Enzo Siviero: “Tasarım sadece mühendislik değildir”

Enzo Siviero: “Tasarım sadece mühendislik değildir”

Design Thinking (Tasarımsal Düşünce) Seminerlerinin ilki eCAMPUS University - Novedrate (CO) Italy Rektörü Profesör Enzo Siviero tarafından verildi.

Farklı disiplinlerden bireylerin üretme, geliştirme ve fikir paylaşma amacıyla bir araya geldikleri maker alanlarının en yenisi “Collaboration Space”, Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi’nde açıldı.

 “Teknoloji ve Sanat; Tasarım ve Girişimcilik” ilkesiyle yola çıkan Collaboration Space’de, sanal gerçeklik, ardunio/raspberry pie, fotoğraf çekimi, 3D modelleme, 3D yazıcılar ve yazdırma, programlama, robotic ve benzeri konularında birçok çalışmalar yapılacak. Sabancı Üniversitesi öğrenci ve mensuplarının kullanımına açılan Collaboration Space’de ayrıca maker kültürü ile alakalı akademisyen ve uzmanların eğitim ve etkinlikleri gerçekleşmeye devam edecek. 

Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi’nde yer alan Collaboration Space’in açılış etkinliği kapsamında düzenlenen “Tasarımsal Düşünce” Seminerlerinin ilkinin açılışı Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Zehra Sayers tarafından yapıldı.

Soldan sağa: MDBF Dekan Yardımcısı Bülent Çatay, Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Şirin Tekinay, eCAMPUS University - Novedrate (CO) Italy Rektörü Profesör Enzo Siviero, Sabancı Üniversitesi Rektör Vekili Zehra Sayers, Eğitim Süreçlerinden Sorumlu Rektör Yardımcısı Cem Güneri

Collaboration Space’in faaliyete geçmesinde katkı sağlayan tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarına teşekkür eden Zehra Sayers, gündelik hayatta karşılaştığımız karmaşık sorunlara insan merkezli bir yaklaşım ile çözümler sunan Tasarımsal Düşünce seminerlerinin Collaboration Space için çok uygun olduğunu vurguladı.

Köprü Tasarımında Harmoni

 

 eCAMPUS University - Novedrate (CO) Italy Rektörü Profesör Enzo Siviero, “Köprü Tasarımında Harmoni” konulu sunumunda; tasarımın sadece bir mühendislik eseri değil, mimari ve "kültürel peyzaj" bakımından da önemli bir unsur olduğunu farklı örnekler ile ortaya koydu.

Sabancı Üniversitesi Facebook hesabından canlı olarak yayınlanan etkinliğin seminer kaydını bu linkten izleyebilirsiniz.

 

 

Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri Devam Ediyor

Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri Devam Ediyor

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi‘nin (SU Gender), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında planladığı, Mekân, İmkân, İfade: Sanat ve Beden Üzerine Bir Konuşma” başlıklı panel, Yapı Kredi Kültür Sanat Loca’da gerçekleştirildi. Yasemin Özcan’ın Flanöz’ün Kalbi başlıklı sunumu ile başlayan ve Nora Tataryan’ın kolaylaştırıcılığını yaptığı panelde, Tuğçe Tuna, Melisa Önel, Huo Rf ve Nihat Karataşlı da konuşmacı olarak yer aldı.

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü Mart boyunca sürecek etkinliklerle kutlamaya devam ediyor. 8 Mart kapsamında planlanan etkinliklerden “Mekân, İmkân, İfade: Sanat ve Beden Üzerine Bir Konuşma” başlıklı panelde çeşitli disiplinlerden sanatçılar, bu yılın teması olan “beden” kavramı üzerine odaklandı ve bedenin, kendi çalışmalarında tuttuğu yeri anlattı.

“Sanatçılarla yaptığımız çalışmalardan çok şey öğreniyoruz”

Panel, Yasemin Özcan’ın, kadının toplum içinde ve kamusal alandaki varlığını, çeşitli zaman, mekan ve olaylardan örneklemelerle metne dökerek gerçekleştirdiği Flanöz’ün Kalbi başlıklı sunumu ile başladı. Sonrasında söz alan ve panelin açılışını yapan SU Gender Direktörü Ayşe Gül Altınay, SU Gender olarak sanatçılarla da temas içinde olduklarını ve birlikte yaptıkları çalışmalardan çok şey öğrendiklerini belirtti. Altınay; kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları bağlamında; sanat, siyaset ve sosyoloji etkileşimlerinin önemli olduğunu ifade etti.

 “Bedeni bir direniş mekanı olarak kurgulayan sanat eserleri”

Panelin kolaylaştırıcılığını yapan Nora Tataryan, panelin eğildiği tartışmanın, özellikle çağdaş sanatta bedenin bir mecra olarak kullanım biçimleri olduğunu, bu biçimlerin de aslında feminist sanat olarak adlandırılabilecek üretimler olduğunu ifade etti ve Türkiye’de bu akımın daha çok 90lı yıllarda belirginleştiğini sözlerine ekledi.

“İçinde yaşadığım mekan”

Panelde ilk olarak, “İçinde yaşadığım mekan” başlıklı konuşmasıyla söz alan Tuğçe Tuna, izleyicilerle dansçılık ve koreograflık kariyerini paylaştı ve içlerinde kurgulandıkları mekanlarla, başka bir mekana tahvil edilemez nitelikte ilişkiler kuran eserlerini aktardı. Kendi sanatsal yaklaşımı bağlamında; bedenini, içinde yaşadığı ve ürettiği bir mekan olarak tanımladığını belirten Tuna, mimari ve beden arasında yakın bir ilişki kurduğunu, eserlerinde kullandığı mekanların da, onların bedenini oluşturduğunu ifade etti.

“Kuirlik aynı zamanda kamusal bir politik eylem biçimi”

Tuna’dan sonra söz alan Huo RF ve Nihat Karataşlı, “Ten, Tasvir, Mekan” başlıklı konuşmalarında, izleyicilerle sanatta beden kullanımının, queer (kuir) sanattaki izlerini paylaştı.

Tuhaf, değersiz, kötü vb. kavramlarla ilişkilendirilen kuir kavramının Batı’da eşcinselleri aşağılamak amacıyla kullanıldığını belirten RF, kuirliğin bir akım olarak ise bu ithamları kucaklayan bir stratejiyle 90lı yıllarda şekillendiğini belirtti. Karataşlı ise, kuirliği sadece bireylerden ibaret olmayan, amaç, mekan ve zaman da olabilen bir deneyim olarak gördüklerini bu yönüyle kamusal bir politik eylem olarak da tecrübe ettiklerini söyledi.

RF ve Karataşlı, konuşmalarında, Michaelengelo, Caravaggio, Francis Bacon, Andy Warhol ve Nan Goldin gibi sanatçıların bazı eserlerini ve sanatlarına yaklaşımlarını analiz ederek, sanat tarihi boyunca ortaya çıkan kuir sanat referanslarını izleyicilerle paylaştılar. 

“Geri bakış”ın sahipleri ve direnme biçimleri
Panelde son sözü alan Melisa Önel,  “Bir Direniş Olarak Bakmak” başlıklı konuşmasında, bakan ile bakılan arasındaki iktidar ilişkisine değinerek, erkeğin sürekli şekilde “bakan” olarak, kadının ise “kendisine bakılan, bakılmayı engelleyemeyen” olarak konumlandırıldığını ifade etti. Önel, sinema ve fotoğraf alanlarından bu ilişkiyi kırmaya yönelen eserlerden örnekler vererek konuşmasına devam etti. Sally Potter’in Virginia Woolf’un aynı isimli kitabından sinemaya uyarladığı “Orlando” ve Marlon Wiggins’in performatif belgeseline Tongues Untied” (Çözülmüş Diller) özel olarak eğilen Önel, bu eserlerdeki “geri bakış” dinamiklerini analiz etti. Bu eserlerde; kendisine bakılanın, yine kendi içinden çıkardığı “geri bakış” aracılığıyla, bakış eylemini bir toplumsal direniş biçimine dönüştürdüğünün altını çizen Önel, “geri bakış”ın izini bulduğu, kendi otoportre çalışmalarını da panel izleyicileriyle paylaştı.

Doktora tezinizi 3 dakika içinde anlatabilir misiniz?

Doktora tezinizi 3 dakika içinde anlatabilir misiniz?

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi doktora öğrencilerininin  tezlerini üç dakika içinde tek bir slayt eşliğinde dinleyicilere aktaracakları “Three Minute Thesis (3MT®)” yarışmasına başvurular başladı. 6 Nisan tarihine kadar başvuruların kabul edileceği “Three Minute Thesis” yarışması, 9 Mayıs Çarşamba günü Sabancı Üniversitesi Sinema Salonu’nda gerçekleşecek.  

Sabancı Üniversitesi, Avustralya’nın Queensland Üniversitesi tarafından geliştirilen Three Minute Thesis yarışmasına ev sahipliği yapıyor. Katılımcıların akademik, sunum ve iletişim becerilerinin gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan “Three Minute Thesis (3MT®)” yarışmasında, doktora öğrencileri tezlerini üç dakika içinde tek bir slayt eşliğinde dinleyicilere aktarıyor.

Bu sene sadece Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi doktora öğrencilerine açık olacak Three Minute Thesis yarışmasının birincisi 2000 ikincisi 1500 ’lik  para ödülünün sahibi olacak.

Yarışmanın kazananları beş jüri üyesi tarafından kavrama ve içerik, birleştirme ve aktarma gibi kriterler göz önünde bulundurularak belirlenecek. Yarışmanın bir de izleyiciler tarafından seçilecek bir “izleyici kazananı” olacak.

6 Nisan tarihine kadar başvuruların kabul edileceği “Three Minute Thesis” yarışması 9 Mayıs Çarşamba günü Sabancı Üniversitesi Sinema Salonu’nda gerçekleşecek.  

Yarışma hakkında daha fazla bilgi almak ve katılım koşullarını öğrenmek için 3MT Awards sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Tüm dünyadan kazanan Three Minute Thesis yarışmacılarına ait videoları izlemek için tıklayın


Cins Adımlar Balat’ta yürüdü

Cins Adımlar Balat’ta yürüdü

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi tarafından gerçekleştirilen Cins Adımlar Hafıza Yürüyüşleri kapsamındaki Balat yürüyüşü 16 Mart 2018, Cuma günü düzenlendi.


Balat yürüyüşünde hikaye anlatıcıları; Bilgesu Gündeş, Cemile Nihan Turhan, Ebrar Nefes, Esen Kunt, Sema Semih ve Umut Erdem ziyaret edilen mekanlar ile ilgili hikayeleri anlattılar.

Cins Adımlar Balat Hafıza Yürüyüşü, Balat sahilinde bulunan Kadın Eserleri Kütüphanesi’nde başladı. Orada Türkiye’nin ilk kadın karikatüristi Selma Emiroğlu ve 82 yaşında Balat Hastanesi’nde vefat eden Leyla Erbil’in hikayeleri aktarıldı.

Yürüyüşün ikinci durağı Mavi Kalem Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği oldu. Burada Suriyeli Kürt sanatçı Gülnar Hajo’nun girişimiyle kurulan Pages Kitabevi hakkında bilgi verildi.

Yürüyüşün bir sonraki durağı Moğalların Meryemi (Kanlı Meryem) Kilisesi’nde, Bizans İmparatoru VII. Mikail’in kızı Maria Despina Palolologina’nın hikayesi anlatıldı.

 Eski Rum Kız Lisesi Yoakimyon yürüyüş rotasının dördüncü durağıydı. Burada, lisenin mezunlarından Türkiye’nin ilk kadın fotomuhabiri Eleni Küreman’ın hikayesi anlatıldı.

 Yürüyüşün bir sonraki durağı tarihi Agora Meyhanesi’nde Müzeyyen Senar ile hayatının bir kısmını Balat meyhanelerinde geçirmiş Enderunlu Fazıl ve meyhane köçeği Çingene İsmail’in hikayeleri aktarıldı.

Agora Meyhane’sinden sonra Çıfıt Çarşısı’na geçildi. Burada Osmanlı çarşılarıyla Yahudi çarşılarının farkı anlatılırken, Yahudi tiyatro yazarı Beki Luiza Bahar’ın hikayesi de katılımcılara anlatıldı.

Balat Hafıza Yürüşü Surp Hreşdegabed Kilisesi ve Khorenyan Mektebi’nde sona erdi.

 

II. Ulusal Duyarlılık Konferansı 23 Mart’ta Sabancı Üniversitesi’nde!

II. Ulusal Duyarlılık Konferansı 23 Mart’ta Sabancı Üniversitesi’nde!

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP), Sabancı Vakfı’nın desteğiyle “II. Ulusal Duyarlılık Konferansı”nı 23 Mart’ta gerçekleştirecek. Üniversite’nin Tuzla’daki kampüsünde düzenlenecek konferansta; sosyal sorumluluk çalışmaları yürüten Türkiye’nin önemli üniversiteleri, liseleri, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinden temsilciler biraraya gelerek Kadın Çalışmaları teması etrafında deneyimlerini paylaşacak.


Akademi, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinde sürdürülen sosyal sorumluluk alanındaki gelişmeler ve farklı çalışma yaklaşımlarının paylaşılmasına yönelik bir diyalog ortamı oluşturmayı amaçlayan Ulusal Duyarlılık Konferansı bu yıl Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri tarafından ikinci kez düzenleniyor. Sabancı Vakfı tarafından desteklenen konferansta Boyner Grup, Microsoft, Ford Otomotiv AŞ, Sabancı Holding gibi köklü kurumların yanı sıra Birleşmiş Milletler Empower Women, Ayder, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği gibi sivil toplum örgütleri de yer alacak. 23 Mart 2018, Cuma günü Sabancı Üniversitesi  Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek bu konferans ayrıca İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi’nin temsilcilerini de ağırlayacak.

Geçtiğimiz yıl ilk defa bir üniversite çatısı altında gerçekleşen Ulusal Duyarlılık Konferansı’nda Türkiye’nin önemli üniversiteleri, liseleri, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinden temsilciler bir araya gelerek “Gençlik Çalışmaları” teması etrafında deneyimlerini paylaştı. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek konferansın teması “Kadın Çalışmaları” olarak belirlendi. Gençlerle işbirliği, kadının güçlenmesi ve istihdam konuları hakkında akademi, özel sektör ve sivil alandan iyi örnek çalışmaları katılımcılarla paylaşılırken atölyeler ile katılımcılar farklı yöntem ve uygulamaları da tecrübe etme imkanı bulacak. Gün boyu sürecek konferansta geçtiğimiz yıl ilk kez gerçekleştirilen Kısa Film Uzun Etki yarışmasının finalist filmleri de yer alacak.

 

Tarih: 23 Mart 2018, Cuma

Saat: 09.30-18.00

Yer: Sabancı Üniversitesi, Orhanlı - Tuzla

Detaylı bilgi ve ücretsiz kayıt için: www.ulusalduyarlilikkonferansi.com

 

Dünden Bugüne Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Dünden Bugüne Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nin ilki 2006 yılında verildi. 2015 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü'nün sahibi Martin Van Bruinessen oldu.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti, Türkiye’de sosyal bilim alanında saygın araştırmaları teşvik etmek, dünyada Türkiye hakkında entelektüel merak uyandıracak seçkin araştırma örnekleri çıkarmak amacıyla, “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”nü 2006 yılında ihdas etti. 

2015 Araştırma Ödülü Konusu: Türkiye’de Çeşitlilik İçerisinde Birlikte Yaşamak, Diyalog ve İşbirliği

Günümüz Türkiye’sinin en önemli sorunlarından birinin çeşitlilik içinde birlikte yaşamak, diyalog ve işbirliği olduğu düşüncesinden hareketle 2015 yılının makale ödülleri konusu, Türkiye’de çeşitlilik içinde bir arada yaşama teması etrafında şekillendirilmiştir. Katılımcılardan, toplumda kutuplaşmaya neden olan, yapıcı diyaloğun ve işbirliğinin önüne geçen siyasi, ekonomik, sosyal, tarihsel ve kültürel etkenler incelemeleri istenmiştir. Bireyler ve gruplar arasındaki ayrılıkları gidermek için siyasi, hukuki, ekonomik, sosyal, kültürel, ahlaki ve duygulanımsal yapı ve pratiklerin nasıl seferber edilebileceğinin irdelenmesi talep edilmiştir. Farklı siyasi ve sosyal yönelimleri temsil eden kurumlar ve bireyler arasında diyalog ve işbirliğinin nasıl geliştirilebileceğinin araştırılması istenmiştir.

Ayşe Kadıoğlu, Fuat Keyman, Karen Barkey, Leyla Neyzi, Ronald Grigor Suny, Yael Navaro-Yashin'in jüri üyeliğini yaptığı 2015 Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri'nde Jüri Özel Ödülü sahibi Martin Van Bruinessen, kazananları Anoush Tamar Suni, Haydar Darıcı ve Mahiye Seçil Dağtaş oldu.

National Geographic Türk Kaşiflerini arıyor

National Geographic Türk Kaşiflerini arıyor

130 yıldır var olan tüm sınırları zorlayarak bilim ve keşif çalışmalarına öncülük eden National Geographic Türk Kaşiflerini arıyor. Başvuru için son gün 4 Nisan 2018'dir.

İnsan Yolculuğu, Değişen Gezegenimiz ve Vahşi Yaşam ve Vahşi Yerler olmak üzere 3 farklı konu başlığına odaklanan ve Early Career ve Standart Grant olmak üzere 2 farklı araştırma fonunu kapsayan programlar için başvurular başladı. 

Master ve doktora öğrencilerinin başvurabileceği Early Career Grant ve doktorasını tamamlayan araştırma görevlilerinin başvurabileceği Standart Grant için son başvuru tarihi 4 Nisan 2018'dir.

detaylı bilgi ve başvuru için: www.nationalgeographic.org/grants

Collaboration Space Açılışı

Collaboration Space Açılışı

Değerli Öğretim Üyelerimiz ve Öğrencilerimiz, 

Sizlere birlikte hayal etmek, tasarlamak ve geliştirmek için kullanacağımız yeni mekânımız ‘Collaboration Space‘in kullanıma hazır olduğunu duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Collaboration Space teknoloji, sanat, inovasyon ve girişimciliği bir araya getirmek için kullanabileceğimiz araç ve gereçleri barındırıyor. Bir süredir bu mekânın işleyişini öğrenci projeleri ve bazı dersler çerçevesinde denedik ve artık genel kullanıma açılabileceğine kanaat getirdik. 

Ayrıca Collaboration Space açılışını vurgulamak için bu mekâna özgü ‘Tasarımsal Düşünce’ isimli yeni bir seminer serisi başlatıyoruz. ‘Tasarımsal Düşünce’ inovasyona insan merkezli bir yaklaşımı ifade ediyor. Temelinde problemleri ihtiyaçlardan yola çıkarak tanımlamak ve bunları trans-disipliner çözümler üreterek ortak çalışmalarla çözmek yatıyor. Doğrusal olmayan Tasarımsal Düşünce süreçleri bu yönüyle bireysel, kurumsal ve gezegenimiz boyutunda karşımızda duran karmaşık sorunlara da uygunlar. 1960’larda ortaya atılan Tasarımsal Düşünce, Açık Erişim ve Açık İnovasyon hareketleriyle 21. Yüzyılda ivme kazanıyor. 

Bu seminer dizisindeki ilk etkinlikte ‘Köprü Tasarımında Harmoni’ başlıklı konuşmasıyla İtalya’da bulunan eCAMPUS Üniversitesinin Rektörü Profesör Enzo Siviero misafirimiz olacak.  Etkinliğimiz 21 Mart 2018 Çarşamba günü saat 15:00’da Collaboration Space seminer odasında gerçekleşecek. 

Hepinizle birlikte olmak dileklerimle,

Zehra Sayers

 

Harmony In Bridge Design semineri

Harmony In Bridge Design semineri

Sabancı Üniversitesi tarafından organize edilen “Design Thinking Seminars” serilerinin ilk Prof. Enzo Siviero tarafından "Harmony In Bridge Design" konusunda gerçekleşecek.

Bilgi Merkezi’nde yer alan Collaboration Space’in açılış etkinliği kapsamında düzenlenen “Harmony In Bridge Design” semineri 21 Mart Çarşamba günü saat 15.00'de yapılacak. 

"Harmony In Bridge Design" konulu seminer tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarının katılımına açık olup, aynı anda facebook sayfamızdan canlı olarak izlenebilecek.  

ABSTRACT:  

The bridge is the architectural work that best combines the shape rules with the structure and composition ones. The design of the bridge is, in the most classic consideration, a cultural act that has its roots in the ancient triad firmitas, utilitas, venustas, which Vitruvius himself coined, wherein structural form and function coincide. 

The bridge is also an object through which we can perceive and experience the place, a unique fact that, through the form exalted by the structure, confirms the true identity of a context. There is also a close link between bridge and perception:  in its use, some links from the bridge to the territory and from the territory to the bridge can be created . However, when small and medium sized constructions are concerned, the ability to model the material in all the different directions enables us to create some very special effects, such as reducing the perception of the thickness of the deck or improving the profiles where the roadway intersects the waterway. This requires exploiting the plastic properties of concrete, avoiding those standardised bridge schemes which simply make the bridge rest on its supports, which undermine the opportunity of giving character to the location. The following examples illustrate the approach to the work-context-landscape-suggestions “dialogue”, which is  fascinating and which is considered not only in the research into the type as the founding moment for the structural design, but also as a basic assumption to encourage ongoing research into the formal potential that concrete offers in order to understand the meaning and the perception of the infrastructure of the landscape. 

About  Prof. Ing. Arc. Hc. Enzo Siviero

Born 1945 in Vigodarzere (Padua). In 1969, he graduated in Civil Engineering at the University of Padua. Full professor of Bridges at the University IUAV of Venice until October 2015, At present he is Rector University eCampus Italy.

He is Consultant Professor at the College of Civil Engineering of Tongji University, Shanghai-China, Adjunct Professor at Fuzhou University and Chang’An University, Xi’An-China, member of CUN, National University Council at the Ministry of Education in Rome (2007-2016).

Awarded the honorary degree in Architecture by Politecnico di Bari in 2009.

Known bridge designer, his traveling exhibition BRIDGING PONTEGGIANDO is internationally recognized as an excellent synthesis between educational research and profession. Al Idrisi Award in 2015 and Capo Circeo European Award in 2017. He has curated exhibitions on structural architecture figures such as Calatrava, Zorzi, Miozzi, Mimram, Torroja and Schlaich. He has organized national and international workshops and conferences.

Vice President of RMEI (Reséau Méditerranéen des Ecoles d’Ingénieurs) and of SEWC (Structural Engineers World Congress). He is also Deputy General Secretary of EAMC (Engineering Association of Mediterranean Countries).

Teachers are Human'ın yeni konuğu Fuat Keyman

Teachers are Human'ın yeni konuğu Fuat Keyman

Sevilerek dinlenen ve birbirinden değerli öğretim üyelerinin konuk olduğu Teachers Are Human'ın 21 Mart Çarşamba günü gerçekleşecek programına Fuat Keyman konuk oluyor!

 

21 Mart Çarşamba akşamı saat 20.00'de yayınımızı dinleyebilir, hocamıza sorularınız varsa bunları RadyoSU'nun internet sitesindeki "Sesini Duyur" köşesinden sorabilirsiniz.

Sizi nasıl dinleyebilirim?

Bizlere radyosu.sabanciuniv.eduradyosu.org, TuneIn, mySU ve RadyoSU mobil uygulaması üzerinden ulaşabilirsiniz. Sesini duyur köşesine soru göndermek için ilk iki seçenekten birini tercih edin lütfen :) 

Abone ol