Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri Kazanan Makalelerin Özetleri

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nde Jüri Özel Ödülü’ne New York Üniversitesi’nden Adam Przeworski layık görüldü.

Eşit ağırlıklı verilen üç “Makale Ödülü”ne "Demokratik Gerileme ve Popülizm Arasındaki Seçmeli İlişkiler: Karşılaştırmalı Perspektifte Türkiye ve Macaristan Vakası” başlıklı makalesiyle Berk Esen, “Demokrasinin Yıkımı: Otokrasi Heveslilerinin Stratejik Tercihleri” başlıklı makalesiyle İpek Çınar, Popülizmin Cazibesi ve Seçkin Söyleminin Rolü: Türkiye'den Örnekler” başlıklı makalesiyle Selim Erdem Aytaç layık görüldü. 

Makale Ödülü sahibi Selim Erdem Aytaç'ın "Popülizmin Cazibesi ve Seçkin Söyleminin Rolü: Türkiye'den Örnekler” konulu makalesinin özeti aşağıda sunulmuştur.  

 

 Popülizmin Cazibesi ve Seçkin Söyleminin Rolü: Türkiye'den Örnekler 

Popülist hareketlerin yükselişi demokratik yönetimlere tehdit oluştururken, popülizme verilen desteğin bireyler düzeyindeki belirleyicilerini anlamak büyük önem kazanmıştır. Bu doğrultuda yapılan akademik çalışmalar, popülizmin itici gücü olarak memnuniyetsizliği göstermektedir ve memnuniyetsizlik, bireyin toplumdaki yeri, toplumun dönüşmekte olduğu şekil ya da ekonomik şartlarla ilgili olabilir. Ancak popülist yaklaşımlara yönelik çalışmalar, çoğunlukla popülist aktör veya partilerin muhalefette olduğu durumlara odaklanmıştır. Popülist partilerin iktidarda olduğu ülkelerde de benzeri bir dinamik gözlemlenecek midir? Popülizme yönelik kitle desteğinin belirleyicileri popülist iktidar durumunda farklı, popülist muhalefet durumunda farklı ise, popülizmin yol açtığı sorunlarla mücadele etme stratejilerinin de farklı olmasıu gerekir. 

Bu makalede, popülist bir programa sahip Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) uzun süredir iktidarda olduğu Türkiye örneğine odaklanılmaktadır. Makalede, 2017 ilkbaharında ulusal ölçekte temsilci bir örneklemle düzenlenen ve sorunun ana boyutlarına bireylerin desteğini değerlendiren özgün bir çalışmadan yararlanılmaktadır. Bilindiği kadarıyla bu çalışma, Türkiye'de popülist kitle hareketlerinin ayrıntılı bir analizini içeren ilk kaynaktır. 

İncelemede, Türkiye'de popülist hareketin yükselişinde memnuniyetsizlikten çok partizanlığın etkili olduğu görülmektedir. Özellikle AK Parti taraftarları, bireysel düzeyde çeşitli etkenlerin hesaba katılmasından sonra dahi popülist eğilim göstermeye daha yatkın görünmektedir. Ayrıca, kendi hayatlarına, demokrasinin işleyişine ve ekonomik şartlara ilişkin memnuniyetleri görece daha yüksek olan kişiler, diğerlerine göre daha popülist yaklaşım sergilemektedir. 

Bu sonuçlar nasıl anlamladırılabilir? Türkiye gibi popülizmin iktidarda olduğu bir ülkede popülist tavırları incelemenin, popülizmin yaygınlığı ve gücünde seçkin söyleminin rolünü aydınlatacağı düşünülmektedir. Söylem analiziyle gösterildiği gibi, AK Parti lider kadrosu, popülist bir platformdan fazlasıyla yararlanmaktadır. Popülist mesajlar ve söylemlerin bombardımanı altında olan seçmen, mevcut siyasi sistemde marjinalleştiğini hissetmese dahi, popülizmin temel ilkelerini içselleştirmiştir. Destekledikleri parti seçim kazandıkça, görece iyimser bir bakışı sürdürmektedirler ve bu da memnuniyet düzeyi yükseldikçe popülizme desteğin artmasını açıklamaktadır. 

Bulgulardan çıkarılan en önemli sonuç, iktidardaki seçkinlerin popülist bir platformu sürdürmeleri durumunda, popülist hareketin iktidara gelmesine yardım eden endişeler ortadan kalkmış olsa bile, popülizmin toplumda kendine yer bulabileceğidir. Makalenin sonuç bölümünde, araştırma bulgularına dayanarak popülist bir parti veya aktörün zaten iktidarda bulunduğu durumlarda liberal demokrasiye yönelik popülist tehdidin nasıl üstesinden gelinebileceğine dair bazı tavsiyelerde bulunulmaktadır.