Akademik Destek Programı'nın "Subject-Based Discussions" seminer serisi Çiğdem Bağcı ile başlıyor

Akademik Destek Programı'nın "Subject-Based Discussions" seminer serisi Çiğdem Bağcı ile başlıyor

Akademik Destek Programı (ADP) tarafından organize edilen "Subject-Based Discussions"  Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Çiğdem Bağcı’nın, “Where are we in terms of attitudes towards refugees in Turkey? The perception of threat, prejudice and discrimination” başlıklı konuşması ile başlıyor.

Akademik_Destek_Programı1

Güncel yerel ve küresel konuların tartışıldığı Subject-Based Discussions seminer serisi, sosyal bilimler (psikoloji, tarih, siyaset bilimi, iktisat, uluslararası ilişkiler vs.) alanında öğrencilerde farkındalık yaratmaya devam ediyor.

Where are we in terms of attitudes towards refugees in Turkey? The perception of threat, prejudice and discrimination” konulu seminer 8 Aralık Çarşamba akşamı 20:00’da online olarak gerçekleşecektir.

Etkinliği takip etmek için;

https://sabanciuniv.zoom.us/j/91359161850

Zoom Meeting ID:  91359161850

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinin üçüncüsü gerçekleşecek

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinin üçüncüsü gerçekleşecek

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Stiftung Mercator ve Ankara Enstitüsü Türkiye ortaklığıyla “Eşikteki Türkiye” başlıklı webinar serisi devam ediyor. Webinar serisinin üçüncüsü 7 Aralık Salı günü saat 15:00’te gerçekleşecek.

eşiktekitürkiye3

Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı üçüncü bölümün konuşmacıları, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İPM Direktörü Fuat Keyman, Araştırmacı Galip Dalay ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Hatem Ete olacak.

İnsanlık küreselleşme, yeni teknolojiler, iklim değişikliği gibi herkesi yatay kesen dinamiklerin yanı sıra her bir ülkeyi farklı şekillerde etkileyen göç, terör, radikalleşme, eşitsizlik, yoksulluk gibi gelişmeler üzerinden yeni bir tecrübe yaşıyor. Bu tecrübe, birbirinden farklı düzeylerde de olsa, her ülke ve toplumun bilgi, olgu ve değer ile ilişkilerini yapısal olarak dönüştürüyor.

“Eşikteki Türkiye” webinar serisinde Türkiye'nin de yakından hissettiği bu dönüşüm sürecinin toplumsal, siyasal ve ekonomik dinamiklerinin anlaşılması, bu dinamiklerin ulusal, bölgesel ve küresel gelişmelerle etkileşiminin değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Kayıt linki: https://event.webinarjam.com/register/200/vyo5lhoo

Sabancı Üniversitesi QS Executive MBA 2021 Sıralamasında Lider

Sabancı Üniversitesi QS Executive MBA 2021 Sıralamasında Lider

Sabancı Üniversitesi Executive MBA program ile QS Executive MBA Dünya Sıralaması’nda bu yıl 1 basamak daha yükselerek 65. sıraya yerleşirken, Türkiye’den ilk 100’e giren tek üniversite oldu.

 

QS World University tarafından hazırlanan ve dünyanın en iyi Executive MBA programlarının değerlendirildiği 2021 yılı sıralamasında Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Enstitüsü yükselişini sürdürüyor.

En iyi Executive MBA programları arasında dünyada 65. sırada yer alan Sabancı Üniversitesi, listeye bu alanda Türkiye’den girebilen tek üniversite oldu. Avrupa sıralamasında da 3 basamak yükselerek 28. olan Sabancı Üniversitesi, bu listede de Türkiye’deki liderliğini korudu.

Sabancı Üniversitesi Executive MBA programı, 2021 yılı için açıklanan listede “Kariyer Yükseliş”, “Yönetici Profili” ve “Çeşitlilik Oranı” kategorilerinde de en başarılı sonuçları elde etti. Buna göre programdan mezun olan çalışanların kariyer yolculukları değerlendirildiğinde, maaş artışı ve terfilerinde %83 oranında yükseliş görülürken; yönetici profili değerlendirmesi de mezunların üst yönetici pozisyonlarına gelebilmeleri açısından %57 oranında bir başarı gösterdi. Farklı vatandaşlık ve kadın temsilini içine alan çeşitlilik oranı başlığında ise Sabancı Üniversitesi’nin skoru %52 oldu.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Yönetim Bilimleri Dekanı Nihat Kasap “İş dünyasında fark yaratabilecek liderleri yetiştirebilmek amacıyla tasarladığımız Executive MBA programımız teori ile pratiği birleştirebilmesi açısından çok özel bir yere sahip. Bu programda gerek Columbia Business School’a gerçekleştirilen uluslararası eğitim gezisi gerekse dünya standartlarında aktarılan ders içerikleri ile en iyi Executive MBA programlarından birini sunuyor. Bu başarımızın uluslararası alanda derecelendirme yapan kuruluşlar tarafından onaylanması bizleri ayrıca gururlandırıyor.”

“QS Global Executive MBA Rankings” adıyla her yıl düzenli olarak yayınlanan listede programlar üniversitenin akademik itibarından, mezunların program sonrası kariyer gelişimlerine kadar yaklaşık 10 farklı kriterde değerlendiriliyor.

QS Global Executive MBA Rankings listesine burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Öğretim Üyemiz Canan Atılgan’a uluslararası iki önemli görev

Öğretim Üyemiz Canan Atılgan’a uluslararası iki önemli görev

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Öğretim Üyesi Canan Atılgan, biyofizik alanında uluslararası görevlerde yer alıyor.

Canan_Atılgan

Canan Atılgan, Amerikan Biyofizik Derneği’nin (BPS) Ambassador (Elçiler) Programı’nın Türkiye elçiliğini yürütmeye başladı. Üç yıllığına bu görevi üstlenen Atılgan, BPS etkinliklerini ve Ambassador Programı’nın özellikle Türk bilim insanlarına tanıtılmasını sağlamakla birlikte, programı Türkiye'deki farklı öğrenci kongreleri ve kulüplerinin davetlisi olarak yer aldığı etkinliklerde anlatıyor. Özellikle öğrencilere yönelik kariyer programlarının yoğun ilgi gördüğünü belirten Canan Atılgan, “Her yıl BPS’nin yıllık toplantılarına katılıyorum. Bir sonraki toplantımız 2022 yılının Şubat ayında gerçekleşecek. BPS’nin planlama komitelerinde de yer alıyorum. Biyofizik biyoloji ve fiziğin ötesinde, bilgisayar mühendisliğinden malzeme bilimlerine, kimyadan makine mühendisliğine birçok farklı alanda eğitim almış öğrencilerin yönelebileceği, kapsayıcı bir disiplinler arası alan. Genç yetenekleri bu alanla erken tanıştırır ve araştırmalara yönlendirebilirsek, ilaç tasarımı, moleküler biyoloji, yeni malzemelerin tasarımı ve hatta yeni deney düzeneklerinin tasarımı gibi alanlarda çığır açıcı keşiflerin içinde yer almalarının da yolunu açabiliriz, ” dedi.

Ambassador Programı, biyofiziği kapsayıcı ve uluslararası alan olarak geliştirmeye çalışmakla birlikte alanı tanıtmak ve biyofizikle ilgili konuşmaları teşvik etmek için ülkelerde veya bölgelerde yerel toplum kaynakları olarak hizmet edecek küresel bir BPS üyeleri ağı oluşturmayı hedefliyor. Programın elçileri, derneğe ilgili yerel içeriği sağlamada kilit bir rol oynuyor ve BPS'nin irtibat kişisi olarak hizmet ediyor. Bu program aracılığıyla dernek, biyofizik alanında kariyer yapmak isteyen kişilere eğitim ve ilham vererek, tüm dünyadaki biyofizik ağını büyütmeyi amaçlıyor.

Canan Atılgan, ayrıca Proteins: Structure, Function and Bioinformatics Dergisi’nin yayın kurulunda yer alıyor. Dünyanın en prestijli bilimsel dergilerinden biri olan Proteins, moleküler biyoloji alanının öncülerinden Cyrus Levinthal tarafından 1986 yılında kuruldu ve aylık olarak yayınlanıyor. Hesaplama, işlev, yapı, tasarım ve genetik dahil olmak üzere protein biyokimyasının tüm yönleriyle ilgili öncü araştırmaları yayınlanmakta olan Proteins dergisinde, Canan Atılgan hesaplamalı biyoloji ve deneysel yöntemlerle hesaplamalı biyolojinin ara kesitinde yer alan makalelerin editörlüğünü üstleniyor. Dergide Atılgan’ın kendi çalışmaları da 2001 yılından bu yana zaman zaman yayınlanmakta.

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü Konferansı ve Ödül Töreni 4 Aralık’ta Gerçekleşecek

Şirin Tekeli Araştırma Ödülü Konferansı ve Ödül Töreni 4 Aralık’ta Gerçekleşecek Resmi
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenecek Şirin Tekeli Araştırma Ödülü Konferansı ve Ödül Töreni, 4 Aralık Cumartesi günü 13.00-17.00 saatleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleşecek.

BAGEM Aramızda Sohbetler Hibrit Eğitim Konusuyla Başlıyor

BAGEM Aramızda Sohbetler Hibrit Eğitim Konusuyla Başlıyor

Sabancı Üniversitesi Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi BAGEM, Aramızda Sohbetler serisinin ilkini 2 Aralık 2021, Perşembe günü “Hibrit Eğitimin Getirdikleri ve Gelecek” konusunda online olarak gerçekleştirecek. 

Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Lisans Programı (BSCS) 3. sınıf öğrencisi Alperen Yıldız ile Yönetim Bilimleri Lisans Programı (BAMAN) 3. sınıf öğrencisi Fatma Gündüz’ün hibrit eğitim konusundaki deneyimlerini paylaşacağı interaktif buluşmanın moderatörlüğünü BAGEM Direktörü Alpay Filiztekin yapacak. 

Tüm öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz davetlidir. 

BAGEM - Aramızda Sohbetler I: Hibrit Eğitimin Getirdikleri ve Gelecek

Tarih: 2 Aralık 2021, Perşembe

Saat: 19:30

Dil: Türkçe

Zoom Linkhttps://sabanciuniv.zoom.us/j/7197791368 

Passcode: 2021

Öğretim Üyemizin Desteğiyle Hazırlanan "Reklamın Türkiye Ekonomisine Katkısı Araştırması"

Öğretim Üyemizin Desteğiyle Hazırlanan "Reklamın Türkiye Ekonomisine Katkısı Araştırması"

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ezgi Akpınar Uysal'ın IPSOS desteğiyle Dijital Pazarlama İletişimi Platformu DPİP için hazırladığı “Reklamın Türkiye Ekonomisine Katkısı” araştırması sonuçları açıklandı. Bu araştırma ile reklamın Gayrısafi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) kattığı değer ilk defa çok yönlü ölçülmüş oldu.

“Reklamın Türkiye Ekonomisine Katkısı” araştırması raporunda, Türkiye’deki teknolojik yeniliklerle hızla gelişen reklam sektörünün ekonomiye etkisi somut değerlerle ortaya konuldu. Düzenlenen basın toplantısında Ezgi Akpınar Uysal, araştırma çıktılarını paylaştı. Buna göre; 2020 yılında ülkemizde toplam 17 milyar 469 milyon TL olarak gerçekleşen reklam ve medya yatırımında, her 1 TL’lik reklam ve medya yatırımı, milli gelire 19,4 TL geri dönüş sağlayarak değer yarattı. Başka bir deyişle, reklam ve medya yatırımları 2020’de ekonomiye (GSYH) doğrudan ve dolaylı olarak yüzde 6,73 katkı sağlanmış oldu.

Yıllık medya yatırımları 1 milyar doların üzerinde olan 38 ülke içinde Türkiye, medya yatırımları büyüklüğü açısından dünyanın 31. büyük pazarı konumunda bulunuyor. Türkiye’nin toplam reklam hacmi içindeki payı sadece yüzde 0,33. Bu oran, en büyük 38 pazar içindeki en düşük oran. Buna göre, ülkemizdeki medya yatırımlarının GSYH’ya oranı dikkate alındığında, yaklaşık 2,5 katlık bir büyüme potansiyeli olduğuna işaret ediliyor.

Reklam sektörünün istihdam etkisine bakıldığında, 2014 yılından bu yana bu alanda girişim sayısı yüzde 2,26 artarken, maaş ve ücretler toplamı ise yüzde 11,57’lik yıllık bileşik büyüme gösterdi. 2020 TÜİK istihdam verilerine göre, istihdam edilen toplam 26,8 milyon kişi içinde yüzde 2,25 ile 602 bin 704 kişinin, reklam ve medya yatırımlarındaki büyüme ile desteklendiği görülüyor.


Ekonomik büyümeden, mevcut ekonomik büyüklükten ve makroekonomik beklentilerden etkilenen reklam sektörü ile ekonomik büyüme arasındaki etkileşimin iki taraflı olduğu belirtildi.  Modelleme verilerine göre, Türkiye’de reklam ve medya yatırımlarının GSYH'ya katkısı, 2012-2020 yılları aralığında ortalama yüzde 6,24 ve yıllar içinde katkısı giderek artıyor.

Büyüyen sektörün adı, REKLAM

Türkiye’de ilk kez yapılan Pazarlama iletişimi ve reklam sektörüne yön veren dört dernek, Reklamverenler Derneği (RVD), Reklamcılar Derneği (RD), İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB) ve Mobil Mecralar Araştırma Pazarlama ve Reklamcılık Derneği (MMA) tarafından kurulan DPİP'in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pura, basın toplantısında yaptığı açılış konuşmasında; “Bugün, dört derneğin iş birliğiyle kurulmuş olan Dijital Pazarlama İletişimi Platformu’nun katkılarıyla, ülkemizde ilk kez oluşturulan Reklamın Ekonomiye Katkısı Raporu’nu sizlere sunuyoruz. Ekonomilere dinamo etkisi olan güzide sektörümüzün yüksek büyüme potansiyeli değerlendirilerek, sürdürülebilir konuma getirilmelidir ve sloganımız şudur ki; Büyüyen sektörün adı REKLAM.” diyerek araştırma sürecindeki değerli emeklerinden dolayı, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ezgi Akpınar Uysal’a, Ipsos ekibinden Rabia Kalyoncu, Serkan Ceran ve Özlem Bulut’a teşekkürlerini sundu.

İstanbul Perspektifleri söyleşi serisi “Dün Bugün İstanbul” sergisine katılan sanatçılarla başladı

İstanbul Perspektifleri söyleşi serisi “Dün Bugün İstanbul” sergisine katılan sanatçılarla başladı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nde (İPM) “İstanbul Perspektifleri” başlıklı söyleşi serisi 2021/2022 döneminde yeniden başladı. İstanbul kültür sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörleri ve İstanbul’u farklı boyutlarıyla araştıran akademisyenleri buluşturan “İstanbul Perspektifleri” söyleşi serisinin bu dönemdeki ilk buluşması “Dün Bugün İstanbul” başlığıyla yapıldı.

İstanbulPerspektifleri

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi iş birliğiyle ve Asuman Suner moderatörlüğünde düzenlenen bu yılın ilk söyleşisi, Murat Germen ve “Dün Bugün İstanbul” sergisi sanatçıları; Didem Erbaş, Eren Sulamacı, Eser Epözdemir, Mekanda Adalet Derneği, Örsan Karakuş’un katılımıyla gerçekleşti

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nde (İPM) Asuman Suner’in girişimiyle 2018-20 dönemlerinde gerçekleştirilen “İstanbul Perspektifleri” başlıklı söyleşi serisi 2021/2022 döneminde yeniden başladı. İstanbul kültür sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörleri ve İstanbul’u farklı boyutlarıyla araştıran akademisyenleri buluşturan “İstanbul Perspektifleri” söyleşi serisinin yeni dönemdeki ilk buluşması Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi iş birliğiyle gerçekleştirildi.

“İstanbul Perspektifleri: Dün Bugün İstanbul” başlığıyla düzenlenen söyleşi, Asuman Suner moderatörlüğünde, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Murat Germen ve “Dün Bugün İstanbul” sergisi sanatçıları; Didem Erbaş, Eren Sulamacı, Eser Epözdemir, Mekanda Adalet Derneği’nden Yaşar Adanalı, Örsan Karakuş katılımıyla yapıldı.

Toplantının açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi Kurumsallaşma ve Toplumsal Katkı Süreçlerinden Sorumlu Rektör Yardımcısı ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman, “Asuman Suner öncülüğünde 2018’den bu yana düzenlenen ve pandemi nedeniyle ara verdiğimiz söyleşi serimizin ilk buluşmasını ‘Dün Bugün İstanbul’ sergisi vesilesiyle Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi işbirliği ile gerçekleştiriyoruz.” dedi.

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen Asuman Suner, İPM bünyesinde düzenlenen “İstanbul Perspektifleri” söyleşilerinin pandemi sonrası yeniden başlamasından mutluluk duyduğunu belirterek, Murat Germen'in çağrısıyla Sabancı Üniversitesi’nden yolu geçen 22 sanatçının katılımıyla gerçekleşen “Dün Bugün İstanbul” sergisinin pandemiyle gelen kapanmaların ardından nefes alma olanağı sunduğunu söyledi. Suner, “Pandemi döneminde dünyadaki pek çok canlı, hareketli, kalabalık metropolün sokaklarının boşaldığına, kentlerin ayrılmaz parçası olan bitimsiz hareketin durma noktasına geldiğine tanıklık ettik. Çırılçıplak kalmış metropol imgesi 2020'nin ilk yarısında pandemiyi görselleştiren imge hale geldi. Kent hayatının kesintiye uğraması, bunun küresel çapta ve eş zamanlı olarak yaşanması kentle aramıza bir boşluk koydu. "Dün Bugün İstanbul" sergisi bir anlamda İstanbul'a bu boşluğun içinden yeniden bakmamızı sağlıyor" diye konuştu.

Serginin oluşum sürecini katılımcılarla paylaşan Murat Germen, “İstanbul, istediğin gibi davranabileceğin, geniş gönüllü, esnek, ne yapsan bir şey kaybetmeyecek bir kent gibi algılanıyor. Bunca tahribata rağmen hala biricikliğini yitirmemiş olsa da İstanbul derin yaralar almış durumda. Utana sıkıla bizden yardım istiyor, çünkü bardağı taşıracak son damlaya çok yakınız” dedi. “İstanbul’a özen göstermek gerekiyor, serginin çıkış noktası da buydu” diyen Murat Germen, pandemi nedeniyle çevrimiçi platformlar üzerinden yürütülen sürecin biraz daha zor olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

“Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nin büyük sergiler hazırlamakta engin bir deneyimi var. Bu sergi kolektif bir çalışma. İçerik anlamında yönlendirme olmadı, herkes bağımsız iradesiyle istediği konu üzerine çalıştı. İstanbul için bir acil yardım söyleminin ortaya çıkması ve tahribatın farklı boyutlarının belgelenmesine dayalı somut işler üretilmesi gerekiyordu. Çağrı yaptığım sanatçıları hangi konulara odaklanabileceklerini tahmin ederek seçtim. Bu sergideki çıktıların ileride İstanbul’a dair çalışma yapacaklara referans olmasını hedefledim.”

Murat Germen sergide yer alan “Metrûkiyetin sathî meşrûiyeti” konulu çalışmasını da şöyle anlattı: “Salgın olmasaydı başka bir çalışma sergiliyor olurdum. İstanbul’un salgın dolayısı ile tümüyle terkedilmiş bir kente dönüşmesi çok özel bir durumdu ve bunun muhakkak kaydedilmesi gerekiyordu. Havadan ve yer hizasından, hem kentin hem de çeşitli yapıların ıssızlıklarındaki farklı nedenlere ve bu zoraki terk edilmişliklerin kültürel ve toplumsal belleğimizdeki etkilerine odaklanmak istedim.”

Eren Sulamacı, “Dolaysız Peyzaj” isimli çalışmasında “ortalama bir hemşerinin İstanbul'a dair hissiyatını bir deneyime dönüştürmeyi hedeflediğini” belirterek, "Şehir planlaması çoğunlukla şehirde yaşayanların varoluşlarından ve ihtiyaçlarından bağımsız, rant ve sermaye odaklı bir motivasyonla şekilleniyor. Ben bunu bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanmam ile fark edebildim. Her ne kadar İstanbul'un dönüşümü ile ilgili üretilen bilimsel, belgesel ve sanatsal çalışmaları takip etsem de, bisiklet üzerinde yaşadığım farkındalık çok çarpıcı idi. Bu sebeple İstanbul'a dair bu ve buna benzer yanlışları göstermekten-bildirmekten ya da anlatmaktan ziyade izleyicilere yaşadığım bedensel deneyimi anımsatan bir alan tasarladım. İzleyicilerin, değişen şehir karşısında edilgen kalan hemşerinin payına düşen baş dönmesi, kaos ve bulantı hislerini bedensel olarak yaşamalarını istedim”

Örsan Karakuş ise “Haydarpaşa Garı” isimli çalışmasına ilişkin şöyle konuştu: Haydarpaşa, İstanbul'un en göz önündeki ikonik yapılarından biri. Ancak özellikle yangının ardından, önce gar niteliğini yitirdi sonra da insanla bağı tamamen kopartılarak soyutlandı. Gar binası ve çevre yapılar tüm heybetiyle orada duruyorken onlarla ilişki kurmanın tek yolu yalnızca vapurla önlerinden geçebilmek haline geldi ve adeta göz önünde duran kendi hayaletine dönüştü. Bu kadar ikonik, hatta klişe haline gelmiş bir yapıyı takıntı halinde yıllardır fotoğraflamaktaydım. Bu çalışma da aslında yıllar içindeki zamansal ve mekansal dönüşümü bütün halinde tek seferde tecrübe ettirmek, o katmanlı hali yine uzaktan tecrübe ettiğimiz şekilde yansıtmayı amaçlıyor.”

Eser Epözdemir, “(Sadece Yüzünüzü Değil) Ruhunuzu da Yıkayınız” isimli video yerleştirmesinde; İstanbul ve İstanbulluların suyla olan ilişkisinin önemine dikkat çekmeyi amaçladığını belirterek: "Su hepimizin bildiği üzere hem kent hem yaşayanları için çok önemli. Kamusal alan-su ilişkisi, bir çeşmenin varlığı, işlevselliği, suyun varlığı, doluluk boşluk etkisi, kültürel miras, sistemik değişim gibi odaklandığım ana konulardan biri. Bu video yerleştirme, önceki çalışmalarımın bir uzantısı olarak düşünülebilir. Çekimleri 2021 Haziran ayında Şerefiye Sarnıcı’nda gerçekleştirmiştik. Su içinde olduğumuzu hayal edeceğimiz bir yerde çekimleri yaparak, içeriği ve kavramsal bağlamı nasıl etkili bir yerleştirmeyle müzeye taşırız diye düşündük. Tüm hazırlık ve üretim sürecini, kapsayıcılık ve erişilebilirliği gözeterek detaylı olarak çalıştık.” dedi.

Mekanda Adalet Derneği’nden Yaşar Adanalı, "Kanal İstanbul: Bir Distopya" başlıklı çalışmanın kolektif bir üretim olduğunu vurgulayarak, kamusal bilgi üretmeyi ve paylaşmayı amaç edinen bir dernek olduklarını belirtti. "Kanal İstanbul, İstanbul'un ve Türkiye'nin en büyük ve en çok konuşulan mekânsal projesi. MAD, proje güzergâhını senelerdir takip ediyor. Projelerin ölçekleri büyüdüğünde, süreçler de şeffaf olmaktan uzaklaşıyor. Proje çok az insanın gittiği, gördüğü bir güzergâhta yer alıyor. Kenti bu denli etkileyen mega projelerde hem makro hem mikro ölçekte bakmak, ölçekler arası gidip gelmek çok mühim. Biz bunu yapıyoruz, sahaya disiplinlerarası bir ekiple inerek konunun muhataplarına kulak veriyoruz." dedi.

Didem Erbaş, “İnsana Yuvasından Uzak” adlı eseriyle ilgili olarak,Evsizlerin yanı sıra son zamanlarda artan mülteci sorunu ve yaşam koşullarının zorlaşmasıyla insanın en temel ihtiyacı olan barınma hakkı da bir sorun haline gelmiştir” dedi. Müzede kurguladığı ‘İnsana Yuvasından Uzak’ adlı işin İstanbul’daki evsizlerin ve göçmenlerin sığındığı alanlara atıfta bulunmayı ve temel barınma ihtiyacını sorgulamayı hedeflediğini söyledi.

Yayın kaydını izlemek için: https://bit.ly/istanbul_perspektifleri

Abone ol