Sabancı Üniversitesi Executive MBA öğrencileri MIT Sloan School of Management'da eğitim alıyor

Sabancı Üniversitesi Executive MBA öğrencileri MIT Sloan School of Management'da eğitim alıyor



Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi ve dünyanın önde gelen yönetim bilimleri okullarından MIT Sloan School of Management arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşması kapsamında, Sabancı Üniversitesi Executive MBA katılımcıları, 14-28 Nisan 2012 tarihleri arasında MIT Sloan'un Boston’daki kampüsünde Liderlik ve İnovasyon konulu iki haftalık bir eğitim programına katıldılar. Bu yıl ilk defa düzenlenen ve her akademik yılda bir defa gerçekleştirilmesi planlanan MIT ziyaretine, Executive MBA yaparken aynı zamanda farklı firmalarda görevlerini sürdüren 43 orta ve üst düzey yönetici katıldı.

Bu program kapsamında, Sabancı Üniversitesi Executive MBA katılımcıları, MIT ve çevresindeki önemli girişimcilik merkezlerini (Martin Trust Entrepreneurship Center, Deshpande Center) ve şirketleri (MassChallenge, Mitsubishi Electric Research Labs) ziyaret ederek Boston’daki inovasyon ekosistemini tanıma fırsatı yakaladılar.  Ayrıca katılımcılar, MIT Sloan öğretim üyelerinin verdiği Liderlik, Örgütsel Değişim ve İnovasyon çalıştaylarına katıldılar.

Geçtiğimiz hafta Milliyet Gazetesi ekonomi yazarı Fatoş Karahasan'ın izlenimlerinin ardından Hürriyet Gazetesi'nden Merve Erdil'de ziyarete ilişkin izlenimlerini aktardı.

Haberi okumak için tıklayınız.

Resimleri ile yarıştılar

Resimleri ile yarıştılar

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Resim Yarışmasına katılarak sevdikleri hayvadan, uzay, dünya çocukları, gelecek hayalleri ve doğaya değin farklı kategorilerde kendilerini resimleri ile ifade eden çocuklar çocuklar jüriyi zorladı.



İlk üçe giren ve diğer tüm katılımcıların isim ve resimlerini aşağıda görebilirsiniz.

Dereceye giren tüm çalışmaları görmek için tıklayın.

·  3-4 Yaş Grubu: En Sevdiğim Hayvan


    Lara Gündüz
    Lara Taralp
    Ali Onat ve Zeynep Onat

·  5-6 Yaş Grubu: Büyüyünce Ne Olmak İstersin?

    İpek Gürsoy
    İzgi Su Göğüş
    Aran Spiby, Irmak Şahindaş ve Recep Gürsel

·  7-8 Yaş Grubu: 23 Nisan Çocuk Bayramı – Dünya Çocukları

    Peri Koloğlu
    İrem Eda Koç
    Candan Çetin

·  9-10 Yaş Grubu: Uzay

    Ada Özgirin
    Alara Balcısoy
    Dilara Keskinöz ve Ömer Karahüseyinoğlu

· 11-13 Yaş Grubu: Doğa Senin Ellerinde

    Selin Ceydeli
    Mina Öztürk
    Samet Batuhan Kartal

18 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleşecek Happy Hour sırasında ödül töreni yapılacak ve katılan tüm çocuklara boya seti ve resim defteri, ilk üçe girenlere ise ödülleri takdim edilecektir.

Güler Sabancı, Massachusetts Institute of Technology Sloan School of Management'de konferans verdi

Güler Sabancı, Massachusetts Institute of Technology Sloan School of Management'de konferans verdi

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Massachusetts Institute of Technology Sloan School of Management'de konferans verdi

- Sabancı: "Kariyerime yeni bir alan alan Lassa'da başladım çünkü işle büyüyüp, işle birlikte deneyim kazanmak istedim"

- "Bir ortaklığa başlarken egonuzu kapıda bırakmalısınız"

- "Benim yönetimde en önemli aracım, katılımcı bir süreç olan arama konferanslarıdır"

- "Yönetim tarzım dönüşümsel liderlik"

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, dünyaca ünlü Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) Sloan İşletme Fakültesi'nde düzenlenen İnovatif Liderler Serisi kapsamında bir konferans verdi.



Sabancı, Türkiye'nin son otuz yıllık çerçevesinde, kariyerindeki kilometre taşlarını ve tecrübelerini katılımcılarla paylaştı. Sabancı Topluluğu'nun Hacı Ömer Sabancı tarafından kurulduğunu ve 1967'de Hacı Ömer Sabancı'nın ölümünden sonra, şirketin yönetimini Sakıp Sabancı'nın üstlenip, bu görevi 38 yıl boyunca sürdürdüğünü belirten Güler Sabancı, Sakıp Sabancı'nın, şirketin dönüşümünü gerçekleştirdiğini ifade etti.

İş hayatına 1978'de başladığını belirten Sabancı, konuşmasına şöyle başladı: "Çalışma hayatıma başlarken lastik üreticisi firmamız Lassa'da çalışmayı istemiştim. Lassa oldukça yeni bir firmaydı ve lastik sektörü Sabancı Topluluğu için çok yeni bir girişimdi. Bir konuda uzman olup, şirketle birlikte büyümek istiyordum. Bunu kendime hedef olarak aldım." 1978'de tıpkı Türkiye gibi, dönemin döviz politikalarından kaynaklanan sebeplerle Lassa'nın da zor bir donem geçirdiğini belirten Sabancı, kariyerinin daha ilk başında, kriz yönetiminin önemini gördüğünü belirten Sabancı sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu bana, bir ekipte yer almanın ne denli önemli olduğunu gösterdi: özgürce iletişim kurmak, çalışma arkadaşlarımla fikir alışverişlerinde bulunmak ve bir ekip olarak bireylere kıyasla çok daha güçlü olduğumuz gerçeği. Lassa'nın başına şirketimizin en kıdemli profesyoneli olan Hasan Güleşçi getirilmişti. Dört fonksiyonel Genel Müdür Yardımcılığı kurdu; bir tanesi de bendim. İşlerin nasıl yapılması gerektiği açıkça tartışıldı, kararlar alındıktan sonra da onlar birebir uygulandı. Yaptığımız ilk iş, şirketin farklı bölümlerindeki kopuk iletişimi onarmak oldu. Ardından ürüne konsantre olduk: kaliteyi iyileştirdik ve sadece satabileceğimiz ürünleri ürettik. Çeşitliliğimizi artırdık, ardından uzmanlaşmaya odaklandık. Bu çok kritik bir dönüm noktasıydı, benim kariyerimde de gerçek bir kilometre taşı oldu." 1980'lerde Turgut Özal'la birlikte Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını belirten Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:" Biz, Sabancı olarak bu yeni ekonomik yaklaşımı benimsedik ve her zaman destekledik. Türkiye'ye yabancı yatırım ve yabancı ortaklık getiren ilk şirketlerden biri biz olduk."



Sabancı, 1985 yılında, 30 yaşında, Topluluğun kord bezi şirketi Kordsa'nın Genel Müdürü olduğunu belirterek, "1980'ler Sabancı için birlikte çalışma ve işbirliği dönemiydi. Türkiye dışa açıldıkça biz de onun izinden gidiyorduk. Yüzde 50-50 oranında bir uluslararası ortaklığa ilk kez seksenli yıllarda girildi. Ortaklık görüşmelerini ben yürüttüm ve bunlardan çok şey öğrendim. Her şeyden önce uzlaşma becerilerinin önemini ilk elden öğrendim ve sahip olduğum becerileri geliştirme fırsatı buldum" dedi.

"Ortaklıklarda En Kötü Senaryoyu Beklemeli, En İyisi İçin Hazırlık Yapmalı"
"Ortaklıklar hakkında bilinmesi gereken şu: en kötü senaryoyu beklemelisiniz, ancak en iyisi için hazırlık yapmalısınız. Ortaklık bir takım oyunudur. Ortaklarınız hem müttefikiniz hem de anlaşmayı sağlayana kadar rakibinizdir. Ama ortaklık kurulduktan sonra ideali, ortaklarınızla müttefik olmanızdır. Belçikalı Beakaert ile bir ortaklık planladığımız ilk zamanlarda, kurulacak yüzde 50-50 ortaklıkta kimin patron olacağına dair farklı sesler çıkıyordu. Sakıp amcam "Patron proje olur" fikrine inandı. Dolayısıyla bir ortaklığa girerken egonuzu kapıda bırakmalı, projeye güvenmelisiniz"
1990'larda koalisyon hükümetleriyle birlikte ekonomik çalkantıların da geri döndüğünü belirten Sabancı, şunları söyledi: "Doksanlı yıllarla birlikte yeni zorluklar karşımıza çıktı. Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra küreselleştirme hızını artırmaya başladı. Türkiye ile AB arasındaki gümrük birliği anlaşması da rekabet ortamına yepyeni bir boyut getirdi. Genel Müdürü olduğum Kordsa, uluslar arası bir firma olduğu ve müşterilerimizin de dünya lastik devlerinden oluştuğu için biz bu gelişmeleri öngörmüş, bu çerçevede çalışmaya başlamıştık. Sizi zorlayan ama adil olan rekabet ve talepkar müşteri sizi daha iyi yapar. Bu nedenle kalite, verimlilik iyileştirme ve yeni teknoloji alanlarına yoğun bir biçimde yatırım yapmaya başladık. Toplam Kalite ve İş Mükemmelliği kavramlarına büyük yatırımlar yaptık, üzerlerinde çok çalıştık. Her bir ekip üyesinin eldeki görev için kesinlikle vazgeçilmez olduğunu hissettirebilmenin, olağanüstü kritik bir önemi olduğunu gördüm. Elde edilen nihai sonuçta gerçekten bir payları olduğunu hissetmeleri için, süreçte her birinin katkıda bulunması sağlanmalı." "Bizim açımızdan, bu konuda iyi sonuçlar elde ettiğimiz söylenebilir. Brisa Avrupa'daki ilk kalite ödülünü kazandı, sonra aynı ödülü Kordsa da kazandı; ardından liderlik ettiğim diğer şirketler, Türkiye'de çok sayıda kalite ödülünün sahibi oldu."

Güler Sabancı, aynı dönemde Kordsa'nın tam anlamıyla uluslararası bir şirkete dönüştüğünü de kaydetti ve "Küresel çeşitliliği yönetebilmenin anahtarlarından biri, 'Küresel düşünüp, yerel davranmaktır.' Şimdi bu iş daha kolay. Ama biz o zamanlar neyi küresel neyi yerel yapacağımızı çok düşündük" açıklamasına bulundu.


SABANCI ÜNİVERSİTESİ'NİN KURULUŞU
Guler Sabancı konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Tüm bunlara paralel olarak, 1990'larda ayrıca, benim öncülük ettiğim bir başka projenin başlangıcına da tanık olduk: kendi üniversitemizin kuruluşu. Yeni milenyuma girmeye çok az bir zaman kalmışken, yeni bin yılın üniversitesini kurmak istemiştik. Bu konuda kullanmaya karar verdiğimiz yöntem, arama konferanslarıydı. Ayrıca Sakıp Sabancı Müzesi'nin yanında Sabancı Vakfı'nı yeniden şekillendirmek için de benzer yöntemlerden faydalandık. Üçü de şimdi alanlarının en başarılı kurumlarından oldular." 1997 senesinde Lastik ve Lastik Takviye Malzemeleri Grup Başkanlığı görevine geldiğini belirten Sabancı, şöyle devam etti: "90'lardaki bir diğer önemli dönüşüm, şirketimizin bir bütün olarak yeniden şekillendirilmesi oldu. Bu yeniden yapılanmanın sonunda birbirine bağlı ve ilgili işler aynı çatı altında birleştirilip, stratejik gruplar kuruldu ve ben de bunlardan birinin başına getirildim".

GÜLER SABANCI'NIN LİDERLİK TARZI

"2004 yılında amcamın vefatından sonra, Sabancı Holding'e Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildim. Her liderin kendine has bir aracı vardır. Benim özel aracım arama konferansı oldu. Bir kez daha bir araya geldik, bu kez şirketimizin geleceğini şekillendirme konusunda görüştük. Sonuç olarak, odaklanma kararı aldık ve dokuz iş kolunda faaliyet gösterirken bu rakamı beşe indirdik. Yeni bir iş kolu olan enerjiyi ekledik ve daha çok pazarlama odaklı bir şirket haline geldik. İK alanındaki performans kriterlerimizi farklılaştırdık ve Sabancı Topluluğu'nun çehresini tamamen değiştirdik."MIT'ye gelmeden önce geçmişte Sabancı Topluluğu'nun tüm arama konferanslarını gerçekleştirmiş olan Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Prof.Dr. Oğuz Babüroğlu ile görüştüğünü belirten Sabancı, sözlerine şöyle son verdi: "Oğuz Bey'e benim yönetim biçimimin ne olduğunu sordum. Aldığım yanıt 'Dönüşümsel Liderlik' oldu. Liderlik tarzıma ait kilit özellikler olduğunu düşündüğü öğeleri benimle paylaştı:

"-Tüm gelecek senaryolarına açık olma
- Peşin hükümlü olmama ve peşin hükümlü olanların karar süreçlerindeki etkinliğini minimize etme,
- Çok farklı kaynaklardan ve iddia sahiplerinden (stakeholderdan) yararlanma,
- Yeni oluşumlarda, onu uygulayacak gerek kurum içi gerek kurum dışı yöneticilerin tasarım süreçlerinde olması için azami çaba gösterme,
- Arama konferansı gibi katılımlı yönetim yöntemlerini kullanarak ortaya çıkacak aklın mümkün olduğu kadar ortak akla getirilmesini sağlama,
- Aklına güvendiği yönetici ve arkadaşlarına danışma
- Karar vericilerle (hissedarlar dahil), arayüzü doğru kurarak sahiplenmelerini sağlamak,
- Yeniyi bulma heyecan ve kararlılığı göstermek
- Tüm farklı görüşleri aksi veya muhalif olabilecekleri bilinse de tartışma süreçlerinde bulundurmak
- Tamamlanmamış kararların belirsizliği ile yaşayabilme ama tamamlandıktan sonra kararlılıkla uygulama ve uygulatma
- Önerileri değerlendirirken "hayır" veya "olmaz" diyerek söze başlamama
- Çok iyi bir sunuş ve anlatım yeteneği: ses tonu ve modülasyonunu iyi kullanabilme
- Başkalarının başarısını tanıma ve takdir etme
- Önceliklendirme/Odaklanmanın başarıdaki anahtar rolü
- Mentorluğun/Koçluğun önemine inanma ve rol alma
- İnovasyon ve eğitime olan inanç ve kararlılık".

SUNUM projesi ABD'nin saygın yayını ASCENT'de

SUNUM projesi ABD'nin saygın yayını ASCENT'de

ABD’de yayınlanan ve Precast Prestressed Concrete Institute [PCI] mimari tarafını temsil eden ASCENT Bahar 2012 sayısında Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SUNUM projesi yayınlandı.

SUNUM ile ilgili haber, dünya genelinde üniversiteler tarafından inşa edilen nitelikli eğitim yapılarına adanan bir makalenin içerisinde geniş yer ayrılarak yayınlandı.

Haberi okumak ve indirmek için resme tıklayınız.

KÜRESEL YARIŞMA – Birleşmiş Milletler ve Brookings Enstitüsü

KÜRESEL YARIŞMA – Birleşmiş Milletler ve Brookings Enstitüsü

Küresel bağımlılıklarımıza ilişkin artan fikir birliği aşikar. Daha az aşikar olan ise artan bağımlılıklarımızı idare etmek için ne tür bir küresel sorumluluk olgusunun gerekli ve uygulanabilir olduğu.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 28. maddesi, herkesin, hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulandığı bir uluslararası düzende yaşama hakkının olduğunu belirtir. Brookings Enstitüsü ve Birleşmiş Milletler Akademik Güç Birimi (United Nations Academic Impact [UNAI]), dünyanın çeşitli yerlerindeki üniversite öğrencilerini bu hayati sorular üzerine düşünmeye ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından Genel Kurul’un bir sonraki oturumunda yapılacak bir konuşma hayal etmeye davet ediyor.

Gönderilecek metinler, vatandaşımız olmayan insanlara karşı ne tür sorumluluklar üstlenebileceğimiz ve sosyal sorumluluk ortak kültürü çerçevesinde küresel problemlerimize çözüm ararken ne gibi haklar talep edebileceğimiz sorularına cevap aramalıdır. Metinlerin 1500 kelimeyi geçmemesi gerekmektedir.

Yarışma bir üniversiteye kayıtlı olan tüm öğrencilere açıktır. Metinler, 15 Haziran 2012 tarihine kadar, konu başlığına “SPEECH COMPETITION” yazılarak, academicimpact@un.org ve haltinay@brookings.edu adreslerine aynı anda gönderilmelidir.

İlk üçe giren konuşma metinlerinin yazarlarından en az bir tanesi, Birleşmiş Milletler Akademik Güç Birimi (UNAI)’ne üye kurumlardan olacaktır ve bu üç kişi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Brookings Enstitüsü yönetimiyle tanışmak üzere sırasıyla New York ve Washington DC’ ye davet edileceklerdir.

Herkese güzel bir sürprizimiz var!

Herkese güzel bir sürprizimiz var!

HIST 191/192 dersleri kapsamında yapılan geleneksel Gelibolu gezimizin 11. sini 20 Mayıs 2012 pazar günü yapacağız.

Bütün öğrencilerimiz, çalışanlarımız ayrıca dışarıdan arkadaşlarınız, aileniz bu geziye katılabilir.


Gezi ücretimiz HIST 191&192 dersine kayıtlı öğrenciler için sadece 10 TL,
diğer öğrenciler için 25 TL ve
diğer herkes için 50 TL 'dir
(7 yaşından küçük çocuklar ücretsiz)
Mezunlarımıza sadece 40 TL.

Bu ücrete sabah Kampüs-Bostancı ve dönüşte Bostancı-Kampüs servisleri, ihtiyaca göre yine Kadıköy ve Bostancı servisi,
Bostancı-Gelibolu ve Gelibolu-Bostancı deniz otobüsü, öğlen kumanyası, gezi rehberi dahil, sadece akşam yemeği dahil değildir.

20 Mayıs pazar sabahı (yedide kampüsten hareketle) saat 8:00'de Bostancı'dan deniz otobüsüyle Gelibolu'ya doğru yola çıkacağız.
Kampüsten Bostancı'ya ve sonra dönüşte kampüse servis sağlanacak.
Lütfen kayıt olurken servis güzergahınızı muhakkak yazdırınız.

Deniz otobüsünde Gelibolu'nun öyküsünü Cemil Koçak, Halil Berktay ve Akşin Somel'den dinleyeceğiz.

Özel olarak hazırlanmış tur kitapçığını gezimizin başında temin edeceğiz.
Gelibolu'ya vardığımızda otobüsler bizi karşılayacak.

Cemil Koçak, Halil Berktay, Akşin Somel ve tarih yüksek lisans öğrencilerimizin rehberliğinde
Gelibolu yarımadasında savaşların gerçekleştiği alanları dolaşacağız.

Seddülbahir cephesinde tabyaları, Krupp toplarını, çıkarma plajlarını,
anıtta 18 Mart deniz savaşının geçtiği alanı,
Morto koyunda çıkarma plajını,
Anzac koyunu,
Arıburnu tepelerini, Conkbayırı'nı,
25 Nisan sabahını ve 57. Alayı
göreceğiz.

Akşam yemeğimizi Gelibolu'da deniz kenarındaki balıkçılarda yiyeceğiz ve 20:30 civarında İstanbul'a doğru yola koyulacağız.
Bostancı'da bizi bekleyen servisler tekrar kampüse ve ihtiyaca göre Kadıköy ve Taksim'e götürecekler.

14, 15, 16 ve 17 MAYIS (PAZARTESİ, SALI, ÇARŞAMBA VE PERŞEMBE) GÜNLERİ ÜNİVERSİTE MERKEZİ'NDE
SAAT 12:00-14.00 ARASINDA KAYIT MASASI KURULACAKTIR.

AYRICA İNTERNET ÜZERİNDEN DE KAYIT ALACAĞIZ.
http://fdd.sabanciuniv.edu/

ÖDEMELER AKBANK 713 - 85406 (IBAN: TR94 0004 6007 1388 8000 0854 06) NO'LU HESABA YAPILACAK.
DEKONTLARINIZI, KAYIT TÜRÜNE GÖRE KAYIT MASASINA BIRAKABİLİR
YA DA
İNTERNET ÜZERİNDEKİ KAYIT FORMUNA EKLEYEBİLİRSİNİZ.

Sabancı Üniversitesi Kosova Başbakan Yardımcısını ağırladı

Sabancı Üniversitesi Kosova Başbakan Yardımcısını ağırladı

Kosova Başbakan Yardımcısı Türkiye ziyareti kapsamında Sabancı Üniversitesi’nde bir konferans verdi.

Kosova Başbakan Yardımcısı Edita Tahiri Türkiye’ye yaptığı ziyaret kapsamında Sabancı Üniversitesi’nde bir konferans verdi. Konferansı öğrenci, öğretim üyesi ve çalışanlardan oluşan bir topluluk izledi. 

Edita Tahiri, Avrupa  - Atlantik Vizyonu başlıklı konuşmasında, Kosova Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk ülkelerden biri olan Türkiye’ye desteği için teşekkür etti. Türkiye ile ilişkilerin Kosova için çok önemli olduğunu söyledi. Kosova’nın Balkanlarda sürdürülebilir barış ve denge olmasını çok önemsediğini vurgulayan Edita Tahiri “klasik bir demokrasi anlayışımız yok. Geçmişteki acılardan ders çıkartarak yeni bir demokrasi inşa etmeye çalışıyoruz” dedi. Ayrıca, iki milyon nüfuslu ülkenin çoğunluğunun iyi eğitimli gençlerden oluştuğunu ve zengin doğal kaynakları, tarım ve turizm olanaklarının yüksek olduğunu belirtti.



Kosova hükümetinin Sabancı Üniversitesi ile ilişkilerini geliştirerek gençlerini bu üniversitede eğitim almaya göndermeyi hedeflediğini söyleyen Edita Tahiri, 
Türk işinsanlarını Kosova’ya yatırım için beklediklerini Türk Hükümetine ilettiklerini de belirtti. Edita Tahiri ayrıca, ABD ve AB’nin gelecek dönemde jeopolitik gündemlerine Kosova’nın da dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

Konuşmasının sonunda Kosova Başbakan Yardımcısı Edita Tahiri Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin sorularını cevaplandırdı.


Bilgi için: Nesrin Balkan – 0216 483 90 97 – 0542 432 89 98 nesrin@sabanciuniv.edu

Sakıp Sabancı Konferans Serisi - VIII gerçekleşti

Sakıp Sabancı Konferans Serisi - VIII gerçekleşti

ABD Ulusal Güvenlik Eski Danışmanı Zbigniew Brzezinski:

"Türkiye Avrupa ve batı güvenliği açısından kilit rol oynayacak. Şu anda NATO üyeleri arasında en önemli dört üyeden biri."

"Önümüzdeki yüzyıldeki en büyük tehlike iklim değişikliğidir. Bu tehlike bütün gezegeni tehdit etmektedir."

sakip sabanci

Sabancı Üniversitesi ve Brookings Enstitüsü işbirliği ile düzenlenen "Sakıp Sabancı Konferans Serisi"nin sekizincisi yapıldı. Üniversitenin Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı'yı anma etkinlikleri kapsamındaki konferansın bu yılki konuğu emekli ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski oldu.
Sabancı Üniversitesi'nin Brookings Enstitüsü ile birlikte düzenlediği Sakıp Sabancı Konferansı'nın sekizincisi, 2 Mayıs 2012 Çarşamba günü Washington DC'de gerçekleştirildi. Sekizinci Sakıp Sabancı Konferansı'nı emekli ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski verdi. Brzezinski konferansta, "Batı ve Türkiye: Geniş Küresel Mimarinin Şekillendirilmesindeki Rolleri" başlıklı bir konuşma yaptı. Kürseel politika ve güvenlik çalışmalarının önde gelen uzmanlarından olan Brzezinski konuşmasında, ağırlıklı olarak küresel liderlik, güç dengeleri, ABD ve Avrupa'nın konumu, bir AB aday ülkesi ve ABD'nin önemli müttefiklerinden olan Türkiye'nin küresel ilişkilerdeki rolü başlıklarına değindi.
Washington'daki konferans, canlı video konferans bağlantısı ile Türkiye'den, Sabancı Üniversitesi'nin Tuzla'daki kampüsünden izlendi. Konferansın açış konuşmasını Brookings Enstitüsü'nden Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptı.

sakip sabanci

Güler Sabancı konuşmasında, konferansın, Sakıp Sabancı'nın anısını yaşatmak amacıyla düzenlendiğini belirterek, tüm yaşamı boyunca ifade özgürlüğünü savunan, serbest piyasaya inanmış ve serbest girişime her zaman destek vermiş olan Sakıp Sabancı'nın daha da önemlisi, kalıcı barış ve istikrara ulaşmak, yarınki nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak için uluslararası işbirliğinin öneminin bilincinde olduğunu vurguladı. Güler Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konferans dizisi 2005 yılından beri aynı ilkelere inanan, bunları çalışmalarında yaşatan devlet insanları ve öncü kişilikler için bir platform oluşturmaktadır. Bu yılki konferans ve konuşmacı da çok önemli bir kavşakta karşımıza çıkmaktadır. Dünya çok büyük bir küresel değişimden geçmektedir. Güç dengeleri artık batının lehinde değildir. ABD ve Avrupa'nın tek taraflı çıkarları doğrultusunda da şekillenmemektedir. BRIC gibi bölgesel güç blokları, kendi bölgelerinde denizaşırı ilişkilerin önde gelen oyuncuları haline gelmiştir. Batı'nın bu coğrafyalardaki geleneksel nüfuzuna karşı çok sağlam liderlik ve politika alternatifleri sunmaktadır. Birleşmiş Milletler, IMF ve G20 gibi uluslararası örgütlerde ve NAFTA ya da ASEAN gibi bölgesel oluşumlarda daha fazla güç ve temsil talepleri vardır."

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı: "Küresel liderlikten söz edebilmek için Türkiye'nin bölgesel gücüne değinmek şarttır."

sakip sabanci

Güler Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkeler gibi Türkiye de küresel düzenin geleceği için büyük önem taşımaktadır. Brzezinski'nin son kitabı Stratejik Vizyon'da da belirttiği gibi, "Amerika'nın veya Avrupa'nın küresel liderliğinden söz etmek için, jeopolitik hedeflerini ileriye götürmekte Türkiye'nin bölgesel gücüne değinmek şarttır." Bir Avrupa Birliği aday ülkesi ve ABD'nin önemli müttefiklerinden olan Türkiye'nin önümüzdeki çeyrek yüzyılda küresel ilişkilerde giderek büyüyen bir rol oynayacağı kesindir."

Güler Sabancı konuşmasını, bu olayların nasıl gelişeceğini, küresel politika ve güvenlik çalışmalarının önde gelen uzmanlarından olan Zbigniew Brzezinski'den dinleyeceğimiz için çok şanslıyız diyerek bitirdi.

ABD Ulusal Güvenlik emekli Danışmanı Brzezinski konuşmasında şunları söyledi: "Son 200 yıldır Avrupa'da kaos hakimdi. Bugün dünyada bölgesel krizler küresel durumu şekillendiriyor ve Avrupa-Asya bölgesini doğrudan etkiliyor. Bu güç merkezinin kaydığının işaretidir. Türkiye ve Rusya bu denge sisteminde önemli role sahiptir. Türkiye, Avrupa ve batı güvenliği açısından kilit rol oynayacak. Şu anda NATO üyeleri arasında en önemli dört üyeden biri. ABD inişte değil, hala sistemin temel oyuncusu odur. Ama sistemi kontrol etmesi batılı düzenin genişlemesi ile mümkündür. Bu batılı düzenin içerisinde de Türkiye ve Rusya'nın yeri tartışılmaz derecede önemlidir. Türkiye'nin AB üyeliği batılı ülkelerin çıkarları için de gereklidir.
Dünyada eş zamanlı iki devrim olmuştur. Biri Sovyet devrimidir. Diğeri ise Atatürk'ün yaptığı devrimdir. Bulunduğu stratejik konumu Türkiye'yi Ortadoğu ülkelerinden ayıran en önemli özelliğidir. Bir diğer ayırdedici özelliği de laik oluşudur.
Türkiye Avrupa'nın bir parçasıdır ve önümüzdeki dönemde İran'ın geleceği açısından bir demokrasi modeli oluşturmaktadır. Aynı zamanda Orta Doğu düzeni için de bir model oluşturmaktadır.

Türkiye Avrupa Enerji güvenliği için kilit bir öneme sahiptir. Önümüzdeki yüzyıldeki en büyük tehlike iklim değişikliğidir. Bu tehlike bütün gezegeni tehdit etmektedir. "

sakip sabanci

Sakıp Sabancı Konferans Serisi
Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı'nın adını taşıyan, "Sakıp Sabancı Konferans Serisi", saygın devlet adamlarının uluslararası siyasetteki en son gelişmeler hakkında görüşlerinin yanı sıra Türkiye'nin dünya siyasetindeki yerine uluslararası platformlarda dikkat çekmek amacıyla her yıl Brookings Enstitüsü ve Sabancı Üniversitesi işbirliğiyle düzenleniyor.
2005 yılından bu yana düzenlenen konferans dizisinde sırasıyla; ABD Dışişleri Eski Bakanı Madeleine Albright, Dünya Bankası Eski Başkanı Paul Wolfowitz, ABD Dışişleri Bakanı Eski Yardımcısı Richard Holbrooke ABD Dışişleri Bakanı Eski Yardımcısı, Büyükelçi, Nicholas Burns, Oxford Üniversitesi Rektörü Chris Patten ve ABD'nin Avrupa ve Avrasya İlişkilerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon ve Nato Eski Genel Sekreteri ve AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik eski Yüksek Temsilcisi Javier Solana konuşmacı oldular.
Zbigniew Brzezinski kimdir?
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Danışma Kurulu Eşbaşkanı. Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası İlişkiler Fakültesi'nde Robert E. Osgood Amerikan Dış Politikası Profesörü. Kafkasya Barış Komitesi Eşbaşkanı. Atlantik Konseyi Uluslararası Danışma Kurulu Üyesi.

1977-1981 yılları arasında ABD Başkanı Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı'ydı. 1973-76 yıllarında, seçim kampanyasında, Carter'ın dış politika başdanışmanlığını yaptı. 2008 başkanlık seçimlerinde Obama'nın da dış politika danışmanlığını yaptı. 1966 - 68 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Siyaset Planlama Kurulu'nun üyesiydi.

ABD-Çin ilişkilerinin normalleşmesine, insan haklarına ve ulusal güvenlik politikalarına katkılarından ötürü, 1981'de ABD'de sivillere verilen en yüksek onurlardan biri olan Presidential Medal of Freedom'la (ABD Başkanı'nın Özgürlük Nişanı) ödüllendirildi.

Brzezinski ayrıca şu görevlerde bulundu: Başkanlık Kimyasal Savaş Komisyonu (1985)
Ulusal Güvenlik Konseyi-Savunma Bakanlığı Bileşik Uzun Dönem Strateji Komisyonu (1987-88), Başkanlık Dış İstihbarat Danışma Kurulu (1987-1989). 1988'de Bush Ulusal Güvenlik Danışma ve Eylem Kurulu Eşbaşkanlığı.

Brzezinski lisans ve yüksek lisans derecelerini McGill Üniversitesi'nden (1949 - 1950), doktorasını ise Harvard'dan (1953) aldı. Columbia ve Harvard üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptı. Kitapları, uluslararası ilişkiler lisans ve yüksek lisans programlarında sıkça okutulur ve siyaset bilimi literatürünün vaz geçilmez eserlerindendir.

Önemli kitapları:Büyük Satranç Tahtası, Amerika ve Dünya, İkinci Fırsat: Üç Başkan ve Amerikan Süper Gücü'nün Krizi. Seçenek: Küresel Hakimiyet veya Küresel Liderlik

Öğrencimiz Azat Akhmetov'a en iyi poster ödülü

Öğrencimiz Azat Akhmetov'a en iyi poster ödülü

Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik Programı MSc ögrencisi Azat Akhmetov'un başarısı

Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik Programı MSc öğrencisi Azat Akhmetov'un ögretim üyelerimizden Murat Çokol ile yürüttüğü çalışması, 7th International Symposium on Health Informatics and Bioinformatics adlı konferansta en iyi poster ödülünü kazandı. "Genetik etkileşim ve kemogenomik verilerle ilaç etkilesimlerinin bulunması" başlığını taşıyan çalışma, kanser ve enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilen ilaç kombinasyonlarının etkilerini tahmin etmeyi amaçlıyor.

Konferans websitesi:
http://hibit2012.ii.metu.edu.tr/

Abone ol