarda, bu eserlerde geleceğe kalması tercih edilecek unsurları ele alacaklar. 

18.00
Soru-cevap

Etkinliğin dili İngilizce olup, Türkçe eşzamanlı çeviri yapılacak. 

Sakıp Sabancı Müzesi web adresi’nden kayıt yaptıran herkes etkinliğe ücretsiz olarak katılabilir.

Mezunumuz Yale Üniversitesi’nin “World Fellows” programına bu yıl seçilen 16 lider arasında

Mezunumuz Yale Üniversitesi’nin “World Fellows” programına bu yıl seçilen 16 lider arasında

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Ekonomi Programı 2003 lisans, Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı (VAVCD) programı 2006 yüksek lisans mezunu Ömür Kula Çapan, dünyanın en seçkin üniversitelerinden biri olan Yale Üniversitesi tarafından 20 yıldır düzenlen “World Fellows” liderlik programına seçildi.

t 

World Fellows programına bu yıl davet edilen 16 lider arasından yer alan Ömür Kula Çapan ile yaptığımız röportajı aşağıdan okuyabilirsiniz. 

Merhaba, öncelikle tebrik ederiz. Bizlere “World Fellows” programı nedir, kısaca bilgi verebilir misiniz?

Ö.K.Ç: Yale University, Maurice R. Greenberg World Fellows program, profesyonel kariyerinde belli bir yere gelmiş kişilerin davet edildiği bir liderlik programı. Buradaki en önemli kriter, yaptığınız meslekte ciddi bir uzmanlık elde ettiğinizi, yeterince tecrübe kazandığınızı yani kariyerinizde yeterli olgunluğa geldiğinizi göstermiş olmanız. Çünkü bu program, kariyerinde gelebileceği en üst düzeylere erişmiş bireyler için bir sonraki aşamaya geçişin, bulunduğunuz yerden daha etkin, belki global bir atılım yapmanızın ya da belki başka bir kariyere geçiş yapmanızın olanaklarını sunma vaadiyle çalışan bir program. Hayatta her dönemeçte kendimize sormamız gereken en doğal soru, bir sonraki aşamaya dair - Peki, şimdi ne yapacağım? Ne hedeflemeliyim? Ancak belli başarıları ya da kazanımları elde ettikten sonra, bu soruyu sormak hem hiç kolay değil, ciddi cesaret istiyor hem de cevabı çok zor. Çünkü kendi işinizde iyiyseniz, zirveye doğru yol daralmış demektir, belki daha ötesine geçmek için merdivenleri dahi sizin inşa etmeniz gereken bir aşamada olabilirsiniz. Burada bir aydınlanma, bir nefes alma, bir durup düşünme ihtiyacı var. Bu program, size bu nefesi sunuyor. Ancak bunu yaparken, sizi, ilgi alanınız olabilecek, size bu anlamda yeni keşif olanakları verecek, yeni alanlar, yeni fikirler sağlayacak bir donanım sunmayı da taahhüt ediyor. İkinci hayat öncesi, entelektüel bir mola bu. Benim için kesinlikle öyle. Ben, parçası olduğum sektörde iyi yerlere gelmiş, artık kendi işini kurmuş bir profesyonelim. Harika bir ortağım var ve yaptığımız her işin kalitesi sektörün çok üzerinde görülüyor ve iş tatmini açısından olmak istediğim yerdeyim. Bugüne kadar da yine bu sektöre hizmet etmek adına, kar amacı gütmeyen dernek ve vakıflar için çalışmayı bir görev bildim. Ancak, burada bir tekrar riski var. Bu vizyonu buradan nasıl büyütürüm, işimi nasıl büyütürüm, yaratıcı endüstrileri nasıl dönüştürebilirim - aklımda hep bunlar var. Şimdi bu program bana bunları düşünecek zaman, alan, donanım ve en önemlisi, birlikte düşünebileceğim olağanüstü takım arkadaşları kazandıracak.

World Fellows programının amacı nedir?

Ö.K.Ç: Bu programda amaç, dünyanın her köşesinden, Yale kriterlerine uygun 16 seçkin lideri, Yale kampüsünde 5 ay bir araya getirerek, kopmayan bağlar kurulmasına vesile olmak ve üniversitenin tüm müfredatını bu 16 kişinin gelecek hayalleri ve vizyonları doğrultusunda onların kullanımına sunmak. Kendimize ait müfredatlar belirleyeceğiz. Ne istersek onu öğreneceğiz. Ama daha önemlisi, birbirimizden öğreneceğiz. Bugüne kadar bu programdan mezun olmuş ve bu dönem mezun olacaklarla birlikte, büyük bir ağın parçası olacağız. Bu programın amacı, en derinlerde bir yerde, dünyayı değiştirecek cesarete ya da yetkinliğe sahip olduğundan şüphelendikleri bireylere - şüphelenmek diyorum çünkü kim değiştirir hiç belli olmaz, ama aramızda hep olağan şüpheliler vardır :) - gereken duygusal cesareti ve mental donanımı ve insani çerçeveyi sunmak. 

Peki, World Fellow olarak seçilme kriterleri nelerdir? Sizin yaptığınız bir başvurumu mu oluyor, yoksa aday mı gösteriliyorsunuz?

Ö.K.Ç: Aslında ikisi de, aday gösterildiğiniz durumda, kendinizin de başvurması gerekiyor çünkü elbette bu işe istekli olmalısınız. Zorla olmaz. Başvuru süreci sizi tanımak üzerine kurulu, kim olduğunuz, yani karakteriniz başardıklarınızdan daha kıymetli. En azından benim hissettiğim bu yöndeydi. Sonuçta adayların tamamı, belli bir çıtayı aşmış durumda, bu noktada eleme yapmak onlar için başka kriterlere bakmayı mecbur kılıyor. Burada da o kişinin yaratıcılığının, karakterinin, hayata bakış açısının, tutkularının önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Dünya "mış gibi yapan" liderlerle dolu. Diplomasinin zamanı geçmiş prensiplerine sıkışmış, doğruyu söylemekten kaçınan, herkesten korkan, kimseyle arası kötü olmasın isteyen sahte bakış açıları biraz eskidi. Dünyanın sorunlarına karşı, daha da önemlisi, bu sorunları yaratanlara karşı, kibarlığın çukuruna düşmekten eleştirmeye varamayan duruşların yerini alacak yeni nesil duruşlara ihtiyaç var. Özellikle buna baktıklarını düşünüyorum, sordukları sorulardan anladığım bu, cesarete ve tazeliğe ihtiyaç var.

World Fellow olarak görevleriniz neler olacak?

Ö.K.Ç: Başvuru sürecindeki görüşmelerde de konuşulan vizyona sadık kalmak en önemli görev sanıyorum. Sonrası bizlerin üzerine ne ekleyeceği ile doğrudan alakalı. Kültürler arası ve ülkeler arası çalışmaya devam etmemiz bekleniyor. Hem sahip olduğumuz işlerimiz özelinde, hem de bundan sonra yeni yapacaklarımız özelinde. Aramızda, bürokratlar, politikacılar, mühendisler, aktivistler var. Bir diğer görevimiz kurduğumuz ilişkileri sürdürmek ve dayanışmak. İşlerimizi daha da ileriye taşımak. Dünya için, geldiğimiz sektörler ve ülkeler için daha iyisini yapmak. 

Son olarak, bu programda yer almanın sizin için önemi nedir? 2021 World Fellow olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?

Ö.K.Ç: Benim için biraz büyük bir haber bu. Akademisyen değilim, politikacı ya da bürokrat değilim. Sisteme hizmet eden bir iş yapıyorum, yıllarca reklamcı, sonra bankacı, sonra danışmanlık. Marka ve tasarım odaklı yönetim danışmanlığı yapıyorum, bu dünyada yükselen niş bir alan ancak yine de bu tip programların alışık olduğu bir faaliyet alanı sayılmaz. Bu açıdan daveti aldığımda inanılmaz şaşırdım ve çok mutlu oldum. Bunun büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu açmazların da bu programa davet edilmem üzerinde önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Bu coğrafyada, sahip olduğum profile, hem kendi işimde hem de onun ötesinde etkim olabileceğini düşünmüş olmalılar, ben de hayallerimde bunu yapabileceğimi düşünüyorum bazen gizli gizli. Şimdi artık bunu başka bir sorumlulukla yerine getirme zorunluluğum doğmuş oldu, hayal ettiklerimi gerçekleştirmeyi ev ödevi gibi vermişler gibi hissediyorum. Umuyorum, başarabilirim, bugün yapabildiklerimden daha fazlasını yapabildiğimi görebilirim.

Paylaşımlarınız için çok teşekkürler. 

20 yılın hikayesi

20 yılın hikayesi
Sabancı Üniversitesi'nde 1999 ve öncesinden itibaren görev almış akademik ve idari çalışanlar ve ilk öğrenciler ile üniversitemizin 20. yılında gerçekleştirilerek gazeteSU'da yayınlanan röportajların tamamını okuyabilirsiniz.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi'nin yeni konuğu David Rosen

SU-IMC Tematik Seminer Serisi'nin yeni konuğu David Rosen

SU-IMC Tematik Seminer Serisi, David Rosen'ın "Multi-scale Design of Fiber-Reinforced Composite Structures for Additive Manufacturing" konulu semineri ile devam ediyor. 

Kayıt olmak için lütfen tıklayınız. 

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), yeni nesil bütüncül imalat süreçlerinin en son kurumsal, organizasyonel ve teknik gelişmelerini anlamak ve bunları önceliklendirmek için akademi ve endüstrinin farklı seviyelerinde düzenlediği tematik çevrimiçi bir seminer dizisine devam ediyor. 

SU-IMC Tematik Seminer Serisi Programı aşağıdaki gibidir:


17 Mart 2021- Amit Bandyopadhyay- 3D Printing of Metals and Ceramics for Structural and Biomedical Applications

24 Mart 2021- Tarek Zohdi - Modeling and Simulation Tools for Industrial and Societal Research Applications: Digital Twins and Genome-based Machine-learning

31 Mart 2021 - Brent Stucker - Simulation of Additive Manufacturing: Optimizing Geometry and Process Efficiency

7 Nisan 2021- David Rosen - Multi-scale Design of Fiber-Reinforced Composite Structures for Additive Manufacturing

21 Nisan 2021 - Charlie C. L. Wang - Multi-Axis Additive Manufacturing: Support-free, Mechanical Strength and Motion Planning

28 Nisan 2021- A. John Hart - The Trajectory of Metal Additive Manufacturing

5 Mayıs 2021- Albert C. To - Modified Inherent Strain Method for Predicting Residual Distortion and Stress in Laser Powder Bed Fusion Parts

12 Mayıs 2021- Ibrahim Karaman - 4-D Printing and Functional Grading via Metal Additive Manufacturing

Abone ol